Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım
Yedinci Gün Serisi… ‘Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım’, yazarın Türkçe’deki ikinci kitabı. Bu kitap, bir tutkunun, bir aşkın öyküsü. Öyle bir aşk ki, bir kadınla bir erkek arasındaki tutkunun, giderek bir sonsuzluk tutkusuna dönüştüğünü görüyoruz. ‘Paulo Coelho’, gerçekle gerçeküstünü, ülkesinin mitolojisinden yararlanarak bütünleştirebilen ilginç bir yazar; bu romanında, dünyanın gizlerini içinde taşıyan bir aşkın öyküsünü dile getiriyor. Yirmi üç dile çevrilen ve dünyada 2,5 milyon okurla buluşan bu romanın da ‘Simyacı’ gibi sevilerek okunacağını umuyoruz.
Veronika Ölmek İstiyor
“Paulo Coelho’nun ustalığı, herkese seslenebilmesinden kaynaklanıyor. Sevecen, ama etkili bir öğretmen. Kitapları tüm dünyada 100 milyon satmış olan Coelho’nun şaşırtıcı çekiciliğinin nedeni de bu olsa gerek.”
Veronika, her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan genç bir kadın olmasına karşın, mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Başarısız bir intihar girişiminin ardından, kendine geldiği zaman bir akıl hastanesindedir. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika bu süreçte, başka dünyaların insanlarını tanırken kendisini de keşfetmeye başlar…
Paulo Coelho’nun ülkemize yakın bir coğrafyada, Bosna ve Slovenya’da geçen Veronika Ölmek İstiyor adlı romanı, var oluşumuzun her dakikasına yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak yaklaşıyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalan insanları anlatıyor.
Şeytan ve Genç Kadın
Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu köyün dış dünyadan soyutlanmış, kendi halinde, çoğunluğu yaşlı, zamanın dışında bir yaşam süren insanları. Köydeki tek genç kadın, küçük otelin barında çalışan güzel Chantal’dır. Gelip geçen avcılarla ya da turistlerle gönül eğlendiren genç kadının tek dileği bu sıkıcı yerden kurtulmaktır. Beklenmedik bir anda köye gelen ve gerçek kimliğini gizleyen bir yabancı, köy halkına, hepsinin yaşamını alt üst edecek, onları kışkırtacak, değer yargılarını tersine çevirtecek, hatta kökünden değiştirtecek bir öneride bulunur. Yabancı, köy halkına yedi gün süre tanımıştır. Bu süre içinde bu insanların her biri yaşam, ölüm, adalet ve dürüstlükle ilgili temel sorunlarla yüzleşecek, bir yol ayrımında durup kendi yaşam çizgilerini değiştirecek bir karar almak zorunda kalacaklardır. Yabancıya kucak açan köy halkı, onun tehlikeli oyununa alet olurken, Adem’le Havva’dan bu yana insanoğlunun ruhunu ele geçirme mücadelesi veren İyi ile Kötü’nün ikilemi, bu basit insanların örneğinde evrensel boyutlara açılıyor. İyi ile Kötü arasındaki savaşı ve insanın Tanrı ile karşılıklı ilişkisini konu alan Şeytan ve Genç Kadın, usta anlatıcı Paulo Coellho’nun yayınlandığından bu yana toplam bir buçuk milyon okurla buluşan son romanı.