O artık, yarıklardan düşen insanların yaşadığı Aşağıtaraf’ın bir parçasıdır… ve eğer bildiği dünyaya dönmek istiyorsa, gölgelerin ve karanlığın, canavarların ve azizlerin, katillerin ve meleklerin şehrinde yaşamayı öğrenmek zorundadır…
Yokyer
Yazar: Neil Gaiman
Çevirmen: Evrim Öncül
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 372
Genç ve iyi kalpli Richard Mayhew’un sıradan hayatı, bir kaldırımda karşısına çıkan yaralı genç kızın hayatını kurtarmasıyla sonsuza dek değişir. Bu iyilik Richard’ı var olduğunu hayal bile etmediği bir dünyayla –şehrin altındaki terk edilmiş Metro istasyonları ve kanalizasyonlarda gelişmiş karanlık bir yaşamla– tanıştırır. O artık, yarıklardan düşen insanların yaşadığı Aşağıtaraf’ın bir parçasıdır… ve eğer bildiği dünyaya dönmek istiyorsa, gölgelerin ve karanlığın, canavarların ve azizlerin, katillerin ve meleklerin şehrinde yaşamayı öğrenmek zorundadır…
“Gaiman, basitçe söylemek gerekirse, hikâyelerin hazine evi gibi ve biz de ona sahip olduğumuz için şanslıyız…”
Stephen King
Süresi Dolanlar
Yazar: Tim Powers
Çevirmen: Ozan Karakaş
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 672
Süresi Dolanlar’da hayaletlerin dolaştığı, hayalet avcılarının hayaletleri içine çekerek gençleştiği, en güçlü hayaletlerin peşinde insanların cinayete kurban gittiği bir düzen hâkim… Bu düzenin yeni kurbanlarından biri de küçük Kootie olmak üzere. Los Angeles’ta yaşayan on yaşlarındaki Kootie, evindeki Dante büstünü paramparça ettiğinde, büstün içinden çok tuhaf, içi dumanlı bir cam tuğla çıktığını fark ediyor. Fakat evden kaçarken yanına aldığı bu cam tuğlada, ailesinin ölümüne sebep olacak kadar değerli bir şeyin varlığındansa henüz habersizdir:
Thomas Edison’un hayaleti!
Tim Powers’a Dünya Fantazi Ödülü’nü iki kez kazandıran çarpıcı hayal gücünün nefes kesen bir kovalamacayla buluştuğu bu eseri okurken, yazarın kaleminden zihninize yansıyan dünyaya şaşırıp hayran kalacaksınız.
Phoenix
Yazar: Steven Brust
Çevirmen: Emrah İmre
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 259
Adrilankha’da ortalık iyice kızışmışt. İmparatorluk savaşın eşiğindeydi, Dragaera donanmasının gemileri batırılıyordu. Güney Adrilankha’da başlayan isyanlar bütün şehre yayılmış, Phoenix Muhafızları sokaklarda devriye gezerken asi Doğulular zindanları boylamış, Jhereg Ailesi birbirine düşmüştü. Nereye baksanız bir komplo, nereye baksanız bir ceset vardı.
Peki tüm bunların sebebi neydi? Vlad’ın tek yaptığı düşmanlarının üzerine çullanmadan önce her zamanki gibi İblis Tanrıça Verra’ya dua etmekti.
Silahlarınızı pelerinlerinizin en kuytu köşelerine saklayın ve kendinizi Aibynn’in davulunun ritmine bırakıp Dragaera İmparatorluğunda ve denizlerin ötesinde geçen bu macerada, Jhereg Ailesinin en yetenekli kiralık katili Vladimir Taltos’a katılın!
Bir fantastik kurguda olabilecek her şeyin daha fazlasını istiyorsanız Vlad Taltos serisi sizin için yazıldı.
Kral Fare
Yazar: China Mieville
Çevirmen: Güler Siper
Yayınevi: Yordam Kitap
Sayfa Sayısı: 320
Fantastik edebiyat, bilim kurgu ya da kendi ifadesiyle “tuhaf kurgu” edebiyatının saygın isimlerinden China Miéville’in ilk romanı Kral Fare…
Efsaneler, masallar, fareli köyün kavalcıları, kent hikâyeleri, ütopya/distopya ve tekno müziğin çılgın ritimleri bir arada! Londra’nın karanlıklarında bir şeyler kıpırdanmaya başlıyor en başta. Kan ve tuğla tozuyla kendi alanının sınırlarını belirlemeye başlıyor sonra. Birileri, Saul’ün babasını öldürüyor ve suçunun cezasını çekmeyi Saul’e bırakıyor. Ancak kentin atıkları arasından çıkan bir gölge, cezaevindeki hücresine gizlice girerek Saul’ü özgürlüğüne kavuşturuyor. İşte bu gölgenin adı Kral Fare.
Londra’nın görünen yüzünün arkasındaki gece dünyasında, kanalizasyonlarda ve varoşlarda, kokuşmuş mekânlarda dolaşarak, Saul, gerçek kişiliğini bulmak zorunda. Garip cinayetler şehrin üzerine bir lanet gibi çöküyor. Gizemli güçler bir gösteriye hazırlanıyor. Arka planda, arka sokaklarda gümbürdeyen davul ve bas. Saul tuhaf mirasıyla yüzleşiyor; Güney Londra’nın tehlikeli bölgelerinde, karanlığın göbeğinde, teknocu/jungle’cı kitlenin toplanma mekânlarında…
“China Miéville, İngiliz fantezisinde yeni ve şaşırtıcı bir ses. Hem eski hem de şehrin geleceğinin bir parçası olan Jungle Londra’sı için yeni bir dil yaratıyor.”
Christopher Fowler
“Kral Fare bizi peri masallarındaki bahçelerden çıkarıp kanalizasyonlara götürüyor… Heyecan dolu olağanüstü bir roman. Dili şakıyor, düşünceler özgün ve sürükleyici… Sonsuz bir zevk.”
Charles De Lint
Ruhun Uzun Karanlık Çay Saati
Yazar: Douglas Adams
Çevirmen: İrem Kutluk
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 316
Havaalanında ansızın bir alev topu haline gelip yok olan bilet bankosu, kopuk kafası Sıcak Patates isimli bir plağın üzerinde dönüp duran adam, nereden geldiği belirsiz bir kola makinesi, Oslo uçağına binmeye çalışan bir tanrı, başa bela olan bir kartal, tren istasyonunda birdenbire kaybolan yüzlerce insan… Bu kez olaylara tanrıların da karıştığı kusursuz bir kaos ortamındayız. Tam da Dirk Gently’nin sevdiği gibi!
Holistik Dedektiflik Bürosu’nun sıradışı dedektifi Dirk Gently’nin yine en az kendisi kadar sıradışı bu macerasında, birbiriyle bağlantısız görünen bir dizi garip olayın, holistikliğe yaraşır biçimde bağlanmasına keyifle, merakla ve şaşkınlıkla tanık olacaksınız…
Kül Dağı’ndaki Kütüphane
Yazar: Scott Hawkins
Çevirmen: M. Boran Evren
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 432
“Cehennemden kaçmanın tek gerçek yolu onu fethetmektir.”
Kayıp bir Tanrı.
Evrenin sırlarını gizleyen bir kütüphane.
İnsanlığını yitirdiğini fark edemeyecek kadar meşgul bir kadın.
Carolyn, evrene dair her türlü bilgiyi barındıran, Baba adında gizemli bir adamın mutlak yönetimindeki Kütüphane’yi mesken tutmuş, her biri farklı konulara hâkim on iki kütüphaneciden biridir. Kendisi tarafından evlat edinildikleri günden beri Baba’nın korumasında sorumlusu oldukları konuları öğrenen bu on iki kişi bir gün açıklanamayan bir şekilde Baba’nın ortadan kaybolması sonucunda ne yapacaklarını şaşırırlar. Son altmış bin yıldır dünyayı gizlice yöneten Baba’nın ölmüş olması ihtimali, güçlü rakipler arasında bir mücadeleye sebep olur.
Kül Dağı’ndaki Kütüphane, tanrı olmayı öğrenen bir kadının yitirdiği insanlığını geri kazanması üzerine tuhaf, korkunç ama dokunaklı bir hikâye anlatıyor.
“Fantastik edebiyatın en yeni yeteneğinden benzersiz bir roman.”
Wall Street Journal
“Neil Gaiman’ın korku ve fantazi anlatılarına kafa tutuyor.”
Library Journal (starred)
“Josh Malerman’ın Kafes’inden beri okuduğum en iyi çıkış kitabı.”
Porter Anderson, CNN
Mekanik Melek
Yazar: Cassandra Clare
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 536
Büyü tehlikelidir ama aşk kadar değil!
Globe And Mail Çoksatarı
Wall Street Journal Çoksatarı
Los Angeles Times Çoksatarı
Publisher’s weekly Çoksatarı
Usa Today Çoksatarı
Indie Bound Çoksatarı
New Atlantıc Independent Booksellers Association Çoksatarı
Southern Indie Çoksatarı
Romantic Times 2010 Yılının En İyi Gençlik Romanı Adayı!
On altı yaşındaki Tessa Gray, ağabeyini bulmak için okyanusu aşıp Kraliçe Viktorya’nın hükmü altındaki İngiltere’ye geldiğinde, onu korkunç bir sır bekliyordu. Londra’nın Aşağıdünya’sının ıssız sokaklarını vampirler, büyücüler ve diğer doğaüstü yaratıklar ele geçirmişti. Kaosun yerine düzen getirmekse yalnızca Gölgeavcıları’na, kendilerini dünyayı iblislerden kurtarmaya adamış savaşçılara düşüyordu.
Pandemonium Kulübü’nde çalışan Kara Kardeşler tarafından kaçırılan Tessa, sonunda kendisinin de bir Aşağıdünyalı olduğunu öğrenecekti. Üstelik ender bulunan bir yeteneğe sahipti. İstediği zaman bir başkasına dönüşebiliyordu. Kulübün kendini sır gibi saklayan yöneticisi Magister’ın niyeti ise, Tessa’yı ve gücünü ele geçirmekti.
Kraken – Bir Canavarın Anatomisi
Yazar: China Mieville
Çevirmen: Mehtap Gün Ayral
Yayınevi: Yordam Kitap
Sayfa Sayısı: 512
Londra Doğal Tarih Müzesi’ndeki Darwin Merkezi’nde, uzman olarak çalışan Billy Harrow, merkezin en değerli, nadide türü olan Architeuthis dux’u -bilinen adıyla Dev Mürekkep Balığı’nı- tanıtma amaçlı bir müze turu yapmaktadır. Ancak Billy’nin turu, Dev Mürekkep Balığı’nın aniden, akıllara durgunluk vererek sırra kadem basmasıyla, beklenmedik biçimde yön değiştirir. Çok geçmeden bu olay, varlığı bugüne kadar görmezden gelinmiş gizemli ve etkili güçlerin ölümüne mücadelesini gün yüzüne çıkartır.
İnsanlığın varoluşundan bile eskilere dayanan, Dev Mürekkep Balığı’na tapanların tarikatı: Tanrı Kraken Kilisesi; Zavallı kurbanlarının derisine mürekkep olarak nüfuz eden acımasız bir yeraltı dünyası lideri: Dövme; Londra’nın, büyücülükle mücadele eden başarılı birimi: KTSB; Yardımcı ruhlar sendikasının, Eski Mısır’dan kopup gelmiş bir ruh olan lideri: Wati; Ölümünden sonra da var olmaya devam eden, Londra’nın en büyük büyücüsü Grisamentum; Ezelden beri var olan bir adam ve bir çocuğun bir araya gelerek oluşturduğu dehşet verici ve karizmatik, şeytani ikili: Goss ve Subby…
Fantastik edebiyat alanının en saygın ödülü olarak kabul edilen Arthur C. Clarke ödülünü üç kez kazanan tek yazar olan China Miéville, Kraken’de garip, karanlık, ürkütücü bir kent öyküsü anlatıyor. Kraken’deki Londra, suçluların, polislerin, tarikat üyelerinin, büyücülerin ve kâhinlerin, yaklaşan sonun gölgesinde mücadele ettiği, efsane ve büyülerin gizemli sularında yüzen tekinsiz bir metropol olarak karşımıza çıkıyor.
Büyücüler
Yazar: Lev Grossman
Çevirmen: İlker Sönmez
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 416
Yasak bilgilerin gizli dünyasında gücün bedeli ağırdır…
Zekâsıyla yaşıtlarının arasından sıyrılan Quentin Coldwater, günlük hayatın monotonluğundan, Fillory adlı büyülü bir dünyada geçen fantastik kitapları okuyarak kaçmakta ama herkes gibi o da büyünün gerçek olmadığını düşünmektedir. Ta ki kendini New York’un kuzeyindeki çok gizli ve seçkin bir büyücülük okulunda bulana kadar. Burada dostluğu ve aşkı öğrenip hayal bile edemeyeceği doğaüstü bir güce erişen Quentin, günün birinde arkadaşlarıyla yaptığı inanılmaz bir keşifle eşsiz olduğu kadar tehlikeli ve karanlık bir yolculuğa çıkacaktır.
Büyücüler’de, kaprisleri, arzuları ve değişken duygularıyla gerçek dünyada yaşayan insanların büyü yapabildiği bir kurgu oluşturularak, iyi ile kötünün siyah ve beyaz gibi keskin çizgilerle ayrılmadığı, sevmenin cesaret gerektirdiği, güç için korkunç bedellerin ödendiği, özgün bir diyar yaratılıyor.
“Bir fincan açık çay, bir bardak viskinin yanında nasıl görünüyorsa Harry Potter da Büyücüler’le karşılaştırıldığında öyle görünüyor. Temelleri hem fantastik hem de ana akım kurgu geleneklerine dayanan bu roman, Oz ve Narnia kadar Harry’ye de göz kırpmasına rağmen Büyücüler’i çocuk kitabı olarak görme hatasına düşmeyin. Grossman’ın meselesi yetişkinlerle; hikâyesiyse karanlık, tehlikeli ve beklenmedik olaylarla dolu.”
George R. R. Martin
“En son ne zaman bir kitabı bitirebilmek için eve koşarak gitmiştiniz? İşte bu kitap, o etkiyi yaratıyor. Büyücüler bugüne kadar yazılmış en göz kamaştırıcı, entelektüel ve zekâ dolu fantastik roman.”
Gary Shteyngart
“Büyücüler, şimdiden klasikleşmiş gibi görünen, yetişkinlere yönelik büyüleyici, akıcı ve karanlık bir roman. Grossman’ın kelimeleri ve hayal gücünü bir büyü gibi kullanmasına, derin karakterlerine ve en önemlisi büyünün mucizevi ve tehlikeli dünyasına yaptığı harikulade yolculuğa hayran kaldım.”
Kate Christensen
1Q84
Yazar: Haruki Murakami
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 1256
“Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir”
Sarsıcı bir yolculuğa hazır mısınız?
Öyleyse kemerlerinizi bağlayın. Erkekleri, titizlikle geliştirdiği bir yöntemle öteki dünyaya gönderen genç bir kadınla tanışacaksınız. Ve amansız bir takiple onun peşine düşen fanatik bir cemaatin müritleriyle…
Romantik misiniz?
Evet, bu kitapta aşk da var… İki dünya bir araya gelmeden mümkün olmayan bir aşk.
Yaşadığınız dünya gerçek mi, hiç düşündünüz mü?
Düşündüyseniz, paralel bir evrene geçmek sizi heyecanlandıracaktır o zaman.
Hayatı algılayışınızı değiştirecek bir kitabın kapağını açmak üzeresiniz şu an.
Yaşayan en büyük yazarlardan biri olarak kabul edilen Haruki Murakami başyapıtı, tüm dünyada milyonlarca satan kitabı 1Q84’le bir imkânsızı başarıyor.
Nefesinizi kesecek bir macera romanını, gerçek nedir, insan neye inanmalı, aşk dünyayı kurtarabilir mi soruları ekseninde bir yürek atlasına dönüştürüyor.
Dokudünya
Yazar: Clive Barker
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 656
Yazar, sanatçı ve yönetmen Clive Barker, 30 yıldan uzun bir süredir kâbuslarını bizimle paylaşmaya devam ediyor. Dokudünya da ancak Barker’ın zihninden çıkabilecek bir ölçekte, korkunun fantastikle harmanlandığı bir epik.
Kâhinsoylular denen bir tür, uzun yıllar insanlar arasında yaşamış, büyü gücüne sahip varlıklardı. Fakat Musibet denen bir kötülük Kâhinsoyluları avlamaya başlayınca onlar da tüm güçlerini ayrı bir düzlem yaratmaya harcadılar. Bir halının desenlerinde gizlenen bu düzlemde hem Musibet’ten hem de habis insanlardan uzakta hayatlarını sürdürmeye devam ettiler.
Dokudünya denen bu düzlemin her zaman bir insan gardiyanı olurdu. Fakat son gardiyan yaşlı Mimi ölüm döşeğindeydi ve düzlem artık korumasızdı. Dokudünya’nın peşindeki gizemli güçler halıyı ele geçirmek için harekete geçtiğinde karşılarında Mimi’nin torunu Suzanna’yı ve Cal isimli bir genci bulacaklardı.
Bir yerlerde, Musibet de kıpırdanmaya başlamıştı.
Gözlerini dört aç. Aramızdalar.
“Clive Barker o kadar iyi bir yazar ki her okuduğumda nutkum tutuluyor.”
Stephen King
“Çağımızın en büyük düş ustalarından.”
Quentin Tarantino
“Clive Barker, Lovecraft’tan sonra, bir türü bütünüyle değiştirmiş nadir yazarlardan.”
China Mieville
Hawksmoor
Yazar: Peter Ackroyd
Çevirmen: Candan Baysan, Gül Tekay Baysan
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 267
“Karanlık olmadan ışık olmaz…”
18.yüzyılla 20.yüzyıl arasında başdöndüren bir kovalamaca… Olmuşla olacaklar arasında köprü kuran cinayetler, labirenti andıran Londra sokakları, şeytan çağırma ayinleri… Peter Ackroyd en sevilen romanlarından biri olan Hawskmoor’da, Londra kiliselerinde cinayetler işleyen bir katille onun peşindeki dedektifin hikâyesini anlatıyor.
“Hawskmoor zekice kurgulanmış bir hayal gücü ürünü.”
New York Times
“Tüyler ürpertici derecede parlak… Tekinsiz ve hayret verici şekilde iyi yazılmış bir gerilim…”
Independent on Sunday
“Sıradışı, muazzam, zanlı ve ikna edici.”
Financial Times