Karl Ove Knausgaard, 6 Aralık 1968 yılında Oslo/Norveç’te dünyaya geldi. Bergen Üniversitesi’nde edebiyat ve sanat eğitimi aldı. 1999-2002 yılları arasında bir Norveç edebiyat dergisinde editörlük yaptı. Dante’nin Don Delillo ve İlahi Komedya eserleri hakkında yazılar yazdı.
1998 yılında Dünya Dışı romanı ile Norveçli Eleştirmenler Edebiyat Ödülü – En İyi Edebi Eser Ödülü’nü aldı.
Cesur ve hayatına dair çarpıcı detayları okuyucu ile paylaşan yazar Knausgaard, ‘Bu dünyada kendime yeteri kadar utanç verici zaman yaşattım. Bir noktadan sonra her türlü fikir, endişe, hayal ve hırstan arınıp tamamen saf özgürlüğü hissetmek istedim. Kaçmıyorum, saklanmıyorum, başkasını oynamıyorum. 6 bin küsur sayfayı, sadece özgür olmak için yazdım, başkası okusun diye değil.’ cümleleri ile kendini ifade etse de, altı kitaplık Kavgam serisi ile Selfie çağının baş yapıtı olarak nitelendirildi. Bu otobiyografik seri 22 dile çevrildi ve 25 uluslararası ödül aldı.
Kavgam
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Ebru Tüzel
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 492
“Kalp için hayat basittir: Atabildiği kadar atar. Sonra durur.”
Hiçbir sır bırakmayan bir dürüstlükle yazıyor Knausgaard. O yazdıkça nefesler tutuluyor, heyecandan kalp çok kereler duracak gibi oluyor. Onun yaşamına giriyor, kendi kalbinizden çok ama çok uzaklara gidiyorsunuz ama bir anda orada sadece kendi kalbinizin attığını duyuyorsunuz. Knausgaard Kavgam’da eşsiz bir ustalıkla bize yaşamlarımızı geri veriyor.
“Karl Ove’nin kayda değer yeteneği ki bu yetenek bugünlerde ender bulunuyor, tamamen anda ve kendi varlığının farkında olması. Her detay süsleme ve gösterişten uzak bir biçimde ortaya konuyor, sanki yazmak ve yaşamak eşzamanlı oluyormuş gibi. Sizi tamamen içine çekiyor. Onun hayatını onunla birlikte yaşıyorsunuz.”
Zadie Smith, New York Review of Books
“Kavgam’ın ilk iki cildinde sıtma ateşine tutulmuş gibi oldum. 4 gün boyunca okumaktan başka çok az şey yaptım, e-postalarımı cevaplamadım, köpeğimi yürüyüşe çıkarmadım, bulaşıklar lavaboda yığıldı. Anlatının ışıkları sizi olduğunuz yere mıhlıyor, tıpkı otobanın ortasında kalakalmış bir hayvan gibi.”
-Dwight Garner, The New York Times
“Kavgam, Knausgaard’ın sıra dışı 6 ciltlik romanı tüm bilinen ticari reklamları alt üst ederek yazarını bir rock yıldızı haline getirdi. Sadece Norveç’te 450.000 adet satıldı, her 9 yetişkinden biri Kavgam’ı okudu.”
Emma Brockes, The Guardian
Aşık Bir Adam
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin, Ebru Tüzel
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 568
“Sırılsıklam âşık olmuştum ve her şey mümkündü. Her şey anlam yüklüydü.”
Knausgaard’ın Kavgam’ı artık milyonların kavgası oldu, Hepimizin Kavgasına dönüştü. Âşık Bir Adam’da yeni başlangıçlar, âşk ve dostluk için verdiği olağanüstü mücadeleye götürüyor bizi Knausgaard. Kalbi andıran bir mavi bulutun sırtında Linda’ya âşık oluyorken buluyoruz kendimizi. Knausgaard yaşam kadar gizemli, yaşam kadar gerçek bu kitapta eşsiz bir dürüstlükle bize mutluluklarımızı geri veriyor.
“Yaşamın kendisi gibi inşa edilmiş ve yaşamın kendisi kadar gerçek. Aşık Bir adam kendimizi nasıl yarattığımıza ve iyileştirdiğimize dair cesur bir keşif.”
Stuart Evers Observer
“İnanılmaz, aklımı başımdan aldı, bağımlısı oldum. Bir sonrakine hemen şimdi ihtiyacım var…”
Zadie Smith
“Knausgaard kendini zorlayarak daha önce yapılmamış bir şey yaptı ve otobiyografik romanın ses duvarını aştı. Her sinir ucunu ateşlerken okuyucuları yaşamanın ne kadar harika bir his olduğunu anlamaya davet ediyor”
Jeffrey Eugenides, New York Times
Çocukluk Adası
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 458
“Çocukluğum denen bu kuyunun dibinde kuşkusuz o, annem, anneciğim vardı. Beni kurtarmıştı.”
Knausgaardmania Amerika’da “Çocukluk Adası” ile başladı ve etkileri tüm dünyada hissedilen kuvvetli bir edebi fırtınaya dönüştü. Çocukluk Adası, hep geri dönmek istediğimiz çocukluk zamanlarını anlatıyor. Knausgaard, bilinmeyen zamanların büyüsüne ve güzelliğine götürüyor bizleri. Özlemleriyle hepimize seslenen bir çocuğa hayat veriyor: hepimizin içindeki çocuğa.
“Yirmi birinci yüzyılın en büyük edebiyat olayı olmaya aday.”
Guardian
“Herkes bir tutam Knausgaard istiyor.”
Vice
“Selfie çağının başyapıtı.”
Guardian
Karanlıkta Dans
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Ebru Tüzel
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 504
Knausgaard günlerini, anlarını anlatıyor, siz sanki kendi hayatınızı yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Mutfakta, yatak odasında, sokakta, okulda, işte, gündüz ve gece, her yerde Karl Ove size kendi hikayenizi anlatıyor.
Kendi hikayenizi okudukça evinizde hissediyorsunuz, Karl adeta eviniz oluyor, ondan hiç ama hiç ayrılmak istemiyorsunuz.
“Var olduğunu bilmediğinde sen kim oluyorsun? Var olduğunu hatırlamadığın zaman sen kim olmuştun?”
Knausgaard
“Soluk soluğa…. Kimse gündelik hayatı Knausgaard kadar muhteşem anlatamamıştı.”
The Times
“Zindelik veriyor, çıldırtıyor, inanılmaz bir merak uyandırıyor.”
Robert Collins, The Sunday Times
Bahar Yağmurları
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 600
“Her şey değişmişti, kalbim bana öyle söylüyordu. Kalbim asla yanılmazdı. Kalp asla ama asla yanılmaz.”
“Dünyanın hakkında en çok konuşulan anı yazarı. Anılarımızdaki meçhulleri ve geri alınamazları ortaya çıkarırken bütünüyle baştan çıkarıcı.”
Andrew Neather
“Soluk soluğa…. Kimse gündelik hayatı Knausgaard kadar muhteşem anlatamamıştı.”
The Times
“Zindelik veriyor, çıldırtıyor, inanılmaz bir merak uyandırıyor.”
Robert Collins, The Sunday Times
Son
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 1000
Kitaplar yayımlandıktan sonra bir gün Linda’nın Stockholm’deki terapisti telefon etti, onunla konuşmak istediğini söylerken sesi buz gibiydi. Linda’yı da onun mücadelesini de çok yakından tanıyordu ve benim girişimimin gerçekten ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu. Koridordan yatak odasına geçerken her seferinde aynı duyguya kapılıyordum: Ona yıkmıştım ve şimdi saklıyordum.
Yakında birlikteliğimiz onuncu yılına girecekti; ben herkes gibi olduğumuz, çatışmalarımızın herkesinkiyle aynı olduğu ve Linda’nın bunlarla herkes gibi başa çıkması gerektiği düşüncesinden yola çıkmıştım. Onun öfke patlamalarını, beni kontrol etmeye çalışmalarını görmüştüm; fakat her şeyi yitirme korkusunu, uçurumun kenarına geldiği duygusunu görmemiştim. Ben çamaşır sepetleri, kovalar, makineler ve bebek bezi torbaları görmüştüm. Puset, çocuk giysisi, küvet ve beşik görmüştüm. Linda’nın çocuklara ne kadar yakın olduğunu, onlara gereken her şeyi verdiğini görmüştüm; fakat bunun ona neye mal olduğunu görmemiştim. Şimdi görüyordum, çünkü kayıp düşmüştü ve batıyordu. Giderek daha derine batıyor, giderek uzaklaşıyordu.
Günlük hayat artık erişimi dışında kalmıştı. Bulunduğu derinliklerden bunu görebiliyordu ve kendisini sonuna dek zorlarsa uzanıp dokunabiliyor, birkaç dakikalığına buraya gelebiliyor, kucağına bir çocuk alabiliyordu; ne var ki daha fazlası, onlara bir meyve vermek, bir şaka yapmak, ilginç bir konuda soru sormak, onları giydirip parka götürmek gibi hayatı oluşturan kolay şeyler elinden gelmiyordu. Tüm bunlar kolaydır, dolayısıyla o sırada onlara değer vermeyiz, ancak daha sonra, çocuklar büyüdüğünde, onlar iki veya dört yaşındayken, hem onlar hem de biz farklı bireylerken yaptıklarımızı hatırlarız ama o zaman olduğumuz insanlar sonsuza kadar yitip gitmiştir.
“Nihayet Knausgaard’ın Kavgam serisinin çok beklenen ‘Son’ kitabı. Hitler ve Nazizm’in anlatıldığı, kötülüğün doğasının anlatıldığı sayfalar. Hitler’in Kavgam’ı ile Knausgaard’ın Kavgam’ı arasında kurulan huzursuz edici tüm o paralellikler bu kitaptan fışkırıyor.”
Booklist
“Knausgaard’ın epik serisinin ‘Son’ kitabı. Heyecan verici.”
Publishers Weekly, starred review
“Knausgaard’ın heybetli Kavgam serisinin olağanüstü ‘Son’ kitabı. 21. yüzyılın en önemli edebiyat girişimi.”
Guardian
Sonbahar
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 228
“Yıllarca yaşamış biri için kapı bellidir. Ev belli, bahçe belli, gökyüzü ve deniz bellidir, geceleyin gökyüzünde asılı duran ve çatıların üzerinde parlayan ay bile bellidir. Dünya varlığını dile getirir, fakat kulak asmayız, artık onunla bir olmadığımız, onu kendi parçamız gibi görmediğimizden sanki kayıp gider ellerimizden. Kapıyı açarız, fakat bu artık anlamsızdır, önemsizdir, bir odadan öbürüne girmek için yaptığımız bir şey olmanın ötesine geçmez.
Dünyamızı şimdi olduğu gibi göstermek istiyorum sana: Kapı, yerler, musluk ve lavabo, mutfak penceresi duvarına yakın duran bahçe sandalyesi, güneş, su, ağaçlar. Sen geldiğinde kendi gözlerinle göreceksin, kendi deneyimlerin olacak, kendi yaşamını süreceksin, dolayısıyla hiç kuşkusuz öncelikle kendim için yapıyorum bunu: Sana dünyayı göstermek ufaklık, hayatımı yaşamaya değer kılıyor.”
“Zengin ve lezzetti. Çoğu iki sayfayı geçmeyen bu minik denemeler görsel bir doğrudanlıkla şeylerdeki enfeslikleri yakalıyor… Sonbahar, şaşırtıcı ve ilham verici bir kitap.”
Melissa Katsoulis The Times
“Knausgaard parlak bir edayla, bir baba adayı olarak, her bir parçada bize dünyanın sanki yepyeni olduğunu düşündürtüyor… Hepsi de nadide bir güzellikle yazıya dökülmüş parçalar.”
William Leith Evening Standard
“Kavgam serisi kitaplarındaki büyük operaya Sonbahar ile şimdi de lirik bir kabare ekleniyor. Tabu haline gelmiş hatıralar ve yasaklanmış hissiyatlar babacıl bir bilgeliğin küçük parçalı ve gelişkin külliyatına nüfuz ediyor… Sonbahar ‘dünyanın olduğu hale’ parıltılı bir bağlanmayla ışıldıyor. Günışığından saç bitine uzanan bu yolculukta, var olmanın başdöndürücü yoğunluğu kutlanıyor.”
The Economist
Kış
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 272
“Dante kadar tüyler ürpertici bir şekilde tasvir eden az bulunur, İlahi Komedya’da cehennemin en iç halkası buzla örtülü devasa bir göl olarak anlatılır, burada ölüler yalnızca kafaları yüzeyde kalacak biçimde donup buza sıkışmıştır. Kımıldayamazlar, gözlerindeki yaşlar bile donup kalmıştır. Kımıldatabildikleri tek şey ağızlarıdır. Böylece lanetler okuyabilir veya pişmanlıklarını dile getirebilirler, fakat bedenleri ile destekleyemedikleri bu sözlerin bir ağırlığı, anlamı yoktur. Bana sarhoşların sokaktan gelip geçenlere bağırmasını veya parkta bir yabancıya içini açmasını düşündürtüyor bu; onların sözleri de öfke, çaresizlik, neşe veya içtenlik dile getiriyor olabilir ama hiçbir yere varmazlar, orada, sokaklardaki yaşamlarında sıkışıp kalmışlardır. Sarhoşluk onları bir yandan neşelendirirken öbür yandan esir alır. Son yıllarında babamı işte böyle, içinden çıkamadığı bir tuzakta hatırlıyorum. Onun kışı hiç bitmiyordu; oturduğu evin yalnızca dışında değil içinde de dört bir yandan soğuk rüzgârlar esiyor, sürekli kar yağıyordu. Gözümde böyle canlanıyor o ev. Yatak odasında, merdivenlerinde, mutfağında, salonunda kar fırtınası var. Babamınsa ruhunda kış, zihninde kış, yüreğinde kış.”
“Knausgaard’ın kendini otobiyografik Kavgam serisinde ifşa etmesi fazlasıyla ilginçti. Ama Mevsimler serisindeki spekülasyonların tadı bir başka; tabutların neden penceresi yok ki diye sorduğunda ya da seksin bir barbarlık olduğunu söylediğinde bana kalırsa Knausgaard çok daha çekici ve inandırıcı.”
Anthony Cummins Observer
“Dünyayı kutsal sürprizler ve tutkular diyarına dönüştürüyor Knausgaard. Kış, mevsimlerin en derinine ruhani bir yolculuk.”
Kirkus Reviews
“Keşke her kız çocuğu Knausgaard’ın kız çocuğu olacak kadar şanslı olsa, böylesine muhteşem hikayelerin daha doğmadan kendisine yazıldığı bir çocuk olsa. Bu olamayacağına göre, çocuklar ve anne babalar Kış’ın ve ona eşlik eden diğer mevsimlerin tadını çıkarmalı.”
Bookreporter.com
İlkbahar
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 187
“Hala Knausgaard okumayı denemediyseniz ya da onun New York Times’daki sıradan seyahat yazılarından tatmin olmadıysanız, İlkbahar’ı deneyin mutlaka. Hayli dokunaklı ve güzel. Knausgaard’ı sevmeyeceğinizi ya da sevmediğinizi düşünüyorsanız bile İlkbahar’ı bir okuyun ve bizim gibilerinin neden onun için çıldırdığını anlayın.”
Los Angeles Review of Books
“Knausgaard mevsimler ansiklopedisiyle yeni doğan kızı için vahşi ve sert türden bir sevgi çemberi oluşturdu. Aile geleneğindeki yabancılaşma ve kayıp gitmeye karşı ona dünyaya tutunmayı ve bağlanmayı anlatıyor. Dünyaya aşık olmayı, ona duyarlı kalmayı, onda kalmayı öğretiyor…”
The New York Times
“Gündelik hayatı çiçeklerden, havadan, renklerden, eşyalardan oluşan bir dramaya dönüştürmek. İlkbahar Knausgaard’ın yapıtına muhteşem bir giriş, şimdiye kadar yazdığı en kısa yapıt.”
The Washington Post
Yaz
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Haydar Şahin
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı: 405
Yakın gerçeklik üzerine yazılan kişisel ve fantastik bir ansiklopedinin dördüncü ve son cildinde Karl Ove Knausgaard fıskiyeler, sümüklü böcekler, kediler, gözyaşları, uğur böcekleri, kurtlar ve yengeçlerden bahsediyor. Aynı zamanda Yaz mevsiminin getirdiği düşünceler, hatıralar, özlemler, sanat ve edebiyat deneyimleri eşliğinde bir ailedeki küçük olaylar serisini kaleme alıyor. Hepsi de kayıp giden geçmiş anları yakalama çabasının yoğunluğunda yazıya dökülüyor. Yaz, olanların ve olabileceklerin yakınındaki olanakların ve her şeyin aslında ne kadar da farklı gelişebileceğinin hikâyesi.