Kuzgunun Gölgesi Serisi. “Pek çok adı vardı. Daha otuz yaşına gelmemiş olmasına rağmen, tarih ona bol unvan ihsan edilmesini layık görmüştü: Onu bize eziyet etsin diye gönderen deli kralın karşısında Diyar’ın Kılıcı, savaşlar boyunca onu izleyen adamların yanında Genç Atmaca, Cumbraelli düşmanlarına karşı Karanlıkkılıç ve sonradan öğrendiğime göre Büyük Kuzey Ormanı’nda yaşayan esrarengiz kabileler arasında da Beral Shak ur adıyla anılırdı, yani; Kuzgun Gölgesi. Ama benim insanlarım onu tek bir isimle tanırdı ve onu iskeleye getirdiklerinde aklımda dönüp duran da bu isimdi: Umut Katili. Yakında öleceksin ve ben de bunu göreceğim. Umut Katili”
Kuzgunun Gölgesi Serisi
Kan Şarkısı
Vaelin Al Sorna, annesinin ölümünün yarattığı üzüntüyü henüz üzerinden atamamışken, kendisini İtikad’ın koruyucusu Altıncı Nişan’ın kapısında, Kral’ın Savaş Lordu olan babası tarafından terk edilmiş olarak bulur. Nişan’a adım attıktan sonra ise artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu inanç koruyucusu savaş okulunda ölümcül sınavlarla boğuşurken, dövüşmenin yanı sıra kardeşliği, sadakati, karanlığı, ihaneti ve hayatta kalmayı öğrenir. Diyardaki kardeşleri ise onun tek ailesidir. On yaşında o kapıdan adım atan çocuk, genç bir adam olduğunda, Diyar’ının en tanınmış figürlerinden biri haline gelmiştir. Krallarla pazarlık yapar, ordular yönetir ve Diyar’ın kâbuslarından Karanlık’la başa çıkmaya çalışır. Artık sadece Diyar’ının değil, tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. Her şeyden öte, Vaelin’in zorlu hayatında böylesine yükselmesini sağlayan gizli ve karanlık bir gücü vardır: Kan Şarkısı.
“Eğer Rothfuss veya Sanderson tarzı fantastik kurgu seviyorsanız, Kan Şarkısı sizin için biçilmiş kaftan.”
Felicia Day
“Cesur bir kurgu, kadim büyüler, amansız entrikalar ve kanlı bir macera…”
Publishers Weekly
Kule Efendisi
Ben eşine Al Sorna hakkında bütün bildiklerimi eksiksiz bir şekilde anlatırken general zevk kölesiyle birlikte aşağıdaydı. Alltor önümüzde yanarken saatler boyunca konuşmuştum. Generalin eşi meraklı bir kadındı ve pek çok sorusu vardı ama nedense Umut Katili’nin yeteneklerini abartmaya meyilli gibiydi.
“Yani halkının anlattığı o büyük güçleri görmedin mi?” diye sordu imparatorlukta Al Sorna hakkında anlatılan pek çok hikâyeden birkaçını anlatmamı dinledikten sonra. “Yalnızca bir insan, Hanımım,” dedim. “Çok becerikli ve kurnaz, doğru ama insanlar bu sezgi kabiliyetini büyüyle karıştırıyorlar. Akıl okuyabildiğine, hayvanların ya da ölülerin ruhlarıyla konuşabildiğine dair bir kanıt görmedim.”
Altıncı Nişan’ın büyük savaşçısı Vaelin Al Sorna, nam-ı diğer Umut Katili ya da Karanlıkkılıç… Ulusunun karşılaştığı büyük yıkımın ardından savaşın izlerini, ölümleri ardında bırakmak ve kendiyle yüzleşmek amacıyla Krallık’a, evine geri döner. Kral tarafından Kuzey Kulesi’nin Efendisi ilan edilir. Ama Kan Şarkısı’nın sunduğu kaderde sakin ve huzurlu bir yaşam yoktur. İntikam arayışında olanlar ve Umut Katili’nin sahip olduğu yeteneğin varlığını bilenler Vaelin Al Sorna’nın peşindedir. Frentis ise savaşın ardından esir düşmüştür ve onu elinde tutanların Vaelin’in krallığı ile ilgili beklenmedik planları vardır. Ve Diyar, bir kez daha büyük tehlikelerle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
“Fantastik edebiyatın yeni ustası.”
Michael J. Sullivan
Ateş Kraliçesi
“Tekrar kıpırdandığını hissettim. Sıcak çıplaklığını sırtıma dayadı ve başını omzuma koydu. Bana tutkulu bir şekilde değil, en azından hissedebildiğim kadarıyla yakınlık ihtiyacından ötürü sarılıyordu. ‘Kaybın için çok üzgünüm, şerefli efendi,’ dedi resmi bir Alpirce kullanarak. “Kardeşim Volar Yüksek Konseyi’nin en uzun süredir üyesi olan kişilerden biri, dolayısıyla Müttefik’in planlarını çoğu kişiden daha iyi biliyor. Buna rağmen bu planların gerçek doğalarını, nihai amacı göremeyecek kadar kör. Ama Müttefik’in adamları sık sık bir adamdan bahsederlermiş. Bizim gibi sonsuz yaşama sahipmiş ama bunun için Yeteneklilerin kanını içmesi gerekmiyormuş. Pek çok ömür yaşamış ve dünyayı birden fazla kez gezmiş bir adam. Müttefik, dediğim gibi, güce çekiliyor ve ölümü yenmekten büyük bir güç var mı?”
Ölümün kıyısından dönen Kraliçe Lyrna, işgalci Volar ordusunu geri püskürtmeye kararlıdır. Fakat amacına ulaşmak için sadık müttefiklerini bir araya getirmekten fazlasını yapması gerekecek ve bir zamanlar hor gördüğü Kara’nın tuhaf güçleriyle bir araya gelmek zorunda kalacaktır. Zaman, savaşı düşmanın kapısına götürme zamanıdır.
Diyar’ın Savaş Lordu Vaelin Al Sorna zafer kazanmak zorundadır. Fakat yolu meşakkatli ve uzundur. Volar ordusunun yeni bir silahı vardır: hizmetkârlarına doğaüstü uzunlukta bir ömür bahşeden gizemli Müttefik. Diyar galip gelecekse, Vaelin’in bu silahı yok etmesi gerekmektedir. Fakat öldürülmesi imkânsız birini yenmek hiç de kolay olmayacak. Özellikle de Vaelin’in efsanevi bir savaşçı olmasını sağlayan mistik gücü kan şarkısı, artık duyulmaz olduğunda…