Sis Kitap Yorumu
Sis kitap yorumuna nereden başlamalıyım inanın bilmiyorum. Soluksuz okuduğum bir kitaptı. Elimden bırakmak istemedim. Beni kendisine kitleyen kitapları okumak büyük bir haz veriyor bana. Sarılıyorum resmen kitaba.
Miguel De Unamuno ilk kez okuduğum bir yazar. İspanyol edebiyatına da ilgi duymaya başladım. Var ol!
Karaktere önsöz yazdırmak mı? Ve sonra bu önsözü cevaplamak. Böyle bir şey görmemiştim. Kesinlikle farklı bir haz!
Kitap, birden başlıyor ve birden bitiyor. Soluğunuzu tutabildiğiniz maksimum an var ya hani? İşte o sürede bitiyor gibi kitap. Abartıyorum ama gerçekten bir solukta okunuyor.
Unamuno çok farklı bir teknikle yazmış bu kitabı. Hele ki ana karakterin yazar ile konuştuğu bölüm çok hoşuma gitti. Hatırlıyorum daha önce de böyle bir kitap okuduğumu ama adı aklıma gelmiyor. Gelirse güncelleme yapacağım 🙂
Kitap ne tam felsefe romanı, ne aşk romanı, ne dönem romanı… ne de başka bir şey. Bu kitap her şey. Neyi görmek isterseniz onu göreceksiniz.
Kitaptaki karakterlerin hepsinin birbirini tamamlayan özellikleri var aslında. Okuyunca ne demek istediğimi tam anlamıyla anlayacaksınız. Anlatmaya kalkarsam cümlelerim yetersiz kalacak. Hissediyorum.
Hala ve hizmetli kadın Eugenia’yı boşluğa düşürerek Augusto’ya yamamaya çalışıyor. Victor kendi evliliğini sorguluyor. Neyse ki mutlu olmanın yolunu buluyor her ne kadar çok ciddi olmasa da. Augusto bazen deli saçması bazen de çok zor sorularla Victor’a gidiyor. Victor ne yapsın? elinden geldiğince yardımcı oluyor. Ve en sadık dostumuz Orfeo. Augustonun en iyi arkadaşı.
Augusto Eugenia’ya aşık olduktan sonra resmen gözleri açılıyor. Etrafındaki kadınlara da aşık olabildiğini keşfediyor. Çevresindeki üç kadında da aşkın farklı biçimlerini keşfediyor ve bir sorgu sarmalının içinde buluyor kendini.
Kitapta bolca diyalog ve monolog var. Can alıcı olan ne biliyor musunuz? Karakterler ve çevresel faktörlerin hiç tasviri yok. Siz nasıl hayal etmek istiyorsanız o şekilde hayal ediyorsunuz. Kendi kendine geliyor görüntü gözlerinizin önüne. Bazı yazarlar gibi gereksiz konulara girmemiş Unamuno. Boş tasvirli kitaplar beni çok yoruyor. Net anlatabilmeli bir yazar anlatmak istediğini. Hiç tasvir yapmadan da anlatılabiliyormuş.
Kesinlikle herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap.
Her şeyi barındıran, keyif verici, sorgulayan ve sorgulatan, gereksiz diyaloglara girmeden kesin ve net çizgilerle anlatmak istediğini anlatan bir kitap.
Kitapla kalın.
“Bir insan, aradığı bir şeyle karşılaşırsa bu, o şeyin, bu arayışı hissederek o insana doğru ilerlemesi, gelmesi değil midir?”
Sayfa 30
“Kafa, kalp ve mide; başkalarının akıl, his ve irade adını taktıkları üç ruhi melekedir. İnsan kafasıyla düşünür, kalbiyle duyar, midesiyle ister. Açık, belli bir şey bu!”
Sayfa 169
“Kendi kendine eğlenmek, acılarını unutmak için kendini roman okumaya veren insanlar vardır.”
Sayfa 194