Kuzuların Sessizliği büyük bir yaratıcılık ve ustalıkla kaleme alınmış bir gerilim klasiğidir. Buffalo Bill lakabıyla tanınan bir seri katil, bazı kadınların peşine düşmektedir.
Kuzuların Sessizliği
Yazar: Thomas Harris
Çevirmen: Pınar Öcal
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı: 464
Büyük bir yaratıcılık ve ustalıkla kaleme alınmış olan Kuzuların Sessizliği romanı bir gerilim klasiğidir.
Buffalo Bill lakabıyla tanınan bir seri katil, bazı kadınların peşine düşmektedir. Katilin belli bir amacı vardır ama cesetler farklı eyaletlerde bulunduğu için kimse bunu kavrayamaz. FBI Akademisi’nde genç bir stajyer öğrenci olan Clarice Starling, büronun davranış bilimleri bölümünden Jack Crawford tarafından çağırılınca şaşırmıştır. Görevi, çok zeki bir psikiyatr ve korkunç bir katil olan, Baltimore Akıl Hastanesi’nde tutularak kriminal cinnet açısından yakından izlenen Dr. Hannibal Lecter ile görüşmektir. Lecter’ın, katillerin zihin yapısıyla ilgili öngörülerinin, Buffalo Bill’in izinin sürülmesine ve adamın yakalanmasına yardım edebileceği düşünülmektedir.
Zeki ve çekici bir kadın olan Starling, kendini Lecter gibi keskin zekâlı biriyle garip ve yoğun bir ilişki içinde bulunca sarsılır. Adamın, Buffalo Bill ve genç kadının kendisi hakkındaki şifreli ipuçları; Starling’i tüm okurların tüyler ürpertici ve son derece sürükleyici bulacağı bir araştırmaya sürükler.
Şeytan
Yazar: William Peter Blatty
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Feniks Kitap
Sayfa Sayısı: 491
“Saat yarıma gelirken, Chris kaşlarını çatarak merakla başını okuduğu senaryodan kaldırdı. Tıkırtılar duymuştu. Tuhaf tıkırtılar. Boğuk. Ritmik ve çoğul. Ölü bir adamın iletmeye çalıştığı bilinmezliklerle dolu bir şifre gibi.
Komik.
Bir süre daha sesleri dinledi, sonra dinlemekten vazgeçti; ama tıkırtılar devam ettiğinden, kendini okuduğuna bir türlü veremiyordu. Hışımla senaryoyu yatağın üzerine çarptı.
Tanrım, bu sesler beni çıldırtacak!
Sesin kaynağını bulmak üzere ayağa kalktı.
Koridora çıkıp etrafına bakındı. Tıkırtılar sanki Regan’ın yatak odasından geliyordu.”
Şeytan yayınlandığı ilk günden itibaren popüler kültürü sonsuza kadar değiştirdi. William Petter Blatty’nin 40 yıl sonra tekrar elden geçirdiği bu kitap, korku romanları türünde bir kült haline gelirken hep bir numarada kaldı. İnanç ve batıllık üzerine kuşkuları kaşıyarak toplumda bir çığır açan bu hikâye, şimdi Blatty’nin eklediği yeni karakter ve bölümlerle kendinden sonra gelecek korku hikâyelerine yepyeni ve amansız bir yol döşüyor. Hep gündemde kalmayı başaran Şeytan’ı unutamayacaksınız.
“Gerilim sisi hiç bırakmayacak”
Publishers Weekly
“Her gece yarısında hatırlanacak bir korku hikâyesi.”
The Boston Globe
Ruhlar Dükkanı
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Gönül Suveren
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 524
Siz daha önce de buraya gelmiştiniz. Tabii gelmiştiniz ya… tabii. Ben gördüğüm yüzü asla unutmam. Buraya gelin de elinizi sıkayım! Bir şey söyleyeyim mi? Sizin yüzünüzü bile görmeden, yürüyüşünüzden tanıdım. Castle Rock’a dönmek için bundan daha iyi bir gün seçemezdiniz. Ne harika değil mi? Av mevsimi yakında başladığında ormanlardaki ahmaklar turuncu giysileri olmayan ve kımıldayan her şeye ateş edecekler. Bunları sonra kar ve sulusepken izleyecek. Ama hepsine daha çok zaman var. Şimdi Ekim ayındayız ve biz Rock’a Ekimin istediği kadar kalmasına izin veririz.
Gölgeler Diyarı
Yazar: Peter Straub
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 580
New England’da bir özel okulda iki çocuk arasında yaşamlarını sonsuza dek değiştirecek bir arkadaşlık şekillenir. Del Nightingale ve Tom Flanagan sadist okul müdürünün gözetimindeki ezici zorbalık ve dehşet düzeninden sağ çıkmaya mücadele ederlerken Del, Tom’u kendi sihirbazlık dünyasıyla tanıştırır. Ama okuldan kurtulup yaz tatillerini Del’in amcasının göl kıyısındaki arazisi Shadowland’da beraber geçirdiklerinde, hobileri birdenbire çok daha uğursuz bir havaya bürünür. Shadowland’ın esrarını ve barındırdığı dehşeti araştırdıkları bir yazdan sonra, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Cehennemlik Yürek
Yazar: Clive Barker
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 136
Frank dünyadaki her türlü hazzı tatmış, yeni hazlar peşinde bir günahkârdır. Lemarchand’ın kutusunun bulmacasını çözerek ona haz vermeleri için dünyaya çağırdığı “Cenobite” denen cehennem yaratıkları akla hayale gelmeyecek dehşetleri de beraberlerinde getirirler. Frank’in ayini gerçekleştirdiği eve taşınan kardeşi Rory ve eşi Julia bir süre sonra evde bazı tuhaflıklar sezmeye başlarlar. Frank kadar günahkâr olan Julia, Cenobite’ların gazabına uğrayan Frank’e yardım etmek için yeni kurbanlar ararken aile dostları Kirsty de Rory’yi kurtarmanın yollarını arar.
Kutu… Onu açtın, biz geldik.
“Clive Barker o kadar iyi bir yazar ki her okuduğumda nutkum tutuluyor.”
Stephen King
Omerta
Yazar: Mario Puzo
Çevirmen: Nejat Ebcioğlu
Yayınevi: İnkılap Kitabevi
Sayfa Sayısı: 383
Mario Puzo’nun son kitabı Omerta, adını örgüt üyelerinin onurunun simgesi olan ‘suskunluk yasası’ndan alıyor. New York’un Mafya liderlerden Raymonde Aprile bir suikaste kurban gider. Aprile, “Merhamet kötü bir alışkanlıktır. Sahip olmadığımız güçler için hak iddia etmektir ve kurbana karşı işlenen affedilemez bir suçtur.” düşüncesiyle hareket etmiştir yaşamı boyunca ve merhamet etmeme sırası, kendi yerine geçmesi için yetiştirdiği yeğeni Astorre’dadır şimdi. Ama Bab Aprile’in katili kimdir? Mafya liderlerinin çoğunu hapse atan FBI ajanı Kurt Cilke mi? Bir türlü köşeye sıkıştırılamayan bir başka Mafya lideri Timmona Portella mı? Uluslararası karanlık ilişkilerin bir numaralı adamı diplomat Marriano Rubio mu? Yoksa bilinmeyen başka güçler mi? Ne var ki, “Omerta Yasası” yürürlüktedir. Hem de her yerde!…
Ama Astorre, okuru korkunun, gerilimin ve ölümün soğuk labirentlerinde dolaştırmaya çoktan karar vermiştir.
Omerta, Mario Puzo’nun “son” başyapıtı…
Cinayetin Parıltısı
Yazar: John Le Carre
Çevirmen: Levent Göktem
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 176
“Kötülerin uzun yaşaması ne fena,” dedi.
“Kötüler için yani.”
John Le Carré’nin Türkçeye ilk kez çevrilen romanı Cinayetin Parıltısı, okurları Güney İngiltere’deki küçük bir kasaba olan Dorset’e ve bölgenin seçkin yatılı okuluna götürüyor.
Polisiye edebiyatın benzersiz karakteri George Smiley, Londra’da köşesine çekilmişken, Dorset’te işlenen cinayet üzerine gizem dolu bir serüvene atılıyor ve “kimse tarafından fark edilmeme duası” etmekten bir süreliğine vazgeçiyor.
“Bir centilmen yaratmak, asırlar alan bir süreçtir” prensibine sıkı sıkıya bağlı bir okul… Öğretmenler, öğrenciler ve kasaba sakinlerini kuşatan tekinsiz atmosfer…
Le Carré tutkunları, Cinayetin Parıltısı’nı tıpkı diğer Smiley romanları gibi –Soğuktan Gelen Casus, Köstebek, Ölüme Çağrı– ellerinden bırakamayacak.
“Kötülerin uzun yaşaması ne fena,” dedi.
“Kötüler için yani.”
John Le Carré’nin Türkçeye ilk kez çevrilen romanı Cinayetin Parıltısı, okurları Güney İngiltere’deki küçük bir kasaba olan Dorset’e ve bölgenin seçkin yatılı okuluna götürüyor.
Polisiye edebiyatın benzersiz karakteri George Smiley, Londra’da köşesine çekilmişken, Dorset’te işlenen cinayet üzerine gizem dolu bir serüvene atılıyor ve “kimse tarafından fark edilmeme duası” etmekten bir süreliğine vazgeçiyor.
“Bir centilmen yaratmak, asırlar alan bir süreçtir” prensibine sıkı sıkıya bağlı bir okul… Öğretmenler, öğrenciler ve kasaba sakinlerini kuşatan tekinsiz atmosfer…
“Etkileyici, zekâ dolu, ironik, iğneleyici…”
Daily Telegraph
“Dickens ve Austen romanları gibi…”
Financial Times