Dune, genç Paul Atreides’in hikâyesini anlatır. Atreides’in ailesi, evrendeki en önemli ve en değerli madde olan melanj ‘baharatının’ tek kaynağı olarak bilinen Arrakis gezegeninin kontrolünü kabul etmiştir.
Dune
Yazar: Frank Herbert
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 712
En İyi Roman kategorisinde Hugo Ödülü
En İyi Roman kategorisinde Nebula Ödülü
Modern edebiyatın en epik mesih anlatılarından biri sayılan Dune, genç Paul Atreides’in hikâyesini anlatır. Atreides’in ailesi, evrendeki en önemli ve en değerli madde olan melanj ‘baharatının’ tek kaynağı olarak bilinen Arrakis gezegeninin kontrolünü kabul etmiştir. İmpatorluğun güçleri Arrakis’in kontrolü için birbirlerinin boğazına sarılırken, politika, din, ekoloji, teknoloji ve insani duyguların çok katmanlı, karmaşık etkileşiminden benzersiz bir hikâye doğacaktır.
Frank Herbert’ın yarattığı evren, yıllar boyunca milyonlarca okurun zihninde gerçekliğini kabul ettirdi ve bugün de ayakta.
İyi bir bilimkurgu ve iyi bir edebiyat yapıtı okumak isteyen herkesin yolu Dune serisinde birleşiyor… İthaki’nin yepyeni “Bilimkurgu Klasikleri” dizisi Dune efsanesiyle başlıyor…
“Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanacak başka bir kitap yok.”
Arthur C. Clarke
“Güçlü, inandırıcı ve usta işi.”
Robert A. Heinlein
“Modern bilimkurgunun mihenk taşlarından biri.”
Chicago Tribune
İlginizi Çekebilir: Dune Serisi
İlginizi Çekebilir: Dune Hanedanlık Üçlemesi
Ender’in Oyunu
Yazar: Orson Scott Card
Çevirmen: Kaan Çaydamlı , Gonca Gülbey
Yayınevi: Altıkırkbeş Basın Yayın
Sayfa Sayısı: 296
Altıkırkbeş bu sefer bilimkurgu dünyasının en önemli iki ödülünü aynı anda alan, bilim kurgu, fantazi ve edebiyatın doruklarına uzanan, oyun ve ölüm arasında örülmüş bir seriyle tanışmanızı öneriyor.
On bir yaşındaki bir çocuk, ‘Kimse kendi hayatını kontrol edemez; elinden gelenin en iyisi sana iyi insanlar, sevdiğin insanlar tarafından verilen rolleri yerine getirmeyi sevmek,’ diyebiliyorsa, onun Dünyayı kurtarması şaşırtıcı olmasa gerek.
Elinizdeki bu kitap bilimkurgu tarihinin en önemli metinlerinden biri olarak kabul edilen Ender Serisi’nin ilk kitabıdır. Bilimkurgu edebiyatının en önemli iki ödülünü, Hugo ve Nebula ödüllerini aynı anda almış ve yayınlandığı günden bu yana çok satanlar listesindeki yerini koruyarak Tüm Zamanların Best Seller’i olarak nitelenmiştir.
Altıkırkbeş Yayın sizi on bir yaşındaki bir çocuğun oyunla ölüm arasında gidip gelen hüzün dolu, sürükleyici ve kırılgan hikâyesine davet ediyor.
İlginizi Çekebilir: Ender’in Oyunu Serisi
Vakıf
Yazar: Isaac Asimov
Çevirmen: Kemal Baran Özbek
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 304
1941 yılında genç bir bilim insanı ve yazar olarak Isaac Asimov, Edward Gibbon’ın yazdığı Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi’nden etkilenerek çağının çok ötesinde bir destan yazdı: Galaktik İmparatorluk’un çöküşü ve feodalizmin dönüşü, İkinci Galaktik İmparatorluk dönemindeki güvenli ortamdan geçmişe bakan bir bakış açısıyla anlatıldı. İşte bu süreç sonucunda “Tarih tahmin edilebilir mi?”, “Toplum nasıl yönetilmeli?” ya da “İmparatorluklar neden yükselir ve çöker?” gibi soruları sormaktan çekinmeyen destansı Vakıf Serisi ortaya çıktı.
Galaktik İmparatorluk’un altın çağıydı. Binlerce yıldır gezegenler bu kadim medeniyetçe yönetiliyordu. Ancak bir adam, imparatorluğun çökeceğini öngörme cüretini gösterdi: Psikotarih biliminin öncüsü Hari Seldon. Tahminlerine göre galaktik savaş kaçınılmazdı. Bu durumu olabildiğince ertelemek adına iki Vakıf kurdu; biri imparatorluğun sahip olduğu binlerce yıllık bilgiyi korumakla yükümlüydü, diğerinin ise ne yeri ne de amacı biliniyordu. İmparatorluk çökmeye başlayınca Galaktik Ansiklopedi üzerinde çalışan Birinci Vakıf sakinleri, Seldon’ın onlar için tahminlerinin de ötesinde bir rol biçtiğini anlayacaktı.
İlginizi Çekebilir: Vakıf Serisi
Otostopçunun Galaksi Rehberi
Yazar: Douglas Adams
Çevirmen: Nil Alt
Yayınevi: Alfa Yayınları
Sayfa Sayısı: 248
Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşesinde, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler. Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı: Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu.
Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kâğıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kâğıt parçaları değildi. Bu nedenle sorun varlığını sürdürdü; halkın çoğunun durumu kötüydü ve onların büyük bölümüyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her şeyden önce, ağaçlardan inmekle büyük bir hata ettiklerini düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü korkunç, aptal bir felaket meydana geldi. İşte bu kitap o felaketin doğurduğu bazı sonuçların öyküsüdür.
Üstelik unutulmaması gereken şu ki: Dizinin daha ilk kitabındasınız ve yine bir perşembe yaklaşıyor, hafta sonuna az kaldı.
İlginizi Çekebilir: Otostopçunun Galaksi Rehberi Serisi
İlginizi Çekebilir: Otostopçunun Galaksi Rehberi Kitap Yorumu
İlginizi Çekebilir: Otostopçunun Galaksi Rehberi Benzer Kitapları
Hyperion
Yazar: Dan Simmons
Çevirmen: Yaprak Onur
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 568
Hyperion adlı gezegende, Hâkimiyet’in kanunlarının ötesinde, Shrike adında bir yaratık vardır. Bu yaratığa tapanlar da mevcuttur, ondan sakınanlar da, onu yok etmeye ant içmiş olanlar da. Devasa yapıların zamanda geçmişe doğru ilerlediği Zaman Mezarları Vadisi’nde, Shrike herkesi bekler.
Kıyamet’in kopmasından evvel, tüm galaksi amansız bir savaşa girişmişken, yedi hacı son bir yolculuk için Hyperion’a doğru yola koyulur ve hayatlarındaki çözemedikleri bulmacalara yanıt ararlar. Her birinin son bir ümidi ve korkunç bir sırrı vardır. İçlerinden biri de insanlığın kaderini ellerinde taşıyor olabilir.
O sıralar normal zamanlardı, Shrike’ın zaman gelgitlerinin ve kimsenin anlayamadığı güçlerinin esiri olduğu, anti-entropik alanların, Zaman Mezarları’nın sadece birkaç metre ötesine uzandığı zamanlar. Ayrıca o sırada Gaspçı istilasına dair herhangi bir tehdit de yoktu.
Konsolos Shrike’ı düşündü; Hyperion’da istediği yere gidebilir hale geldiğini, fizik kurallarını çiğneyen ve sadece ölüm aracılığıyla iletişim kuran bu yaratık karşısında milyonlarca yerlinin ve binlerce Hâkimiyet vatandaşının çaresiz kalacağını… Ve kamaranın sıcaklığına rağmen ürperdi.
“Dan Simmons yüzlerce yıl sonrasını muhteşem bir şekilde tasarlamış. Kapsamı ve çok katmanlılığıyla Isaac Asimov ve James Blish’in eserlerini geçiyor.”
The Washington Post Book World
“İnanılmaz derecede yaratıcı bir kalem… Cömertçe tasarlanmış ve muhteşem bir üslupla kaleme alınmış.”
The New York Times Book Review
“Simmons’ın dehası, bilim kurguyu yeni bir tür şiire dönüştürüyor.”
The Denver Post
Marslı
Yazar: Andy Weir
Çevirmen: Emre Aygün
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 416
Goodreads okurlarına göre 2014’ün En İyi Bilim Kurgu Romanı!
Altı gün önce, Mark Watney Mars’a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.
“Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip.”
Hugh Howey
“Sürükleyici… Defoe’nun Robinson Crusoe’su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi.”
Larry Niven
“Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden.”
John Scalzi
Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
Yazar: Philip K. Dick
Çevirmen: Nur Yener, Berna Kılınçer
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 260
Çok uzak olmayan bir gelecekte, radyoaktif toz dünyanın her yerini kaplamış, ormanlar ve hayvanlar yok olmuş. İnsanlar çetin yaşam koşullarının hüküm sürdüğü koloni gezegenlerine göç etmiş, başta savaş makinesi olarak tasarlanan robotlar giderek gelişmiş ve insandan daha zeki, daha güçlü olmuşlar. İnsan ile androidi ayıran tek şey empati yetenekleri mi? Tüm bunların ortasında ödül avcımız Rick Deckard var. En çok istediği şeyse elektrikli koyunu yerine gerçek bir hayvan sahibi olmak. Ama bunun için Mars’tan kaçmış sekiz androidi emekliye ayırarak alacağı ödül parasına ihtiyacı var ve bu görev, ona insan ile makine arasındaki farkı sorgulatacak bir varoluş savaşına dönüşüyor.
Yaban Diyarlarda Yabancı
Yazar: Robert A. Heinlein
Çevirmen: Kağan Çam
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 712
“Siz Tanrı’sınız, Ben Tanrı’yım Ve Groklayan Her Şey Tanrı’dır.”
Robert A. Heinlein, Clarke ve Asimov’la birlikte Altın Çağ bilimkurgusuna damga vuran üç büyük ustadan biri. İdeolojisi ve bunu eserlerinde kullanma tarzıyla çağdaşlarından farklılaşan yazarın yalnızca kendi külliyatında değil bilimkurgu türünde yazılmış en önemli, en tartışmalı ve en sıradışı romanlardan biri olan Yaban Diyarlarda Yabancı ise altkültür için bir dönüm noktası.
Mars’ta Marslılarca geliştirilmiş insan Valentine Michael Smith, Arz’a geleli çok olmamıştır. Kendi halkıyla ilk kez tanışan Smith, bu mavi gezegendeki geleneklere, insan ırkının önyargılarına alışmakta zorlansa da telepati, telekinezi, teleport ve kehanet gibi zihinsel güçleri sayesinde insanlar arasında adeta bir mesih gibi dolaşır. En nihayetinde Mars yönetiminin varisidir.
Tüm bir gezegene ve ırka “groklamayı”, sevgiyi ve su paylaşımını öğretecek bu Marslı, otoriteyle ve Mars’ın yönetimini isteyen bürokratlarla uğraşmak zorunda kalsa da yazar Jubal Harshaw’un yardımlarıyla amacına adım adım ilerleyecek ve kendi kilisesini kurarak “serbest aşk”ı yaygınlaştırmaya devam edecek ve en nihayetinde her mesihinki gibi kaderiyle yüzleşecektir.
Müfit Özdeş’in önsözüyle
Virginia Heinlein’ın sunumuyla
Neil Gaiman’ın sonsözüyle
Ben Robot
Yazar: Isaac Asimov
Çevirmen: Ekin Odabaş
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 240
Ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov’un bilimkurguya en büyük katkısı Üç Robot Kanunu’dur. Üç Robot Kanunu’na göre;
1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
2. Robotlar, Birinci Kanun’la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun’la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.
Ben, Robot’ta, Isaac Asimov en ünlü 9 robot öyküsünü toplamıştır. Bu öyküler, gelecek nesillerin robot öyküleri için bir yol gösterici olmuş, bilimkurguda robotun ciddiye alınmasını sağlamıştır. Asimov, bu öykülerle konuşma yetisi olmayan robotlardan insanlığın iyiliğini gözeten makinelere kadar, robot tarihinin izini sürüyor.
İlginizi Çekebilir: Isaac Asimov Kitaplarını Okuma Sırası
Neuromancer
Yazar: William Gibson
Çevirmen: Sergül Oğur
Yayınevi: Altıkırkbeş Basın Yayın
Sayfa Sayısı: 380
William Gibson yazdığı bilim kurgu romanları ile tanınır. Siber punk akımının babası olarak bilinen Gibson’ın ilk romanı Neuromancer, yayınlandığı 1984 yılından bu yana, tüm dünyada 6.5 milyonun üzerinde satmıştır.
Gibson Güney Carolina’nın Conway şehrinde dünyaya geldi. 1968 yılında Vietnam Savaşı’na katılmayı reddederek bir süreliğine Kanada’ya yerleşti. 1972 yılından bu yana, bilim kurgu kitaplarını yazmaya başladığı Vancouver şehrinde yaşamaktadır. İlk çalışmaları sibernetik ve siber uzay teknolojilerinin gelecekte insan ırkı üzerindeki muhtemel etkilerini konu almıştır. 80?li yıllarda kaleme aldığı kurguları daha çok soğuk ve kasvetli bir etki bırakmaktadır. İlk romanı Neuromancer üç büyük bilim kurgu ödülüne layık görülmüştür: Nebula, Hugo ve Phillip K. Dick
Yıllar geçtikçe Gibson kendisini meşhur eden kötümser kurgularından gittikçe uzaklaşmış, romanlarını olaydan olaya atlayan bir şekilde yazmak yerine, realist bir tutum benimseyerek, süreklilik gösteren ve daha hikâyesel bir tarzda yazmıştır. Bununla birlikte romanlarında, değişen teknolojinin, özellikle olumsuz sosyal etkilerini vurgulamaya devam etmiştir.
İlginizi Çekebilir: Sprawl Serisi