Malazan Yitikler Kitabı Serisi Ay Bahçeleri ile başlıyor.
“En Güzel Hayat, Tanrıların Gözüne Batmayandır. Hür Kalmak İstiyorsan, Sessiz Sedasız Yaşamalısın.”
Malazan Yitikler Kitabı Serisi
Ay Bahçeleri
Yazar: Steven Erikson
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 712
“En Güzel Hayat, Tanrıların Gözüne Batmayandır. Hür Kalmak İstiyorsan, Sessiz Sedasız Yaşamalısın.”
Şehirlerin baş tacı, bir rivayet üstüne inşa edilen şehir Darujhistan… Gaz lambalarının mavi ışığında geceleri bir inci gibi parlayan bu şehir, Genabackis kıtasının ev sahipliği yaptığı Özgür Kentler arasında, Malazan İmparatorluğu tarafından ele geçirilmemiş son yerdi. Ve İmparatorluk doymak bilmez bir iştahla gözünü Darujhistan’a çevirmişti. İmparatoriçe Laseen mutlak hâkimiyet için her şeyi göze almıştı.
Ancak Darujhistan dışarıdan göründüğü kadar savunmasız değildi. Şehrin dolambaçlı sokaklarında Yılanbalığı ismindeki casuslar efendisi, şehrini korumak için gizemli güçlerle bir çatışmaya girmişti. Şehrin çatılarında geceleri bir suikastçı savaşı veriliyordu. Şehrin tepesindeyse, yönetimi elinde tutan efsuncular cemiyetiyle ittifaka girmiş olan büyücü-suikastçı Tiste Andii ırkının lideri Anomander Rake, uçan kalesi Ay Tohumu’nda harekete geçme vaktinin gelmesini bekliyordu.
Tanrıların da oyuna katılmasıyla, Darujhistan üzerinden yapılan tüm planlar suya düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktı. İnsanların gelip geçici hırsları, tanrıların ebedi çatışmalarının altında ezilecekti. Ve tanrıların unuttuğu bir gerçek gün yüzüne çıkacaktı: Faniler de bir tanrıyı öldürebilirdi.
“Size verebileceğim tek tavsiye, vakit kaybetmeden Ay Bahçeleri’ni okumaya başlamanız.”
Stephen R. Donaldson
“Bu eser, epik fantastiğin zirve noktası olabilir.”
Glen Cook
Ölühane Kapıları
Yazar: Steven Erikson
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 872
“BIRAKIN ÖLÜMÜM ŞAN GETİRMESİN. BIRAKIN UNUTULUP GİDEYİM. BIRAKIN CANLILARI SUÇLAYAN ÖLÜLERİN ARASINDA YER ALMAYAYIM.”
Zamanın ve kumların ölü uygarlıkların üzerini örttüğü, bir zamanlar denizken artık ölümcül güneşin kavurduğu Kutsal Raraku Çölü… Malazan İmparatorluğu hâkimiyeti altındaki Yedi Kent kıtasında esen sıcak çöl rüzgârlarında bir isyanın fısıltıları taşınmaktaydı. Raraku Çölü’ndeki saklı bir vahada, Sha’ik ismindeki peygamber, Dryjhna Kıyamet Kitabı’nın eline teslim edilmesini bekliyordu. Kehanete göre, Sha’ik kitabı açtığında, intikam tanrıçası uyanacak ve Yedi Kent hürriyetini geri almak için ayaklanacaktı.
Yedi Kent kıtasında gerçekleşmeyi bekleyen tek kehanet bundan ibaret değildi. Hayvan cismine bürünebilen şekildeğiştirenler, verilmiş kadim bir sözün peşinden Yedi Kent’e akın ediyor, hem çölde hem de büyülü kovanlarda birbirleriyle çatışıyorlardı. Kana susamış çöl kumlarını besleyen bu çatışmalar, Yedi Kent’i hiç olmadığı kadar tehlikeli ve korkunç bir yer hâline getiriyordu.
Tanrıların faniler üzerindeki acı oyunları devam ediyor, kumlara gömülü sırlar keşfedildikçe fanilerin entrikalarının ne kadar önemsiz olduğu açığa çıkıyordu. Ancak ne tanrıların ne de fanilerin hesaba kattığı bir gerçek vardı: Tanrılar da entrikalara kurban gidebilirlerdi.
“Steven Erikson beni kendine hayran bırakıyor. Eserleri sadece bir avuç kitabın başarabildiğini gerçekleştiriyor: Okurun gerçeklik algısını değiştiriyor.”
Stephen R. Donaldson
“Erikson öyle gerçekçi, öyle efsunlu dünyalar yaratıyor ki oradan ayrılmak istediğinden emin olamıyor insan.”
Michael A. Stackpole
“Elinizden düşüremeyeceğiniz, soluk soluğa, George R. R. Martin’in eserlerindeki vahşiliğe sahip bir kitap.”
Elizabeth Haydon
Buzun Anıları
Yazar: Steven Erikson
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 1048
“ŞİMDİ GERİ DURUN VE BİZ FANİLERİN NELER YAPABİLECEĞİNE BİR BAKIN. BANA KALIRSA SİZİ BİR İKİ SÜRPRİZ BEKLİYOR.”
Ardı arkası kesilmeyen savaşların ağırlığı altında zayıf düşen, uğruna dövüştükleri imparatorluğun kanun kaçağı ilan ettiği ve deli bir peygamberin istilaya hazırlandığı bir kıtada yapayalnız kalan Tekkol’un Ordusu… Arkasında karanlık güçlerin ve gizli ellerin desteğiyle durdurulamaz bir şekilde Genabackis kıtasını işgale gelen Pannion Domin İmparatorluğu, karşısında zorlu bir rakip bulmayı beklemiyordu ancak Tekkol’un Ordusu’nun, eski düşmanları Darujhistan şehri, Anomander Rake ve Caladan Brood ile ittifaka girdiğinden habersizdi. Herkesin kendi çıkarını gözettiği bir savaşta, ihanet de kaçınılmaz bir sonuç olacaktı.
Genabackis kıtasında süregiden tek çatışma bu değildi. İki tarafın da kendini galip sayamadığı, yüz binlerce yıldır devam eden bir savaş daha vardı. Bu gaye uğruna faniliklerinden vazgeçip namevt savaşçılara dönüşen T’lan Imasslar, Genabackis kıtasında toplanıyorlardı. Ve bu seferki düşmanları her zamankinden daha zorlu olacaktı.
Tanrıların oyununa yepyeni bir oyuncu katılmak için can atıyordu. Zincirlenmiş Tanrı oyundaki ilk hamlelerini yapmaya hazırlanırken, karşısında diğer tanrıları bulacaktı. Ancak Zincirlenmiş Tanrı’nın hesaba katmadığı bir şey vardı: Artık bu oyuna faniler de dahil olmuştu.
“Malazan Yitikler Kitabı serisini ağzım bir karış açık okudum.”
Glen Cook
“Erikson, epik fantazi yazarları arasında en tepedekilerden biri.”
Publishers Weekly