Verity Crawford’ın çoksatan serisini tamamlamaya karar veren Lowen’ın hayatı ne şekilde değişecek?
Verity: Gerçeğin Diğer Kıyısı
Yazar: Colleen Hoover
Çevirmen: Yeşim Öksüzoğlu
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 298
Lowen Asleigh, yaşadığı finansal krizin ardından evini kaybetmek üzere olan bir yazardır. Büyük bir umutsuzluk içinde olduğu sırada beklenmedik bir teklif alır. Geçirdiği kaza sebebiyle kitap yazamayacak durumdaki ünlü yazar Verity Crawford’ın çoksatan serisini tamamlayacak ve karşılığında Verity’nin eşi Jeremy’den hayatını tamamen değiştirecek yüklü miktarda bir ödeme alacaktır.
Lowen kendini kısa süre içinde Verity’nin gözlerden uzak evinde bulur. Göl kıyısındaki bu muhteşem malikânede onun seriye dair tuttuğu notlarını okuyacak ve serinin devamını yazacaktır. Ne var ki Lowen bilinci yerinde olmayan Verity’nin notları arasında onun acımasız bir dürüstlükle yazdığı otobiyografisini de bulur. Gerilim türünde bir başyapıt sayılabilecek bu otobiyografide iki kızını da kaybeden Verity kızlarının gerçekte nasıl öldüğünü anlatmıştır. Lowen okudukça dehşete kapıldığı bu taslağı, Verity’nin her şeyden habersiz eşine göstermekle yok etmek arasında bir seçim yapmak zorundadır.
Colleen Hoover içgüdülerimize, bilinçaltımıza ve gerçeğe meydan okuyor.
“Otobiyografilerle ilgili en tiksindiğim şey, her cümleden sahte düşüncelerin akmasıdır. Bir yazar, ruhu ve kitabı arasındaki her koruma katmanını ayırmaya istekli olmadıkça asla kendisi hakkında yazma cüretini göstermemelidir. Kelimeler doğrudan yürekten gelmeli, özgür kalırken etle kemiği parçalamalıdır. Çirkin, dürüst, kanlı ve biraz dehşet verici ama tamamen ortada. Okuru yazardan hoşlanması için teşvik eden bir otobiyografi, gerçek bir otobiyografi değildir. Kimse içten dışa sevilesi değildir. Birisi bir otobiyografiyi bitirdiğinde, en iyi ihtimalle, yazara karşı rahatsız edici bir tiksinti duyuyor olmalıdır. Ben bunu yapacağım. Okuyacağınız şey zaman zaman o kadar kötü bir tat bırakacak ki tükürmek isteyecek ama bu kelimeleri yutacaksınız, okuduklarınız bir parçanız hâline gelecek, içinize işleyecek ve onlar yüzünden acı çekeceksiniz. Ancak… benim sert uyarımla beraber… kelimelerimi yutmaya devam edeceksiniz çünkü buradasınız.
Verity Crawford
İnsan. Meraklı. Devam edin.”
Sessiz Hasta
Yazar: Alex Michaelides
Çevirmen: Aslı Perker
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Sayfa Sayısı: 320
Goodreads Yılın En İyi Gerilim Romani Ödülü
New York Times Çoksatanlar Listesinde 46 Hafta
Sessizliğin Kökleri Tahmin Edebileceğinizden Çok Daha Derinlerde.
Başarılı ressam Alicia Berenson, kocası Gabriel onun için endişelenmesin, iyi olduğunu görsün diye bir günlük tutuyordu. Bu çok sevdiği adam, ondan sebep mutsuz olmamalıydı.
Alicia Berenson, otuz üç yaşında, kocasını suratına beş kez ateş ederek öldürdü. Sonrasında tek kelime bile konuşmadı.
Adli psikoterapist Theo Faber, yıllardır kimsenin başaramadığını başarıp Alicia’yı konuşturabileceğinden emin. Ama olur da başarırsa, gerçeği duymak isteyecek mi?
“Unutulmaz! Hitchcock gerilimi, Agatha Christie kurgusu ve Yunan trajedisinin birleşimi.”
Entertainment Weekly
“Sayfalar, çevirirken parmaklarınızın arasında tutuşup yanıyor.”
David Baldacci
“Zekice kurgulanmış, sofistike bir gerilim.”
Lee Child
Evelyn Hugo’nun Yedi Kocası
Yazar: Taylor Jenkins Reid
Çevirmen: Elif Nihan Akbaş
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 432
Sana tüm hikayeyi anlatacağıma söz vermiştim. Hazırsan başlayalım. Sevgilerimle, Evelyn.
Hollywood’un en parlak ikonlarından olan Evelyn Hugo, şaşaalı ve skandallarla dolu hayatıyla ilgili gerçekleri anlatmaya nihayet hazırdı. Fakat bunun için tanınmamış bir muhabir olan Monique Grant’i seçtiğinde, buna ne iş ne aşk hayatında başarılı olabilmiş Monique’ten daha fazla kimse şaşıramazdı. Ancak Evelyn’in neden onu seçtiğine kafa yormaktansa bunu bir sıçrama tahtası olarak kullanmanın tam sırasıydı.
Evelyn, kendisini 50’li yıllarda Los Angeles’a sürükleyip 80’lerde şov dünyasından ayrılmasına yol açan sebepleri ve tabii ki bu süreçteki yedi evliliğinin ardındaki sır perdesini kaldırırken, büyük yasak aşkların ve onulmaz hırsların gerçek yüzü ortaya çıkacaktı. Efsanevi yıldızla arasında bir bağ kurulurken Monique, kendi yaşamını da yepyeni bir bakış açısıyla gözden geçirmek zorunda kalacaktı.
“Evelyn Hugo, gecenin sonunda yüzünden makyajını siler gibi en karanlık sırlarından kurtuluyor. İçimizdeki Marilyn Monroe’ya sesleniyor.”
Kirkus
“Hollywood’un eski şaşaalı günleriyle dolu sürükleyici bir hikaye.”
Buzzfeed
“O kadar merak uyandırıcı ve duygusal ki elinizden bırakamayacaksınız. Taylor Jenkins Reid’in açık ara en iyi romanı.”
Associated Press
Kayıp Kız
Yazar: Gillian Flynn
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 600
Aşık olduğunuzu insanı ne kadar tanıyabilirsiniz?
“Ne düşünüyorsun Amy?.. Evliliğimiz boyunca dile getirmesem bile, içten içe, sürekli sorduğum soru bu. Sanırım bu tür sorular tüm evliliklerin kaçınılmazı: Ne düşünüyorsun? Neler hissediyorsun? Sen kimsin? Bize ne oldu? Şimdi ne yapacağız?”
Evliliklerinin beşinci yıl dönümü sabahında, karısı Amy aniden ortadan kaybolunca, Nick Dunne bu sorularla baş başa kalıyor. Polisin baş şüphelisi Nick. Amy’nin arkadaşları, kadının Nick’ten korktuğunu, bazı şeyleri ondan sır gibi sakladığını söylüyor. Nick’e göre bütün bunlar büyük bir yalan. Polis, Nick’in bilgisayarında tuhaf bilgilere rastlıyor. Dahası, biri, cep telefonundan ısrarla Nick’i arıyor. Asıl soru şu; Nick’in güzel karısına ne oldu? Peki, Amy’nin özenle paketleyip bıraktığı kutuda ne vardı?
Kayıp Kız’da evlilik, tam bir savaş sanatına dönüşüyor.
“Bıçak kadar keskin. Şaşırtıcı derecede sinsi. Akıl almaz bir oyun. Kayıp Kız, Gillian Flynn’den baş döndürücü bir roman. Gillian Flynn’in gerilim konusunda Patricia Highsmith’den geri kaldığını düşünüyorsanız, dantel gibi dokunmuş bu hikayenin ayrıntılarına bir daha göz atın. İlk okuduğunuzda yüreğinizin sıkışmasına neden olan şeyler, ikinci okuyuşunuzda tamamen farklı görünecek.”
Janet Maslin, The New York Times
“Alfred Hitchcock’u bile kıskandıracak, karşı konulmaz bir yaz gerilimi. İnsan psikolojisinin en karanlık kuytularına inen bu nefis gerilim romanı tüylerinizi diken diken edecek.”
People
Neredesin Bernadette?
Yazar: Maria Semple
Çevirmen: Boran Evren
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 376
Bernadette… kayıp bir anne.
Bernadette’in kocası Elgie… bir Microsoft dehası.
Bee… onların 15 yaşındaki kızı.
Bir Çocuk, Bir Anne Ve Bir Baba
Yeterli mi aile olmaya?
“Sağlam bir kurguya dayalı Bu Kitap e-posta, mektup, F.B.I. raporları, hatta fatura gibi pek çok tazın türünü içinde barındırıyor. Tüm bu türlerin ne denli zekice kullandığını, her bir bilginin nasıl da yaratıcı bir şekilde gözler önüne serildiğini görebilirsiniz elbet ama bunu yapabilmek için önce kahkahalarınıza bir ara vermeniz gerekiyor.”
The New York Times
“Yaratıcılık ve anne-kız ilişkisinin gücü sıradışı bir anlatımla birleşiyor ama okur romanı okurken bunu fark edemeyecek denli eğleniyor olabilir tabii…”
The Oprah Magazine
“İnanılmaz eğlenceli… Semple, çocuklarını özel okullara gönderen evhamlı aileler ve çevre bilincine kafayı takmış komşularla dolu bir hayattan alaycı bir kesit sunuyor…”
Vogue
Trendeki Kız
Yazar: Paula Hawkins
Çevirmen: Aslıhan Kuzucan
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.
“Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!”
S.J. Watson
“Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock’u.”
Terry Hayes
“Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman.”
Lisa Gardner
Uyuyana Kadar
Yazar: S. J. Watson
Çevirmen: Şen Süer
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 376
Anıların sana kim olduğunu söyler.
Ya her akşam uyuduğunda anıların kayboluyorsa?
Adını, kimliğini, geçmişini, hatta sevdiğin insanları, hepsini bir gecede unutuyorsan,
Ve güvendiğin tek insan sana gerçeğin tamamını anlatmıyorsa…
Christine’in hayatına hoş geldin…
“Kesinlikle şimdiye dek okuduğum en iyi ilk roman”
Tess Gerritsen
“Uyuyana Kadar müthiş, sarsıcı bir roman. İnsanı derin, karanlık ve rahatsız edici sulara çekiyor. Bir yandan kimlik ve belleğin anlamı üzerine karmaşık sorulara değinirken, bir yandan da eğlendiriyor.”
Los Angeles Times
“Çok iyi bir fikri, iddiası ve müthiş bir kurgusu var. Tüm detaylarıyla mükemmel olan bir gerilim romanı bulmak zordur, ama bu kitap kesinlikle bu özelliklere sahip.”
Sophie Hannah
Daisy Jones ve The Six
Yazar: Taylor Jenkins Reid
Çevirmen: Elif Nihan Akbaş
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 376
2020 Glass Bell Ödülü Kazananı
Sunday Times ve New York Times Çoksatanı
Daily Mirror’a göre 2019’un En İyi Kurgusu
Daily Express’e göre 2019’un En İyi Kitabı
Goodreads Okurlarına Göre 2019’Un En İyi Tarihi Romanı
Kimileri rüyalarının peşine düşer, kimileri de kâbuslarının.
Daisy Jones ve The Six’i herkes tanırdı.
60’lı yılların sonunda henüz genç bir kızken en popüler kulüplerin aranan ismi, en ünlü rock yıldızlarının sevgilisi, partilerin neşesi hâline gelen Daisy Jones’un dünyaya haykırmak istediği şeyler vardı. Listelerin zirvesine oynayan The Six ise, üstündeki sorumlulukların ve aniden gelen başarının yüküne dayanamayan solistleri Billy Dunne’ın turnede çıldırmasıyla taze kan arayışındaydı. Bu ikilinin birleşmesiyle bir efsanenin doğması kaçınılmazdı.
Daisy çıplak ayaklarıyla sahneye çıktığı an yer yerinden oynadı. Müzikleri çağa damga vurdu. Albümleri her yerde çalıyordu. Turnede nereye gitseler biletleri yok satıyordu. Ta ki o son konsere kadar.
Ayrılıklarının ardındaki sır neydi?
“Daisy Jones ve The Six’i bir oturuşta okudum. 70’lerin müzik dünyasına doğru unutulmaz bir yolculuktu.”
Reese Witherspoon
“Taylor Jenkins Reid, unutulmaz karakterleri ve duygusal hikâyeleriyle muhteşem bir yazar.”
Emily Griffin
“Daisy Jones ve The Six bir marş, bir balad ve bir mucize.”
Elin Hilderbrand
Kya’nın Şarkı Söylediği Yer
Yazar: Delia Owens
Çevirmen: Filiz Çiçek
Yayınevi: Salon Yayınları
Sayfa Sayısı: 431
Kalbini Ne Kadar Koruyabilirsin?
Yıllar boyunca, Kuzey Carolina kıyısında sessiz bir kasaba olan Barkley Cove’da Bataklık Kızı ile ilgili söylentiler dolaşmaktadır. O yüzden 1969’un sonlarında, yakışıklı Chase Andrews ölü bulunduğunda kasaba halkı, hemen Bataklık Kızı dedikleri Kya Clark’tan şüphelenir.
Ancak Kya onların anlattıkları gibi biri değildir. Hassas ve zeki olan Kya yıllardır, evi olan bataklıkta martılarla arkadaş olmuş, kumdan dersler alarak tek başına hayatta kalmıştır. Yıllar sonra Kya’nın, dokunulmak ve sevilmek istediği dönem gelir. Kya’nın vahşi güzelliği, kasabadan iki genç adamın ilgisini çekince Kya, kendini yeni bir hayata açar, ta ki akla gelmeyecek bir şey olana kadar.
Barbara Kingslover ve Karen Russell hayranları için mükemmel bir roman olan Kya’nın Şarkı Söylediği Yer, aynı anda hem doğal dünyaya nefis bir övgü hem buruk bir büyüme çağı hikâyesi hem de muhtemel bir cinayetin şaşırtıcı hikâyesi. Owens bize, bir zamanlar olduğumuz çocuğun, bizi sonsuza dek şekillendirdiğini ve hepimizin, doğanın, güzel ve vahşi sırlarına tabi olduğumuzu hatırlatıyor.
“Owens bu kitapta, Kuzey Carolina sahilinin ıssız bataklık arazilerini, terk edilmiş bir çocuğun gözleriyle inceliyor. Ve kendi izolasyonunun içerisinde bu çocuk, gözlerimizi, onun özel dünyasının gizli harikalarına -ve tehlikelerine- açmamızı sağlıyor.”
The New York Times Book Review
“Barbara Kingsolver’i hatırlatıyor.”
Entertainment Weekly
“Kya’nın, insan ilişkilerine güvenmeyi öğrenmesinin acıklı hikâyesi, acımasız gerçekleri ortaya çıkaran sürükleyici bir cinayet gizemiyle birleştirilmiş. Hayret verici bir başlangıç.”
People Magazine