Böcek, hem bir korku romanının, hem bir aşk hikâyesinin, hem de bir dedektif romanının özelliklerini taşıyor.
Böcek
Yazar: Richard Marsh
Çevirmen: Nazire Ersöz
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 368
Paul Lessingham, geleceği parlak bir politikacıdır. Ne var ki Mısır’dan gelen ve Kraliçe Viktoria’nın yasaklar şehri Londra’da sürekli biçim değiştirerek serbestçe dolaşan “Böcek”, Lessingham’ın kâbusu olacaktır. İsis’in müritlerine karşı işlenmiş bir suçun intikamını almaya gelen bu amansız yaratık kurbanlarını dehşete sürüklerken, hiç kimse güvende değildir.
Marsh’ın romanı, Stoker’ın Drakula’sı, George du Maurier’nin Trilby’si, Sax Rohmer’ın Fu Manchu dizisi gibi XIX. yüzyıl sonlarıyla XX. yüzyıl başlarına özgü sansasyonel yapıtlar arasında yer alıyor. Yine o yapıtlarda çok sık rastlanan bir teknikle, gerilim yaratmak amacıyla, hikâye farklı kişiler ağzından aktarılıyor.
Böcek, hem bir korku romanının, hem bir aşk hikâyesinin, hem de bir dedektif romanının özelliklerini taşıyor.
Tekinsiz Öyküler
Yazar: Sir Arthur Conan Doyle
Çevirmen: Nagihan Çakır
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 248
Akıl almaz, hatta doğaüstü görünümlü olan vakaların ardındaki mantıkla açıklanabilen nedenleri ortaya çıkarmasıyla polisiye edebiyatın en meşhur karakteri haline gelen Sherlock Holmes, Arthur Conan Doyle’un edebi mirasının en büyük parçası. Ancak Arthur Conan Doyle’un edebiyata katkısı Sherlock Holmes’un ve bu dedektif öykülerinin de ötesinde. Doyle, yazdığı fantastik, bilimkurgu ve korku öyküleriyle de onlarca yazara ilham verip farklı türlerde de ne kadar verimli olduğunu gözler önüne serdi.
Tekinsiz Öyküler’de Arthur Conan Doyle’un sıradışı öykülerinin en şöhretlileri bir araya geliyor. Akıl ve mantık üzerine eserleriyle çığır açan yazar bu kez tuhaf kurgunun sınırlarını zorluyor. Bu sayfalar arasında ölümsüzlüğü bulmuş insanların, gökyüzünde yaşayan yaratıkların,hem yeni hem eski işkence ve idam aletlerinin, Doğu’nun esrarengiz sırlarının, öte dünyadan gelen ziyaretçilerin, karanlık kontların, esrarengiz yeraltı mezarlarının, aşkın ve deliliğin anlatıldığı öykülerle karşılaşacaksınız.
“Doyle, istediğinde hayali dünyalara dair ne kadar güçlü öyküler yazabildiğini bizlere gösteriyor.”
Şeytanın Gizli Yüzü
Yazar: Matthew Gregory Lewis
Çevirmen: Kayra Kaan Fazlı
Yayınevi: Parola Yayınları
Sayfa Sayısı: 368
Bu romanın temeli, Derviş Barsisa’nın The Guardian’da yayımlanan öyküsü üzerine yazılmıştır.
Ambrosio ünlü bir keşiş. Lorenzo zengin genç bir soylu; Ve Antonia güzel genç birkadın. Ambrosio kendine güvenen, şeytana bile karşı gelebileceğini düşünecek kadar güçlü görmektedir ve asla baştan çıkarılmayacağından emindir. Günün birinde yüzü bir maskenin arkasına gizlenmiş gizemli bir kadının manastıra gelişiyle inançları sarsılacak ve manastırda doğaüstü olaylar meydana gelmeye başlayacaktır.
1796 yılında yayımlanan ve kısa sürede dünya edebiyatındaki yerini alan Gothic özellikteki roman yazarın “Monk Lewis” olarak anılmasına vesile olmuştur. Birçok dilde baskısı yapılan bu eser, aynı zamanda tiyatro, sinema ve opera olarakta uyarlanmıştır.
Hayalet Öyküleri
Yazar: M. R. James
Çevirmen: Damla Karadeniz
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 176
M.R. James, İngiliz edebiyatının en önemli korku yazarlarından biri, modern hayalet anlatısının babası. Stephen King, H.P. Lovecraft ve Clark Ashton Smith gibi ustaları derinden etkilemiş bir isim olan James’in yazdıkları, yirminci yüzyıl hayalet öykücülüğünün doruk noktası olduğu kadar sonrasında gelen, bu türde yazılmış eserlerin de temelini atar.
Hayalet Öyküleri’nde antika bir düdüğün dünyaya çağırdığı korkutucu ruhların, ölümcül bir lanetten kurtulmaya çalışan insanların, kasabaya dehşet salan yaratıkların, gündüz kaybolup gece ortaya çıkan odaların ve intikam için geri dönen cadıların anlatıldığı karanlık öykülerle karşılaşacaksınız.
Hayaletler üzerimizde kol gezmeye devam ediyor.
“En iyi hayalet öykülerini M.R. James yazmıştır.”
Neil Gaiman
“James’in kötücül yaratıkları benimkilerden çok daha korkunç çünkü onlar insan gerçekliğine hem çok yakın hem de bir o kadar uzak.”
Stephen King
“Birinci sınıf bir tuhaf kurgu ustası.”
H. P. Lovecraft
Sınırdaki Ev
Yazar: William Hope Hodgson
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 180
Korku türünün ustası William Hope Hodgson, sizi sınırlarınızı tanımaya davet ediyor.
Batı İrlanda’nın ıssız ve gözlerden uzak bir noktasında kocaman, metruk bir ev vardı. Kraighten köyü sakinleri yüzyıllardır lanetli olduğunu iddia ettikleri evin yakınlarına yaklaşmıyordu. Balık tutup kamp yapmak, ıssız bölgenin tadını çıkarmak için gelen iki arkadaş bir zamanlar çok ihtişamlı olan ama artık döküntüden ibaret evin izlerine rastladı. Adamlar yıkıntılar arasında korkusuzca dolanırken tuhaf yazılarla dolu, eski bir defter buldu. Bir zamanlar bu evi satın alan adamın tekinsiz hikâyesini okuyan iki arkadaş, kendilerini hiç ummadıkları bir sınırın dibinde bulacaktı.
William Hope Hodgson’ın 1908’de kaleme aldığı Sınırdaki Ev, korku edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak görülüyor. Fantastik, korkutucu ve kozmik öğeler barındıran hikâyede, iki arkadaşın turist olarak gittikleri bölgede karşılaştıkları yıkık dökük, ürpertici ev ve orada buldukları günlük anlatılıyor. Kendilerini beklenmedik bir gizemin içinde bulan arkadaşlar, hayatlarının en korkutucu hikâyesiyle karşılaşıyorlar.
Yüce Tanrı Pan
Yazar: Arthur Machen
Çevirmen: Barış Tanyeri
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 80
Ormanın fısıltısı yükseliyor… Yüce Tanrı Pan’a zihnini açmanın vakti geldi.
Başta H. P. Lovecraft olmak üzere kendisinden sonraki birçok yazarı etkileyen Arthur Machen, modern korku edebiyatının erken dönem ustalarından biri. Doğaüstü, fantazi ve korku türlerinde verdiği eserlerin arasında en ünlüsü olan Yüce Tanrı Pan da yazıldığı dönemde cesur içeriğiyle büyük yankı uyandıran ve ünü günümüze kadar ulaşan bir başyapıt.
Dr. Raymond’ın ruhani dünyaya erişmek için yaptığı “Yüce Tanrı Pan’ı görmek” adlı deneyin sonucunda kentte gizemli olaylar vuku bulmaya başlamıştır. Bu deneyle birlikte Yunan mitolojisinde ormanların ve kırın tanrısı olan yarı keçi yarı insan Pan, hikâyede korkutucu bir figüre dönüşerek, eski çağların dehşetini on dokuzuncu yüzyıla taşır. Machen’ın benzersiz üslubuyla bilim, bir nevi, korkuya hayat verir.
“Yazılmış en iyi korku öykülerinden biri. Belki de en iyisi.”
Stephen King
Udolf Hisarı
Yazar: Ann Radcliffe
Çevirmen: Ahmet Mithat Efendi
Yayınevi: Dergah Yayınları
Sayfa Sayısı: 504
Roman; zarif, çok güzel, cazip, itaatkâr bir genç kız olan Emily’nin kötüler arasında geçirdiği korkularını, faziletli oluşuyla onlara karşı koyabilmesini ve sonuçta büyük bir tecrübe kazanmış olarak mutluluğa hak kazanmasını konu edinmektedir. Ahmet Mithat, bu çevirisiyle döneminde büyük ilgi görmüştür.
Lanetli Otel
Yazar: Wilkie Collins
Çevirmen: Serim As Özdemir
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 216
Lord Montbarry’nin İtalya’da gizemli ve ürkütücü eşi Kontes Narona’yla balayındayken ani ölümünden bir süre sonra lordun ailesi tatil için Venedik’e gider. Orada kalacakları otel ise lordun balayında hayatını kaybettiği ve uşağının ortadan kaybolduğu eski konaktır.
Otelde kalmaya başladıklarında birçoğu paranormal olaylar yaşamaya başlar. Tuhaf bir koku, uyutmayan kâbuslar ve hatta tavanda süzülen bir kafa… Lordun huzursuz ruhunun musallat olduğundan şüphelenen yakınları onun ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak istediklerinde korkunç bir vakayla karşılaşacaklardır.
Geceyi sakın 14 numaralı odada geçirme…
“Lanetli Otel, dramatik bir dehşet gösterisi.”
Peter Ackroyd
Dracula
Yazar: Bram Stoker
Çevirmen: Zehra Handan Salta
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 512
Hava karardığı zaman yolcular arasında bir heyecan dalgasının dolaştığını hissettim, birbirlerinin peşi sıra hepsi sürücüye daha hızlı gitmesi için ısrar ediyor gibiydiler. Uzun kamçısıyla atları acımasızca kırbaçladı, hoyrat hoyrat bağırıp atları hızlandırmaya çalıştı. Sonra karanlığın içinde, önümüzde gri bir ışık görür gibi oldum; sanki tepelerin arasındaki bir yarıktan geliyor gibiydi. İşte o zaman yolcuların heyecanı büsbütün arttı; şirazesinden çıkmış arabamız deriden yayların üzerinde şöyle bir titredi ve fırtınalı denizde kalmış bir tekne gibi bir o yana, bir bu yana sallandı…
“Dracula’nın geldiği dünyanın bir bakıma belirsiz oluşu, iki dünya arasındaki sıkışmışlığı, aydınlanma Avrupası için ‘dış’ bir coğrafyayı temsil etmesi, aklın denetim sınırları dışında kalması, tekinsiz olanın uyanması kuralına uymaktadır. Farklılık, Kont’un, görünürde huzurlu, güvencelerle donanmış bir dünyaya “davet edilmeyip” kendisinin gelmesinde ortaya çıkar. Denetlenemez olan, dünyanın bildik bilimsel-akli araçlarıyla geri çevrilemez olan şey ‘ülkeye sızmıştır.’ Bir ölümsüz olarak Dracula, romanda iki oluş/durum arasında, tanımlanamayan bir yerdedir: Teritorium incognito. Böyle iki oluş arasında kalmış, varlığı belirsiz biri olduğu için de ne bir gölgeye sahiptir ne de aynada bir yansımaya…”
Veysel Atayman
Dracula’nın Konuğu
Yazar: Bram Stoker
Çevirmen: Türkan Çolak
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 184
Kurtadamlar, gölgeler, hayaletler ve daha da tehlikeli ölümlüler, gecenin çocuklarının huzurunu bozmaya geldi.
Tüyler ürperten korku klasiği Dracula ile ünlenen Bram Stoker uykularınızı kaçıracak kısa hikâyeleriyle hayal gücünün sınırlarını bir kez daha zorluyor. Doğaüstü edebiyatın en büyük ilham kaynaklarından birini kaleme alan yazar, dokuz öyküsünde de karanlık dünyanın kapılarını aralıyor. Dracula’nın orijinal metninin silinen ilk bölümü olduğuna inanılan Dracula’nın Konuğu, ilk kez Stoker’ın ölümünden iki yıl sonra, 1914’te yayınlandı. Gotik romanın en büyük klasiğine imza atmış yazarın hikâyeleri bir kez okununca asla unutulmayacak.
Korku edebiyatının en büyük klasiklerinden Dracula’yı kaleme alan Bram Stoker’ın kısa hikâyelerinden oluşan koleksiyonu Drakula’nın Konuğu, tüyler ürpertici dokuz hikâyeyle okurun karşısına çıkıyor. Yazarın ölümünden sonra eşi tarafından derlenen hikâyeler, Stoker’ın benzersiz, karanlık ve gotik dünyasını keşfetmek isteyenler için kusursuz bir başlangıç. Artemis Korku Klasikleri’ne hoş geldiniz…
Sarı Kral Öyküleri
Yazar: Robert W. Chambers, Howard Phillips Lovecraft
Derleyen: F. Cihan Akkartal
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 256
“Sarı Kral Öyküleri’nde, aralarında koca bir Victoria dönemi bulunan Poe’dan Lovecraft’a giden sayısız yoldan birini seçtik. Ölümün kaçınılmazlığından, zamanın tiranlığından, insanı umursamayan tanrıların gazabından, dünyada sinsice kol gezen akıl almaz bir tehditten ve üzerine mutabık kalınmış gerçeklikle, bu gerçekliğin makul kurallarıyla ilgisi bulunmayan boyutlardan geçen bir yol…”
F. Cihan Akkartal’ın derleyip Türkçeye çevirdiği Sarı Kral Öyküleri, E.A. Poe’dan Ambrose Bierce’a, Robert W. Chambers’tan H.P. Lovecraft’a uzanan bir mitosun geçit törenine sahne oluyor. Chambers’ın, tüm dünyada True Detective dizisi sayesinde yeniden gündeme gelen ve edebiyatın tavan arasından çıkarılıp “klasikler” arasına yerleştirilen Sarı Kral derlemesindeki öykülerine, türün diğer ustalarının Sarı Kral mitosu çerçevesindeki metinleri eşlik ediyor.
Sarı Kral Öyküleri, zamanın Poe’ya, mekânın Lovecraft’a, kahramanların Chambers’a, tanrıların Bierce’e göre ayarlandığı bir edebiyatın, korku edebiyatının arkeolojisine davet ediyor bizi…
Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi
Yazar: Ann Radcliffe
Çevirmen: Duygu Akın
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 228
Ölçüsüz tutkular, dehşet verici eylemlere yol açar.
Sicilya’nın ıssız kıyılarında, benzersiz bir doğa manzarasının ortasındaki muhteşem bir şato, karanlık sırların yatağı olabilir mi? Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi, sakin ve durgun görünen hayatları apansız bir çalkantıyla bulandırıyor. Şatonun dolambaçlı koridorlarında, insanı bir kez kendine çektikten sonra girdabından dışarı bırakmayan, kaynağı belirsiz bir korkuyu, günlük hayata istikrarla sızan bir psikolojik dehşete dönüştürüyor.
Ann Radcliffe’in erken dönem yapıtlarından Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi, gotik romanı romantik unsurlarla besleyen yetkin bir örnek. Radcliffe dehşetin anlatımını kendine özgü lirik bir üsluba bağlarken, korkuya da sıcak, çekici bir yön kazandırıyor: Haz ile dehşet arasındaki her an kopmaya hazır o ince çizgi ortadan kalkıyor.
Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi, 18. yüzyıldan günümüze gotik adını alan korku ve dehşet edebiyatının klasiklerinden biri.