Armoni Elementleri,
Melany, kaderine yön verebilecek miydi? Yoksa yaşadığı her şey, kaderinin bir parçası mıydı?
Her ne şekilde olursa olsun:
Bu bir elveda değil, bir başlangıçtı.
Kahin ve Anka
Yazar: Buse Pendaz
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 518
Kahin, Nemesis’e adım attığı andan itibaren kötülük onun peşini bırakmamıştı. Kendini sürekli yeni bir tehlikenin içinde buluyordu. Yanında onu korumaya ant içmiş Descartes varken, ne kadar güvendeydi? O, sevdikleri için canından bile vazgeçebilecekken sevdikleri onun için her şeyi yapar mıydı? Karanlık gecelerde, yanında emin adımlarla yürüyen yoldaşlarıyla her seferinde yeni bir maceraya adım atan Melany’yi ne gibi zorluklar bekliyordu?
Kahinin dünyaya gelmesiyle kötülük de yeniden ortaya çıkmıştı. Büyücüler ve element kullanıcıları arasındaki savaşsa çok yakındı. Kristaller gerçeği göstermişti. Kötülük ortadan kaldırılmalıydı yoksa felaket yaşanacaktı. Alınacak intikamlar, yapılacak büyüler, kurtarılacak kişiler ve verilecek kayıplar vardı. Peki aşk, insanın canını ne kadar yakardı?
Melany, kaderine yön verebilecek miydi? Yoksa yaşadığı her şey, kaderinin bir parçası mıydı?
Her ne şekilde olursa olsun:
Bu bir elveda değil, bir başlangıçtı.
Kül ve Ateş
Yazar: Buse Pendaz
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 448
O gittiğinde her şey değişmişti. Üstüne üstlük külleri de çalınmıştı.
Melody, intikam ateşiyle yanıp tutuşuyor, bir yandan da Nemesis’teki hayatını yoluna koymaya çalışıyordu. İkizi arkasında yalnızlığıyla baş etmeye çalışan bir kardeş, sorunlarını kendi yöntemleriyle çözmeye çalışan donuk bakışlı bir kız ve insanlardan umudunu kesmiş bir genç adam bırakmıştı. Kötüye giden her şey, onları bir araya toplamaya yeter miydi?
“Ölümün fısıltısını ensende hissediyor musun?”
Melody’nin başınaysa şeytanın ta kendisi üşüşmüştü. Hiçbir şey göründüğü gibi değildi ve görünen gerçek her zaman doğru olmayabilirdi. Melody, karanlığın arasından beliren ışığın karanlıktan daha da karanlık olduğunu anladığında irkildi. Ensesinde hissettiği titrek nefes onu ürkütüyordu. Her şeyin gerçekleşebileceği tek yerde, tehlikenin içinde, araftaydı. Üstelik orada yalnız da değildi. Kehanet ile kötülük arasında duran madalyonun ikinci yüzü oydu. Peki, madalyonun ilk yüzü kimdi?
“Senin için geliyorum.”
Bütün bunlar her şeyin bittiğini düşündüğüm anda başlamıştı. Kardeşimin söylediği doğruydu: Bu bir elveda değil, bir başlangıçtı. Fakat kimsenin bilmediği bir şey vardı. Bu, her şeyin yeniden nasıl başladığının hikâyesiydi. Yine de unutulmamalıydı:
Her yeni başlangıç beraberinde sonu getirirdi.
Ben, Melody Valerie Nemesis ve bu, kardeşim Melany Nemesis’in hikayesi.
Kızıl Kıyamet
Yazar: Buse Pendaz
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 528
Onun varlığıyla her şey altüst olmuştu. Dünyaya yeniden gözlerini açtığından beri bildiği tek şey öldürme içgüdüsüydü çünkü cehennem çukurunda katliam hissinden başka hiçbir şey yoktu. Orası tüm güzel hislerin öldürüldüğü yerdi. Melany, geçmişini unutmuş ve bu gerçeklere bağlanarak şimdiyi yaşamıştı. Hislerini kaybetmiş, gerçeklik algısını geride bırakmıştı. Melody ise arkadaşlarının yardımıyla kaçtığı kötülüğü yakalamaya kararlıydı. Bir yanda verilen kayıplar, öte yanda aşk dolu bir macera onları bekliyordu. Her şey bir o kadar tanıdık ama bir o kadar da yabancıydı. Karanlık dört bir yanı sararken umudu bir an olsun yanlarından ayırmamaları ve kehaneti çözmeleri gerekiyordu.
Anka savaşa hazırdı ve bu kez yalnız değildi. Kızıl kıyamet gerçekleşmek üzereyken unutulmaması gereken son bir şey vardı: Aslında kimse kaçtığını yakalayamaz ve yakaladığından kaçamazdı.