Enstitü, Özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız personelin acı dolu yuvası. Burada vicdan azabı yok. Burası girişi olan ama çıkışı olmayan bir cehennem…
Enstitü
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Doğanay Banu Pinter
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 616
Enstitü, Minneapolis’in sakin banliyölerinden birinde yaşamakta olan Luke Ellis, bir gece yarısı evine giren davetsiz misafirler tarafından kaçırılır. Luke, penceresi olmayan fakat tıpkı kendisininkine benzeyen bir odada gözlerini açar. Ve kapısını açıp dışarı çıktığında onun gibi özel yetenekleri yüzünden buraya getirilen birçok çocuğun odalarının sıralandığını görür. Enstitü… Özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız personelin acı dolu yuvası. Burada vicdan azabı yok. Burası girişi olan ama çıkışı olmayan bir cehennem…
İlginizi Çekebilir: Son 5 Yılın Gerilim Kitapları
Tuhaf Hava
Yazar: Joe Hill
Çevirmen: Esat Ören
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 448
Çağımızın en iyi korku yazarlarından Joe Hill, her yazdığıyla beraber modern korku edebiyatının vazgeçilmez isimlerinden olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. Tuhaf Hava’da hem güncel dertlere hem de ruhumuzun derinliklerinde kök tutmuş kaygılara dokunan dört uzun öykü bulacaksınız.
İlk öykü “Fotoğraf”ta mühendislik hayalleri kuran bir ergen, insanların anılarını silen bir Polaroid kameraya sahip. “Şarjör Dolu”da ise güvenlik görevlisi olarak çalışan, öfke kontrolü sorunları yaşayan bir adam silahlı bir çatışmayı durdurup modern silah hakları hareketinin kahramanı oluyor, ta ki yalanları ortaya çıkana dek. “Bulut”ta genç bir adam ilk paraşütle atlama tecrübesinde, imkânsız şekilde katı olan bir bulutun üstünde mahsur kalıyor. “Yağmur”da, kıyamet gökyüzünden yağan ölümcül çivilerle geliyor.
Bu kitap, dört odalı bir korku bir evi. İçeri buyurmaz mısınız?
“Joe Hill muhteşem bir yazar. Tekinsiz, hızlı, zeki maceralar yazıyor ve bunu kendi üslubuyla, asaletle beceriyor.”
Neil Gaiman
Hayali Arkadaş
Yazar: Stephen Chbosky
Çevirmen: Asena Çakmak Özdemir
Yayınevi: DEX
Sayfa Sayısı: 800
Ya biz korkularımızı yutarız ya da onlar bizi
Christopher yedi yaşında.
Christopher kasabadaki yeni çocuk.
Christopher’ın hayali bir arkadaşı var.
Kate daha iyi bir hayat kurabilmek için, ürkütücü erkek arkadaşından kaçıp oğlu Christopher’la Pennsylvania’da, yeşillikler içinde, mükemmel görünen bir kasabaya taşınır. Başlangıçta her şey tıpkı hayal ettiği gibidir; ancak oğlunun ortadan kaybolması hayatlarını alt üst eder. Kendisinden haber alınamayan Christopher, altı gün sonra ansızın kasabanın yanındaki korudan çıkagelir. Neler yaşadığını bir türlü hatırlayamaz. Bildiği tek şey, kafasının içinde yankılanıp duran bir ses ve gerçekleştirmesi gereken bir görevi olduğudur: Noel’e kadar koruda bir ağaç ev inşa etmezse, annesi ve kasaba bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. O ses, yıllar önce yaşanan korkunç gerçekleri birer birer ortaya çıkaracaktır.
Saksı Olmanın Faydaları adlı romanı tüm dünyada büyük ilgi gören Stephen Chbosky, zekice kurgulanmış, heyecanlı ve gerilim dolu bir korku edebiyatı başyapıtıyla okuyucuyla buluşuyor.
“2019’un en iyi kitaplarından!”
People, EW, Lithub, Vox, Washington Post ve diğerleri…
Sahte Bellek
Yazar: Blake Crouch
Çevirmen: Solina Silahlı
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 356
İlk başta bir hastalık gibi görünüyor… Nasıl yayıldığı bilinmiyor… Kurbanlarını hiç yaşamadıkları bir hayatın anılarıyla çıldırtan gizemli bir hastalık… Sahte Anı Sendromu…
New York Polis Teşkilatı’ndan Barry Sutton, bir kadının intiharının ardından öğrendiği bu hastalığı araştırdıkça kendisi de benzer sorunlar yaşamaya başlar. Yıllar önce trafik kazasında kaybettiği kızının ölmediği, karısından boşanmadığı bir hayatın içinde bulur kendini… O da artık Sahte Anı Sendromu’ndan mustariptir, sahte ve gerçek hayatı iç içedir…
Nörolog Helena Smith ise kendini Alzheimer hastası olan annesinin hafızasından geri kalanı korumak için bir cihaz geliştirmeye adamıştır. Ancak yapmaya çalıştığı şeyin, yanlış ellerde dünyayı mahvedecek bir silaha dönüştüğünü fark ettiğinde artık çok geçtir…
Yolları kesişen Barry ile Helena, dünya sürekli büyüyen bir kaos döngüsüne hapsolmadan önce her şeyi eski haline getirmek için güçlerini birleştirirler…
Neredeyse Sıradan Bir Aile
Yazar: M. T. Edvardsson
Çevirmen: Nalan Tümay
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 512
Bir zamanlar “biz” olanın çatlaklarına huzursuzluk ve sessizlik dolmuştu.
Ortak tek konumuz verdiğimiz savaştı.
On sekiz yaşındaki Stella Sandell kendisinden neredeyse on beş yaş büyük bir adamın vahşice öldürülmesinden sorumlu tutulur. Saygın bir ailenin sıradan kızıdır. Karanlık işler peşindeki bir iş adamını bırakın öldürmeyi, tanıması için bile nedeni yok gibidir.
Baba, ortaya konan onca kanıta rağmen, kızının masum olduğuna inanıyor. Anne ise kimsenin doğruyu söylemediğini düşünüyor. Ve geleceğe dair hayalleri konusunda umutsuzluğa kapılan genç kız, ne kadar ileri gidebileceğini kimsenin anlamadığına inanıyor…
Sürükleyici hikâyesiyle baştan sona heyecanlı bir okuma sunan Neredeyse Sıradan Bir Aile, bizleri bir arada tutan şeyin sevgi mi yoksa yalanlar mı olduğuna, alıştığımız hayatlarımızı korumak için neleri gözden çıkarabileceğimize dair ailedeki sadakat ve ahlaki değerler üzerine önemli bir okuma sunuyor.
“M. T. Edvardsson aldatıcı ve sürükleyici bir roman yazdı. Neredeyse Sıradan Bir Aile size en yakınlarınız hakkında bildiğiniz her şeyi sorgulatacaktır.”
Karin Slaughter
Komşu Kapanı
Yazar: Mark Edwards
Çevirmen: Müge Hestbaek
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Sayfa Sayısı: 296
Dehşetle aranızda sadece bir kapı var.
Jamie ve Kristy yeni evlerine ilk taşındıklarında onları parlak bir gelecek bekliyordu. Evlenecek, aile kuracaklardı. Komşuları da arkadaş canlısı görünüyordu.
Fakat çok geçmeden başlarına tuhaf şeyler gelmeye başladı. Kapılarının önünde ölü sıçanlar buluyor, duvarların arkasından korkunç sesler duyuyorlardı. Jamie’nin arkadaşı araba kazası sonucunda ağır yaralanınca, Jamie ile Kristy kendilerini bir dizi daha da ürkütücü saldırının hedefi olarak bulacaktı.
Umutsuzluğa sürükleniyor olsalar da Jamie karşı saldırıya geçmeye hazırdı ancak karşısına kimi aldığından bihaberdi…
“Mark Edwards, tüm yazarların ulaşmaya çalıştığı dengeyi yakalamış. Gerçekçi karakterleri alıp onları ürkütücü senaryolara yerleştiriyor ve biz okurlar da onlarla beraber çaresizce acı çekiyoruz. Edwards güven hissi vermesi gereken yerleri alıyor ve halıyı aniden ayaklarımızın altından çekip bizi boşluğa itiyor, canımız pahasına kitaba tutunmaya zorluyor. Komşu Kapanı’nı dehşet verici kılan bir şey var… ve her şey tam olması gerektiği gibi.”
Elizabeth Haynes, Işığı Ararken’in yazarından
“Romanın nasıl bittiğini öğrenmeden elinizden bırakamayacaksınız.”
Lloyd Paige
“Jamie ve Kristy’ye evlerini koşarak terk etmelerini haykırsanız da olacakları merak edeceksiniz. Kesinlikle tavsiye ediyorum.”
Jonathan Hill
Gece Gelen
Yazar: Tess Gerritsen
Çevirmen: Mehmet Gürsel
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 296
Boston’da yaşadığı trajik bir olay, yemek kitapları yazan Ava’yı ıssız bir sahil kasabasına sürükler. Burada kiraladığı 19. yüzyıldan kalma muhteşem malikânede hem kitabını yazabilecek hem de geçmişindeki hayaletlerden kurtulacaktır. Ancak hiçbir şey Ava’nın planladığı gibi gitmez, çünkü malikânede başka biri daha yaşamaktadır: 1875 yılında ölen, malikânenin ilk sahibi Kaptan Brodie! Kaptan Brodie’nin varlığı, Ava’nın akıl sağlığını sorgulamasına yol açsa da, geceleri kaptanın gelmesini sabırsızlıkla beklemektedir artık. Aynı zamanda hem sevecen hem de cezalandırıcı olan kaptan, tam da Ava’nın ihtiyacı olan şeyi sunmaktadır genç kadına. Malikânede kendisinden önce yaşayan kadınların başına gelenleri öğrenen Ava için tehlike çanları çalmaya başlasa da oradan ayrılmayı göze alamaz, çünkü kendi geçmişi çok daha fazla korkutmaktadır onu.
Tess Gerritsen tutku ile gerilimi büyük bir beceriyle harmanlarken, okuru insan psikolojisinin derinliklerine götürüyor.
Yabancı
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Esat Ören
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 544
Şehir parkında, vahşice katledilen on bir yaşındaki bir erkek çocuğunun cesedi bulunur. Görgü tanıklarının ifadelerine göre katil, İngilizce öğretmeni, şehrin Küçükler Beyzbol Ligi’nin koçu ve herkesin çok sevdiği Terry Maitland’dır. Parmak izi ve DNA sonuçlarıyla desteklenen diğer kanıtlar da tartışılmaz biçimde onu işaret etmektedir.
Bu korkunç cinayetin dehşete düşürdüğü Dedektif Ralph Anderson, eskiden kendi oğlunun da koçluğunu yapmış olan zanlının, bir beyzbol maçının ortasında, herkesin gözü önünde tutuklanması emrini verir. Ne var ki, Maitland cinayetin işlendiği gün başka bir kentte bir konferansta olduğunu iddia eder ve bu, ilerleyen günlerde tanıklarla, kamera görüntüleriyle doğrulanır. Ralph Anderson ve Bölge Savcısı Bill Samuels bu şaşırtıcı gelişmenin yarattığı çelişkiyi çözmek için delillerin izini sürmeye devam ederken, cinayeti aydınlatmaya çalışan herkes bilinmezliklerle ve tehlikelerle dolu bir anafora doğru sürüklenmektedir.
Hayalperest Ölünün Şarkıları
Yazar: Thomas Ligotti
Çevirmen: Berna Seden
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 328
Çağdaş korku edebiyatının önde gelen imzalarından Thomas Ligotti’nin yapıtlarına geniş kapsamlı “korku” ya da “gerilim” türleri içinde yer vermektense, onun yazdıklarını “tekinsiz kurmaca” başlığı altında nitelemek daha doğru olur. Ligotti’nin öyküleri, aşina olunmayan bir kente gidiş, akademik bir araştırma projesi, eski bir binanın yıkılması, bir tımarhane serüveni gibi görece sıradan olaylarla başlıyor. Ne var ki, bütün bu sıradan görünüşün altında gerçeğin yavaş yavaş saptırılması hatta sapkınlaştırılması, akıl sınırlarının aşılması, hatta yaşam ile ölüm arasındaki çizginin silikleşmesi kendini gösteriyor.
Bu ilgi çekici ve ürpertici öykülerin bir özelliği de açık sonla bitmeleri ve okurların hayal gücünü tetiklemesidir. Dahası kitaptaki her bölümün sonunda, yazar kendi türünün yazım yöntemlerine ilişkin görüşlerini de açıklıyor.
“Hayalperest Ölünün Şarkıları’nı, kitaplığınızda H.P. Love- craft ve Edgar Allan Poe kitaplarının tam ortasına, yani ait olduğu yere yerleştirin.”
The Washington Post
Teftiş
Yazar: Josh Malerman
Çevirmen: Aslı Dağlı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 440
J, dünyanın geri kalanından soyutlanmış, ormanın derinliklerinde bir okula gidiyordu.
Okulun toplam yirmi altı öğrencisinden biriydi. Bu okulun tüm öğrencileri oğlan çocuklarından oluşuyordu ve okulun gizemli kurucusunu baba olarak biliyorlardı. Sanat, bilim ve atletizmin yanı sıra hayatlarının tümünü kaplayan ve bildikleri tek gerçeklik olan okulla ilgili eğitim alıyorlardı.
Fakat J, babanın bilinmesini istemediği başka gerçekler olduğundan şüphelenmeye ve bunlarla ilgili sorular sormaya başlamıştı. Bu yerin gerçek amacı neydi? Öğrenciler neden buradan ayrılamıyordu? Babaları onlardan ne tür sırlar saklıyordu?
Bu sırada, ormanın diğer tarafında, tıpkı J’ninki gibi bir okulda, K adındaki bir kız da benzer soruları sormaya başlamıştı. J, hayatında daha önce hiç kız görmemişti. K, hayatında daha önce hiç oğlan görmemişti. İkisi de bu tuhaf okullardaki sırları araştırırken çok daha gizemli bir şey keşfedeceklerdi: Birbirlerini.
“Damızlık Kızın Öyküsü ile BioShock’ı birleştiren, çılgın bir anlatı.”
Chuck Wendig
“Ölü Ozanlar Derneği’ni Tim Burton’ın yönettiğini düşünün. Kulağa hoş geliyor, değil mi?”
Sylvain Nuevel
“Benzersiz bir dünyada geçen, büyüme ve başkaldırı üzerine yazılmış, çarpık bir peri masalı.”
Scott Hawkins
Kül Dağı’ndaki Kütüphane
Yazar: Scott Hawkins
Çevirmen: M. Boran Evren
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 432
“Cehennemden kaçmanın tek gerçek yolu onu fethetmektir.”
Kayıp bir Tanrı.
Evrenin sırlarını gizleyen bir kütüphane.
İnsanlığını yitirdiğini fark edemeyecek kadar meşgul bir kadın.
Carolyn, evrene dair her türlü bilgiyi barındıran, Baba adında gizemli bir adamın mutlak yönetimindeki Kütüphane’yi mesken tutmuş, her biri farklı konulara hâkim on iki kütüphaneciden biridir. Kendisi tarafından evlat edinildikleri günden beri Baba’nın korumasında sorumlusu oldukları konuları öğrenen bu on iki kişi bir gün açıklanamayan bir şekilde Baba’nın ortadan kaybolması sonucunda ne yapacaklarını şaşırırlar. Son altmış bin yıldır dünyayı gizlice yöneten Baba’nın ölmüş olması ihtimali, güçlü rakipler arasında bir mücadeleye sebep olur.
Kül Dağı’ndaki Kütüphane, tanrı olmayı öğrenen bir kadının yitirdiği insanlığını geri kazanması üzerine tuhaf, korkunç ama dokunaklı bir hikâye anlatıyor.
“Fantastik edebiyatın en yeni yeteneğinden benzersiz bir roman.”
Wall Street Journal
“Neil Gaiman’ın korku ve fantazi anlatılarına kafa tutuyor.”
Library Journal (starred)
“Josh Malerman’ın Kafes’inden beri okuduğum en iyi çıkış kitabı.”
Porter Anderson, CNN
Cehennem Evi
Yazar: Richard Matheson
Çevirmen: Ömer Ezer
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 264
Richard Matheson korku, fantazya ve bilimkurgu türünde yazdıklarıyla yirminci yüzyıla damga vurmuş yazarlarından biri. Yalnızca Stephen King, Neil Gaiman ve Anne Rice gibi yazarları değil, George A. Romero ve Steven Spielberg gibi yönetmenleri de derinden etkileyen Matheson’ın Ben, Efsane’yle beraber en meşhur eseri olan Cehennem Evi, kâbuslara neden olacak bir lanetli ev anlatısı.
Lanetli evlerin Everest’i olarak bilinen Belasco Evi, namıdiğer Cehennem Evi, yıllar içinde iki kez ziyaret edilmişti ve iki seferde de ziyaretçilerin sonu ölüm, intihar ya da delilik olmuştu. Şimdi, bu tekinsiz yere üçüncü bir ziyaret yapılacaktı. Biliminsanı Dr. Barrett ve eşi Edith ile iki medyum, onları “heyecanla” bekleyen Cehennem Evi’nde bir hafta geçireceklerdi. Deliliğin, sapkınlığın ve kan arzusunun hüküm sürdüğü evin sırrı bu kez çözülebilecek miydi?
Cehennem Evi’nin kapıları ardına kadar açıldı.
“Cehennem Evi, yazılmış en korkunç lanetli ev romanı.”
Stephen King
“Richard Matheson, yirminci yüzyılın en iyi yazarlarından biri.”
Ray Bradbury
Mahşer
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Canan Kim
Sayfa Sayısı: 1040
Yayınevi: Altın Kitaplar
Biyolojik denemeler yapılan bir kuruluştan kaçan biri, kısa süre sonra domino etkisiyle insanların yüzde doksan dokuzunu yok edecek mutasyona uğramış ölümcül bir grip mikrobunu yaymaya başlar. Hayatta kalmayı başaran korku ve şaşkınlık içindeki bir avuç insan kendilerini kurtaracak bir lider arayışı içine girer. Ve iki aday ortaya çıkar… Colorado’da bir halkevi kurmakta ısrar eden 108 yaşındaki hayırsever rahibe Abagail ve kötülükten başka bir şey düşünmeyen, kargaşadan mutlu olan şiddet yanlısı “kötü adam” Randall Flagg…
Yalnızca düşlerde var olabileceğini sandığımız karanlık bir hikâye…
“Mahşer, macera, aşk, kehanet, alegori, fantezi ve realizm öğeleriyle harmanlanmış harika bir roman.”
The New York Times Book Review
İlginizi Çekebilir: Mahşer Kitap Yorumu
İtfaiyeci
Yazar: Joe Hill
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 704
Locus En İyi Korku Romanı Ödülü Goodreads Yılın En İyi Korku Romanı Ödülü
2000’li yıllarda pek çok yazar korku türünde eserler verip sıradışı işler ortaya koydu ancak bu zaman aralığında Joe Hill kadar istikrarlı ve her yapıtı modern bir korku klasiği olan başka bir yazar ortaya çıkmadı. İtfaiyeci de hem distopyayla teması hem sosyal medya çağını yansıtması hem de özgünlüğü ile yalnızca günümüzün değil, Hill’in de en iyi yapıtlarından.
Kimse nereden geldiğini bilmese de bir salgın şehirleri yavaş yavaş ele geçiriyordu: Ejderpulu. Hastalığın tedavisi mümkün olmayan sporları, ele geçirdiği vücutları aniden havaya uçuruyordu. Milyonlarca insan bu hastalıktan mustaripti artık. Her köşe başı alev alevdi. Medeniyetin sonunu ateş, kül ve duman getiriyordu.
Yeni hamile kalmış hemşire Harper Grayson da bu hastalığa yakalanmıştı ve alevlere karışması an meselesiydi. Ama belki bebeğini kurtarabilirdi… tabii o kadar uzun yaşayabilirse. İşte böyle bir zamanda İtfaiyeci denen bir adamın hikâyelerini duymaya başladı. Ejderpulunu taşıyan ama onunla yaşamayı öğrenmiş hatta hastalığın sebep olduğu alevleri kontrol edip bu gücünü insanları kurtarmak için kullanan bir deliydi o. Tüm dünya alevler tarafından yutulmadan önce İtfaiyeci’yi bulmak, sırlarını öğrenmek için Harper’ın gözünü karartmaktan başka çaresi yoktu artık.
İtfaiyeci seni kurtarmaya geliyor. Sakinliğini yitirme.
“Özgün, çarpıcı ve soluk soluğa bir roman.”
George R. R. Martin
“Joe Hill’in en iyi eseri. Yer yer Mahşer’e selam vermekten çekinmeyen, çok yönlü ve muhteşem bir kitap.”
Joanne Harris
İlginizi Çekebilir: Karanlık Kitaplık
Craven Malikanesi
Yazar: Darcy Coates
Çevirmen: Leyla Esen
Yayınevi: Çınar Yayınları
Sayfa Sayısı: 312
Daniel, düzenli bir iş bulmak için çalmadık kapı bırakmamıştır. Tüm çabaları sonuçsuz kalmışken bir gün eline bir zarf ulaşır. Bran adlı gizemli birinden gelen mektupla Craven Malikanesi’nde bahçıvan olarak çalışması isteniyordur. Daniel şansını denemeye karar verir ve 1800’lerin başında ölen küçük bir kızın mezarının bakımıyla işe koyulur.
Zamanla Daniel bu evin normal bir yer olmadığını düşünmeye ve giderek artan bir gizeme sahne olduğunu anlamaya başlar. Onu işe alan Bran’ın gerçek kimliği hala belirsizdir ve Craven Malikânesi günden güne daha korkutucu bir yer haline gelmektedir. Küçük kızın mezarındaki sır, geceleri ortaya çıkan sesler ve ev sahibinin şüpheli tavırlarıyla birleştiğinde, Daniel kendisini uğursuz bir labirentin, lanetli bir aile efsanesinin içinde bulacaktır.
Cadı avları, bir kasaba dolusu insanı öldüren veba, savaş lordları ve şekil değiştirenler… Daniel, Craven Malikânesi’nin korkunç sırrını çözüp karanlıkta saklanan gölgelerle yüzleşmek zorundadır.
İlginizi Çekebilir: Son 5 Yılın Gerilim Kitapları