1. Anasayfa
  2. Okuma Listeleri

“Harry Potter” Hayranları Tarafından Seçilmiş 8 Kitap

“Harry Potter” Hayranları Tarafından Seçilmiş 8 Kitap

Gerçek bir “Potterhead” iseniz, Harry ve arkadaşlarının büyülü dünyasını mutlaka özlüyorsunuzdur. Harry Potter ile büyümüş hayranları memnun edecek kitaplar ve tanıtım bülteni aşağıda sıralanmıştır.

“Taht Oyunları”, “Yokyer” ve “Cadıların Keşfi” serisini tavsiye ediyoruz. Diğer kitaplara biz de bir şans vereceğiz. Sizin okuduğunuz varsa lütfen yorum yaparak bizlere tavsiye edeceğiniz kitabı yazınız.

İyi okumalar dileriz.

1. Lev Grossman – Büyücüler

Yasak bilgilerin gizli dünyasında gücün bedeli ağırdır…

Zekâsıyla yaşıtlarının arasından sıyrılan Quentin Coldwater, günlük hayatın monotonluğundan, Fillory adlı büyülü bir dünyada geçen fantastik kitapları okuyarak kaçmakta ama herkes gibi o da büyünün gerçek olmadığını düşünmektedir. Ta ki kendini New York’un kuzeyindeki çok gizli ve seçkin bir büyücülük okulunda bulana kadar. Burada dostluğu ve aşkı öğrenip hayal bile edemeyeceği doğaüstü bir güce erişen Quentin, günün birinde arkadaşlarıyla yaptığı inanılmaz bir keşifle eşsiz olduğu kadar tehlikeli ve karanlık bir yolculuğa çıkacaktır.

Büyücüler’de, kaprisleri, arzuları ve değişken duygularıyla gerçek dünyada yaşayan insanların büyü yapabildiği bir kurgu oluşturularak, iyi ile kötünün siyah ve beyaz gibi keskin çizgilerle ayrılmadığı, sevmenin cesaret gerektirdiği, güç için korkunç bedellerin ödendiği, özgün bir diyar yaratılıyor.

“Bir fincan açık çay, bir bardak viskinin yanında nasıl görünüyorsa Harry Potter da Büyücüler’le karşılaştırıldığında öyle görünüyor. Temelleri hem fantastik hem de ana akım kurgu geleneklerine dayanan bu roman, Oz ve Narnia kadar Harry’ye de göz kırpmasına rağmen Büyücüler’i çocuk kitabı olarak görme hatasına düşmeyin. Grossman’ın meselesi yetişkinlerle; hikâyesiyse karanlık, tehlikeli ve beklenmedik olaylarla dolu.”
-George R. R. Martin, Game of Thrones’un Yazarı-

“En son ne zaman bir kitabı bitirebilmek için eve koşarak gitmiştiniz? İşte bu kitap, o etkiyi yaratıyor. Büyücüler bugüne kadar yazılmış en göz kamaştırıcı, entelektüel ve zekâ dolu fantastik roman.” 
-Gary Shteyngart-

“Büyücüler, şimdiden klasikleşmiş gibi görünen, yetişkinlere yönelik büyüleyici, akıcı ve karanlık bir roman. Grossman’ın kelimeleri ve hayal gücünü bir büyü gibi kullanmasına, derin karakterlerine ve en önemlisi büyünün mucizevi ve tehlikeli dünyasına yaptığı harikulade yolculuğa hayran kaldım.” 
-Kate Christensen, PEN/Faulkner Ödüllü Yazar-

“Merak uyandırıcı, detaylı ve macera dolu… Lev Grossman, Harry Potter’ın serseri ve Amerikan versiyonu olan Quentin Coldwater’ın hayatından, fantastik bir dünyada geçen harika bir kendini bulma hikâyesi çıkarmış.” 
-Junot Diaz, Pulitzer Ödüllü Yazar-

“Büyücüler kelimenin her anlamıyla fantastik. Tuhaf, ilginç, gösterişli ve övgüleri sonuna kadar hak eden bir eser. Ustaca anlatılmış, muhteşem bir hikâye.” 
-Scott Smith-

James Patterson – Cadı ve Sihirbaz

Böyle mi başlıyor… yoksa böyle mi sona eriyor?

“Böylesi çok ağırdı. Bir şehir dolusu öfkeli yüz, kötü ruhlu bir suçluymuşum gibi bana bakıyordu. Stadyum hıncahınç doluydu. Yüz binlerce meraklı, umursamaz veya en azından kayıtsız yüzdü karşımdaki…
Ve gözleri, yaşlar içinde olmak bir yana, hafifçe nemlenmiş, buğulanmış bile değildi.
Kimse itiraz etmiyordu. 
Kimse ayağını vurmuyordu.
Kimse yumruğunu kaldırmıyordu. 
Aslında, devasa ekranlarda gerisayım devam ederken, bugün ailemin son günü olacak gibi görünüyordu.
Ağabeyim Whit’in, bu işten son dakikada kurtulmanın mümkün olup olmayacağını merak ettiğini görüyordum. Annemin, ben ve Whit için sessizce ağladığını görüyordum. Babamın, son anlarımızda sefilce davranmanın bir anlamı olmadığını bana ve ağabeyime hatırlatırcasına gülümsediğini görüyordum… 
Yalnız, anlatırken kendimi fazla kaptırıyorum. Dilimi tutamıyorum. Buraya, halka açık idamımıza gelene kadar, anlatılması gereken bir sürü şey var. En iyisi biraz gerilere gidelim…”

Bu hikaye, Whisty ve Whit Allgood kardeşlerin insanı afallatan hikayesi. Bir geceyarısı ailelerinden koparılıp alınan ve hapsedilen biri kız biri erkek kardeşler, cadı ve sihirbaz olmakla suçlandılar…

Deborah Harkness Harkness – Cadıların Keşfi (Bir Üçleme)

Olağanüstü güçlere sahip bir cadı, imkânsızlıklara direnen yasak bir aşk ve her şeyi başlatan gizemli bir elyazması.

Oxford’un Bodleian Kütüphanesi’ndeki kitap raflarının arasında araştırma yapan genç akademisyen Diana Bishop, tesadüfen simyacılıkla ilgili eski bir elyazması bulur. Köklü ve seçkin bir cadı ailesinden gelen Diana’nın yaptığı bu keşif yeraltında doğaüstü bir karışıklığa sebep olarak iblis, cadı ve vampirlerin kısa sürede kütüphaneye doluşmasına yol açar. Diana, yüzyıllardır aranan bir hazine keşfetmiştir ve her şeyi yoluna koyabilecek tek kişi de yine kendisidir. Bu zorlu mücadelede en büyük destekçisi ise onu hiç yalnız bırakmayan, her türlü fedakârlığı göze alıp kendi soyunun karşısında duran meslektaşı, vampir Matthew olacaktır.

“Sihirle bezeli, olağanüstü derecede yaratıcı ve fantastik bir hikâye… Karşı konulamaz bir büyücülük, bilim ve yasak aşk hikâyesi…”
-People-

“Deborah, yıllardır okuduğum en ilgi çekici romanlardan birini yazmış. Daha ilk sayfasından bu kitaba âşık oldum.”
-Danielle Trussoni-

“Harkness’ın bu ilk kitabı tek kelimeyle çarpıcı. Gerçeklik ile kurguyu, tarih ile günümüzü, nezaket ile öfkeyi, kendini bulmayı ve kaybetmeyi birleştiren bir kitap; kalbinize dokunacak ve zihninizi besleyecek güzel bir eser. Diğer bir deyişle, kusursuz bir yapıt.”
-The Truth About Books-

“Harkness, büyülü bir dünyayı heyecan verici bir üslupla kaleme almış.” -Entertainment -Weekly-

“Hayal gücü, romantizm, tarih ve gerilimi ustalıkla birleştiren yazar, hepsini bu büyüleyici kitapta bir araya getiriyor.”
-Chicago Tribune-

“En kuşkucu okurun bile kalbini ve hayal gücünü ele geçiren, sürükleyici bir kitap… Edebî büyünün en güçlü hali.”
-BookPage-

“Romantizm ile hayal gücünü harmanlayan ve kesinlikle efsane olacak bir kitap.”
-The Daily Mail-

“Harkness göz kamaştırıcı, doğaüstü bir hikâye ortaya çıkarmış… Herkesin neden bu kitap hakkında konuştuğunu siz de keşfetmelisiniz.”
-USA Today-

“Romantik, ilgi çekici ve gerilim yüklü… Harkness, pek çok akademik ve duygusal detayı muzip, ince ve mizah dolu
bir üslupla anlatmış.”
-O, The Oprah Magazine-

Serinin diğe kitapları:

4. Erin Morgenstern – Gece Sirki

Gece Sirki Gece Çökünce Açılır Şafak Vakti Kapanır 
Sirk, haber vermeden gelir. Gelmeden önce hiçbir duyuru yapılmaz, kimseye haber verilmez. Dün yokken, birden ortaya çıkar.
Hayal bile edemeyeceğiniz mucizelere hazır olun. Ortasında gizemli bir şenlik ateşinin yandığı, nadide ve olağanüstü çadırların her birinde büyüleyici bir gösteri sizi bekliyor. Bulutların arasındaki bir labirentte kaybolmaya, buzdan yapılma bir bahçede yürümeye, mürekkep denizinde kitaptan bir gemiyle seyahat etmeye, lastik kız kendini camdan bir kutuya sokarken hayretle izlemeye, havada süzülen tarçın ve karamel kokusuyla acıkmaya var mısınız?

Gece Sirki’ne Hosgeldiniz…
Gizemli ustaların buyruğunda, hayal gücünün ve sevginin sınırlarını zorlayan, büyüleyici bir sihir ve aşk romanı. 

“Sarsıcı bir roman, Gece Sirki sizi karanlık olduğu kadar göz alıcı, tamamıyla gerçek ama yine de bir rüyadan çıkıp gelmiş hissi veren bir dünyaya çekiyor. Ayrılmak istemeyeceksiniz.” 
Téa Obreht

“Büyülü gerçekçiliğe batırılmış bir Romeo ve Juliet masalı.” 
The Boston Globe

“Karanlık ve bir rüya gibi. İnsanı esir alan bir aşk hikâyesi.” 
Stylist Magazine

“Kurum kadar koyu, kıvılcımlar kadar parlak. Erin Morgenstern’ün önünde eğilin. Bu, okuyacağınız en iyi kitaplardan biri.” 
Brunonia Barry

“Bu gizemli sirkin ve gerçekten sihirbaz olan iki yıldızının romanında birkaç sayfa ilerleyince, sıra dışı bir romanla karşı karşıya olduğunuzu fark ediyorsunuz.” 
The Daily Beast

“Erin Morgenstern’ün ilk romanı Gece Sirki, sessiz ve büyüleyici bir kusursuzlukta. Bu romanı okumak muhteşem bir rüya görmek gibi.” 
Newsday

5. David Mitchell – Kemik Saatler

David Mitchell’ı kendi kuşağının en beğenilen yazarlarından biri kılan yaratıcılık ve zekâyla dopdolu insanı büyüleyen ve akıldan çıkmayacak bir öykü.

“Her canlı doğar, büyür, ölür; değil mi? Hayatın sözleşmesinde yazar bu. Ama ben buraya, bazı ender durumlarda bu değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddenin… tadil edilebileceğini söylemeye geldim.”

David Mitchell, Hayalet Yazılar, 9. Rüya, Bulut Atlası, Siyah Kuğu Parkı ve Jacob de Zoet’in Bin Sonbaharı romanlarının yazarıdır. John Llewellyn Rhys Ödülü’nü, Geoffrey Faber Ödülü’nü ve South Bank Show Edebiyat Ödülü’nü kazanan yazar, iki kez de Booker Ödülü finalistleri arasında yer almıştır. Mitchell 2003 yılında Granta’nın Britanyalı En İyi Genç Romancılar listesine de seçilmiştir.

“Gerek ülkemizde gerek dünyada yaratıcı zekâsını en iyi konuşturan yazarlardan biri…” Independent

“Zihnini açıp bakacak olursanız sihirli ve çılgın bir yaratıcılık ve fikir bolluğu fışkıracak üzerinize.” 
-The Times-

“Baş döndürücü, akıl almaz güzellikte…” 
-Daily Mail-

“Mitchell’ın hayal gücü sınır tanımıyor, açık kapı bırakmıyor, üstelik çok da güldürüyor.” 
-Sunday Telegraph-

1984 yazının sıkıcı bir gününde evden kaçan genç Holly Sykes’ın karşılaştığı garip kadın, küçük bir iyilik karşılığında ondan “yataklık” talep eder. Holly’nin, kadının neye yataklık yapmasını istediğini anlaması için onlarca yıl geçmesi gerekecektir. Kemik Saatler, Holly’nin hayatını Gravesend’deki yaralı gençliğinden Avrupa’nın petrol rezervlerinin tükendiği sırada İrlanda’nın Atlantik Okyanusu kıyısında geçirdiği ihtiyarlığına kadar kıvrım kıvrım takip ediyor. Kız çocuğu, kız kardeş, anne ve manevi anne Holly Sykes aynı zamanda dünyamızın kıyısında ve gölgelerinde süregelen kanlı bir hesaplaşmada farkında olmadan yer alacak ve sonucu tayin edecek bir silaha dönüşecektir. Metafizik gerilim, ölümlülüğe dair tefekkür ve kendini yiyip bitirme üzerine kurulu modern çağımızın hesap defteri niteliğindeki bu rengârenk roman, David Mitchell’ı kendi kuşağının en beğenilen yazarlarından biri kılan yaratıcılık ve zekâyla dopdolu insanı büyüleyen ve akıldan çıkmayacak bir öykü.

6. George R. R. Martin – Taht oyunları (9 Kitaplık Bir Seri)

Yazların on yıllar, kışların bir insan ömrü sürebildiği diyarda, dehşetli ve soğuk zamanlar yaklaşmaktadır. Kışyarı’nın kuzeyindeki buzul topraklarda, Yedi Krallık’ı koruyan Sur’un ötesinde tehditkâr doğaüstü güçler toplanmaktadır. Savaşın tam ortasında, doğdukları topraklar kadar sert, boyun eğmez Starklar vardır. Acımasız soğuğun hüküm sürdüğü kuzeyden, uzak güneydeki sıcak zevk yurduna uzanan, leydiler, lordlar, savaşçılar, büyücüler ve katillerle dolu öykü, korkunç kehanetlerin işaret ettiği bir devirde başlamaktadır. Komplo, trajedi, ihanet, zafer ve dehşet dolu olayların ortasında Starklar’ın, dostlarının ve düşmanlarının kaderi bıçak sırtındadır. Hedef, en ölümcül savaş olan taht oyununda muzaffer olmaktır. 

George R. R. Martin türünün sınırlarını zorladığı Taht Oyunları ile bir şaheser ortaya koyuyor. Dünyanın dört bir yanındaki fantastik edebiyat okurlarını kesinlikle memnun edecek epik serinin ilk cildi gizem, entrika, aşk ve macera dolu sayfalarıyla büyülüyor. 

“Kendisinden her zaman en iyi işleri beklediğim George R. R. Martin beni asla şaşırtmıyor.”
Robert Jordan

“Muhteşem bir öykü, muhteşem bir tarihi fantastik yapıt! Göz kamaştırıcı. “
Anne McCaffrey 

“Muhtemelen gelmiş geçmiş en iyi epik fantastik eser. “
Marion Zimmer Bradle 

“Döneminin başat fantastik kitabı Okumamak mümkün değil. “
The Denver Post 

“George R. R. Martin en iyi bilim kurgu yazarlarımızdan. Taht Oyunları da onun en iyi kitaplarından biri. “
Raymond E. Feist 

“Hem romantik hem gerçekçi. “
Chicago Sun-Times

7. Neil Gaiman – Yokyer

Genç ve iyi kalpli Richard Mayhew’un sıradan hayatı, bir kaldırımda karşısına çıkan yaralı genç kızın hayatını kurtarmasıyla sonsuza dek değişir. Bu iyilik Richard’ı var olduğunu hayal bile etmediği bir dünyayla –şehrin altındaki terk edilmiş Metro istasyonları ve kanalizasyonlarda gelişmiş karanlık bir yaşamla– tanıştırır. O artık, yarıklardan düşen insanların yaşadığı Aşağıtaraf’ın bir parçasıdır… ve eğer bildiği dünyaya dönmek istiyorsa, gölgelerin ve karanlığın, canavarların ve azizlerin, katillerin ve meleklerin şehrinde yaşamayı öğrenmek zorundadır…

Gaiman, basitçe söylemek gerekirse, hikâyelerin hazine evi gibi ve biz de ona sahip olduğumuz için şanslıyız…
Stephen King

Neil Gaiman – Yolun Sonundaki Okyanus

Bir kelebeğin kanatları kadar narin ve hüzünlü.
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.

Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus’ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.

Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock’a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.

Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor… 

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.


Warning: Invalid argument supplied for foreach() in /home5/yokyerki/public_html/wp-content/themes/geoit/frameworks/reaction.php on line 56

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
gotik roman

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.