Hayatın Kaynağı, karakteri granit kadar sağlam, hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmayan genç mimar Howard Roark’un hikâyesi. Ve inanılmaz derecede güzel ve tutkuyla Roark’a âşık olduğu halde onun en büyük düşmanıyla evlenen Dominique Francon’un…
Hayatın Kaynağı
Yazar: Ayn Rayd
Çevirmen: Belkıs Dişbudak
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 992
Objektivizmin tohumlarını eken ve Ayn Rand’a uluslararası ün kazandıran edebiyat eseri.
Bu modern klasik, karakteri granit kadar sağlam, hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmayan genç mimar Howard Roark’un hikâyesi. Ve inanılmaz derecede güzel ve tutkuyla Roark’a âşık olduğu halde onun en büyük düşmanıyla evlenen Dominique Francon’un… Aynı zamanda muhteşem bir dehaya sinirlenen öfkeli kalabalıkların çılgın ithamlarının… İlk basıldığı gündeki tazeliğini ve önemini koruyan, Ayn Rand’ın bu kışkırtıcı romanı edebiyat tarihinin en büyük iddialarından birini sunuyor: İnsanın egosu ilerlemenin ve hayatın kaynağıdır.
“Çok güçlü bir yazar. İncelikli ve dâhi bir zihni var; iğneleyici, parlak ve muhteşem bir kaleme sahip… Amerikalı bir kadının yazdığı tek fikirsel kitap olabilir.”
The New York Times
“Hayatın Kaynağı’nda güç, ihtiras ve hayatın ihtişamı heyecanlı betimlemelerde kan kırmızı akıyor.”
London Review of Books
Mars Yıllıkları
Yazar: Ray Bradbury
Çevirmen: Barış Emre Alkım
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 312
Ulusal Kitap Ödülü
Pulitzer Onur Ödülü
Ulusal Sanat Madalyası
“BİZ DÜNYALILAR, BÜYÜK VE GÜZEL ŞEYLERİ YIKMAK KONUSUNDA HÜNERLİYİZDİR.”
Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun “iyi edebiyat” da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. 1950’de yayımlanan Mars Yıllıkları ise insana dair yazılmış en naif ve en karanlık eserlerden biri.
İnsanlık atom savaşlarının gölgesindeki, sorunlarla boğuşan Dünya’yı terk etmek için Mars’ta koloni kurmaya karar verir. İlk roketler umut dolu kızıl gezegene iniş yaptıklarında yolcular hiç beklemedikleri sorunlarla karşı karşıya kalır. Mars’ta yalnız değillerdir.
Marslılar şekil değiştiren, zihin okuyan, belirli bir gelişmişlik seviyesine erişmiş canlılardır ve gezegene gelen bu istenmeyen ziyaretçiler için orada yeni bir hayat kurmak hiç kolay olmayacaktır. Bradbury’nin yer yer ürkütücü yer yer dramatik anlatımı da burada sahne alır. Irkçılık ve hümanizm gibi fikirler Mars’ta kendine yer bulur. Yazar, âdeta tarihle ve insanlıkla yüzleşir.
Bilimkurgu edebiyatının en önemli eserlerinden Mars Yıllıkları, okura insanlığın nihai düşmandan nereye giderse gitsin kurtulamayacağını sert ve vurucu bir biçimde anlatıyor: Kendisinden.
“Bradbury’nin öyküleri ve romanları, edebiyatımızın en nadide parçalarından. Ona sahip olduğumuz için şanslıyız.”
Kim Stanley Robinson
“Bradbury’nin öyküleri öylesine içinize işliyor ki bir daha unutamıyorsunuz.”
Margaret Atwood
Bulut Atlası
Yazar: David Mitchell
Çevirmen: Bilge Nur Gündüz
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 640
1850, Yeni Zelanda: Noterlik görevinden Kaliforniya’daki evine dönen Adam Ewing;
1931, Belçika: Münzevi dâhi müzisyen Ayrs’ın nota kâtipliğini yapan, aile mirasından mahrum edilmiş besteci Robert Frobisher;
1975, Kaliforniya: Bir nükleer santralı araştırırken ölümle yüz yüze gelen gazeteci Luisa Rey;
Günümüz, İngiltere: Kendisini zengin eden yazarının gangster kardeşlerinden kurtulmaya çalışan yayıncı Timothy Cavendish;
Gelecek zaman, Kore: Sisteme isyan ederek ölüme mahkûm edilen android garson kız Sonmi~451;
Gelecekteki bir tarihöncesi, bir Pasifik adası: Bilimin ve uygarlığın çöküşüne tanıklık eden genç yerli Zachry.
Bu altı kahramanı birbirlerine ve bütün insanlığa bağlayan ne olabilir?
Siddhartha
Yazar: Hermann Hesse
Çevirmen: Kamuran Şipal
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 152
“Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap’tan kat kat üstün bir ilaçtır…” XX. yüzyılın en önemli romancılarından Henry Miller’a bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman yazar Hermann Hesse’nin başyapıtıdır. Birinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca bir kılavuz kitap olma özelliğini korumuştur. Siddhartha’da, Buddha’nın yaşamının ilk yıllarını şiirsel bir üslupla anlatan Hesse, insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler. “Bu kitapta,” der Hesse, “tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım.”
Simyacı
Yazar: Paulo Coelho
Çevirmen: Özdemir İnce
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 166
Dünya edebiyatının fenomenleri arasında yer alan Simyacı, yayımlandığı günden bugüne pek çok hayata dokunmaya devam ediyor. Brezilyalı yazar Paulo Coelho tarafından 1988 yılında yayımlanan eser, Doğu ve Batı dünyasına aynı pencereden ışık tutuyor. Coelho’nun Mesnevi’deki bir kıssadan hareketle kaleme aldığı Simyacı, macera dolu öyküsü ve felsefi yönüyle başucu kitabınız olmaya aday!
Etkileyici hikayesi, sade anlatımı ve derinliğiyle Simyacı, dünya klasiklerinin en sevilen eserlerinden biri. Yayımlandıktan kısa süre sonra 42 ülkede basılan ve 26 dile çevrilen eser, 1996’dan günümüze Türkiye’de de en çok okunan romanlar arasındaki yerini koruyor. Eğer hem bir macera tutkunu hem de felsefe meraklısıysanız Simyacı, sizi de etkisi altına alacak.
Simyacı, Santiago adındaki Endülüslü bir çobanın İspanya’dan başlayıp Mısır’da sona eren yolculuğunu konu ediniyor. Gördüğü bir rüya üzerine sahip olduğu her şeyi ardında bırakan Santiago’nun bu serüveni, onu düşlerine kavuşturduğu kadar hayatın hakikatine de ulaştırıyor. Simyacı’nın sayfalarını çevirdikçe siz de Santiago’yla birlikte kendi içinize doğru bir yolculuğa çıkacaksınız.
Kendi Kişisel Menkıbenizi Keşfetmeye Hazır Olun!
Gezgin olma isteğiyle çobanlık yapmaya başlayan Santiago, uzun bir müddet yalnızca koyunlarının onu götürdüğü yöne gidiyor. Böylelikle farklı yerler keşfeden Santiago, bir gün koyunlarıyla birlikte sığındığı eski bir kilisenin bahçesinde uyurken rüya görüyor. Mısır’a gittiğini ve orada bir hazine bulduğunu gördüğü bu rüyaya başta aldırış etmese de sonrasında yaşadığı ilginç olaylar, Santiago’yu bu gizemli yolculuğa ikna ediyor.
Afrika’ya adım atar atmaz seyahati için biriktirdiği tüm parayı kaybeden Santiago, çalışmak durumunda kalıyor. Bir yandan para kazanmak için çabalarken diğer yandan kendisini zorlu yolculuk şartlarına hazırlayan tecrübeler ediniyor. Tekrar yola koyulan ve çölleri aşan Santiago, bu çetin seyahatte hem savaşı hem de aşkı deneyimliyor. Yolun sonuna vardığında ise aradığı hazineye beklenmedik bir şekilde ulaşıyor.
Altın Kase
Yazar: Henry James
Çevirmen: Zeynep Çiftçi
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 612
“Altın Kâse bireysel tutkunun, düşüncelerin ve bir amacın zarif salınımlarını hissettiren neredeyse ‘eylemsiz’ bir roman. Bir zamanlar var olan altından bir hava, altından mekânlar, altından bir dünya. Böylesi bir saltanat söylencesi James’in karakterlerini hem kendisi hem de birbirleri için öyle ilgiye değer kılıyor ki onun her şey ve herhangi bir şeyle ilgili gözlemlerinin şiddeti, okurunu soluksuz bırakıyor. Hakiki altın, elinizle kavrayıp tutabildiğiniz altın, bu romandaki aşk hayalinin özünü oluşturuyor. Taklit olan, yaldızlı ve çatlağı gizlenmiş kristal, gerçeğiyle asla yarışamaz. Bu kitap, insanı kendinin ötesine taşıyacak şekilde heyecanlandıran bir saltanat imgelemidir.”
Alfred Kazin
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Yazar: Robert M. Pirsig
Çevirmen: Süha Sertabipoğlu
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 432
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı roman, otobiyografi ve felsefi deneme türlerinin sınırlarını genişleten; bütün bir akılcılık geleneğini sorgulayan benzersiz bir “kült kitap”. Romanda bir adamın, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı uzun bir motosiklet yolculuğu anlatılıyor. Yolcular, metalik-plastik yalnızlıkların hüküm sürdüğü, özdeki çirkinliklerin yapay bir “stil” cilasıyla kapatılmaya çalışıldığı, “stilize” nesneler, “stilize” insanlar ve ilişkilerle dolu bir hayatın yaşandığı Amerikan kentlerinden, sapa dağ yollarından, uçsuz bucaksız düzlüklerden geçiyor, bir dağa tırmanıyor ve en sonunda okyanusa varıyorlar.
Adam yolculuk boyunca bir de “iç yolculuk” yaşıyor, başka doruklarda geziniyor. Kendi “deli” geçmişine, aklın ötesine yol alıyor. “Akılcılık” dediği hayaletin peşinde, antik Yunanlardan modern bilim felsefesine kadar bütün Batı düşüncesini katediyor. Etrafındaki bütün çirkinliğin, sahteliğin sebebi olduğu söylenen teknolojiyi suçlamıyor. Sorun, teknoloji üreten insanlarla ürettikleri nesneler arasındaki ilişkidedir çünkü. Bunun temelinde de gerçekliği, özne ve nesne diye uzlaşmaz karşı kutuplar koyutlayarak kavramaya çalışan Akıl anlayışındaki “genetik bir bozukluk” yatar. Bu anlayış, Nitelik sorunuyla hesaplaşamaz.
Bir sanatçının yapıtını oluşturduğu, bir tamircinin bir motosikleti özenle tamir ettiği saf Nitelik anlarında özne ve nesne özdeştir. Bir yanda insan, bir yanda dünya/nesne yoktur. Değer yoksa olgu da olamaz. “İyi”, gerçekliğin bir biçimi değildir, kendisidir. Pirsig’e göre dünyayı politik programlar oluşturarak düzeltemezsiniz; bunlar ancak temeldeki değerler sisteminin doğru olması durumunda işe yarar. “Dünyayı düzeltmenin yeri önce kendi yüreğimiz, kafamız, ellerimiz ve onlardan çıkan iştir.” Bu yüzden de insanoğlunun yazgısını düzeltmekten değil, motosikletin nasıl onarılacağından söz eden bir kitaptır bu. “Çünkü gerçek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir.”
İlginizi Çekebilir: Phaedrus Serisi
Alıklar Birliği
Yazar: John Kennedy Toole
Çevirmen: Püren Özgören
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 420
Alıklar Birliği’nin kahramanı obur, aksi, tembel, bencil, her şeye karşı, her şeyden hoşnutsuz, toplum düşmanı İgnatius. Annesi mutlaka bir iş bulup çalışması gerektiğini söylüyor, kız arkadaşı cinsel güdülerini serbest bırakırsa bütün sorunlarının çözüleceğini düşünüyor. Ama tamamen eşcinsellerden kurulan ordularla dünyanın barış dolu bir yer olacağını iddia edip bunu gerçekleştirmek üzere eşcinselleri örgütlemeye kalkışmak gibi tuhaf girişimlerin adamı olan İgnatius, onlara ve modern zamanlara inat, geğirerek, yellenerek ve homurdanarak, bıkmadan usanmadan çağının her türlü aşırılığına sövüyor…
John Kennedy Toole’un 1969’daki -henüz otuz iki yaşında, hiçbir kitabı basılmamış bir yazarken- intiharından ancak on bir yıl sonra yayımlanan ve pek çok dile de çevrilen yapıtı Alıklar Birliği, 1981’de Amerika’daki en saygın edebiyat ödüllerinden Pulitzer Roman Ödülü’nü kazandı; böylece ödül ilk kez hayatta olmayan bir yazara verilmiş oldu.
“Bir başyapıt… Yaratıcılığıyla şaşırtan bir roman.”
The New York Times Book Review
Süper İyi Günler
Yazar: Mark Haddon
Çevirmen: Övgü Doğangün
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 289
İnsanlar kafamı karıştırıyor.
Bunun iki temel nedeni var.
İlk neden, insanların hiç kelime kullanmadan bir sürü şey söylemeleri. Siobham, tek kaşını kaldırmanın bir sürü anlama gelebileceğini söylüyor. Bu ifade “Seninle seks yapmak istiyorum.” anlamına gelebilirmiş, ayrıca “Biraz önce söylediğim şeyin aptalca olduğunu düşünüyorum.” demek de olabilirmiş.
Bu komik bir kitap olmayacak. Espri yapmasını bilmiyorum çünkü onları anlamıyorum.
Esrarengiz bir cinayet ve bu cinayeti aydınlatmaya çalışan, dünyanın en dikkatli dedektifi: Christopher John Francis Boone. 15 yaşındaki dedektifimiz, yaşadığı sokaktan öteye tek başına hiç gitmemiş ama astronot olmak istiyor, dünya üzerindeki bütün ülkeleri ve onların başkentlerini sayabiliyor bir de 7.507’ye kadar bütün asal sayıları…
“Başından sonuna kadar sürükleyici bir tema çerçevesinde yazılmış olması nedeniyle benzerlerinden farklı olan bu kitabın otizm gibi anlaşılması çok zor ve ciddi bir sorunla karşı karşıya kalan ailelerin çocukların daha iyi anlamalarında büyük fayda sağlayacağına inanıyorum.”
Prof. Dr. Barış Korkmaz
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Yazar: Ernest Hemingway
Çevirmen: Erol Mutlu
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 636
İspanya iç savaşının anlatıldığı roman, 1940’larda yazılmıştır. Böyle olmasına karşın, hâlâ birçok ülkede çevirisi yayımlanmakta, hâlâ en çok okunan kitaplar arasında yer almaktadır. Bu ilginin nedeni, bir serüven romanı oluşunda ya da Hemingway’in o kendine özgü anlatış biçiminde aranabilir. Ancak şöyle bir saptama da yapılabilir: Çanlar Kimin İçin Çalıyor’da Hemingway, ülkü birliği etmiş insanların inançlı kavgası yanında, romantizmi de etkileyici bir öğe olarak kullanmıştır. En güç koşullarda, ölümle yüz yüzeyken bile sevgi, umut, korku bütün canlılığıyla yaşanır romanda. Ortak amaç doğrultusunda, bir toplumsal kavga için, ayrı ulustan bilinçli insanların öyküsüdür Çanlar Kimin İçin Çalıyor.
Gazap Üzümleri
Yazar: John Steinbeck
Çevirmen: Belkıs Dişbudak
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 556
John Steinbeck’in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri, 1939’da ilk kez yayınlandığında şok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen “Büyük Buhran” döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan ve mülksüzleşen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birine odaklanıyor. Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biridir.