2575 yılında uzayın çoğunu hâkimiyeti altında tutan iki megaşirketten ― *******ve *******― biri, Kady ve Ezra’nın gezegenini yok ederek galaksilerarası bir savaş başlatır.
Illuminae
Yazar: Amie Kaufman, Jay Kristoff
Çevirmen: Sevinç Seyla Tezcan
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 608
ILLUMINAE DOSYALARI_01
ÖNCE HAYATTA KAL, SONRA GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKAR.
Sabah, Kady erkek arkadaşı Ezra’dan ayrılmaktan daha kötüsünün başına gelemeyeceğini düşünüyordu.
Öğlen, gezegeni istila edildi.
2575 yılında uzayın çoğunu hâkimiyeti altında tutan iki megaşirketten ― *******ve *******― biri, Kady ve Ezra’nın gezegenini yok ederek galaksilerarası bir savaş başlatır. Binlerce mülteciyle beraber sığıştıkları gemilerden oluşan ufak filonun peşindeki düşman savaş gemileri ilk başta en büyük sorunları gibi görünse de ortaya daha büyük tehditler çıkacaktır.
Ölümcül bir ******** ortaya çıkmıştır, filonun onları koruması gereken yapay zekâsı düşmanca adımlar atmaktadır, komuta kademesi ciddi sorunlar olduğunu inkâr etmektedir. Kady gerçeği açığa çıkarmak için bir veri hengâmesine dalmışken mültecileri kurtarmakta ona yardım edebilecek tek kişinin Ezra olduğunun farkına varacaktır: Bir daha asla konuşmayacağına yemin ettiği eski erkek arkadaşı.
BRİFİNG NOTU: E-postalar, şemalar, askeri evraklar, özel mesajlar, tıbbi raporlar, röportajlar ve bunun gibi pek çok hack’lenmiş belge üzerinden anlatılan Illuminae, dengesi bozulan hayatlar, gerçeğin bedeli ve sıradan insanların kahramanlıklarına dair dur durak bilmeyen, aksiyon dolu bir destanın ilk kitabı.
“Illuminae sadece ışık hızında seyreden heyecan dolu bir öykü değil, aynı zamanda roman türünü yeniden tanımlayan bir eser. Daha önce hiç böyle bir kitap okumamıştım. Kalbimdeki Battlestar Galactica boyutundaki boşluğu doldurdu.”
Victoria Aveyard, Kızıl Kraliçe’nin çoksatan yazarı
“Biraz aşkla, biraz da Stanley Kubrick’in 2001’ine yapılan göndermelerle örülmüş, ilginizin başka bir yere kaymasına izin vermeyen bir görsel deneyim. Biçim ve içeriğin mükemmel birleşimi.”
Booklist
“Uzay operası, romantizm, zombiler, hacker’lar ve politik gerilimin enerjik bir karışımı.”
Scott Westerfeld, New York Times çoksatan yazarı
Kirkus, Yılın En İyi Kitabı, 2015
Booklist, Yılın En İyi Gençlik Romanı, 2015
YALSA, Yılın En İyi Romanı, 2016
VOYA, 2015’in En Çok Okunan Kitabı
Romantic Times, Yılın En İyi Kitabı
Amazon, Yılın En İyi Gençlik Romanı, 2015
Bir İz Bırak
Yazar: Veronica Roth
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 584
Zalim biri olduğumu düşünüyorsun, çünkü sana öyle söylendi,” dedim. “Peki, senin hakkında benim duyduklarıma ne demeli? Derin dedikleri kadar ince mi? Ölümüne ödlek ve budala mısın?
“Sen bir Noavck’sin,” dedi inatla, kollarını göğsünde kavuşturarak.
“Zalimlik senin kanında var.”
“Damarlarımda akan kanı ben seçmedim,” diye yanıtladım.
“Tıpkı senin de kaderini seçmediğin gibi. Sen ve ben, ikimizde ne olmak için yaratıldıysak, o kişiler olduk.”
Şiddetin ve zulmün hüküm sürdüğü bir gezegende, herkesin bir kaderle ayrıcalıklı kılındığı bir galakside, herkese bir akımarmağanı bahşediliyordu ve bu, geleceği şekillendirecek, kişiye özel bir güçtü. İnsanların çoğu için bu akım-armağanlar birer lütufken, Akos ve Cyra içinse durum farklıydı; armağanları, onları başkaları tarafından kontrol edilebilir kılıyordu. Armağanlarının, kaderlerinin ve yaşamlarının kontrolünü ellerine geçirerek galaksideki güç dengesini değiştirebilecekler miydi? Akımdan beslenen bir galakside, herkese bir armağan düşüyor.
Cyra, Shotet halkını yöneten zalim bir hükümdarın kardeşiydi. Cyra’nın akım armağanı ona acı ve güç veriyor ve ağabeyi, bu armağanı, düşmanlarına işkence etmek için kullanıyordu. Ama Cyra, ağabeyinin elinde bir bıçak olmaktan çok daha fazlasıydı. Sağlamdı, hızlıydı ve ağabeyinin sandığından çok daha zekiydi.
Akos, buzlarla kaplı ve barışçıl ulus gezegen Thuve’li bir çiftçi ile kâhinin oğluydu. Sıra dışı akım-armağanı tarafından korunan Akos, ailesine sınırsız bir sadakat besliyordu. Akos ve kardeşi, düşman Shotet askerleri tarafından esir alınınca, Akos, ağabeyini oradan canlı olarak çıkarmak için elinden geleni yapacaktı. Ne pahasına olursa olsun. Derken Akos, birden Cyra’nın dünyasına girdi. Ülkeleri ve aileleri arasındaki düşmanlık aşılamaz görünüyordu. Hayatta kalmak için birbirlerine yardım mı edeceklerdi, yoksa birbirlerini yok mu edeceklerdi?
Bir İz Bırak, beklenmedik armağanlarla dolu bir galakside, arkadaşlığın -ve aşkın- gücü üzerine sarsıcı bir roman.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya
Yazar: John Green
Çevirmen: Çiçek Eriş
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 312
Nadir olan, sizinle aynı dünyayı gören birini bulmaktır.
On altı yaşındaki Aza, kaçak milyarder Russell Pickett’ın peşine düşmeye hiç de niyetli değildi aslında. Düşüncelerini ve dünyasını ele geçiren korkularıyla uğraşmak yeterince zordu zaten. Ancak bulana yüz bin dolar ödül vereceklerdi ve En İyi ve Korkusuz Arkadaşı Daisy paraya göz koymuştu bir kere. Böylece birlikte evlerinin yakın, dünyalarının uzak olduğu Pickett’ın oğlu Davis’in yanına gittiler.
Aza çabalıyordu. İyi bir evlat, iyi bir arkadaş, iyi bir öğrenci, hatta iyi bir dedektif olmaya çabalarken bir yandan da daraldıkça daralan düşünce sarmalının içinde sıkışıyordu…
Yeni kitabı uzun zamandır dört gözle beklenen John Green sevgi, direnç ve ömür boyu sürecek arkadaşlıkları konu aldığı bu romanında Aza’nın hikâyesini sarsıcı ve gözü kara bir açıklıkla paylaşıyor.
“Şeytanlarınızla yaşamayı öğrenmek ve mükemmel olmayan benliğinizi sevmek üzerine bu roman çok yerinde ve çok önemli.”
Publishers Weekly
“Kaplumbağa Kabuğunda Dünya mutlu son tanımını, aşkın bir trajedi mi yoksa başarısızlık mı olduğunu yeniden tartışmaya açarken hepimize evrensel bir ders veriyor: Yapabileceğiniz tek şey elinizdekiyle bir şeyler yapmaya çalışmak.”
USA Today
“Yeni bir modern klasik.”
Guardian
Biz, Ölümlüler
Yazar: Patrick Ness
Çevirmen: Berke Kılıç
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 264
Ya Seçilmiş Kişi değilseniz?
Ya zombilerle, ruh emici hayaletlerle ya da o mavi parlak gözlü, ölüm getiren, yeni çıkan şey her ne ise onunla savaşması gereken kişi değilseniz?
Ya sadece liseden mezun olmak, baloya gitmek ve birileri okulu tekrar havaya uçurmadan Henna’ya çıkma teklifi etmek isteyen Mickey gibiyseniz?
Çünkü bazen her hafta bir yenisi yaşanan krizlerden daha büyük sorunlar da vardır ve bazen sıradan hayatınızdaki sıradışı şeyleri keşfetmeniz gerekir.
Dağ aslanları en yakın arkadaşınıza tapıyor olsa bile.
Ödüllü yazar Patrick Ness’in bu cesur romanı bize, olağandışılığın farklı şekillerde karşımıza çıkabileceğini hatırlatıyor.
“Farklı, komik ve sevgi dolu bir hikâye. Kesinlikle kaçırılmamalı.”
Kirkus Reviews
“Ness’in bilimkurgu romanı, uçarı fütürist fantezilerle dalga geçerken aynı zamanda sadece hayatta olmanın bile ne kadar önemli bir zafer olduğunu vurguluyor. Bu akıllarda kalıcı, duygusal ve okuru sık sık güldüren kitap kesinlikle başarılı olacak.”
Booklist
“Zıpır esprileri sevenler ve alışılagelmiş hikâyeler yerine insanı düşündüren hikâyeleri tercih edenler, bu eşsiz ve zekice ele alınmış kurguyu takdir edecektir.”
School Library Journal
Çöküş ve Yükseliş
Yazar: Leigh Bardugo
Çevirmen: Ömer Mülazım
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 512
Başkent düştü. Karanlıklar Efendisi gölgeden tahtında hüküm sürmekte. Ülkenin kaderiyse; gücünü yitirmiş bir Güneşin Elçisi, gözden düşmüş bir avcı ve büyük kayıplar vermiş bir ordudan geriye kalanların elinde.
Alina, Karanlıklar Efendisi’nin sırlarını çözmeye başladığında, paylaştıkları bağ hakkındaki fikrini sonsuza dek değiştirecek bir geçmişi keşfedecektir. Ateşkuşu, ülkesini yıkımdan kurtaracak tek anahtar gibi görünmektedir. Şimdi Alina her zaman uğruna savaştığı geleceğe mal olacak bir seçimle karşı karşıyadır.
“Serinin üçüncü kitabı Çöküş ve Yükseliş’te, uzun süre akıllardan çıkmayacak ve nefes kesen bir sona imza atılmış. Kesinlikle olağanüstü.”
Amazon
“Entrika ve heyecanın hız kesmediği efsanevi bir final.”
Kirkus Reviews
“Bardugo serinin takipçilerini kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacak bir fantastik serüvenle daha karşımızda.”
Los Angeles Times
Cam Kılıç
Yazar: Victoria Aveyard
Çevirmen: Onur Kınacı Birler
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 456
Ben bir kılıcım; şimşekten ve ateşten doğdum. Kalbimin kırılmasından korkmuyorum. Acıdan korkmuyorum. Sadece boşluğa uyanmaktan korkuyorum. Yalnız bir fırtınada tek bir şimşek olmaktan. Ben bir kılıçsam, camdan yapılmışım ve çatlamaya başladığımı hissediyorum.
Mare Barrow sadece farklı olduğunu biliyor. Mare’nin kanı, Poyraz’daki sıradan her insanınki gibi kırmızıdır ancak Gümüş yeteneği, yani şimşekleri kontrol etme gücü nedeniyle saray onu gizlemiş ve himayesine almak istediği bir silaha dönüştürmüştür. Genç kız, tahtı ele geçirmek için ona ihanet eden arkadaşı Prens Maven’dan kaçmayı başardığında ise şaşırtıcı bir gerçeği keşfeder: Kendisi gibi farklı olan başkaları da vardır.
İntikam arzusuyla dolu ve artık taç giymiş bir kral olan Maven peşindeyken, Mare yeni bir göreve atılır: Kendisi gibi yetenekleri olan Kızıl-Gümüş insanları toplayıp bir ordu kuracaktır. Yükselen bir şafak kadar kızıl, gümüş bir mermiden daha hızlı; zalim yöneticileri devirebilecek kadar güçlü bir ordu. Ancak iktidar tehlikeli bir oyundur ve Mare bedelini artık bilmektedir.
“Kızıl Kraliçe’nin hayranları hayal kırıklığına uğramayacak. Aveyard’ın üslubu akıcı, hızlı ve vahşi; Cam Kılıç’ta, serinin ilk kitabına işlediği macera, gerilim ve adrenalinle nişan alıyor, tetiğe basıyor ve hedefi on ikiden vuruyor.”
The Guardian
“Tehlikeli, heyecan verici ve keskin şaşırtmacalarla dolu bu devam kitabı çok ilgi çekici ve nefes kesici.”
Booklist
“Yüksek tempolu ve macera dolu Cam Kılıç çok güçlü; serinin sabırsız takipçilerini ve distopik fantazya okurlarını memnun edecek.”
Voya
Simon Homo Sapiens’e Karşı
Yazar: Becky Albertalli
Çevirmen: Sevinç Seyla Tezcan
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 320
Her şey gizli bir e-postayla başladı…
Bugüne dek eşcinsel olduğunu kimseye açıklamamış on altı yaşındaki Simon çalkantılı bir hayattan uzak durmaya çalışmaktadır. Ama attığı e-posta yanlış ellere ulaşınca sırlarının açığa çıkma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Simon aslında şantaj kurbanıdır: Sınıfın soytarısı Martin ile hoşlandığı kızın arasını yapmazsa, cinsel kimliği açığa çıkacaktır. Daha da kötüsü e-posta üzerinden iletişim kurduğu, takma ismi Mavi olan çocuk da ifşa olacaktır.
Bir zamanlar aralarından su sızmayan arkadaş grubunda yaşanan beklenmedik olaylar ve Mavi’yle yazışmalarının gün geçtikçe flörtleşmeye dönmesiyle Simon’ın hayatı karman çorman olur. Değişimden hiç hoşlanmayan Simon rahat ettiği bölgeden zorla atılmadan önce kendi rızasıyla çıkabilmenin bir yolunu bulmak zorundadır… arkadaşlarını küstürmeden, kendisini tuhaf duruma düşürmeden ve şimdiye dek tanıştığı en kafa karıştırıcı ama en tatlı erkekle mutluluk şansını kaçırmadan önce…
“Okurlar Simon’a sırılsıklam âşık olacak.”
Publishers Weekly
“Seni seviyorum, SIMON. SENİ SEVİYORUM! Tabii bu taptaze, komik, ses getirecek romanı da seviyorum.”
Jennifer Niven, The New York Times çoksatanı Hayatın Kıyısında’nın yazarı
“Mükemmel bir hediye gibi. Kimi zaman eğlenceli kimi zamansa yürek burkuyor. Okurlar Simon’la üzülecek, minik zaferleriyle sevinecek ve hepsinden önemlisi ona âşık olacak.”
Andrew Smith, Michael L. Printz ödüllü yazar
Cinder
Yazar: Marissa Meyer
Çevirmen: Deniz Arı
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 312
Gelecekte bile, hikâye “bir varmış bir yokmuş” dİye başlıyor… İnsanlarla androidlerin yan yana dolaştığı Yeni Pekin’e hoş geldiniz. Her ne kadar birlikte yaşamayı başarsalar da türlerin dostluğu sanıldığı kadar kolay değil. Ölümcül bir veba insan nüfusunu tehdit ediyor. Ay İnsanları, Dünya’yı uzaydan izleyerek doğru zamanı kolluyor. Kimse Dünya’nın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunun farkında bile değil…
Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin hakaretleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai’in hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya’nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda… Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?
Marissa Meyer, Washington’ın Tacoma kasabasında doğup büyüdü. Henüz küçük bir çocukken kitaplara âşık olan Marissa, ergenlik yıllarından beri gençlik edebiyatı üzerine çalışıyor. Peri masallarına da büyük bir sevgi besleyen Marissa, gençlik günlerinden beri bu masalları yeniden kurguluyor ve bu tutkusundan da vazgeçecek gibi görünmüyor.
İlginizi Çekebilir: Bir Ay Günlüğü Kitabı
Canavarın Çağrısı
Yazar: Patrick Ness
Çevirmen: Arif Cem Ünver
Yayınevi: DeliDolu
Sayfa Sayısı: 224
Eleştirmenler tarafından büyük övgüyle karşılanan ve pek çok ülkenin çoksatanlar listesine girmeyi başaran “Kaos Yürüyüşü” üçlemesinin iki Carnegie Madalyalı İngiliz yazarı Patrick Ness’ten okurların ruhunda fırtınalar koparacak sarsıcı bir roman!
Conor, on üç yıllık hayatı boyunca karşısına çıkan en korkutucu gerçeğin üstesinden gelebilmek için cesaretini toplamak zorunda. Talihli ki, Canavar, Conor için geldi; ve ondan istediği tek şeyse, belki de bir insandan istenebilecek en tehlikeli şey: Gerçeğin ta kendisi. Oysa Conor gerçekle baş edemeyecek kadar çaresiz. O zaman birileri Conor’ı bir türlü kabullenmek istemediği duygularla yüzleştirmeli…
Patrick Ness’in efsane yazar Siobhan Dowd’un özgün fikrinden esinlenerek kaleme aldığı Canavarın Çağrısı, yalnız bir çocuğun, onun hasta annesinin ve hiç beklenmedik ziyaretçisi Canavarın cesur, karanlık ama gülümseten hikâyesi…
Birçok edebiyat otoritesine göre yayımlandığı yılın en iyi kitaplarından biri olarak gösterilen Canavarın Çağrısı, Yetimhane, Kıyamet Günü gibi beğeniyle izlenen filmlerin İspanyol yönetmeni Juan Antonio Bayona tarafından beyaz perdeye uyarlanarak göz alıcı bir sineme filmine dönüştürüldü. Başrollerini Liam Neeson, Felicity Jones, Sigourney Weaver gibi Hollywood’un ünlü yıldızlarının paylaştığı bu sıradışı film son yılların en başarılı edebiyat uyarlamalarından biri olarak anılıyor.
Öykü içinde öykü anlatarak, okurlarına aynı Canavarın Conor’a yaptığı gibi sağ gösterip sol vuran Patrick Ness’in bu ödüllü romanı; yürek burkan, umut verici ve hepsinin ötesinde, kurtuluşa giden cesareti içeren bir hikâye.
Kim bilir, insan en doğru dersi bazen bir canavardan alabilir…
“İlgi çekici… Güçlü ve etkileyici.”
Philip Pullman
“Olağanüstü… Sürükleyici, tesirli, ustalıkla işlenmiş.”
Amanda Craig, The Times
“Canavarın Çağrısı’nın özgünlüğü, ömrümüz boyunca haşır neşir olsak da, üstüne düşünmediğimiz bir olguyu irdelemesinde yatmakta: ‘Hikâye’ kavramının, hayatımızla iç içe yapısı.”
Kayıp Rıhtım
Genç Elitler
Yazar: Marie Lu
Çevirmen: Özge Nur Küskün
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 368
Onlar Hayatta Kalanlar, Liderler, Savaşçılar. Onlar Genç Elitler.
Adelina Amouteru, ölümcül bir hastalıktan kurtulmuştur. On yıl önce ülkesini kasıp kavuran kanlı humma vücudunda tuhaf izler bırakmıştır. Fakat hastalığı atlatanların bazılarında, başka şeyler de kaldığı rivayet edilmektedir… Gizemli ve sıradışı yeteneklere kavuştuklarına inanılan bu insanların kimlikleri gizlidir ancak onlara Genç Elitler denmeye başlamıştır.
Teren Santoro, Kral için çalışmaktadır. Engizisyon Mihveri’nin lideri olarak görevi, tehlikeli olduğuna inandığı Genç Elitler’i bulmak ve onlar ülkeyi yok etmeden onları yok etmektir ama aslında Teren hepsininkinden büyük bir sır saklamaktadır.
Enzo Valenciano, Hançer Cemiyeti üyesidir. Bu gizli Genç Elit grubu, kendilerinden olanları Engizisyon Mihveri’nden önce bulmaya çalışmaktadır ama Adelina’yı bulduklarında onun şimdiye dek görmedikleri güçlere sahip olduğunu keşfedeceklerdir.
Birbirinden apayrı savaşlar sürdüren bu üçlünün yolları hiç beklenmedik şekilde kesişecektir. Ancak hepsinin emin olduğu tek şey vardır: Karanlık bir intikam ve yok etme arzusuyla yanıp tutuşan Adelina’nın güçlerine bu dünyada yer yoktur.
“Bu kitabı eline alanlar büyülenmeye hazır olsun… Tabii bir de serinin devamına.”
Booklist
“Lu, karakterlerinin müthiş hatalar yapmasına izin vererek çıtayı gerçekten yükseltiyor… Tekrar tekrar ziyaret etmek isteyeceğiniz bir dünya.”
New York Times Book Review
“Lu ‘romantizmle olgunlaşma’ formülünden çark ederek sevgi temasının içinde yer alan pek çok hissi tek tek ele almış… Bu kitapta ne Adelina ne de okurlar için huzur var. İhanet, ölüm tehditleri ve reddedilmenin hissedilmediği tek bir güvenli bölge bile yok.”
Publishers Weekly