“Aşk bu değil mi zaten? İki kişinin birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılaması değil mi?”
Judd Foxman’ın hikayesi. Doğum gününde başına gelebilecek en kötü durumla karşı karşıya kalmış dağ gibi bir adam. Düşündüm de benim başıma böyle bir şey gelseydi ne yapardım diye? Cevabı biliyorum; kesinlikle Judd gibi olamazdım.
Judd karakteri çok güzel işlenmiş. Tüm jest ve mimiklerini, davranışlarını, kararlarını tek tek görebildim hayali dünyamda. Jonathan güzel ve başarılı bir şekilde kurgulamış karakterlerini. Tabii Algan Sezgintüredi’nin de çevirisinin güzelliği bu kadar anlaşılır kılıyor kitabı. Çevirmenlik çok önemli bir meslek. İşini ne kadar iyi yaparsa o kadar çok kitabın okunmasını sağlar çevirmenler. Teşekkürler Algan Bey.
Çok dolu bir kitap olmamasına rağmen hikayesi sizi kitaba bağlıyor. Edebi yönü pek fazla yok ama başınıza gelebilecek bir konu.
Çok fazla bir beklenti ile okumayın fakat aile, dostluk ve kardeşlik hakkında öğrenebileceğiniz şeylerin olduğu bir hikaye. Kafa dağıtmak için okunabilecek bir eser.
İyi okumalar. Bol kitaplı günler.
“Bir noktadan sonra öfke, sigara gibi kötü bir alışkanlığa dönüşüyor ve insan kendini hiç düşünmeden onunla zehirleyip duruyor.”