Juniçiro Tanizaki, 1886’da Tokyo’da doğdu. İlk öykülerinde Edgar Allan Poe ve Fransız Dekadanlarından etkilendi. Tokyo’dan daha tutucu bir bölge olan Osaka’ya yerleştikten sonra geleneksel Japon güzellik ideallerini araştırmaya yöneldi.
Tanizaki, modern Japon edebiyatının en önemli yazarlarından birisi olarak görülürdü. Yapıtlarından bazılarında şok edici bir cinsellik dünyası ve yıkıcı erotik takıntılar taşımaktadır. Daha az sansasyonel olan diğer roman ve öykülerinde ise aile yaşamının dinamiklerini ve 20. yüzyıl Japon toplumundaki hızlı değişimleri konu alır. Hikayeleri sık sık Batı ve Japon geleneklerini yan yana getiren ve kültürel kimlik arayışı içinde bulunan karakterlere sahiptir.
Tanizaki, 30 Temmuz 1965 yılında Yugawara’da hayata gözlerini yummuştur.
Can Yayınları Jaguar KitapJuniçiro Tanizaki Kitapları
1924 – Naomi: Bir Budalanın Aşkı
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: İlker Özünlü
Yayınevi: Jaguar Kitap
Sayfa Sayısı: 265
“Şunu fark etmiştim ki bir kadının yüzü, erkeğin nefretini çektikçe daha da güzelleşiyordu.”
Na-o-mi: Üç hece, iki insan/medeniyet, bir başyapıt.
Bir yönüyle daha önce yazılmış bir Japon Lo-lee-ta…
Doğu ve Batı, sevgi ve öfke, aşk ve gurur, kadın ve erkek, insan ve insan arasında yaşanan gerilimlere dair bir temel roman…
Naomi, Batı hayranlığından yozlaşmaya, saplantıdan budalalığa ve hazdan işkenceye (veya tam tersi) ilerleyen hikâyesiyle, Juniçiro Tanizaki’nin neden yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olduğunu da anlatıyor.
“Onun hata ve kusurlarıyla sürekli yüz yüze gelmekten kurtulamıyor, eve hep mutsuz dönüyordum. Ancak bu mutsuzluk hiç de uzun sürmüyordu, zira ona duyduğum aşk gece boyunca değiştikçe değişiyordu. Tıpkı bir kedinin gözleri gibi…”
1928 – Bazıları Isırgan Sever
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Devrim Çetin Güven
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
Her böceğin ağız tadı farklıdır ama bazı böcekler ısırgan sever.
Birbirlerine karşı artık herhangi bir tutku beslemeyen Kaname ve Misako’nun evliliği çatırdamış, can sıkıcı bir belirsizliğe sürüklenmiştir. Ayrılık kaçınılmaz olsa da başkalarının kollarında tutku ve tatmin aramaya, durumu oğullarına açıklamayı ertelemeye, boşanmanın ağırlığından kaçınmaya devam ederler. Kızının evliliğinin yeni ve yabancı bir kültürün etkisiyle zarar gördüğüne inanan Misako’nun babası ise, çifti klasik Japon sanatlarına yönlendirerek onları bu çıkmazdan kurtaracağını düşünür. Böylece, eski ve yeni, genç ve yaşlı, Doğu ve Batı arasındaki çatışma büsbütün görünür olur.
Bazıları Isırgan Sever, başarısız bir evliliği anlatırken Batı kültürünün değerleri ile geleneksel Japon kültürü arasındaki gerilimi de açığa çıkaran, Japon toplumundaki kültürel krizin yansıması olarak da okunabilecek etkileyici bir roman.
“Tanizaki en sevdiğim yazarlardan biri. Aşkın kendisi kadar çoğu zaman sapkın yönlerini de kaleme alıyor.”
Henry Miller
1932 – Sazende Şunkin
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Oğuz Baykara
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
XX. yüzyıl edebiyatının en büyük yazarlarından Tanizaki, kendine özgü tekniği ve tuhaf atmosferi ile Japon ruhunu büyük bir başarıyla anlatır.
Daha önce Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi adlı romanını yayımladığımız Cuniçiro Tanizaki, Japon edebiyatının büyük ustalarından biri. Öykü ve romanlarında Japon geleneklerinden esinlenen, ama bunları insanın evrensel sorunlarıyla bütünleştirerek edebiyat tarihini derinden etkileyen metinler çıkaran Tanizaki, okuru alışkanlıklarının dışına çıkmaya davet ediyor: Büyük bilge Konfüçyüs’ü alt eden zalim kraliçe, müşterilerine korkunç acılar yaşatan usta dövmeci, oyun sırasında arkadaşlarını yaralamaktan zevk alan küçük çocuk, kendisine eziyet eden sevgilisi uğruna kendi gözlerini kör eden romantik âşık…
Tanizaki’nin anlatımı gerçekçi ve alabildiğine yalın, buna karşılık öykülerin hepsinde hafif bir gerçeküstü gerilim var. Doğu’nun sessiz dış görünüşüne karşılık kaynayan bir iç dünya. Hareketsiz bedenin karşısında çığlıklar atan bir ruh… İnanılmaz bir edebî zenginlik. Tanizaki’nin öyküleri, sıkı edebiyat okurlarının da, gençlerin de ilgisini çekebilecek nitelikte.
1933 – Gölgeye Övgü
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Didem Kizen
Yayınevi: Jaguar Kitap
Sayfa Sayısı: 80
Tüm dünyada olduğu gibi Japonya’ya da modernizm sadece yeni fikirleri ve tekniğiyle değil, zevkleriyle de gelir: Renkler hiç olmadığı kadar parıldar, mekânlar güçlü ışıklarla aydınlanır, eşyadaki yaşanmışlık izleri birer birer kaybolur. Yazdığı her metinde Doğu-Batı sorunsalını bir şekilde dert edinen Tanizaki, tüm bunları basit bir moda değişikliği olarak tanımlayıp geçmez: Dünyayı algılamanın ve yaşamanın bu yeni biçimiyle sert bir hesaplaşmaya girer. Tanizaki gibi bir dehanın bu hesaplaşmaya dair söyledikleri, sadece bir beğeni dönüşümünün değil, modernizm tecrübesi yaşamış her kültürün ortak macerası olarak da okunabilir.
Gölgeye Övgü, gölgenin (ve onun estetiğinin) Japon kültüründeki yerine atfedilen bir methiye olmanın yanı sıra gittikçe rüküşleşen, ince zevklere sırtını dönen günümüz dünyasından bakınca bir ağıt aynı zamanda; kör edici ışıklar altında kaybolmaya yüz tutmuş bir mirasa ağıt…
Neden karanlıkta güzellik arama eğilimi sadece Doğulularda bu kadar güçlüdür? Bana göre biz Doğulular, içinde bulunduğumuz şartlardan hoşnut olmayı amaçlayıp elimizdekilerle mutlu olduğumuz için karanlıktan şikâyet etmek yerine bunun bir çaresi olmadığını kabullenip ışık azsa azdır der, karanlık üzerine düşüncelere gömülür ve karanlığın içindeki doğal güzelliği keşfederiz.
“Bu kitabı her okuduğumda içim Tanizaki’ye bir kez daha büyük bir hayranlıkla doluyor.”
Kengo Kuma
“Yitip giden bir dünyaya, onun estetiğine ve değerlerine dair yoğun bir tefekkürün kitabı.”
David Mitchell
1936 – Bir Kedi Bir Adam İki Kadın
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Sinan Ceylan
Yayınevi: Jaguar Kitap
Sayfa Sayısı: 104
Fukuko, tam da kocası Şozo ile yeni bir hayata başladığı günlerde kocasının eski karısı Şinako’dan bir mektup alır. Yuvası dağıldıktan sonra “kırık bir çanak” bile almayan bu kadın, duygu yüklü mektubunda tek bir şey istemektedir: Şozo’nun deliler gibi sevdiği kedisi Lili’yi.İlk bakışta, masum bir istektir elbette bu. Ne var ki Lili -tüm kediler gibi- girdiği hayatların en olmadık yerlerine kıvrılmıştır ve dâhil olduğu yaşamların karanlık köşelerinde gezinmeye başlar mektupla birlikte.
Biten ilişki için umut, diğeri içinse endişe kaynağıdır. Böylece, başlı başına bir kavram olmayı hak eden “kedi sevgisi”nden çok daha fazlasına dokunur Tanizaki. Zarif, yumuşacık bir üslupla insan ilişkilerinin girift yapısını, küçücük ayrıntıların -bir nesnenin, jestin veya bakışın- insan ruhunda yarattığı dönüşümleri, yalnızlığın ve sevginin türlü biçimlerini gösterir.
“Tanizaki en gözde yazarlarımdandır. Aşkı ve aşkın sapkın yönlerini anlatır kitapları.”
Henry Miller
“Tanizaki, muhteşem bir yazar.”
Haruki Murakami
1948 – Nazlı Kar
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Esin Esen
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 840
Japon şiirinde kiraz çiçeklerine dair yüzlerce, binlerce şiir söylenmişti… Eskiler çiçeklerin açmasını sabırsızlıkla bekler… dalından düşüp giden çiçeklere hüzünlenirdi… defalarca, tekrar tekrar aynı şeyleri dillendiren sayısız şiir yazılmıştı… Sachiko küçük bir kızken, bu şiirler ona çok sıradan gelir, pek duygulanmadan okuyup geçerdi. Yıllar geçip yaşı ilerledikçe eski zamanlarda yaşamış bu insanların sadece hoş ve zarif bir söz söyleme kaygısında olmadığını fark etmişti. Kirazların çiçek açmasını nasıl özlemle beklediklerini… sonra en görkemli zamanlarında dökülüp giden çiçeklerin yarattığı hüznü… Sachiko da ruhunun derinliklerinde hissetmeye başlamıştı.
Nazlı Kar bir döneme, farklı bir coğrafyaya, Japon algısına, kültürüne bir yolculuk gibi…
Dört kız kardeşin odağında gelişen bir “kadın romanı”. Yazar, satırlarında gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı kavramlarını sorgularken okuyucusunu da kendisine katılmaya davet ediyor. Kitap adını, Japon şiirindeki bir söz sanatından alıyor. Kiraz çiçeklerinin baharda dallarından dökülmesini kar zannetmek…
Kitabın kurgusu da bu imgeye uygun bir biçimde mevsimlerin döngüsünü aktarıyor, zamanın geçişine duyulan hüznü bize ulaştırıyor.
1956 – Anahtar
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 144
Yirmi yılı aşan birliktelikte karısının vücudunun güzelliğini ilk kez görerek şaşıran bir koca için, evlilik hayatı yeni başlamış sayılır. Şu güçten düştüğüm yaşlarımda bile, eskisinden kat kat daha fazla bir coşkuyla karımı sevebilirim artık…
Tanizaki, olgunluk dönemi eseri Anahtar’da sonuna gelinmiş bir evliliğin hüzünlü ve komik iç yüzünü resmediyor.
Yaşça genç olan karısına tutkuyla bağlı, ancak onu nasıl memnun edeceğini bilemeyen orta yaşlı bir profesör ve tüm sevgisine rağmen kocasından uzaklaşmaya başlayan eşi İkuko, bir önceki gece yaşananları gizli günlüklerine yazarlar.
Çok geçmeden sır olması istenmeyen duygular ortaya çıkacak; kıskançlık, sadakatsizlik ve doyumsuz erotizm, bu metruk evliliği temelinden sarsacaktır.
Anahtar, savaş sonrasında Japonya’nın değişen kültürünü ve toplumsal değerlerini karanlık bir mizah duygusuyla ele alan bir ustalık dönemi romanı.
Japon romanının yüzyılımızdaki en büyük ustası.
1961 – Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi
Yazar: Cuniçiro (Juniçiro) Tanizaki
Çevirmen: Nili Tlabar
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 160
Geçen gün hastanede tomografi çektirdiğim zaman kanser olabilir dediklerinde bizim hanım ve hemşirenin yüzü sapsarı olmuş gibiydi, ama ben hiç oralı olmadım.
Bu kadar sakin olmama kendim de şaşırdım.
Uzun mu uzun yıllar süren ömrüm böylece bitiyor demek ki, diye bir parça rahatladım hatta. Kısacası, bu dünyaya çivi çakma gibi bir niyetim yok ama yaşadığım müddetçe karşı cinsin cazibesine kapılmadan da edemiyorum.
Bu duygum öleceğim dakikaya kadar sürecek herhalde.
Tokyolu aile reisi Utsugi seksenine merdiven dayamıştır.
Yaşlılık yıllarındaki ihtiyarın, etrafında pervane olan eşini, çocuklarını, bakıcılarını görecek gözü yoktur.
Saplantı haline getirdiği gelini Satsuko’nunsa bir dediğini iki etmez. Yaşlanan bedenine, yakasını bırakmayan sağlık sorunlarına ve her gün daha da yaklaşan ölüme rağmen aksatmadan tuttuğu güncesinde ihtiraslarını, duygularını hüzünlü bir ironiyle kaydeder.
Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi, Tanizaki’nin yaşlılık yıllarını duru ve mizah dolu bir kalemle ele aldığı bir varoluş trajikomedisi.
“Modern Japon edebiyatının bu büyük ustasıyla okurlar mutlaka tanışmalı.”
Anthony Burgess