Katilbot Günlükleri Serisi, Tüm Sistemler Çöktü ile başlıyor… Uzay araştırmalarının kurumsallaştığı bir gelecekte, araştırmalarda kullanılacak tüm malzemelerin Şirket’ten kiralanması gerekmektedir.
Katilbot Günlükleri – Tüm Sistemler Çöktü
Yazar: Martha Wells
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 128
Hugo, Nebula ve Locus En İyi Kısa Roman Ödülü Kazananı
Kalpsiz bir ölüm makinesi olarak tam bir başarısızlık abidesiydim.
Uzay araştırmalarının kurumsallaştığı bir gelecekte, araştırmalarda kullanılacak tüm malzemelerin Şirket’ten kiralanması gerekmektedir. Buna, araştırma yapacağınız gezegene gitmek için kullandığınız uzay gemisinden, sizi koruması için gönderilen GüvBirim androidi de dahil.
Uzak bir gezegende, yüzey testi yapan bir grup biliminsanına da kendine “Katilbot” diyen ve kendi idari modülünü hacklediği için bilinç kazanmış bir GüvBirim androidi kiralanmıştır. İnsanlardan çekinen ve dikkatleri üzerine çekmek istemeyen Katilbot’un tek yapmak istediği görevini başarıyla yerine getirip insanların onu rahat bırakmasıdır.
Ancak komşu bir araştırma ekibinden haber alınamadığında gerçeği ortaya çıkarmak Katilbot’a kalacaktır.
Katilbot Günlükleri, Tüm Sistemler Çöktü ile başlıyor…
“Bu kitabı ne kadar övsem az. Hem güldürdü hem de kalbimi kırdı.”
Patrick Rothfuss
“Katilbot’a bayılıyorum.”
Ann Leckie
Küçük Öfkeli Gezegene Yolculuk
Yazar: Becky Chambers
Çevirmen: Cihan Akgün
Yayınevi: Panama Yayıncılık
Sayfa Sayısı:496
Rosemary Harper, Gezgin adlı uzay gemisinin mürettebatına katıldığında çok fazla şey beklemiyordu. Toplama bir gemi olan Gezgin, ona ihtiyacı olan her şeyi sunuyordu: Bir süre evi olarak adlandırabileceği küçük bir oda, galakside gerçekleşecek uzun bir macera ve sorunlarla dolu geçmişinden uzak bir yaşam.
Ama Rosemary, Gezgin’de umduğundan fazlasını buldu. Hiperuzayda uzak mesafeleri birbirine bağlamak için tüneller açan geminin mürettebatı çeşitli uzaylı ırklardan oluşuyordu. Her biri farklı kişiliklere, anatomik özelliklere ve toplumsal kurallara sahipti. Burada da, tıpkı galaksinin tümünde olduğu gibi yaşam kaotik ve çılgındı. Hayatlarının iş teklifini aldıklarında, buna bir de tehlike eklenmişti.
Uzayın derinliklerinde, çok uzaklardaki küçük, öfkeli bir gezegene doğru yola çıktıklarında güveni, sevgiyi ve huzuru yeniden tanımlayacaklardı.
“Nefes kesen, insanı içine çeken ve daha da önemlisi keyifli bir roman. Okurken bitmesini istemedim.”
Sarah Lotz
Adalet
Yazar: Ann Leckie
Çevirmen: Yaprak Onur
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 408
Bir zamanlar Toren’in Adaleti binlerce bağılıyla galaksiye korku salan devasa bir uzay gemisiydi. Şimdi ise yıllar süren intikam planını uygulayacak tek bir kişiden ibaret.
“Beklenmedik, merak uyandırıcı ve fazlasıyla havalı. Ann Leckie işini biliyor… Breq gibi bir kahramanla ilk kez karşılaşıyorum. Bunun ne kadar hoşuma gittiğini anlatamam.”
John Scalzi
“Son derece iyi yazılmış. Anında kendimi kaptırdım. Beyninize antrenman yaptırmaktan korkmuyorsanız, bu kitap kesinlikle harcadığınız zamana değecek.”
Patrick Rothfuss
“Leckie, Iain M. Banks ve CJ Cherryh’nin varisi olmaya aday.”
Elizabeth Bear
Yıldızları Hesaplamak
Yazar: Mary Robinette Kowal
Çevirmen: Sinan Güldal
Yayınevi: Eksik Parça
Sayfa Sayısı: 432
HUGO EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ
NEBULA EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ
LOCUS EN İYİ BİLİM KURGU ROMANI ÖDÜLÜ
Pilot, Fizikçi ve Eş
Takvimler 1952’yi gösterirken devasa bir göktaşı Dünya’ya düştü ve Washington DC de dâhil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu kıyılarını harap etti. Bu yıkıcı darbenin ardından bilim insanları, yakın gelecekte Dünya’nın yaşanamaz derecede soğuk bir gezegene dönüşeceğini hesapladı. Artık insanlığın önünde varlığını sürdürebilmek için uzayı kolonileştirmekten başka bir yol kalmamıştı.
Deneyimli bir pilot ve kıvrak zekâlı bir matematikçi olan Elma York, hızlandırılmış uzay programına katılarak üstün becerilerini insanlığın hizmetine adadı. Aklında ise tek bir şey vardı: İlk kadın astronot olabilmek. Ancak bu ideali onu, bir yandan kısıtlı imkânlarla bir yandan da erkek egemen yapıyla amansız bir mücadeleye itecekti.
Astronot Kadın serisinin Hugo, Nebula ve Locus ödüllü ilk romanı Yıldızları Hesaplamak, bir kadının hem doğaya hem de topluma karşı verdiği savaşın hikâyesi.
“Yıldızları Hesaplamak, olayların başka nasıl gelişebileceğinin harikulade ve bilime uygun bir anlatımı. Bu alternatif tarih macerasında, Kowal hem bilimdeki hem de tarihteki ustalığını konuşturuyor.”
Andy Weir
Not: Serinin diğer kitaplarının henüz çevirisi yapılmamıştır.
Beşinci Mevsim
Yazar: N. K. Jemisin
Çevirmen: Damla Özlüer
Yayınevi: DEX
Sayfa Sayısı: 492
Bir hikâyenin bitişi bir diğerinin başlangıcıdır. İnsanlar ölür. Kadim usüller gelip geçer. Yeni cemiyetler doğar. “Dünyanın sonu geldi,” genelde bir yalandır çünkü gezegen olduğu yerde durur. Ama bu kez, dünyanın sonu böyle gelecek. Nihai olarak…
İşte size bir ülke. Her ülke gibi sıradan. Ama bu toprak parçası çok kıpırdanıyor ve ona Sükûnet adını vermişler. Sessiz ve acılı bir ironi ülkesi.
Son, Sükûnet’in bir şehrinde başlıyor: Yerkürenin en kadim ve göz kamaştıran şehri. Adı Yumenes ve bir zamanlar bir imparatorluğun kalbiydi. Ne yazık ki imparatorluk ilk günlerinin ihtişamını kaybetti. Her imparatorluğun başına geldiği gibi. Ve bu sonda, üç kadın. Kocası tarafından oğlu öldürülen ve kızı kaçırılan bir anne… Essun. Toprağı duyan bir İmparatorluk Orojeni… Syenite. Bir Muhafız’ın eline düşen özel bir kız çocuğu… Damaya.
Ve belki de yüzyıllar sürecek bir deprem.
İşte böyle başladı. Dinle. Öğren. Dünya böyle değişti.
“Sıradışı ve olağanüstü bir karmaşa.”
New York Times
Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin
Yazar: Max Gladstone, Amal El-Mohtar
Çevirmen: Özlem Altun
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 200
Hugo En İyi Novella Ödülü
Locus En İyi Novella Ödülü
Nebula En İyi Novella Ödülü
BSFA En İyi Kısa Eser Ödülü
Son yılların en çok ses getiren bilimkurgu eserlerinden biri olanVe İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin, zaman yolculuğu kavramına eşi görülmemiş bir yaklaşım getiriyor. Ödüllü yazarlar Amal El-Mohtar ve Max Gladstone’un yarattığı bu evrende birbirine rakip iki zaman ajanı zamanda ve mekânda yolculuk edip tarihi kendi çıkarlarına göre değiştirirken mektuplaşmaya başlıyor. Bu iletişim sonucunda hem zaman hem de mekân önemini yitiriyor.
Ölen bir gezegenin külleri üzerinde Kırmızı, bir mektup buluyor:Okumadan önce yak. İmza: Mavi. Evrendeki en tehlikeli zaman ajanlarından olan iki rakibin yolu işte böyle kesişiyor.
Geçmişleri kanlı, kaderlerini kendi ellerinde tutan bu iki ajanın pek bir ortak noktası yok… yaptıkları işte en iyi, savaşı kazanmak için kararlı ve yalnız olmak dışında.
Bu andan itibaren önlerinde uzanan savaş alanları, fethedilecek zaman çizgileri giderek daha kişisel ve daha tehlikeli bir oyun alanına dönüşüyor. Hem Kırmızı hem de Mavi bu oyunu kazanmakta inatçı. En nihayetinde savaşta önemli olan kazanmaktır, değil mi?
Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin, uzay ve zaman arasında köprü kuran bir başyapıt.
“Bu kitapta yok yok: ihanet ve aşk, şiirsellik ve aksiyon, varoluşsal kriz ve uzay operası macerası. Zaman yolculuğu yapan süper ajanları saymıyorum bile. Gladstone ve El-Mohtar’ın işbirliği âdeta bir havai fişek gösterisi”
Madeline Miller
“Öyle bir kitap ki kurgusunu ve üslubunu mu yoksa dâhiyane fikirlerini ve karakterlerini mi övsem karar veremiyorum.”
Ken Liu
Altı Diriliş
Yazar: Mur Lafferty
Çevirmen: Çağlar Kök
Yayınevi: Çınar Yayınları
Sayfa Sayısı: 456
2018 Hugo En İyi Roman Adayı
2018 Nebula En İyi Roman Adayı
2017 Philip K. Dick Ödülü Finalisti
2017 Goodreads Okur Ödülleri En İyi Bilimkurgu Adayı
Uzayın derinliklerinde sürüklenen bir gemi.
Katledilmiş bir mürettebat.
Katil kim?
Maria Arena, bir uzay gemisinin klonlama bölgesinde gözlerini açtığında bir önceki hayatında öldürüldüğünü fark eder ama nasıl öldüğüne dair anıları silinmiştir. Ona anlatacak biri de yoktur çünkü tüm mürettebat hayatını kaybetmiştir. Yeni bedenlerinde dirilen klonlar, katillerinin kim olduğunu bulabilecek midir?
Ödüllü yazar Mur Lafferty, kapalı-oda polisiyesini bilimkurguyla harmanladığı Altı Diriliş’te, sadece rotasını yitirmiş bir geminin değil, yolunu kaybetmiş olan insanlığın da gerilim yüklü öyküsünü anlatıyor.
Zamanın Çocukları
Yazar: Adrian Tchaikovsky
Çevirmen: Ayhan Semih Koç
Yayınevi: Eksik Parça
Sayfa Sayısı: 640
Günümüz bilimkurgu ve fantastik edebiyatının en üretken ve yaratıcı yazarlarından Adrian Tchaikovsky, insanlığın dünyaya dönüştürülmüş bir gezegendeki hayatta kalma savaşının destansı hikâyesi Zamanın Çocukları ile Arthur C. Clark ödülünün 30. yılında en iyi roman ödülünü kazandı.
İnsan ırkından geriye kalanlar ölmekte olan bir dünyayı terk edip yeni bir yuva aramak için umutsuz bir yolculuğa çıktılar. Atalarının yıldız haritalarını takip ederek geçmiş çağlardan kalma müthiş bir hazineyi – dünyaya dönüştürülmüş ve insan yaşamı için hazır hale getirilmiş bir gezegeni keşfederler.
Ancak bu yeni Cennet bahçesinde her şey iyi gitmez. Gezegen el değmemiş ve boş bir halde onları beklemiyor. Yeni efendiler onu bir sığınaktan insanlığın en büyük kâbusuna dönüştürdü.
Gezegenin mevcut sakinleriyle insanların kurduğu iki medeniyet birbiriyle çarpışma halinde. Her ikisi de neler yapabileceklerinin sınırlarını zorluyor. Bu yeni dünyanın gerçek mirasçıları kimler olacak?
Rosewater İstila
Yazar: Tade Thompson
Çevirmen: Özge Dolunay
Yayınevi: Eksik Parça
Sayfa Sayısı: 400
2019 Arthur C. Clarke En İyi Roman Ödülü
Inaugural Nommo En İyi Roman Ödülü
John W. Campbell En İyi Bilim Kurgu Roman Ödülü finalisti
Yıl, 2066. Yer, Nijerya. Umut arayanlar, çaresizler uzaydan gelen bir biyokubbenin etrafında kurtuluş arayışı için bir araya gelirler. Kubbe Rosewater adlı kenarda kalmış bir kasabanın yanında yer alır. Topluluğun çaresiz sakinleri yılda bir kez kapılarını açarak iyileştirici güçler dağıttığı söylenen kubbenin içine bir kez olsun bakmak isterler. Psişik güçlere sahip bir devlet ajanı olan Kaaro, bilinmeyen bir sebeple gerçekleşen ölümleri araştırmaya başlar.
Yeşim Şehri
Yazar: Fonda Lee
Çevirmen: Z. Seçil Şimşek
Yayınevi: Eksik Parça
Sayfa Sayısı: 576
Yeşim, Kekon adasının cansuyudur. Madenlerden çıkarılır, ticareti yapılır, çalınır. Uğruna cinayet işlenir. Yüzyıllardan beri onurlu Kaul ailesi gibi Yeşil Kemik savaşçıları, büyü yeteneklerini geliştirmek ve adalarını yabancı istilasından korumak için yeşimi kullanır.
Artık savaş başlıyor. Yeni Kaul nesli, Kekon’un telaşlı başkentini kontrol etmek için rekabete giriyor. Köşeye sıkışan kendi yeşim pazarlarını korumak ve korumaları altındaki bölgeleri savunmaktan başka bir şey umurlarında değil. Klanlar arasındaki savaşın sonucu tüm Yeşil Kemiklerin ve Kekon’un kaderini belirleyecek.
Yeşim Şehri aile, onur, kan ve yeşimin kadim yasalarına göre yaşayıp ölenler hakkında destansı bir üçlemenin ilk romanıdır.
“Nefes kesici bir hırs, sadakat ve aile efsanesi.”
Tina Connolly
“Yeşim Şehri’nde her şey var: iyi tasarlanmış bir ortam, harika karakterler ve etkileyici aksiyon sahneleri. Son derece eğlenceli ve sürükleyici bir okuma! ”
Ann Leckie
“Zarif ve ağzına kadar aksiyon dolu, hırslı aileler ve suçluluk dolu aşklar. Yeşim Şehri, en iyi Hong Kong gangster film klasiklerini anımsatıyor ancak kitap okuduğunuzu unutturacak kadar cesurca ve iyi hayal edilmiş fantastik bir metropolde geçen bir destansı drama. ”
Ken Liu
Kaybolan Şimşek Gibi
Yazar: Ada Palmer
Çevirmen: Ilgın Yıldız
Yayınevi: Eksik Parça
Sayfa Sayısı: 632
Yıl 2454.
İnsanlık, hem örgütlü dinleri hem de ulus devletleri gezegenden silen acı bir çatışmanın ardından zor kazanılmış bir altın çağ yarattı. Şimdi yedi hizip veya “Kovan” birlikte dünyayı yönetiyor. Yönetimleri, yumuşak sansür, hitabete dayalı istatistiksel analiz ve teknolojik bolluktan gücünü alıyor. Ama bu kırılgan bir Ütopya – ve birisi onu kırılma noktasına doğru itmek niyetinde.
Suçlarından dolayı hüküm giymiş, yetenekleriyle fazlasıyla takdir edilen Mycroft Canner, dünyanın en güçlü figürlerinden bazılarının sözleşmeli kölesi ve sırdaşıdır. Tuhaf bir hırsızlık olayını araştırması istenir. Bu araştırmayla, Kovan’ların üç yüzyıl boyunca sürdürdüğü sakin dünya düzenini parçalayabilecek bir komplonun peşine düşer.
Ama Mycroft’un da kendi sırları var. Yedi Kovan için çok daha büyük bir tehdidi saklamaktadır. Hiçbir istatistiksel analizin kehanette bulunamayacağı beklenmedik bir unsur. Bu tehdit, hiç akla gelmeyecek şekilde Bridger adında on üç yaşında bir çocuk biçiminde ortaya çıkar.
Tanrı’yı yok eden bir dünya, mucizeler yaratabilecek bir çocukla nasıl başa çıkacak?
“Şimdiye kadar hatırladığım herhangi bir ilk romandan daha karmaşık, daha akla uygun ve daha anlamlı.”
Cory Doctorow
“Bilim kurgu türünün neler yapabileceği konusunda beni yeniden heyecanlandıran türden bir bilim kurgu romanı.”
Jo Walton
Kırmızı Üniformalılar
Yazar: John Scalzi
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 328
Yaşlı Adamın Savaşı serisiyle çağdaş bilimkurgu okurlarının gözünde önemli bir yer edinen John Scalzi, Hugo ve Locus ödüllü romanı Kırmızı Üniformalılar ile dönüyor. Kırmızı Üniformalılar, Uzay Yolu ve benzeri uzay maceralarını seven okurlar kadar, üstkurmaca meraklılarını da tatmin edecek.
Evrensel Birlik’in bayrak gemisi Gözüpek’e atanan Asteğmen Andrew Dahl, çok geçmeden bazı gerçeklerin farkına varır. Her dış görevde uzaylılarla ölümcül bir mücadeleye girilmekte, geminin kıdemli subayları bu mücadelelerden daima sağ çıkmakta ve düşük kıdemli bir tayfa muhakkak ölmektedir. Bu konuyu araştırmaya başlayan Andrew ve meslektaşları, hayatlarını kurtarmak için zaman ve uzayda son derece tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar.
Üç Cisim Problemi
Yazar: Cixin Liu
Çevirmen: Zeynep Özmeral
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 416
2015 Hugo En İyi Roman Ödülü
2014 Nebula Ödülü Adayı
2015 Locus Ödülü Adayı
2015 John W. Campbell Ödülü Adayı
Gizli bir askeri proje, uzaylılarla iletişime geçmek için uzaya sinyal gönderir. Bu sinyali yakalayan, yıkımın eşiğindeki bir uygarlık ise Dünya’yı kendisi için istemektedir.
“Olağanüstü bir kitap, bilimsel ve felsefi tartışmaların eşsiz bir karışımı.”
George R. R. Martin
“Cixin Liu, bilimkurgunun süperstarı.”
John Scalzi
“Türünün en iyilerinden, alışılmış ama aynı zamanda da tuhaf.”
Kim Stanley Robinson
Gökteki Bütün Kuşlar
Yazar: Charlie Jane Anders
Çevirmen: M. Boran Evren
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
Locus En İyi Roman Ödülü
Nebula En İyi Roman Ödülü
Crawford En İyi Roman Ödülü
Kuşlarla konuşabilen ve kendisine cadı diyen küçük bir kız ile zamanda iki saniye ileri gitmeyi sağlayan bir zaman makinesi icat eden, bambaşka diyarların hayalini kuran küçük bir oğlanın kesişen yolları; doğanın insanlarıyla bilimin insanları arasında büyük bir savaşı, insanlığın yıkımını ve nihayetinde kıyameti başlatıyor.
Patricia Delfine diğer insanlardan farklıydı. Doğanın dilini, gökyüzündeki bütün kuşların ne söylediğini anlayabiliyordu. Gençlik yılları, içindeki doğaya kaçma ve cadı olma arzusu ile bulunduğu yere ait olmadığı hissi yüzünden ailesi ve okuldaki diğer çocuklar tarafından baskı ve zorbalığa uğrayarak geçmişti. Herkes ondan uzak duruyordu, bir kişi dışında: Laurence Armstead.
Laurence Armstead yaşına göre fazla zeki bir çocuktu. İki saniyelik, hiçbir işe yaramadığını düşündüğü bir zaman makinesi icat etmiş, çocukluğu ailesi tarafından ihmal edilerek ve ergenliği de okuldaki zorbalar tarafından itilip kakılarak geçmişti. O eve, o aileye, o okula ve insanların arasına ait olmadığının farkındaydı.
Ve toplumdan dışlanmış iki sıradışı çocuğun yolları bir tesadüf sonucu kesişirken dünyanın sonunu şekillendiren kader ağlarını örmeye başlayacaktı. İşinin ehli bir suikastçı, Laurence’ın dolabının içinde yarattığı bir yapay zekâ, tek sözcükle insanları lanetleyen cadılar ve büyücüler, başka gezegenlere açılacak kapılar inşa eden biliminsanları…
Belalar ve mucizelerle dolu hikâyelerini başlatan o küçük tesadüf onları bir kere buluşturduktan sonra hayat –belki büyü belki de bilim– Patricia ve Laurence’ı tekrar tekrar karşılaştırmaya devam edecekti, onlar tek bir şeyi anlayana dek: Aralarında yok edilemez şeyler olduğunu.
“Tekinsizi böylesine özgürce, büyük fikirleri böylesine harikulade işleyen Rüyanın Öte Yakası ve Bulut Atlası gibi başyapıtların arasına bir yenisi daha eklendi.”
Michael Chabon
“Muhteşem bir roman. Büyü ve teknolojinin, neşe ve hüznün, romantizm ve bilgeliğin olağanüstü bir sentezi. Kesinlikle okunmalı.”
Lev Grossman
“Bilimkurgu-fantazi dünyasının her kuşağında usta bir absürdist bulunuyor. Gökteki Bütün Kuşlar’da ispat ettiği üzere, 1980 kuşağınınki de Charlie Jane Anders. Kesinlikle öneririm.”
N.K. Jemisin
Merdivenler Kenti
Yazar: Robert Jackson Bennett
Çevirmen: Yaprak Onur
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 472
Bir zamanlar Bulikov kenti ilahların gücüne sahipti ve onlar bu gücü milyonları boyunduruk altına almak için kullandılar… ta ki o ilahlar öldürülene dek. Şimdiyse, Bulikov’un tarihi sansürlü ve yasaklıydı. Tüm kıta ise uzun yıllardır sömürdükleri ülke tarafından işgal edilmişti, Bulikov başta olmak üzere. Fakat artık mantık sınırlarının dışında işleyen, hiçbir yere çıkmayan sayısız merdivenle bezeli bu İlahi Kent, Kıta’nın eski görkemli günlerinin bir hayaletiydi yalnızca.
Her günü ayrı kaosla geçen Bulikov’da beklenmedik bir cinayet işlenince, bu cinayetin yarattığı diplomatik karmaşayı çözmesi için Shara Thivani ve sekreteri Sigrud, Bulikov’a gelmekle görevlendirildi. Her ne kadar tehlikesiz görünse ve resmiyette bir kültür elçisi olsa da Shara aslında Saypur’un elindeki en başarılı ve tehlikeli casus, aynı zamanda da bir Kıta tarihi uzmanıydı. Bulikov’a asıl geliş amacı da işlenen cinayeti çözmek, Saypur’a karşı gelişen bir tehdit olup olmadığını belirlemekti. Ancak kentin altında komplolar dönmeye, ilahların öldürülmesinden beri şahit olunmayan mucizeler yeniden vuku bulmaya başlayınca, bir zamanlar öldüğüne inanılan tanrıların, gerçekten ölü olup olmadığı şüphesi Shara’nın aklını kurcalayacaktı.