Kelebek
İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrière’in özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek.
Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu ‘insanca bir felsefe’ ve ‘üstün bir uygarlık’la tanıştırdı: Modern sistemin kokuşmuş yolları yerine Kızılderililer’in, cüzzamlıların, okuma yazma bilmeyen yoksul balıkçıların gerçek uygarlığıyla .
Bir, iki, üç, dört, beş; bir, iki, üç, dört, beş.
Ardı ardına sıralanan bu rakamlar aslında bir hücrenin uzunluğu: Bir uçtan bir uca beş adım.
Tüm yaşamın göz önünden geçtiği beş adım. Hayallerle ve tutkularla atılan beş adım. Yargıçlara, mahkemeye ve insan kazanmak yerine kaybetmeye dayalı yargı sistemine atılan beş adım.
Modern olarak nitelenen ülkelere atılan beş adım. Tüm duyguları iğdiş eden her türlü korkuyu insanın içine salan beş adım. Özgürlüğe ve geleceğe atılan beş adım.
Kelebek bir özgürlük mücadelesi…
Banko
1969 Yılında hiç bilinmeyen, eski bir kürek mahkumunun kitabı yayınlanıyordu: Bir adamın kürek cehenneminden kurtulmak için verdiği mücadelenin olağanüstü öyküsüydü bu. Yayıncılık alanında elli yıldır patlayan en büyük bomba oldu Kelebek Yalnız Fransa’ da satışı milyonları geçti. Fransa’ dan sonra Kelebek’ in yayınlandığı ikinci ülke Türkiye oldu.
E Yayınları tarafından yayımlanmasının hemen ardından kitap büyük ilgi gördü, defalarca basıldı. Kelebek’ ten üç yıl sonra, ünü bütün dünyaya yayılan eski kürek mahkumu Henri Charriere, serüvenlerinin devamını da yazdı: Banko. Nereden geldiğini, nasıl yetiştiğini, kürek cehenneminden kurtulduktan sonra neler yaptığını anlatıyor Banko’ da. İlk kitabı kadar sürükleyici, onun kadar merakla okunan Banko ile, Charriere yeniden karşımızda.