Bilimkurgunun Carnegie Ödülü sahibi dâhi yazarı Philip Reeve’den büyük yankılar uyandıran distopya dörtlemesi. 60 Dakika Savaşları’yla mahvolan dünyada, tarihini yitirmiş kentler, karanlık bir geleceğe “yürüyor”! Dünya, birbirini avlayan kentlerle sarsılırken, sıradan insanın tek derdi: hayatta kalmak.
Yürüyen Kentler
Yazar: Philip Reeve
Çevirmen: Müren Beykan, Fulya Yavuz
Yayınevi: On8 Kitap
Sayfa Sayısı: 352
2002 Gold Nestle Smarties Ödülü
2003 Blue Peter Yılın Kitabı Ödülü
Uzak gelecekte, 60 Dakika Savaşları’nın sonrasında bildiğimiz dünyadan eser kalmamıştı. Tekerlekler üstünde “yürüyen” Londra kenti, eski Kuzey Denizi’nin kurumuş yatağı boyunca, küçük kentleri kovalıyordu. Tarihçiler Loncası’nda Üçüncü Sınıf Çırak Tom, kızına âşık olduğu baştarihçinin canını kurtarmaya çabalarken, kendini suikastçı Hester’la birlikte, mahvedilmiş bir dünyada, acımasız bir düzende var olma savaşının içinde buldu…
“Tom, yarı baygın Hester’ı kolundan kavradı.
Tezgezerli adamlardan biri, kaçmalarını engellemek için hamle yapmıştı ki, kırmızı paltolu kadın adamın önüne dikildi: “Onlar benim yolcularım. Fiyatta anlaşmaya çalışıyordum!”
“Onlar bizim kölelerimiz!” diye haykırdı Wreyland, kadını itekleyerek. “Tom Nitsworthy ve arkadaşı. Onları Dış-Topraklar’da buldum. Kural kuraldır. Mal bulanındır…””
Yürüyen Kentler – İhanet Altını
Yazar: Philip Reeve
Çevirmen: Müren Beykan, Fulya Yavuz
Yayınevi: On8 Kitap
Sayfa Sayısı: 368
2005 Amerikan Kütüphaneler Birliği (ALA)
En İyi Kitap Ödülü
Dev kent Anchorage, devasa demir paletleri üstünde Buz Diyarı boyunca Ölü Kıta’ya doğru sessizce ilerliyordu. Kurşunlarla delik deşik bir halde, başıboş sürüklenen bir havagemisinin umutsuz iki pilotu Tom ve Hester için bir sığınak olabilir miydi? Sokaklarında hayaletlerin ve deliliğin kol gezdiği bu tuhaf kent, tehlike ve karışıklıklarla dolu bir ateş fırtınasına doğru sürüklenmekteydi…
“Hester elini boynuna götürmeye çabaladı; ama ilaç etkisini çok çabuk gösteriyordu, kol ve bacakları artık itaat etmez olmuştu. Bağırmaya uğraştıysa da, baykuş ötüşü gibi bir ses çıkarabildi yalnızca. İleriye doğru bir adım attı, düştü; yüzü, adamın çizmelerinin dört beş santim yakınına geldi. Adamın, “Çok üzgünüm,” dediğini duydu; sesi titrek ve uzaktı.”
Yürüyen Kentler – Cehennem Makineleri
Yazar: Philip Reeve
Çevirmen: Ali Ünal
Yayınevi: On8 Kitap
Sayfa Sayısı: 400
Makineler diriliyor, anılar canlanıyor.
Yürüyen Kentler’in palet izlerinde hesaplaşma vakti yakın!
“Vineland’i terk etmeye karar verdim. Bir grup Yitik Oğlan buraya geldi. Meraklanmayın, amaçları zarar vermek değil. Beni de yanlarına alacaklar. Sal-kentler’i ve Av Alanı’nı, tüm dünyayı göreceğim ve tıpkı sizler gibi maceralara atılacağım… Söyleseydim beni engellemeye çalışırdınız. Kendime iyi bakacağım ve… en kısa zamanda döneceğim. Sevgiler, Wren”
Doğu ile Batı’nın savaşı dünyayı zifiri karanlığa sürüklüyor. Savaşın zihinleri altüst ettiği bir dünyada, uğruna yola çıkılan idealler bulanıklaşıyor ve kutuplaşma derinleşiyor. İnsan, toprağı canlandırmaktan aciz; yarattığı makinelerle ezip geçtiği ve çoraklaştırdığı dünyada verdiği yaşam mücadelesi her adımda daha ağır. Bir yanda Yürüyen Kentler, bir yanda Mobillik Karşıtları. Herkes, kadim dünyadan kalma Teneke Kitap’ın peşinde. Teneke Kitap hangi sırrı saklıyor?
Modern çağın Jules Verne’i İngiliz yazar ve çizer Philip Reeve, sıradışı buluşlarla, çevre meselelerine, politikaya, insana ve sevgiye dair derin bir duyarlıkla yazdığı bol ödüllü bilimkurgu dizisinin 3. kitabında, savaşlarla tükenen dünyanın ve vahşiliği son raddesine ulaşan insanın son dönemece giriş yolculuğunu anlatıyor.”Yürüyen Kentler” dizisinin 3. kitabı Cehennem Makineleri okurunu, gerilim ve heyecan dolu yolculuğun sondan bir önceki durağına davet ediyor.
Yürüyen Kentler – Karanlık Düzlük
Yazar: Philip Reeve
Çevirmen: Ali Ünal
Yayınevi: On8 Kitap
Sayfa Sayısı: 612
Dünyayı sarsan bilimkurgu dizisi “Yürüyen Kentler” 4. kitapla sonlanıyor!
Kıyamete yürüyen dünya son dönemeçte!
Yok oluş ya da yeniden doğuş…
“Theo düşe kalka telsize doğru gitti ve sallanan mikrofonu yakaladı. Hâlâ çalışıp çalışmadığını bilmiyordu, ama yine de mikrofona bağırdı; bitkinlik, korku ve kan kaybına yeni düşene kadar bağırdı. Kayarak güverteye düştüğü sırada son duyduğu şey, yardımın yolda olduğunu söyleyen seslerdi. Hisardan ikiz dumanlar yükseliyordu. Onların hemen üstünde, yusufçuklar kadar mavi Zagwa Hava Kolordusu, altın gökyüzüne yükseliyordu.”
Kalpler kırık, ittifaklar paramparça… Karanlığa ve sessizliğe gömüldüğü düşünülen topraklardaki hareket dikkat çekiyor. Yakın tarihin tozları, yeniden doğuşun küllerine mi dönüşüyor? Yeni bir yaşam umuduyla omuz omuza verenler, dünyanın tek kurtuluşunun “insansızlaşmak” olduğu düşüncesi karşısında nereye kadar direnebilir? Büyük acılar çekmiş bir dünyanın pamuk ipliğine bağlı dengesi korunabilir, insanlık kara talihi yenebilir mi?
Modern çağın Jules Verne’i İngiliz yazar ve çizer Philip Reeve’in, tüm kaynakları ve insanı tüketmeden yaşanabilir bir dünya yaratma olasılığını sorguladığı, sağlam politik kavrayışı ve insan doğasını tüm çıplaklığıyla sergileme becerisiyle okuruna karanlıkla aydınlığı yan yana sunduğu ödüllü bilimkurgu dizisi 4. kitapla sonlanıyor. “Yürüyen Kentler” dizisinin 4. kitabı Karanlık Düzlük, ihtişamla kendi sonuna ya da başlangıcına yürüyor…