Gonçarov – Oblomov
Uzun zamandır kitap tanıtımı yapamıyordum. Ya bir işim çıktı ya da o an yazmak istemedim. Zaten aklımızda, ne zaman yapacağımız işi engellemek için bir bahane yoktur ki? Ben de türlü bahanelerin arkasına saklanarak yapmam gerekeni hep erteledim. Tembelliğimi düşünürken “Oblomov” olduğumu düşündüm ve yazmaya karar verdim. İşte Oblomovluk budur.
İvan Gonçarov dahi 1846 yılında başladığı bu kitabı 1859 yılında bitirebilmiştir. İvan yazarken bile yaşamış Oblomovluğu. Belki de bu yüzden bu kadar güzel anlatabilmiş insanın içinde her zaman var olan tembelliği.
Oblomov tam olarak bir insan değildir. Oblomov insanın üzerindeki bir duygudur. İlya İlyiç, Oblomov’un romandaki yansımasıdır. Oblomov kısmen psikolojik bir romandır.
İlya İlyiç’in yapmak istemediği her şeyde kendimi gördüm desem yalan olmaz. Ben de fazlasıyla üşengeçmişim bir kez daha anlamış oldum. Koltuğuma uzanıp boş boş uzanmayı ben de çok seviyorum. Aynı hayatı paylaşıyoruz İlya İlyiç. Yalnız değilsin adamım.
İlya İlyiç tembelliği doruk noktasında yaşayan, bütün işlerini hizmetçilerinin yaptığı bir Rus soylusudur. Babasından kalma Oblomovka adlı köyün efendisidir. İşte hikayemiz bu şekilde başlıyor ve devam ediyor. Hayır hayır kesinlikle sıkıcı bir roman değil. Tam aksine çok eğlenceli bir kitap.
Klasik eserlerin hepsine mutlaka bir şans verilmeli. Her ne kadar çoğu sıkıcı olabilse de sonuna kadar araştırma yapılır gibi okunmalıdır. Klasik eserler dönemine ışık tutan fenerlerdir. Günümüz romanlarına yön gösteren başyapıtlardır. “Oblomov” da dönemine damga vurmuş bir yapıttır. Roman ortaya çıktığında popülerdi ve bazı karakterleri Rus kültürü ve diline damgasını vurdu.
Oblomovizm:
Nikolai Dobrolyubov, 1859 tarihli “Oblomovizm nedir?” başlıklı makalesinde, bu kelimeyi Rus avos’un (davranış felsefesi) ayrılmaz bir parçası olarak tanımlamıştır.
Rus Avos, olası sorunları ya da güçlükleri yok sayan ve aynı zamanda olumsuz sonuç beklemeyen ya da ummayan bir kişinin davranış felsefesini ya da tutumunu tanımlar. Hayatı öngörülemez olarak gören ve bir insanın hayatta yapabileceği en iyi şeyin şansa güvenmek olduğuna inanan bir tutumdur.
Stolz, Oblomov’un ölümünün “Oblomovizm”in sonucu olduğunu öne sürüyor.
İyi okumalar dileriz.