Dünyanın kaderi sizin ellerinizde!
Gizli bir kütüphane, ilginç kitaplar ve sihirli harfler.
Dokun ve git. Dokun ve değiştir. Dokun ve yaşa.
Gizli Kitap, tarihi fantastik bir kitap. Açık söylemek gerekirse bu kadar güzel bir kitap olabileceğini düşünmüyordum. Kitabı okumaya başlar başlamaz zaten sizi içine çekecek, çıkış kapınızı kapatacak ta ki kitabı bitirene kadar.
İlk sayfalarda satranç oyununa şahit olacaksınız. O sahnede biraz burukluk hissettim. Ufacık bir çocuğun omuzlarına yüklenmiş olan yüklerin ağırlığını hissedeceksiniz. Yazar bu duyguyu fazlasıyla size aktarıyor. Tam onikiden vuruyor.
Kitapta Elias’ın yanında iki karakterimiz daha var epeyce dikkat çekecek. yaşlı bir satranç ustası Sof diğeri ise Elias’a yardıma gelen Titom yani Thomas.
Elias emekliliği geçirmek için taşındığı evde gizli bir kütüphane keşfeder. Kütüphanede ki kitaplar sihirli bir mürekkeple yazılmıştır. Bu kitapların sayfalarını karıştırdığında ise şifrelenmiş metinleri keşfeder. Dünya üzerinde ki herkesin kaderi bu sayfalarda yazılıdır. Bu sayfalar sayesinde ise zamanda yolculuk yapmaya başlar.
Zamanda yolculuğa iyice alıştıktan sonra tarihi değiştirebileceğini düşünür. Bu düşüncesini eyleme dönüştürmek için bir şeyler yapmak istemektedir. Thomas ve Sof’un hikayesiyle zaten iyice dolmuş olan Elias kendisini Hitler zamanında bulur.
Elias ile birlikte Titom’da zamanda yolculuk yapmayı keşfeder. Aynı anda ikisi de aynı yerde karşılaşır. Olaylar buradan sonra biraz karışıyor. Heyecan artıyor. Tavşan kaç tazı tut misali.
Daha fazla hikayeyi anlatarak Gizli Kitap‘ın tadını kaçırmayayım. Tarihi kurgu ve fantastik kitap seviyorsanız ve kalın kitaplardan değil de ince kitaplardan hoşlanıyorsanız Gizli Kitap tam size göre.
Kitapla kalın.
“Yaratıklar var olduğuna göre bir Yaradan’ın da mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum.”
Sayfa 53
“Değiştirmek isteyeceğim öyle çok şey var ki… Bir zamanki o deneyimsiz çocukluk halimin şeytanla oyun oynamasına izin vermez, onun hamlelerini önceden görebilmeyi bilirdim.”
Sayfa 84
“Görüyorsunuz ya Avukat Bey, yakında öleceğimi biliyorum ben. Dünyanın düzeni böyle. Ölüm ve yaşam birbiriyle bağlantılı, her ikisi de yolumuza çıkan birer kapı.”
Sayfa 191