1. Anasayfa
  2. Kitap Yorumları

KİTAP YORUM: JEFFREY MOORE – SİNESTEZYA

KİTAP YORUM: JEFFREY MOORE – SİNESTEZYA
0

Sinestezya… Sinestezi, Yunanca kökenli bir kelime olup “birleşik duyu” anlamına gelmektedir. Sinestezik kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını tetiklemektedir.

Bir algı modalitesi uyarıldığında birden fazla kanalda uyarılma oluşmasına verilen tıbbi isimdir. Metafor, sembolizm kelimeleri gibi, çeşitli sanat ürünlerinin tanımlanmasında kullanılan “sinestezi” kelimesinden farklı olarak bu olguyu yaşayan kişiler, kasıtsız ve sürekli olarak oluşan benzetmelerden bahsederler. Kısaca, birden fazla algı sistemi aynı nesnelere kendi yorumlarını aynı kuvvette verirler. Sinestezi sahibi insanlar, örneğin, insanları, insan olarak değil de görsel/işitsel/yazısal vb. bir nesne/olgu olarak hatırlar ve benimserler. Annesini ılık süt, kardeşini bir kedi vb. olarak gören/hatırlayan/düşünen biri gibi.

Demografi olarak genelde solak ve çift el kullananlarda ve kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Irsi olduğu düşünülmektedir ortalama her 20.000 kişide bir görülür. Bu kişilerde, hafıza fonksiyonları güçlenirken matematiksel ve mekansal algı fonksiyonlarıda tavan yapar. Matematiksel algıda sinestezik birey sayıları çarparken renkleri kullanır böylece matematiksel algısı güçlenmiş olur. Mekansal algıda ise 360 derecenin 1 derecelik diliminin bile bir rengi vardır. Sinestezinin, beynin sol yarım küresiyle ilgili ve hipokampus bezine bağlı bir fonksiyon olduğu düşünülmektedir. İstatiksel olarak çok nadir rastlansa da “normal” bir beyin fonksiyonudur. Her beyinde gerçekleşen bir sürecin bazı insanlarda bilinç yüzeyine yansımasından kaynaklanmaktadır.

Kaynak: Wikipedia

Unutamamak bir hediye mi? Yoksa ceza mı?

Kitap sizi ilk sayfalarda içine alsa da daha sonra ilk durakta inmek istemenize sebep olacak. Sinestezi hakkında pek fazla bir şey yok içinde çünkü. Daha çok alzheimer hastalığı, farmakoloji, sanat gibi konuları ele almış yazar beyimiz. Bu durum tabii ki ilerde kitabın monotonlaşmasına sebep oluyor. 

Romanımız Noel ile başlıyor. Daha sonra Norval, JJ Yelle ve Samira ile devam ediyor. Bu dört karakter el ele vererek alzheimer hastası olan Noel’in annesi Stella’yı kurtarmaya çalışıyorlar. Burada Noel’in sineztezik hafızasına şahit oluyoruz ama ben daha fazlasını istiyordum. Yeterli değildi.

Karakterlerimizin günlüklerinden alıntılar yapıldığı bölümlerden de aşırı derece de sıkıldım. Daha farklı anlatılabilirdi o bölümler. Sanki tekrara düşüyor hikaye. 

Norval ve Noel aynı kadına aşık olan iki karakter. Norval annesinden nefret eden bir seks hastası. Noel ise sineztezik. Noel’in hafızasını gerçekten yazar bize çok iyi bir şekilde anlatıyor. Kitabın betimlemeleri ve diyalogları da çok çok iyi ama dediğim gibi olay sineztezik karakterden çok alzheimer hastası olan Stella’ya odaklanıyor. Ya da ben öyle hissettim bu da benim romandan aldığım zevki bir hayli etkiledi. Samira aşık olunan kadın. JJ ise her zaman pozitif kalabilen, kalmaya çalışan bir karakter. Kendimi biraz JJ’de gördüm.

Karakter betimlemeleri, alzheimer hastalığını ile mücadele, arkadaşlık, sineztezik insanların yaşadıkları… bunları yazar size iyi bir şekilde veriyor. Ama nedense konu birden bire sığlaşıyor. Bir yerde kitap sizi kaybediyor. Belki de Dr. Vorta’nın dipnotları buna sebep oluyor. Bazen gereksiz yere uzatılmıştı. Çoğunu okumadım. Sizin de bu dipnotları okumamanızı tavsiye etmiyorum tabii ki ama en azından ilgili bölümü bitirdikten sonra tekrar dönün dipnota. Kafanız karışabilir. Sayfalardan taşan dipnotlarla karşılaşacaksınız. Hazırlıklı olun.

Kitap genel anlamda iyiydi. Ama eleştirdiğim kısımları da bir hayli fazla. Beklentiye girmeden okunması gereken bir kitap. Belki siz benden daha çok sevebilirsiniz. 

Kitapla kalın.

“Televizyon rezildir, yerin dibindedir. Ondan daha adi bir sanat şekli yoktur. Onun yüzünden çocuklar artık kitap okuyamıyor.”

Sayfa 13

“Eskiden sahip olduğum ama o zamanlar kıymetini bilmediğim küçük şeyleri çok özlüyorum…”

Sayfa 68

“İkimiz için de acı veren, oldukça zor bir durum bu. Ama geri adım atamazdım; yağmur damlası iriliğindeki gözyaşları gözlerinden süzülürken bile…”

Sayfa 85
E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.


Warning: Invalid argument supplied for foreach() in /home5/yokyerki/public_html/wp-content/themes/geoit/frameworks/reaction.php on line 56

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir