Kayıp Zamanın İzinde Serisi, hem komik romandır hem trajik seri, hem serüven serisidir hem şiirsel seri, hem düşlerin serisidir hem de imgeler serisi…
İlginizi Çekebilir: “Yaşam Kullanma Kılavuzu” Hayranlarına Kitap Önerileri
Swann’ların Tarafı
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Combray’de günbatımı, alışkanlık, iyi geceler öpücüğü, Françoise, Léonie Hala, kilise, Adolphe Amca, pembeli kadın, bahçede kitap okuma, akdikenler, mehtapta gezinti, sonbahar yalnızlığı, arzunun doğuşu, Balbec, zambak kokan oda, Verdurin’ler ve müritleri, Swann’la Odette’in karşılaşması, Vinteuil’ün sonatı, Swann’ın aşkı, kasımpatları, kıskançlık, yalan, bekleyiş, müziğin dili, Champs-Élysées’de karlı günler, Gilberte, hayal kırıklığı, umut…
Çaya batırılan bir madlenle yeniden yakalanan, belleğin yaratıcı gücüyle yeniden canlandırılan bir geçmiş…
Kayıp Zamanın İzinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı…
“… tıpkı Japonların, suyla dolu porselen bir kâseye Kayıp Zamanın İzinde attıkları silik kâğıt parçalarının, suya girer girmez çözülüp şekillenerek, renklenerek belirginlik kazandığı, somut, şüpheye yer bırakmayan birer çiçek, ev, insan olduğu oyunlarındaki gibi, hem bizim bahçedeki, hem M. Swann’ın bahçesindeki bütün çiçekler, Vivonne nehrinin nilüferleri, köyün iyi yürekli sakinleri, onların küçük evleri, kilise, bütün Combray ve civarı şekillenip hacim kazandı, bahçeleriyle bütün kent çay fincanımdan dışarı fırladı.”
Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 452
1919’da Goncourt Ödülü alan Çiçek Açmış GençKızların Gölgesinde, Proust’un kendi yaşamından, geçmiş zamanı belleğin gücüyle yeniden yaratışının öyküsünden bir kesit…
Kayıp Zamanın İzinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı…
“Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.”
Guermantes Tarafı
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 536
“Kendi seçimimizle, iki güçten birine teslim olabiliriz: biri, kendi içimizden, derin duygularımızdan kaynaklanır, öteki dışardan gelir. Birinci güç, beraberinde doğal olarak bir mutluluk, yaratan insanların hayatından yayılan mutluluğu getirir. Dışımızdaki insanları harekete geçiren dürtüyü bizim içimize sokmaya çalışan diğer kuvvet ise, beraberinde haz getirmez…
Zaafları, kaygıları, tutkularıyla bir madlende canlanan burjuvazi… “Guermantas Tarafı”, dev yapıt “Kayıp Zamanın İzinde”nin bir başka bölümü.
Sodom ve Gomorra
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 488
Marcel Proust’u her zaman büyüleyen yan, insanların ikilikleri, çoğullukları olmuştur. Kadın-erkekler de, erkek-kadınlar da bu nedenle Proust’a daha zengin, daha karmaşık, daha ikircikli, dolayısıyla incelenmesi daha çekici gelmiştir. Kayıp Zamanın İzinde’nin dördüncü cildi olan Sodom ve Gomorra’da da bu konular üzerinde durmuştur. Kutsal Kitap’ta Tanrı gazabının yerle bir ettiği kentlerin adları da böylece Kayıp Zamanın İzinde’nin, dönemin ahlak anlayışı açısından en çok “tartışılan” cildinin adı olmuştur.
Kayıp Zamanın İzinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı…
“Aşk […], zihinde müthiş jeolojik kabarmalara yol açar. M. de Charlus’ün daha birkaç gün öncesine kadar, yerden yükselen tek bir düşüncenin görülmediği, dümdüz bir ovaya benzeyen zihninde, birdenbire taş kadar sert sıradağlar yükselivermişti; üstelik bu dağlar öyle yontulmuştu ki, sanki bir heykeltıraş mermeri taşıyacağına olduğu yerde biçimlendirmişti; Öfke, Kıskançlık, Merak, Arzu, Nefret, Istırap, Gurur, Korku ve Aşk dev gruplar halinde dikilmekteydiler.”
Mahpus
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
“Gerçeklik, meçhule giden yolda bir ilk adımdır sadece ve bu yolda pek fazla ilerlememiz mümkün değildir. En iyisi bilmemek, mümkün olduğunca az düşünmek, kıskançlığa en ufak bir somut ayrıntı sunmamaktır. Ne yazık ki, dış dünya olmasa da iç dünyamız bazı olaylar çıkarır karşımıza; Albertine gezintiye çıkmasa da, tek başıma düşüncelere daldığam zaman bulduğum bazı tesadüfler, bazen bana gerçekliğin küçük parçalarını sunuyordu; bu küçük ayrıntılar, tıpkı birer mıknatıs gibi, meçhulün bir parçasını kendilerine çekerler ve o andan itibaren, meçhul bize acı vermeye başlar.”
Kayıp Zamanın İzinde’nin bu cildinde anlatıcı, evine tutsak ettiği Albertine’e tutsak düşüp arzunun ve kıskançlığın girdaplarına dalarken okuru da peşinden sürüklüyor: sokak satıcıları, burjuvazi, Vinteuil Sonatı, sütçü kız, uyku ve düşler, Bergotte’un ölümü, Venedik arasında bir Paris… Girdaptan çıktığında ise iş işten geçmiş, başkahraman Zaman, perdeyi kapatmıştır bile.
Albertine Kayıp
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 282
Marcel Proust’un dev yapıtının altıncı cildi Albertine Kayıp, tam da Mahpus’un bittiği yerden başlıyor: “Mademoiselle Albertine gitti!” Hizmetçi Françoise’ın bu ünleminin yankısı, romanı genişleyen halkalarla kuşatıyor: Andrée’yle yüzleşme, birbirini izleyen telgraflar, Boulogne Ormanı’ndaki sarışın, birbirini yankılayan Combray ve Venedik… Gelgitin ardından, bir gondol gezintisinde ağır ağır açılan yeni ufuklar.
Kayıp Zamanın İzinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı…
“‘Mademoiselle Albertine gitti!’ Istırap, insan psikolojisine, psikoloji biliminden çok daha derinlemesine nüfuz eder. Daha bir dakika önce, hislerimi tahlil ederken, Albertine’le son bir kez görüşmeden, bu şekilde ayrılmanın, en çok istediğim şey olduğuna kanaat getirmiş, Albertine’in bana verdiği hazların vasatlığıyla beni mahrum ettiği hazların bolluğunu karşılaştırıp kendimi çok zeki bulmuş, onu artık görmek istemediğim, sevmediğim sonucuna varmıştım. Oysa, ‘Mademoiselle Albertine gitti’ sözleri, kalbime öyle bir acı saplamıştı ki, bu acıya pek uzun süre dayanamayacağımı hissediyordum. Benim nazarımda bir hiç olduğunu zannettiğim şey, demek ki aslında bütün hayatım, her şeyimdi.”
Yakalanan Zaman
Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 328
Yakalanan Zaman’ın önemli yanı, romanın estetik bir boyutla taçlandırılmasıdır. Yılların akışı sırasında çevresindeki kibarlar dünyası, aşk dünyası, sanat dünyasını yorumlayarak hakikati öğrenmeye çalışan anlatıcı, yazımını yıllardır ertelediği, yazamayacağına karar verdiği kitabını artık yaratma aşamasına gelmiştir.
Proust’un “Kayıp Zamanın İzinde” attığı son adım.
Kayıp Zamanın İzinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı…
“Böyle bir kitabı yazmayı başaran kişi ne kadar mutlu olurdu! O kitabı yazmak ne büyük emek gerektirirdi! Bir fikir verebilmek için, en yüce, birbirinden en farklı sanatlarla karşılaştırma yapmak yerinde olur; çünkü böyle bir kitaptaki karakterlere hacim kazandırabilmek için her birinin farklı yönlerini göstermek zorunda olan yazarın, kitabını titizlikle, birliklerini sürekli yeniden gruplandırarak, tıpkı bir saldırı gibi hazırlaması, bir yorgunluk gibi ona tahammül etmesi, bir kural gibi kabullenmesi, bir kilise gibi inşa etmesi, bir perhiz gibi ona uyması, bir engel gibi aşması, bir dostluk gibi fethetmesi, bir çocuk gibi aşırı beslemesi, bir âlem gibi yaratması ve üstelik, açıklaması muhtemelen ancak başka âlemlerde bulunabilecek, önsezisi bizi hayatta ve sanatta en çok duygulandıran şey olan o muammaları da göz ardı etmemesi gerekir…”