Durgun Don, edebî dehası Tolstoy’la kıyaslanan Nobel ödüllü yazar Mihail Şolohov’un başyapıtıdır.
Ekim Devrimi’nde ve sonrasında yeni kurulan Sovyetler Birliği’nde iç savaş koşullarında yaşanan tarihsel olayları hikâye eden bu epik roman, büyük Rus roman geleneğinin 20. yüzyıldaki doruklarından biridir.
Büyük yıkım ve yoksunlukların ortasında insanlığa umut saçan yeni ve eşitlikçi bir sistemin kuruluşunu, sadece tarih, siyaset ve teori kitaplarından değil, Şolohov gibi usta bir yazarın canlandırdığı karakterlerle ve edebî anlatımın eşsiz keyfiyle öğrenmek isteyenler için de müthiş bir kaynaktır.
Durgun Don 1. Cilt
Yazar: Mihail Şolohov
Çevirmen: Mete Ergin, Gani Yener
Yayınevi: Yordam Edebiyat
Sayfa Sayısı: 416
“Demek savaşa gidiyorsunuz askerler?”
“Evet dede, savaşa gidiyoruz.”
“Türk Savaşına benzemeyecek bu galiba, hiç sanmıyorum benzeyeceğini. Şimdiki silahlar başka!”
“Hepsi bir. Hepsi de aynı bokun soyu. O zamanki silahlar nasıl adam öldürdüyse, bu seferkiler de öldürecek.”
Durgun Don 2. Cilt
Yazar: Mihail Şolohov
Çevirmen: Mete Ergin, Gani Yener
Yayınevi: Yordam Edebiyat
Sayfa Sayısı: 496
“Eskiden Ataman Alayında askerliğini bitiren Kazakları evlerine gönderirken donatırlarmış. Kazaklar sandıklarını, atlarını, eşyalarını trene yüklermiş. Tren yola çıkar, tam Voronej’e gelince, hattın Don’u ilk geçtiği yerde, makinist ağırlaştırırmış treni… Tren köprüye varır varmaz… Vay babam vay! Görülecek şey! Kazaklar hepten çılgına dönermiş: ‘Don! Don! Durgun Don! Babamız, Don’umuz! Hurra!’ Ve pencerelerden dışarıya, köprünün üstünden suya kasketler, eski gömlekler, pantolonlar, mintanlar, daha Allah bilir neler uçarmış! Askerden dönüşleri şerefine Don’a hediyeler verirlermiş. Bazen öyle olurmuş ki, suya baktığında, Ataman Alayının mavi kasketlerini kuğular ya da çiçekler gibi yüzer görürmüşsün… Çok eski bir görenekmiş bu.”
Durgun Don 3. Cilt
Yazar: Mihail Şolohov
Çevirmen: Mete Ergin, Gani Yener
Yayınevi: Yordam Edebiyat
Sayfa Sayısı: 496
“Yoldaşlar, ‘komün’ ne demek oluyor?”
“Biz de katılabilir miyiz, izin verirler mi?”
“Peki, Komünist Partisi nedir?”
Konuşmacı elini göğsüne bastırıp sabırla açıklıyordu:
“Yoldaşlar! Komünist Partisi bir gönüllü işidir. Halk partiye, işçilerle köylüleri, kapitalistlerle toprak ağalarının baskısından kurtarmak gibi yüce bir dava uğruna mücadele etmeyi istediği için gönüllü olarak katılır.”
Durgun Don 4. Cilt
Yazar: Mihail Şolohov
Çevirmen: Mete Ergin, Gani Yener
Yayınevi: Yordam Edebiyat
Sayfa Sayısı: 496
“Karanlıktır Don’da haziran geceleri. Kasvetli sessizlik içinde altın rengi yaz şimşekleri çakar bileğitaşı karası gökyüzünde, yıldızlar kayar, ırmağın hızlı akıntısı üzerinde yansır. Bozkırdan esen kuru, ılık bir rüzgâr, çiçeklenen kekiğin ballı kokusunu taşır evlere. Alçakta kalan yalı boyunda nemli ot, ıslak kum ve rutubet kokusu vardır. Yelve kuşları öter hiç durmadan ve ırmağın kıyısındaki ormanı sis, tıpkı peri masallarındaki gibi, sırma işlemeli gümüşi bir örtüyle örter.”