Kitap kulübümüzün isim sahibi olan roman. Kitap kulübü kuracağımız zaman orijinal ve anlamlı olmasını istedik. Aklımız hemen kitap isimlerine gitti eşimle. Neil Gaiman hayranı olarak aklımıza “Yokyer” geldi. “Yokyer” kitabındaki karakter de olmayan yerde olmayan şeyler görüyordu. Kitap kulüpleri de ne yazık ki ülkemizde olmayan yer ve olmayan bir topluluk gibi görülüyor. Çok acı olmasına rağmen bu durumu çok kafaya takmadan “Yokyer” isminde karar kıldık.
Neil Gaiman her zaman özenle kitaplarını alıp okuduğum bir yazar olmuştur.
“Yokyer” kitabı da beni hüsrana uğratmadı. Karakterlerin işlenişi kadar hikayenin doyuruculuğu da beni tatmin etti. Ama nedense bazı karakterlerin silik olması gözden kaçmıyordu. Olmayan bir yerdeki olmayanların hikayesi mi sebep oluyor acaba bu silik karakterlere? Sonuçta gerçekliği olmayan bir dünyada olan biteni izliyoruz. Karakterlerin de gerçekçiliğinin azaltılmış olması gerekmez mi? Bu pencereden baktığım zaman karakterlerin kusursuz olduğu sonucuna varıyorum. Bunun sonucunda da Neil Gaiman yazıyor arkadaş! Evet, kitap sanki yarım kalmış gibi. Size de öyle gelmedi mi? Okumadıysanız okuduktan sonra mutlaka yorum olarak yazın. Konuşalım bu durumu.
Fantastik eserlerin genelinin sayfa olarak bariz kalınlıkta olmasının yanı sıra “Yokyer” tam aksine farklı bir yolu seçmiş ve ince bir kitap olarak yazılmış. Bu da betimlemelerin berbat olduğu izlenimini uyandırabiliyor okuyucuların kafasında. Ama öyle bir aparkat indiriyor ki çenemize Gaiman, sen sadece oku betimleme işini bana bırak çömez! diye sonlandırıyor aparkatını. Betimlemenin az olmasına rağmen olay örgüsünü o kadar güzel bir şekilde anlatıyor ki kitabın kusursuz olduğunu söyleyebilirim.
Kitapta ana karakterlerin yanı sıra yan karakterler, girdikleri yer altı dünyası, Londra, karanlık, lağım, fare… Hepsinin ayrı ayrı bir betimlemesi vardı. Geçiştirilen bir karakter değil saygıyı hak eden bir çizim mevcuttu. Ayakta alkışlıyorum “Yokyer”i. Çok mu abartıyorum acaba?
Gaiman’ın hayal dünyası o kadar geniş ki kesinlikle bir şans vermelisiniz. “Yokyer” kitabını okuduktan sonra da bir an önce “Amerikan Tanrıları” kitabını edinip okuyun. Oradaki hikaye de bambaşka bitiyor. Ve o kitabın devamı da var: “Vadinin Hükümdari: Bir Amerikan Tanrıları Öyküsü” adında. Bu ufak bilginin ardından iyi okumalar diliyoruz hepinize.
“Adamın omzunda siyah-beyaz bir yavru kedi oturmaktaydı. Kedi kendini temizledi, büyük bir dikkatle adamın kulağını yaladı, sonra da kıvrılıp uykuya daldı.”