Neredesin Bernadette? Bernadette… kayıp bir anne. Bernadette’in kocası Elgie… bir Microsoft dehası. Bee… onların 15 yaşındaki kızı.
Neredesin Bernadette?
Yazar: Maria Semple
Çevirmen: Boran Evren
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 376
Bernadette… kayıp bir anne.
Bernadette’in kocası Elgie… bir Microsoft dehası.
Bee… onların 15 yaşındaki kızı.
Bir Çocuk, Bir Anne Ve Bir Baba
Yeterli mi aile olmaya?
“Sağlam bir kurguya dayalı Bu Kitap e-posta, mektup, F.B.I. raporları, hatta fatura gibi pek çok tazın türünü içinde barındırıyor. Tüm bu türlerin ne denli zekice kullandığını, her bir bilginin nasıl da yaratıcı bir şekilde gözler önüne serildiğini görebilirsiniz elbet ama bunu yapabilmek için önce kahkahalarınıza bir ara vermeniz gerekiyor.”
The New York Times
“Yaratıcılık ve anne-kız ilişkisinin gücü sıradışı bir anlatımla birleşiyor ama okur romanı okurken bunu fark edemeyecek denli eğleniyor olabilir tabii…”
The Oprah Magazine
“İnanılmaz eğlenceli… Semple, çocuklarını özel okullara gönderen evhamlı aileler ve çevre bilincine kafayı takmış komşularla dolu bir hayattan alaycı bir kesit sunuyor…”
Vogue
Kaybolan Yıllar
Yazar: Kathryn Hughes
Çevirmen: Ece Şirin
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Sayfa Sayısı: 368
Acının topraklarına düşmüş bir kalp, kırıklarına rağmen umuda sürgün verebilir mi?
Tina Craig, umutsuz bir evliliğin demir parmaklıkları arasına hapsolmuş, şiddet mağduru genç bir kadındır. Tek istediği ona işkence eden kocasından kurtulmak olan Tina, kaçabilmek için gizlice para biriktirmeye başlar. Tek dayanağı, özgür olacağı o günün yakında geleceğine inanmasıdır. Öte yandan, kader onun için farklı sürprizler hazırlamaktadır. Çalıştığı hayır kurumuna gelen paketin içinde bulduğu şeyin, onu bambaşka bir yola sürükleyeceğinden habersizdir.
1939 yılında ise Billy Stirling adındaki yakışıklı genç, ilk görüşte vurulduğu Chrissie Skinner ile ilerde mutlu bir aile kurmayı planlamaktadır. Fakat sevdiği kadın için kurduğu hayaller ile arasına giren büyük engeller, bir anda onu çaresiz bırakır. Biricik aşkını kaybetmek üzere olan Billy, onları yeniden bir araya getirerek, gelecek kötü günleri değiştirmesini umduğu bir şey yapmaya karar verir. Yapacağı şey, gerçekten de geleceği değiştirecektir. Ancak hiç ummadığı bir şekilde…
Kurtlara Söyle Eve Döndüm
Yazar: Carol Rifka Brunt
Çevirmen: Bahar Çelik
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 512
Aşk insanı büyütür; önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk sonra kaybetmenin verdiği derin acıyla…
Günün birinde kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye kapılırsanız?
En derine gömmeniz gereken ve ne kadar uğraşsanız da bir türlü peşinizi bırakmayan. Yok olup gideceğine zamanla daha da büyüyerek varlığınızı kaplayan ve sonunda ta kendiniz olup size dönüşen bir sevgiye?
Her bitişin yeni başlangıçlara açılan bir kapı olduğunu hatırlatan Kurtlara Söyle Eve Döndüm, önyargıların yalnızca gerçek sevgiye boyun eğdiğinin de güzel bir kanıtı…
Üç Oda Bir Yanlızlık
Yazar: Claire Messud
Çevirmen: Derya Engin
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
Hayatı boyunca başarılı bir sanatçı ve anne olmanın hayalini kuran Nora amaçlarını gerçekleştirmek yerine “Üst Kattaki Kadın” ve güvenilir bir insan olarak yaşamına devam etmiş bir ilkokul öğretmenidir, fakat yeni öğrencisi Reza ile onun ebeveynlerini tanıdığı andan itibaren kendini, inançlarını ve benliğini sorgulatan bir varoluş karmaşasının içinde bulur.
Claire Messud’un içtenlikle ve yürek yakan bir üslupla kaleme aldığı Üç Oda Bir Yalnızlık’ta kendinden öte bir dünyaya dahil olmayı arzulayan yalnız bir kadının sürükleyici itiraflarına şahit olacaksınız.
“Edebi anlatımın zekice işlendiği bu roman baştan sona nefes kesen bir okumayı garanti ediyor.”
USA Today
“Pek çok mecra tarafından yılın kitabı seçilen The Emperor’s Children’ın yazarından ustaca işlenmiş bir roman daha.”
The New York Times
Ajan
Yazar: Chris Pavone
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 432
Kate Moore’u kimse tanımıyor.
O ise kimseyi tanımadığını sonradan keşfedecek.
Hayatımızı paylaştığımız insanları gerçekten tanıdığımızı söyleyebilir miyiz? CIA’de çalıştığını kocası Dexter’a hiçbir zaman söylememiş olan Kate bu soruyu sık sık kendine sorar. Kocasının Lüksemburg’da bir iş bulmasını fırsat bilir: Washington’dan ayrılarak nihayet ajan kimliğini geride bırakıp ailesiyle yeni bir başlangıç yapabilecektir. Ama göçmenlerin dünyasına girdikten sonra içine bir kurt düşer: Dexter neden yeni işi konusunda sorulan soruların hiçbirini yanıtlamamaktadır? Onlarla arkadaş olmak için âdeta çırpınan Amerikalı çift Julia ile Bill gerçekte kimdir?
Çözülen her sır bir sonrakine ait bir ipucu. Ülkesinden uzaktaki kadının bu bulmacayı çözerken güvenebileceği tek kişi ise kendisi…
“Gerilim dolu ve incelikle işlenmiş bir roman. Ajan, unutması kolay olmayan gerçekçi, güçlü bir kadın başkahraman sunuyor. Yazarın eline sağlık!”
Patricia Cornwell
“Okurken Ken Follett, Frederick Forsyth ve Robert Ludlum gibi yazarların erken dönem eserlerini tekrar okuyor gibi hissettim. Zekâ dolu, kurnazca örülmüş bir gerilim, başarılı bir kurgu. Okuması çok zevkliydi.”
John Grisham
Mucizeler Çağı
Yazar: Karen Thompson Walker
Çevirmen: Cem Demirkan
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 320
California’da sıradan görünen bir cumartesi sabahında Julia ve ailesi, dünyanın dönüşünün yavaşlamaya başladığını öğrenir. Günler ve geceler gittikçe uzamakta, yerçekimi kuvveti değişmekte ve doğa yok olmaktadır. 11 yaşındaki Julia ve tüm insanları yepyeni bir dönem beklemektedir.
“Gerçekte ne kadar az şey bildiğimiz hâlâ beni hayrete düşürüyor… Belki de benim ve ailemin başına gelenlerin yavaşlamayla hiçbir ilgisi yoktu. Mümkündü ama zannetmiyordum. Hem de hiç.”
“İşte hayal gücü budur. Karen Thompson Walker dehşet verici bir gelecek ile günümüzün zekice ve güçlü tasvirini bir kurguda başarıyla bir araya getirmiş.”
Amy Bloom
“Karen Thompson fantastik bir düşünceyi işleyip onu çarpıcı bir şekilde gerçekçi kılmayı başarmış.”
Karen Russell
Oxford Yılım
Yazar: Julia Whelan
Çevirmen: Esra Doğu
Yayınevi: Hep Kitap
Sayfa Sayısı: 332
Ella Durran yirmi dört yaşında bir Amerikalı, çocukluğundan beri Oxford’da okumanın hayalini kuruyor. Ve nihayet hayali gerçek oluyor, yüksek lisansını yapmak üzere bu eşsiz üniversiteye geliyor. Daha havaalanındayken aldığı bir telefonla önemli bir başkan adayının seçim ekibinde çalışmaya başlıyor. Plan belli: Bir sene Oxford’da oku, seçimlere uzaktan destek ver, Washington’a dön, kendine siyasi dünyada bir yer edin.
Plan yapmayı ve planlara göre yaşamayı çok seven Ella’nın karşısına daha ilk haftada ona her şeyi sorgulatan bir adam çıkıyor. Yakışıklı, zeki, eğlenceli Jamie Davenport. Tabii ki bu yakınlaşmada da kuralları var Ella’nın: Tadını çıkar, bağlanma, sıkılınca dürüst ol, uzaklaş. Oxford’daki yılının sonu geliyor, işler değişiyor, planlar bozuluyor, kurallar yıkılıyor. Ella’ya tek bir soru kalıyor: Bir sene önceki hayallerini hâlâ düşlüyor mu? Julia Whelan’dan romantik ama bir o kadar da hüzünlü bir aşk hikâyesi…
Son Raunt
Yazar: Liv Constantine
Çevirmen: Bora Pekiner
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 464
Yayımlandığı andan itibaren büyük yankı uyandıran, kısa sürede New York Times bestseller olan ve pek çok dile çevrilen Son Raunt’da, gözü dönmüş bir kadının zafer uğruna yaptıklarına, beklenmedik gelişmelerle kontrolden çıkan hayatlara ve insan doğasının en vahşi haline tanık olacak; kötülük, intikam ve aşk gibi konular üzerine tekrar düşüneceksiniz. Liv Constantine’in tempoyu bir an bile düşürmediği bu karanlık hikâye, şoke edici finali, eşsiz üslubu ve sürprizlerle dolu olay örgüsüyle psikolojik gerilim meraklılarının yeni gözdesi olmaya aday.
“Zekice kaleme alınmış bir gerilim romanı. Sayfaları çevirmeden duramadığım gibi, sürprizleri de aklımı başımdan aldı.
John Green ”
“Son Raunt herkesin birbirine okuyup okumadığını sorduğu türden bir kitap. Çünkü okuru hiç beklemediği bir yerden vuruyor.”
New York Times
“Kıskançlığa, ihanete ve güce dair muazzam bir anlatı. Ve Tanrım, o nasıl bir son!”
Reese Witherspoon
Tavan Arasındaki Buda
Yazar: Julie Otsuka Otsuka
Çevirmen: Duygu Akın
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Sayfa Sayısı: 168
“Kocalarımızı ilk gördüğümüzde onları kesinlikle tanıyamayacağımızı bilmiyorduk. Bize gönderilen fotoğrafların yirmi yıl önce çekildiğini bilmiyorduk. Bize yazılan mektupların kocalarımız değil, mesleği yalan söyleyip gönülleri fethetmek olan, güzel el yazılı kişiler tarafından yazıldığını bilmiyorduk. Suyun ötesinden isimlerimizle bize seslenildiğini ilk duyduğumuzda birimizin eliyle gözlerini kapatıp arkasını döneceğini ama diğerlerimizin başlarımızı öne eğip kimonolarımızın eteğini düzelterek sakin ve ılık güne adım atacağını bilmiyorduk. Burası Amerika, diyecektik kendimize, endişelenmeye gerek yok. Ve yanılmış olacaktık.”
Japonya’dan San Francisco’ya giden gemiye bindiler hep birlikte, ellerinde kocalarının birbirinden yakışıklı fotoğraflarıyla. Gelindi onlar; yabancı topraklarda, dükkan, bağ bahçe sahibi kocalarıyla kuracakları refah yaşamın hayaline kapıldılar -çünkü onlara bunun sözü verilmişti. Sonra kocalarını gördüler; ilk şoku yaşadılar, ilk geceyi atlattılar. Müstakbel kocalarının onlara yalan söylediğini, evlerinin hanımı olmayacaklarını öğrendiler; çok ama çok çalıştılar, tarlalarda iki büklüm mahsül topladılar, beyaz tenli uzun boylu kadınların yerlerini sildiler, çamaşırlarını yıkadılar, yemeklerini yaptılar, erkeklerine hizmet ettiler. Çocuk doğurdular; bir, iki, beş, on. O çocuklar büyüyüp de kimliklerini reddettiğinde üzülmemeye çalıştılar. Yeni topraklar sonunda memleketleri oldu. Ve savaş gelip çattı bir gün, yeni memleketlerinde “düşman” oldular.
“Büyüleyici.”
Vogue, Chicago Tribune, Elle
“Başyapıt.”
Boston Globe
“Kitabın elmas hali.”
Guardian
Tenin Kayıp Hafızası
Yazar: Russell Banks
Çevirmen: Özlem Yüksel
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 368
ABD’li çağdaş yazar Russell Banks karanlıklara, günümüzün gölgede kalan dünyalarına ürkmeden, çekinmeden giriyor.
Cinsel suçtan hüküm giymiş 21 yaşındaki Kid ve üstün zekâsıyla küçük yaştan itibaren dikkat çekmiş Profesör etrafında gelişen roman; olayların örgüsü, mekân kurgusu ve karakterleri ile okuru gerçeklerin eşiğine kadar taşıyor: Yalın, mesafeli ve ahlakçı olmadan ahlaki bir dille düşkünleri, dışlanmışları, manipüle edilenleri anlatırken toplumsal, politik olayların görünen ve görünmeyen yüzleriyle başbaşa bırakıyor.
Nişan Yüzüğü
Yazar: J. Courtney Sullivan
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 544
Gömlek cebinden bir yüzük çıkardı.
“Annemindi” dedi…”Benimle evlenir misin?”
İçini aşkın heyecanı doldurdu. İlk defa bu kadar güçlü, bu kadar baştan çıkarıcı iki ayrı duyguyu birden hissediyordu. Bencilliğin en affedilmez şekliydi bu. Ve aynı zamanda baş döndürücüydü. Pastaneye geldiğinde erkek onu bekliyordu. Merhaba dediğinde kadını kucakladığı gibi havaya kaldırdı ve kendi etrafında birtur attı.
Amerikalı, kendinden genç bir erkek için kocasını terk eden Delphine tutkunun kollarına atılmaya hazır. Evelyn gelinini bırakıp “ucuz” bir kadına âşık olan oğlunu asla affetmeyecek. Kate evliliğe de, tek taş muhabbetlerine de karşı ama katılmak zorunda olduğu bir düğün var; gay kuzeni sevgilisiyle evleniyor… Frances gecenin bir yarısı pırlantaları her kadın için bir “ihtiyaç” haline getirecek sloganı bulmak için kafa patlatıyor…
Hep Beraber
Yazar: Ann Patchett
Çevirmen: Özge Onan
Yayınevi: Hep Kitap
Sayfa Sayısı: 304
Hep Beraber elli yıllık bir süreç içinde, iki ailenin bireylerinin yaşadıklarını ele alıyor.
Roman, bir vaftiz töreniyle başlıyor. Bölge savcısı olan Cousins evdeki hamile eşinden ve gürültücü çocuklarından kaçarak davet edilmediği bir eve gelir. Cin ve portakal suyuyla sarhoş olunca, ev sahibinin karısı Beverly Keating’i öper. İkisi de eşlerinden ayrılır ve California’dan Virginia’ya taşınırlar.
Daha önceki evliliklerinden olma altı çocuk da, kendilerini aile bağlarından oluşan bir düğümün içinde bir kıyıdan ötekine savrulur halde bulurlar.
Kadife Çiçekleri Düşerken
Yazar: Susan Meissner
Çevirmen: Duygu Parsadan
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Sayfa Sayısı: 382
Feda ettiğimiz aşk dayanılır kılar bu dünyayı…
Eylül 1911. Ellis Adası’nda hemşire olan Clara Wood, kendine bir söz vermiştir. İlk görüşte âşık olduğu adamı kaybettiği Manhattan’a bir daha asla adım atmayacaktır. Ancak hasta bir göçmenin adaya gelmesiyle hayatı başka bir yöne kaymaya başlar. Gizemli göçmenin acısı Clara’ya adeta ayna olurken, genç adamın yanından hiç ayırmadığı kadife çiçekleriyle bezeli şal genç kızın ilgisini çeker. Ve Clara hiç farkına bile varmadan bir çıkmazın içindedir artık. Üstlendiği sorumluluk onu yok mu edecek yoksa özgür mü kılacaktır?
Eylül 2011. Eski kumaşları yeniden gün yüzüne çıkarmakla uğraşan Taryn Michaels, tüm hayatını küçük kızına adayan dul bir annedir. Ta ki uzun zaman önce çekilen, boynunda kadife çiçekleriyle bezeli bir şalın olduğunu gösteren bir fotoğraf yerel bir dergide yayımlanana kadar… O andan itibaren Taryn, geçmişinde bırakmak için savaş verdiği 11 Eylül saldırılarının korkunç anılarıyla yeniden yüzleşmek zorunda kalır. Hem eşini kaybettiği hem de bir yabancının kendisini kurtardığı o günle… Peki, Taryn bunca zaman yüreğinde ağırlığını taşıdığı soruların yanıtını bulabilecek midir?
“Kadife çiçekleriyle bezeli şalı oluşturan altın ipliklerin birbirine bağlanması gibi Susan Meissner da New York’un en ses getiren iki büyük olayını olağanüstü bir şekilde birbirine bağlamış. Kadife Çiçekleri Düşerken, aşk acısını ve lütfu anlatan muhteşem bir eser.”
Sandra Dallas