Nickel Çocukları, büyük düzensizliklerle damgalanmış bir çağda büyüyen Elwood Curtis’in izini sürüyor ve onun, idealizmle dolu düşlerinden acımasız hakikatlere uyanışını izliyor.
Nickel Çocukları
Yazar: Colson Whitehead
Çevirmen: Begüm Kovulmaz
Yayınevi: Siren Yayınları
Sayfa Sayısı: 216
Nickel Çocukları, büyük düzensizliklerle damgalanmış bir çağda büyüyen Elwood Curtis’in izini sürüyor ve onun, idealizmle dolu düşlerinden acımasız hakikatlere uyanışını izliyor. Yakın geçmişe ayna tutan bu sürprizli roman, Yeraltı Demiryolu’nun koyduğu noktanın ardından yeni bir sayfa açıyor ve Pulitzer ödüllü Colson Whitehead’i gündeş edebiyatın en kayda değer isimleri arasına taşıyor.
Colson Whitehead, Amerikan rüyasını sorgulamayı sürdüren Nickel Çocukları’nda herkese eşit şartlar sunmayan zalim bir dünyada sağ kalmanın bedelini ortaya koyuyor.
“Whitehead geçmişte korku ve kıyamet romanları yazmıştı ama burada anlattığı gerçek öyküler, onlardan daha dehşetli.”
New York Times
“Nickel Çocukları, ustalığa erişmiş yazarın maharetini sergiliyor ve ele aldığı her konunun altından kalkabileceğini gösteriyor. Colson Whitehead, Amerika’nın en iyi romancılarından biri olarak kendini kanıtlıyor.”
Wall Street Journal
Kasırga Tutulması
Yazar: Jesmyn Ward
Çevirmen: Solina Silahlı
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 280
“Aşktı bu ve can yakıyordu.”
Esch 14 yaşında… Üç erkek kardeş, alkolik bir baba, yeni doğum yapmış köpekleriyle, yoksul evlerinde Katrina Kasırgası’nı karşılayacaklar. Katrina’nın bütün gücüyle Kıyamet Günü’ne hazırladığı yoksul dünyada Nuh’un Gemisi’ne kimler binecek? Annesiz bir çocukluğu birbirine tutunarak geçiren çocuklar… Karnında taşıdığı taze hayatı, köpek China’dan öğrenerek korumaya çalışan Esch… Dostluklar… Bir Çukur’un içinde umutla geçirilen hayatlar… Peki ya aşk?
Kayıp Çocuk Arşivi
Yazar: Valeria Luiselli
Çevirmen: Seda Ersavcı
Yayınevi: Siren Yayınları
Sayfa Sayısı: 440
New York’tan Meksika’ya uzanan bir yol… Ses envanterleri oluşturan belgeci ve belgeselci bir çift, çocuklarını da yanlarına alarak sınıra doğru seyahate çıkar. Kadın, sınırı geçtikten sonra başlarına ne geldiği belli olmayan iki kayıp göçmen kızın, adam ise Apaçilerin ruhlarının halen gezindiği topraklardaki yankıları kaydetmenin peşindedir. Issız motellerden izbe barlara savrularak kıtanın kalbine inen bu yol, geçmişin yitik seslerini de bugüne katacak ve yolcular için farklı rotalar çizecektir.
Kayıp Çocuk Arşivi doğudan batıya, Amerika’nın bir ucundan diğerine uzanan geniş güzergâhı ele alıyor ve okurunu soluksuz bırakan sürprizleri, hakikatleri, mucizeleriyle çağın ruhunun bir dökümünü çıkarıyor. Öyle bir arşiv ki bu, bir ailenin dağılışını, bir ilişkinin çıkmazlarını ve kardeşlik bağının kuvvetini göstermekle kalmıyor, Batı medeniyetinin dehşetengiz panoramasına ait duvarlara çarpan insanların ve insanlığın, sağ kalmak için ödediğimiz bedellerin, kayıpların ve kayıpların geride bıraktığı boşlukların belgesini, hikâyesini barındırıyor.
Annelerimiz bize konuşmayı, dünya ise susmayı öğretirken, Valeria Luiselli’nin bu güçlü romanı, var gücüyle haykıran, özgün sesi ve sesleriyle unutulmayacak bir kitap; son yılların belki de en değerli eserlerinden biri.
“2019’un En İyi Kitapları”
Time, Vulture, Entertainment Weekly, Vanity Fair
“… Luiselli hikâye anlatmakla kalmıyor, bize yeni görme biçimleri sunuyor.”
Entertainment Weekly
“Kayıp Çocuk Arşivi Amerika’nın günahlarını anlatıyor.”
Vulture
Kya’nın Şarkı Söylediği Yer
Yazar: Delia Owens
Çevirmen: Filiz Çiçek
Yayınevi: Salon Yayınları
Sayfa Sayısı: 431
Kalbini Ne Kadar Koruyabilirsin?
Yıllar boyunca, Kuzey Carolina kıyısında sessiz bir kasaba olan Barkley Cove’da Bataklık Kızı ile ilgili söylentiler dolaşmaktadır. O yüzden 1969’un sonlarında, yakışıklı Chase Andrews ölü bulunduğunda kasaba halkı, hemen Bataklık Kızı dedikleri Kya Clark’tan şüphelenir.
Ancak Kya onların anlattıkları gibi biri değildir. Hassas ve zeki olan Kya yıllardır, evi olan bataklıkta martılarla arkadaş olmuş, kumdan dersler alarak tek başına hayatta kalmıştır. Yıllar sonra Kya’nın, dokunulmak ve sevilmek istediği dönem gelir. Kya’nın vahşi güzelliği, kasabadan iki genç adamın ilgisini çekince Kya, kendini yeni bir hayata açar, ta ki akla gelmeyecek bir şey olana kadar.
Barbara Kingslover ve Karen Russell hayranları için mükemmel bir roman olan Kya’nın Şarkı Söylediği Yer, aynı anda hem doğal dünyaya nefis bir övgü hem buruk bir büyüme çağı hikâyesi hem de muhtemel bir cinayetin şaşırtıcı hikâyesi. Owens bize, bir zamanlar olduğumuz çocuğun, bizi sonsuza dek şekillendirdiğini ve hepimizin, doğanın, güzel ve vahşi sırlarına tabi olduğumuzu hatırlatıyor.
“Owens bu kitapta, Kuzey Carolina sahilinin ıssız bataklık arazilerini, terk edilmiş bir çocuğun gözleriyle inceliyor. Ve kendi izolasyonunun içerisinde bu çocuk, gözlerimizi, onun özel dünyasının gizli harikalarına -ve tehlikelerine- açmamızı sağlıyor.”
The New York Times Book Review
“Kya’nın, insan ilişkilerine güvenmeyi öğrenmesinin acıklı hikâyesi, acımasız gerçekleri ortaya çıkaran sürükleyici bir cinayet gizemiyle birleştirilmiş. Hayret verici bir başlangıç.”
People Magazine
“Bu kitabı ne kadar sevdiğimi ifade edecek sözleri bulamıyorum bile! Bu hikâyenin bitmesini istemedim!”
Reese Witherspoon
Normal İnsanlar
Yazar: Sally Rooney
Çevirmen: Emrah Serdan
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 264
Connell ve Marianne, İrlanda’nın küçük bir şehrinde yaşayan, aynı okula giden iki genç. Connell okulun en popüler ve başarılı öğrencilerindenken Marianne içedönük, sevilmeyen, hatta dışlanan bir tip. İkili bir gün sohbet etmeye başlar ve bu sohbet giderek uzar, ikisinin de hayatını değiştirecek bir ilişkiye dönüşür.
Normal İnsanlar arkadaşlık, karşılıklı çekim ve aşk üzerine bir roman. Sally Rooney lise yıllarından üniversiteye uzanan bir ilişkinin kaydını tutuyor; toplumda yer edinme ve özgürleşme mücadelesi veren, birbirlerinden asla ayrı kalamayan, ancak sevmek için de çetin sınavlar vermek zorunda kalan iki gencin hikâyesiyle bir kuşağı temsil ediyor.
Arafta
Yazar: George Saunders
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: DeliDolu
Sayfa Sayısı: 456
“Herkes acı çekiyordu ya da çekmişti ya da çekecekti. Hayatın doğasında vardı bu.”
Ölmek nasıl bir şey? Yaşayan en iyi öykücülerden biri olarak gösterilen George Saunders, uzun süredir merakla beklenen ilk romanında, bu can alıcı sorunun yanıtını arıyor. Oysa bu sorunun yanıtı meçhul; kimsenin bilmediği, bilse bile insanlara nasıl aktaracağını bilemediği, gizemli bir yanıt bu.
Arafta kalan kişi, Amerikan İç Savaşı’nın kahramanı, eski başkan Abraham Lincoln’ın oğlu Willie Lincoln; ve ona eşlik eden onlarca başka hayalet… Herkes geriye dönmenin, Lincoln ise devam etmenin ve huzura kavuşmanın peşinde. Ancak bilmedikleri önemli şeyler var: Bazı darbeler, kırılgan insanlara fazla ağır gelebilir; darbeler insanı bitirebilir ya da zirveye taşıyabilir…
Ezber bozan kalemiyle George Orwell, Kurt Vonnegut gibi yazarlarla karşılaştırılan George Saunders’ın, Lincoln’ın yedi yaşındaki oğlunu kaybetmesinden yola çıkarak, teatral bir atmosferde ve deneysel bir anlatım biçimiyle kurguladığı bu olağanüstü etkileyici kitap, ölüm, kayıp ve yas kavramlarına okurun hiç alışık olmadığı bir perspektiften yaklaşırken, dönemin Birleşik Devletleri’nin arka planını anlatmaktan da geri kalmıyor.
“Sevdiğimiz her şey sonlanmak zorundaysa sevmeye ve yaşamaya nasıl devam ederiz?”
“Kimse acı, kayıp, talihsizlik ve mahrumiyet üzerine George Saunders kadar etkili yazamaz.”
Michiko Kakutani
Savaş Işığı
Yazar: Michael Ondaatje
Çevirmen: İlknur Özdemir
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 310
Yıl 1945. Londra hâlâ Almanların hava saldırılarının bıraktığı tahribatın ve savaş yıllarının yıkımını yaşıyor. On dört yaşındaki Nathaniel ile ablası Rachel’ın anne ve babası, onları Gece Kelebeği adını taktıkları tuhaf bir adama emanet ederek ve Singapur’a gittiklerini söyleyerek Londra’dan ayrılırlar. Yasadışı işler yaptığından kuşkulandıkları Gece Kelebeği, iki kardeşi hiç alışık olmadıkları tiplerle tanıştırır.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bu yeni ortamda, iki kardeş ortak bir hikâyeleri olan bu insanların çevresinde hayatı öğrenirler. On iki yıl sonra İngiliz Gizli Servisi tarafından savaş yıllarına ait dosyaları incelemekle görevlendirilen Nathaniel, eskiden bilmediği ve anlayamadığı her şeyin üzerindeki örtüyü, belleğinin ve araştırmalarının yardımıyla kaldıracak, annesinin geçmişinin izini sürecek ve onu ancak o zaman tanıyacaktır. Michael Ondaatje bu yolculuğu, bellek, sadakat ve insan ilişkilerine dair unutulmaz bir romana dönüştürüyor.
Kız Kardeşim Seri Katil
Yazar: Oyinkan Braithwaite
Çevirmen: Betül Şenkal
Yayınevi: Mundi
Sayfa Sayısı: 224
Bir akşam yemeği sırasında kız kardeşinizden gelen imdat çağrısına nasıl karşılık verirsiniz? Korede’nin listesi bellidir: çamaşır suyu, lastik eldivenler, çelik gibi sinirler ve dayanıklı bir mide. Bu ölümcül kız kardeş Ayoola’nın “meşru müdafaa” adına işini bitirdiği üçüncü erkek arkadaş, ablasının maharetli ellerine terk ettiği üçüncü cesettir. Korede’nin polise gitmesi herkesin hayrına olacaktır belki ama ne demişler, kol kırılır yen içinde kalır. Ta ki Korede’nin hemşire olarak çalıştığı hastanedeki doktoru baştan çıkarana kadar…
“Bomba gibi bir kitap, keskin, patlayıcı, komik.”
The New York Times
“İnsanı kahkaha atmak, ağlamaya başlamak ve ataerkil düzene derhal başkaldırmak arasında kararsız bırakıyor.”
Vogue
“Braithwaite bu heyecan verici ilk romanında şiddet, sadakat ve ailenin karanlık ama komik bir incelemesine girişirken kız kardeşlik bağlarının gücünü de sorguluyor.”
Time
Talebe
Yazar: Tara Westover
Çevirmen: Duygu Akın
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Sayfa Sayısı: 384
Tara Westover’ın bir doğum belgesi olmadı. Okul kaydı yoktu çünkü hayatında hiçbir sınıfa ayak basmamıştı. Tıbbi dosyası yoktu çünkü babası tıp biliminden ziyade kıyamete inanıyordu.
Çocukluğunda Mormon babasının bağnazlığa, erkek kardeşinin şiddete teslim oluşunu izledi. Ve on altı yaşına geldiğinde Tara kendi kendini eğitmeye karar verdi. Bilgiye duyduğu açlık onu Idaho’nun dağlarından çok uzaklara, okyanusların ötesine, bir kıtadan diğerine, Harvard’dan Cambridge’e taşıdı. Neden sonra aklına şu soru düştü: “Acaba fazla mı uzağa gittim?”, “Eve dönmenin hâlâ bir yolu var mı?”
Çıktığı günden itibaren dünya çapında büyük övgü toplayan, pek çok yayın organı tarafından yılın kitabı seçilen ve şu ana dek 40 dile çevrilen Talebe bir kendini inşa öyküsü. Tara Westover, hiddetli bir sadakatle bağlandığı ailesinin, eğitim sayesinde yaşadığı değişimin ve ayrılık kederinin hikâyesini bizzat kendi hayat hikâyesini büyük yazarlara özgü bir içgörüyle anlatıyor. Yürek burkan ve umut saçan bir hikâye bu.
“Sarsıcı. . . Tara Westover’ın hayat hikâyesi sıra dışı ama kitabın merkezindeki sorular hepimize dair: Sevdiklerimiz için kendimizden ne kadar ödün verebiliriz? Büyüyebilmek için onlara ne kadar ihanet edebiliriz?”
Vogue
Ufak Yangınlar
Yazar: Celeste Ng
Çevirmen: Su Akaydın
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 328
“Shaker Heights’taki herkes o yaz bunu konuşuyordu: Richardsonların en küçük çocuğu Isabelle, sonunda kafayı yemiş ve evi yakmıştı.”
Shaker Heights’ta yollardan, evlerin rengine kadar her şey en ince detayına kadar planlıydı. Kimse de bu ruhu, kurallara uymayı ilke edinmiş Elena Richardson’dan daha iyi yansıtamazdı.
Kızı Pearl’ü kendi başına büyüten Mia Warren sanatçıydı ve Shaker Heights’a yeni taşınmışlardı. Kısa süre içinde Richardsonların dört çocuğu da güvenli ve düzenli hayatlarından kopacak, hayatlarını ve kendilerini sorgulamaya başlayacaklardı.
Ancak hem Shaker Heights’ı bölen hem de Mia ile Bayan Richardson’ı iki farklı cephe almaya zorlayan bir dava patlak verince Bayan Richardson, Mia’nın geçmişini gün yüzüne çıkarmaya karar verecek, bunu takıntısı haline getirecek ve kendi ailesi ile Mia’nınkini parçalama tehlikesiyle karşı karşıya gelecekti.
“Ufak Yangınlar’ı tek solukta okudum.”
Jodi Picoult
“Celeste Ng’in romanını okurken devamlı kendime şunu sordum: ‘Bu kadar çok şeyi nereden biliyor? Nasıl bu denli zarif, cüretkar ve cömertlikle yazabiliyor?’ Ufak Yangınlar daha uzun süreler konuşulacak bir edebi eser. Celeste Ng, Zadie Smith ve Jacqueline Woodson gibi yazarların yanında yerini aldı. Bu romana bayıldım.”
Joe Hill
“Yazar giderek çeşitlenen karakterlere romanında yer veriyor. Kitabın dili sade ve anlaşılır olmasına rağmen, gerçek hayatta insanların nasıl düşündüğünü ve hissettiğini başarılı bir şekilde aktarıyor. Shaker Heights huzurlu ve sakin bir yer olabilir ancak gerçek hayat hiçbir zaman uzakta değil.”
Entertainment Weekly
Dost
Yazar: Sigrid Nunez
Çevirmen: Ayça Sabuncuoğlu
Yayınevi: Kafka Kitap
Sayfa Sayısı: 192
Bütün evin köpek kokuyor, diyor ziyarete gelen birisi. İcabına bakacağımı söylüyorum. Bunu da o kişiyi bir daha asla davet etmeyerek yapıyorum.
Romanın isimsiz kadın anlatıcısı, aynı zamanda hocası da olan en samimi erkek arkadaşının beklenmedik bir şekilde intihar etmesiyle acılı bir yas sürecine girer ve arkadaşının kısa süre önce sahiplendiği Danua cinsi yaşlı köpeğini de evine almak zorunda kalır. Üstelik kirada oturduğu dairede sözleşme gereği köpek bakamayacağını yıllar önce kabul etmiştir. İşte, birlikte yas tutarken birbirini tanımaya da çalışan bu iki canlının öyküsüdür Dost.
“Büyüleyici… Romanın komedisi kendi kendini yazıyor adeta… Ne var ki kederli ve yankılı bir sesi var… Cümlelerinin canlılığı zaman zaman bana Rachel Cusk’ı hatırlattı.”
The New York Times
“Buruk ve dokunaklı bir roman olan Dost hem bir aşk hikayesi, hem bir delilik öyküsü, hem de bir iyileşme anlatısı.”
Vanity Fair
“Düşünce yüklü olduğu kadar eğlenceli de bir roman olan Dost, arkadaşlık, iyileşme ve insanlarla köpekler arasındaki bağlar üzerine zarif bir anlatı.”
Buzzfeed