Kitabın fantastik olarak nitelenmesinin tek sebebi Mori’nin fantastik kitapsever bir kız olması (!)
Evet, evet yanlış okumadınız. Kitabı her ne kadar severek okusam da fantastik ile uzaktan yakından alakası yok. Çünkü aklımda kalan tek sahne kitap kulübü toplantıları…
Aldığı ödüllerin hakkını veriyor mu peki? Ben bu ödülleri bu kitaba vermezdim. Kitabı gerçekten severek okudum çünkü tam tamına 154 bilimkurgu ve fantastik kitaba atıfta bulunması. O kadar güzel kitapları listeme almama sebep oldu ki anlatamam. Hikayesi de güzeldi. Anlattığı kitap kulübü toplantıları da güzeldi. Ama kitap fantastik değildi. Üç beş yerde cadı peri geçiyor diye bir kitabı fantastik olarak nitelemek diğer fantastiklere hakaret olur. Ama ödül veren abi ve ablalarımız olaya farklı gözle bakmış ya da tamamen atıfta bulunulan kitaplardan dolayı vermişler bu ödülü.
“Ötekiler Arasında sadece bir roman değil, tüm bilimkurgu ve fantastik edebiyat dünyasına topyekûn bir övgü ve selamlama.”
Kitabı arka kapak yazısına bakarak almayın. Kitabı içinde geçen kitaplar için alın okuyun. Güzel bir şekilde harmanlanmış. Yüzüklerin Efendisi’nden Amerikan Tanrıları’na, Mülksüzler’den Otostopçunun Galaksi Rehberi’ne giden bir sürü yola sokuyor yazar sizi. Beni heyecanlandıran bu kitapların bahsi geçtiği paragraflar oldu. Her ne kadar kitabın son sayfalarında 154 kitabın ismi listelenmiş olsa da paragrafta okumak çok daha güzel. Kimisini yermiş kimisini yüceltmiş. Evet, evet eleştirmen olduğu için bence bu ödülleri almış Jo Dalton(!)
Kitap günlük şeklinde yazılmış. 1 Mayıs 1975 ile başlıyor 20 Şubat 1980 ile son buluyor.
En kötüsü de ne biliyor musunuz? –okurken dikkatimi çekmemişti. Kitabı yorumlarken aklıma geldi. Kitabın arka kapak yazısının spoiler özelliği taşıması. Kitabı okumadıysanız arka kapak yazısını okumayın.
Anlatacak fazla bir şey yok. Kitabı sıkılmadan okudum –neden sıkılmadığımı açıklamıştım. Ama size mutlaka alın okuyun diyeceğim bir kitap değil. Okumazsanız kesinlikle bir şey kaybetmezsiniz. Ama 154 kitabın geçtiği paragraflar için okunabilir. Satın almak istemiyorsanız ödünç alabilirsiniz bir arkadaşınızdan.
“Yüzüklerin Efendisini okuyorum. Aniden içimde böyle bir istek duydum. Neredeyse ezbere biliyorum, ama hala kendimi kaptırabiliyorum. Yolculuğa çıkmaya bu kadar benzeyen başka bir kitap bilmiyorum. Bu satırları yazmak için kitabı bir kenara kaldırdığımda bile Pippin’le beraber o taşın kuyudan çıkaracağı yankıyı bekliyormuşum gibi hissediyorum.”
“Tesadüfler zincirini oluşturan şey büyünün ta kendisidir… Parmaklarınızı şaklatarak bir gül yaratabilirsiniz ama bunun asıl nedeni uçakla geçen birinin tam o esnada düşürdüğü gülün elinize konmasıdır. Gerçek bir kişi, gerçek bir uçak ve gerçek bir gül vardır, ama elinizde bir gül tutuyor olmanızın sebebi büyü yapmamış olduğunuz anlamına gelmez.”