Pluto
Pluto, Yakın gelecekte insanlar ve robotlar birlikte sorunsuz bir şekilde yaşamaktadır. Birlikte geçirdikleri 8 yıl boyunca yalnızca tek bir insan bir robot tarafından öldürülmüştür. Fakat, söz konusu ölümden 8 yıl sonra tanınmış bir robot hakları savunucusu ölü olarak bulunur. Olay yerini araştırmaya giden dedektifler kurbanın oldukça vahşi bir şekilde katledildiğini görürler. Ayrıca dedektiflerin ilk incelemesi sonucunda bu vakanın daha önce öldürülen robot kahraman Montblanc dosyası ile benzerlikler taşıdığını fark ederler…
Yazar & Çizer: Naoki URASAWA, Osamu TEZUKA
Tür: Bilim Kurgu, Dedektiflik
Bölüm Sayısı: 65
Yayım Tarihi: 9.9.2003
MyAnimeList Puanı: 8,58
Türkiye’de yayımlanmamıştır.
Gönüllü çeviri grupları tarafından bizlerin beğenisine sunulan bu güzel manga için hepimiz adına onlara teşekkür ediyorum.
Pluto, Amazon Japonya bünyesinde yayımlanan 2006 yılının en çok 10 mangasına 9. Sıradan girmişti.
- Nodame Cantabile(14. Cilt)
- Manga Ken Kan Ryu (2. Cilt)
- Death Note(10. Cilt)
- Neon Genesis Evangelion (10. Cilt)
- The Five Star Stories(12. Cilt)
- Yotsuba! (5. Cilt)
- Kyo no Nekomura-san (2. Cilt)
- Shoujo Sect (2. Cilt)
- Pluto(3. Cilt)
- Nausicaä of the Valley of the Wind (7 Ciltlik Set)
Pluto’nun bir başka başarısı ise şuydu: Japonya’da yapılan bir araştırmada 4 gruba ayrılan 10-50 yaş arasındaki bay ve bayan okuyucuların en severek okudukları mangalar açıklandı. Araştırmada tüm eserin toplam satış bilgileri değil; mangaların Temmuz 2009 sonuna kadarki perakende satış bilgileri kullanıldı.
30-40 Yaş Grubu:
- ONE PIECE
- Vagabond
- PLUTO
- BASTARD!!
- Full Metal Alchemist
- Berserk
- HUNTERxHUNTER
- NARUTO
- Initial D
- Yotsuba-to!
40-50 Yaş Grubu:
- ONE PIECE
- PLUTO
- Initial D
- Nodame Cantabile
- NARUTO
- Shacho Kousaku Shima
- Full Metal Alchemist
- Zipang
- Kamen Rider Spirits
- BASTARD!!
Karakterler
Pluto
Yüzünde boynuzları ve kırmızı çizgileri olan dev bir metal kaslı bir dövüş robotudur. Atom dahil dünyanın en güçlü robotlarını yok etmek için inşa edildi. İlk başta görevini yerine getirmekten başka bir şey istemiyor, fakat kısa zamanda programlamanın her şey olmadığını ve Atom ile arkadaş olduğunu fark ediyor.
Atom
Oldukça gelişmiş bir robottur. Küçük göründüğüne aldanmayın. Gesicht’in bile insan mı yoksa robot mu olduğunu anlamakta zorlandığı biridir. Uran’ın kardeşidir.
Uran
İnsan, hayvan ve robot duygularını hissetme yeteneğine sahip olan Atom’un robot küçük kız kardeşi. Profesör Ochanomizu tarafından Atom’a hediye olarak yaratıldı.
Gesicht
Hikayenin baş kahramanı. Kelimenin Almanca anlamı “yüz” demektir. Almanya’da insanlara ve robotlara sebepsiz yere saldıran katillerin, suçluların peşine seve seve düşen bir gelişmiş robottur.
Brando
Robot karısına ve beş insan çocuğuna büyük bir bağlılık gösteren bir Türk robotu güreşçisidir. 39. Orta Asya Savaşında Montblanc ve Herakles ile birlikte savaşmıştır.
Brau-1589
Pluto olaylarından sekiz yıl önce gerçekleşen bir insanı öldüren ilk robot.
Naoki Urasawa, Brau-1589’un bacaklarını çizerek, Tezuka Tetsuwan atomundan mavi Şövalye veya mavi Bin için tasarımın bir parçası olan katlanabilir kolları ve bacakları anımsatıyor. Blue Bon, robot yasalarına aykırı olan ve insanları öldüren nefretle tüketilen bir robottu. Kendi mızrağıyla göğsünden delinerek zamansız bir sonla karşılaştı. “Brau” ismi büyük olasılıkla mavi için Almanca olan “blau” olarak düşünülmüştü.
Dr. Ochanomizu
Astro Boy da dahil olmak üzere Osamu Tezuka’nın mangasının birçoğunda yinelenen bir karakterdir.
Ochanomizu en ünlüsü Astro Boy’un hocası ve Astro’nun kız kardeşi ve ebeveynlerinin yaratıcısı olarak görülüyordu.
Dr. Roosevelt
Trakya Devlet Başkanına yardım etmek için yaratıldı.
Epsilon
Kavgadan hoşlanmayan ve evsiz çocuklar için umurunda olan fotonla çalışan gelişmiş bir robottur. Diğer gelişmişlerle birlikte savaş için yaratılmış, ancak savaş karşıtı inancı nedeniyle oraya (39. Asya Savaşı) gitmeyi reddetti.
Muhtemelen savaş serisinin en güçlüsü olan Epsilon, Güneş’i kendisini güç kaynağı olarak kullanıyor, çeşitli ısı ve ışığa dayalı saldırıları başlatmanın yanı sıra foton kalkanları ve fotonları manipüle edebiliyor. Epsilon ayrıca kendi elleriyle isteyerek ayrılma ve onları uzaktan kontrol etme yeteneğine de sahiptir.
Helena
Gesicht’in karısıdır.
Heracles
Onur ve cesaret duygusu yüksek bir Yunan robotu güreşçisi. O ve Brando, 39. Orta Asya Savaşı’ndan beri rakip ve arkadaş oldular.
Montblanc
Dünya çapında dağcılık rehberi olarak çalışan bir robottur.
Norse #2
Sadece piyanodaki becerilerini geliştirmek isteyen ve eski efendisine en büyük sadakatle hizmet etmek isteyen savaş için yapılmış bir robottur.
Umatarou Tenma
Tenma (Japonca’da “Pegasus” veya kelimenin tam anlamıyla “Cennet atı” anlamına gelir) ünlü bir robotist ve Japon Bilim Bakanıydı. Dokuz yaşındaki oğlu Tobio bir araba kazasında öldüğünde, onu yenilmez robot “Atom” olarak yeniden yaratmaya karar verdi.
Sahad
Dr. Abra tarafından yapılan bir robottur ve Pers’in kısır çöllerini güzel çiçek alanlarına dönüştürmek için inşa edilmiştir.
Eleştirel bir bakış
Mangaları çizgi romanlardan daha çok seviyorum. Beni ele geçiren bir yapıları var. Neden bilemiyorum. Manga daha gerçekçi geliyor. Ya da çizgi romanlardaki uzun konuşma balonları canımı sıkıyor. Bilemiyorum.
Pluto, okumayı sürekli ertelediğim bir mangaydı. İlk sayfasında nedense itfaiyeci birinin hayatını anlatan bir manga okuyacağımı sanıyordum. Ortalık yangın yeri. Birisi öldürülmüş. Bir şeyler yanıyor. Çok mantıklı değil mi ama itfaiyeci olarak düşünmem?
Pluto, ilk sayfasından itibaren heyecanı elden bırakmanıza engel olan bir manga. Her sayfasında farklı bir heyecan dalgası sizi avucunun içine alacak. Robotlar bir bir yenilirken, parçalara ayrılırken sizin de içiniz acıyacak. Ama bileceksiniz iyilerin kazanacağını. Hep öyle olmaz mı zaten? Ne zaman bu klişeden kurtulacağız acaba? Ben kötüler kazansın istiyorum artık. Tom artık yakalasın Jerry’yi.
Gesicht, güzel bir ana karakter olmuş. Bana Sherlock Holmes’i anımsattı. Duygusal bir tarafı da var. Sherlock’ta bu yoktu. Zeki ve başarılı bir dedektif olmak için hangisi gerekiyor acaba? Gesicht gibi olmak mı yoksa Sherlock gibi olmak mı? Sanırım iki durumda da başarılı olunabiliyor. Yaptığımız işi sevmemiz lazım sanırım. Ya da bunlar sadece filmlerde olur diyerek konuyu sonlandırabiliriz.
Pluto, her sayfada daha da açığa çıkacak. İlk önce boynuzları göreceksiniz ve bu sizin içinize bir şüphe düşürecek. Her karakteri suçlayacaksınız. Ama kesinlikle bir tahminde bulunamayacaksınız. Tahmin etseniz bile son cilde kadar aklınıza gelmeyen bir karakter olacak. Pluto’yu iyi bir şekilde gizlemeyi başarmış Urasawa.
Ölümlerin sonrasındaki seri katilin imzası şeklinde bıraktığı boynuzlar. İşte bu nokta gereken gizemi veriyor size. Türlü türlü senaryolar kuruyorsunuz aklınızda. Seri katiller geliyor aklınıza. Hangisi nasıl bir imza bırakmıştı? Bu soru en basiti. Daha karışık sorular da soracaksınız kendinize. Çünkü olaylar bu boynuzlardan daha karmaşık bir hale gelecek.
Evet, İstanbul da var bu hikayede. Hayır, düşündüğünüz şekilde değil. Bambaşka bir şekilde resmedilmiş. Ama yine de İstanbul’u görmek hoşuma gitti. Olaylar sürekli farklı bir yerlerde geçiyor. Arka plan değişse de kahramanlarımız hep aynı. Bazen Trakya’ya, bazen İstanbul’a, bazense bambaşka bir yere adım atıyoruz. Attığımız adımın güvenilir olduğunu yaşadıklarımızdan sonra öğreniyoruz. Ne yazık ki her adımımız güvenli olmayacak. Hayır, hayır spoiler vermeyeceğim.
Genel anlamda Pluto, güzel ve eğlenceli bir manga. Çizimleri de fena değil. Çok büyük bir beklentiye girmeyin. Daha profesyonel çizimleri olan mangalar da okudum ama Pluto’nun çizimleri de dediğim gibi fena değil. Sizi hikayeden koparmayacak kadar güzel. Gerilim, gizem, heyecan, aksiyon, dövüş, kaçış… Her şeyi bu manganın sayfalarında bulabilirsiniz. Pişman olmayacağınızın garantisini veriyorum ama yine de final sahnesi daha iyi olabilirdi demeden de geçemeyeceğim.
İyi okumalar.