Renklerden Moru, Alice Walker’a 1983 yılında Pulitzer Ödülü kazandıran, her biri birbirinden dirençli kadınların yanı sıra, kendi ezilmişliklerinin acısını kadınlardan çıkaran erkeklerin hikâyesiyle de zenginleşen bir roman.
Renklerden Moru
Yazar: Alice Walker
Çevirmen: Senem Karagözoğlu , Aytaç Özgören
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 288
Ben nasıl savaşılır bilmiyorum. Tek bildiğim hayatta kalmak!
Erkek egemen bir dünyada siyahi olduğu için de ayrıma uğrayan Celie’nin yaşadıkları o kadar ağır ve utanç vericidir ki, bunu yüksek sesle Tanrı’ya bile söyleyemez, sadece yazarak anlatır. O ağır hayatın içinde tecavüz, şiddet, çocuk yaşta evlendirilme, çok çalışma vardır. Sevgi ile zulüm, inanç ile kötülük iç içedir. Ancak bir gün Celie, kendi gücünü ve içindeki neşeyi keşfettiğinde dönüşümü de başlar.
Alice Walker’a 1983 yılında Pulitzer Ödülü kazandıran Renklerden Moru, her biri birbirinden dirençli kadınların yanı sıra, kendi ezilmişliklerinin acısını kadınlardan çıkaran erkeklerin hikâyesiyle de zenginleşen bir roman.
“Renklerden Moru önemini her daim koruyan bir Amerikan romanı.”
Newsweek
“Müthiş dokunaklı…”
The New York Times Book Review
Kafesteki Kuş Neden Şakır, Bilirim
Yazar: Maya Angelou
Çevirmen: Sinem Er
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa Sayısı: 280
Maya Angelou bileğinde “İlgiliye” yazan bir etiketle, büyükannesi Bayan Henderson’a teslim edilmek üzere, kardeşi Bailey ile Arkansas’a yollandığında üç yaşındaydı. İki kardeş terk edilmişliğin acısını üzerlerinden atamadan ırkçılığın nefretiyle yüz yüze geldi. Büyükanneleri çocukları kanatları altına aldı. Fakat sadece kısa bir süre için. Zira Maya’nın zorlu yolculuğu daha yeni başlıyordu…
Kafesteki Kuş Neden Şakır, Bilirim otobiyografik bir roman: Yazar, şair, şarkıcı, dansçı, oyun yazarı ve öğretmen Maya Angelou’nun yedi kitaptan oluşan sıradışı ve ilham verici yaşamöyküsünün ilk cildi. Savunmasız, şiddet gören küçük bir kızın, ırkçılık ve bağnazlıkla savaşarak güçlü bir karaktere; onurlu ve göz kamaştırıcı bir genç kadına dönüşmesinin öyküsü.
İlk kez 1969’da Amerika’da yayımlanan Kafesteki Kuş Neden Şakır, Bilirim milyonlarca okurun kalbine dokunmuş ve düşüncelerini değiştirmiş, dünya çapında sevilen bir modern klasik. Ve tıpkı çocukluk gibi; üzerinden yıllar geçse de hatırlanacak, hem neşeli hem de yürek burkan anılarla dolu.
“Angelou yaşamıyla yüzleşirken öyle ağırbaşlı, öyle etkileyici ki Kafesteki Kuş Neden Şakır, Bilirim insanı yaşama karışmak üzere özgür kılıyor.”
James Baldwin
“Hem dokunaklı hem de komik.”
The New York Time
Mutfak Tanrısı
Yazar: Amy Tan
Çevirmen: İris Kantemir
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 383
Çin ve Amerika birbirinden uzak iki ülke, çok farklı kültürler. Amy Tan, “Mutfak Tanrısı”nda, Çin’den Amerika’ya göçmüş Çinli bir anne -Winnie- ile onun Amerika’da doğmuş, bir Amerikalı olan kızı Pearl’ü romanının eksenine yerleştirmiş, böylece bu iki farklı ve yabancı kültürü yan yana getirmiş. Roman boyunca yabancılığın yalnızca orada kalmadığı, sessiz bir gerilim ve uzlaşmazlık biçiminde Winnie ile Pearl arasındaki ilişkiye de yansıdığı görülüyor.
Winnie’nin Çin’de kalan geçmişine yabancı olan Pearl, bir anlamda annesine de yabancıdır. Anne ile kız arasındaki gerilimin gevşemesi, buzların çözülmesi ancak Winnie’nin kızına bütün geçmişini ve geçmişin kapalı kapılarının ardında kalmış sırlarını açmasıyla mümkün olabilecektir. Winnie’nin 1920’lerde Şanghay yakınlarında bir adada başlayan, İkinci Dünya Savaşının, daha sonra komünizmin kuruluş yıllarının Çin’inde süren, 1949’da Amerika’ya göç ile sona eren yaşamöyküsü belki de genel olarak Çinli kadınların öyküsü; tek bir kadının çevresinde gelişirken başka kadınları, kuşakları, toplum hayatını ve geleneklerini sınırlarının dışında bırakmıyor.
Ağla Sevgili Yurdum
Yazar: Alan Paton
Çevirmen: Mehmet Harmancı
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 328
“İnsanların doğdukları memlekette başları yüksekte dolaşmalarında, bu dünyanın nimetlerini kullanmakta özgür olmalarında ne kötülük vardı ki? Yine de korkuyorlardı işte. Hem de yüreklerinin içlerindeki, ta içlerindeki bir korkuyla; öylesine derin bir korku ki sevgilerini gizliyordu. Şiddet ve korku ile ortaya çıktığında da çatık kaşları ardında gizleniyordu bu sevgi. Korkuyorlardı çünkü çok azlardı ve böyle bir korku yok edilemiyordu. Sadece sevgi bu korkuyu yok edebilirdi.’’
Ağla Sevgili Yurdum, Güney Afrikalı yazar Alan Paton’un ilk kitabıdır. O, Güney Afrika’nın ciddi ve derin sorunlarının kalıcı çözümünün güç kullanarak sağlanamayacağının anlaşılacağı günü bekler. Paton’a göre çözüm anlayış ve sevgidir; korku ve mutsuzluğa mahkûm edilen yaşam katlanılmaz bir kölelik olacaktır. Ağla Sevgili Yurdum dünyanın pek çok diline çevrilmiştir. Yayımlandığı ilk yıllardan beri ırkçılık karşıtları tarafından benimsenmiş bir edebiyat klasiğidir.
Kızarmış Yeşil Domatesler
Yazar: Fannie Flagg
Çevirmen: Bilge Turan Zourbakis
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 432
Hayatının kırk sekiz yılını ailesinin ve içinde yaşadığı toplumun beklentilerini karşılamakla geçiren Evelyn mutsuz evliliğinin, yalnızlığının ve kilolarının da etkisiyle depresyona girmiştir. Huzurevinde yaşayan kayınvalidesini gönülsüzce ziyaret ettiği sırada Ninny Threadgoode’la tanışır. Seksen altı yaşındaki Ninny onu hiç ummadığı bir şekilde Whistle Stop Kafe adındaki renkli karakterler ve hatıralar dünyasına çeker. Yaşlı kadın, Evelyn’e anılarını anlatmaya başlar ve onun hayatında büyük bir değişime önayak olur.
Evelyn, Ninny’nin anlattığı hikâyelerin kahramanlarıyla manevi bağlar kurarak sevgiyi, dostluğu, gücü ve umudu yeniden keşfeder. Yıllar önce var olmuş sıcacık dostluklar geleceğe ışık tutacak ve yeni dostlukların kapılarını aralayacaktır. Threadgoode ailesinin Evelyn’e ilham veren hikâyesinde sevgiyle sunulan kahvelerin, kızarmış yeşil domateslerin ve barbekülerin yanı sıra bir tutam kahkahaya ve gizeme de hazır olun.
“Işıldayan bir mücevher gibi…”
Birmingham News
“Fannie Flagg’in kitabındaki karakterler, roman kahramanları ne kadar gerçek olabilirse o kadar gerçek. Kulağınızı sayfalara yaklaştırırsanız karakterlerin konuştuğunu bile duyabilirsiniz. Basit ve gündelik yaşamın bir parçası gibi görünen olaylar, yazarın hayal gücü sayesinde son derece derin ve evrensel anlamlar kazanmış.”
Chattanooga Times
“Uçaklar ve televizyon Threadgoode ailesini Amerika’nın güneyinden sildi. Fakat ne mutlu bize ki Fannie Flagg bu insanların hayatlarındaki coşkuyu ve ayrılıklarındaki hüznü hem komik hem de dokunaklı bir dille kaleme alarak ölümsüzleştirmiş. Idgie Threadgoode inanılmaz bir karakter… Tam da Huckleberry Finn’in evleneceği türden biri!”
Harper Lee
Aşk
Yazar: Toni Morrison
Çevirmen: Püren Özgören
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 247
Artık kimsenin ayak basmadığı bir otelin ve onun kokular, imgeler, anılar aracılığıyla varlığını sezdiren hayaletinin peşinde gezinen, acı çeken, hayaller kuran, hırslı fakat yorgun kadınların hikâyesi: Aşk.
Nobel ve Pulitzer ödüllü Toni Morrison, aşkın koruyup kollayan, kanat geren, besleyen, yaralayan ve kanatan veçhelerini farklı deneyimler, zamanlar ve yüzler aracılığıyla keşfederken, tek bir çatı altındaki kadınların savaşını, kişisel dramını, varoluş mücadelesini ve süreğen bir hesaplaşmaya konu olan fırtınalı ilişkilerini merkeze alıyor.
İncelikli bir kurguyla ilmek ilmek örülen Aşk, kaybedilen ve yeniden inşa edilmeye çabalanan bir dostluğun Morrison’un ustalıklı kalemiyle arşınlanmayı bekleyen girift öyküsü…
Acı Çikolata
Yazar: Laura Esquivel
Çevirmen: Havva Mutlu
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 271
Yemek pişirerek, yemek yiyerek, yemekler aracılığıyla aşk ilanı, tinsel ve tensel iletişim gerçekleşebilir mi? Laura Esquivel, “Acı Çikolata” ile, içinde yemek tarifleri, aşk öyküleri ve kocakarı ilaçları bulunan bu romanla bu iletişimin gerçekleşebileceğini kanıtlıyor.
Yüzyıl başlarında Meksika’da devrim, eski kolonyal toplumun son kalıntılarını temizlerken, aile geleneğine göre evlenmesi olanaksız, ama buna karşın Pedro’ya delicesine tutkun Tita, yemek yapmayı aşkının iletişim aracına dönüştürüyor. Laura Esquivel bu olanaksız aşkı yemek ve kocakarı ilaçları tanımlarıyla dile getiriyor ve sarsıcı, büyüleyici bir dille bu aşkın ezgisini yaratıyor; yarım kilo soğan, iki baş sarmısak, bir tutam fesleğen, romanın her satırından fışkıran yakıcı aşkın simgesine dönüşüyor.
Yazarın ironik, neşeli ve yumuşak bir dili var; yaşam sevgisi ve tensel aşk bu dil içinde büyülü gerçekliğe bağlanıyor. Hiçbir kadın yazar, kadın dünyasını bu düzeyde dile getiremedi. Kısa zamanda on beş dile çevrilen ve yazarın senaryosuyla sinemaya aktarılan, filmi ülkemizde de büyük ilgiyle karşılanan “Acı Çikolata”, başta Meksika ve ABD olmak üzere yayımlandığı her ülkede satış rekorları kırdı. Bir kez okumakla yetinemeyeceğiniz bir roman.
Mildred Pierce
Yazar: Mildred Pierce , James M. Cain
Çevirmen: Berkan Kirmit, İpek Kökeş
Yayınevi: Alakarga
Sayfa Sayısı: 391
Mildred yavaş yavaş, sürekli fren yaparak gidiyordu. İleride, molozun bittiğini, yolun açıldığını ve asfaltın simsiyah parladığını görünce gaza bastı. Fakat frene basar basmaz araba kaydı. Farlar söndü, motor durdu. Kocaman bir alana yayılan çamurlu su birikintisinin içinde yapayalnızdı. Ayağını frenden çekince arabanın çamura gömüldüğünü hissetti. Çığlık attı.
Aldatıldığını öğrendikten sonra hayata tutunmaya çalışan bir kadının çocuklarından birini kaybetmesi, diğerinin kibirli ve düşüncesiz tavırlarıyla uğraşması, yeni bir aşk, zenginlik, hayal kırıklıkları, başarılar, kayıplar…
Hayatın içinde var olan tüm duyguların ustalıkla işlenip okura aktarıldığı, 30’lu yılların Amerikasında yaşanan ekonomik krizin toplumsal yaşamı nasıl sarstığını anlatan Mildred Pierce, kendinizi kahramanların yeri koyacağınız keyifli bir roman.
Cadı Tohumu
Yazar: Margaret Atwood
Çeviri: Canan Sılay
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 328
William Shakespeare’in ölümünün 400. yılı dolayısıyla başlatılan “Shakespeare Yeniden” serisi kapsamındaki Cadı Tohumu, Margaret Atwood’un, sanat-hayat ilişkisi; taklit ve yeniden yaratım; Shakespeare’in ve sanatın çağları aşan yorum gücü üzerine hınzır bir ironiyle kurduğu olağanüstü bir roman.
Shakespeare ayaktakımı arasında!
Shakespeare’in Fırtına adlı oyununu sahnelemeye hazırlanan tiyatro yönetmeni Felix’in işi, yardımcısı Tony’nin düzenlediği bir kumpasla elinden alınır. Yıllar sonra Felix, çoktan ölmüş kızı Miranda’nın hayaliyle bir köşeye çekilmişken, beklediği “Fırtına” bir iş ilanıyla gelir. Fletcher Cezaevi’nde mahkûmlar için düzenlenen “Edebiyat Yoluyla Okuryazarlık Kazandırma Programı”na eğitmen olarak başvurur Felix. Hırsızlardan, yankesicilerden, dolandırıcılardan oluşan cezaevi tiyatrosu, aralarında kumpasçı Tony’nin de bulunduğu bürokratları karşılamaya hazırdır artık.
İntikam saati yalnızca Shakespeare’in Prospero’su için değil, tiyatro yönetmeni Felix ve demir parmaklıklar ardındaki ayaktakımı için de gelip çatmıştır. Shakespeare’in soylu dizeleri, ayaktakımının dilinde küstah bir isyana dönüşmüş, mahkûmlar kendi “Fırtına”larını yaratmışlardır.