Rüzgarın Adı fantastik kurgu edebiyatının eşsiz bir masalı, bir kahramanın kendi ağzıyla anlattığı öyküsü işte böyle başlıyor. Bir keder öyküsü bu…
Rüzgarın Adı
Yazar: Patrick Rothfuss
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 736
Belki beni duymuşsunuzdur.
Fantastik kurgu edebiyatının eşsiz bir masalı, bir kahramanın kendi ağzıyla anlattığı öyküsü işte böyle başlıyor. Bir keder öyküsü bu… bir kurtuluş öyküsü… bir adamın evrenin anlamını arayışının ve gerek o arayışın gerekse de onu sürdürmesini sağlayan gem vurulamaz iradenin bir efsaneye dönüşmesinin öyküsü…
“Rothfuss, Rüzgarın Adı ile başlayan bu muazzam hikâyede nereye giderse gitsin iyi bir şarkıyı taşıması gibi bizi de yanında götürecek.”
Ursula K. Le Guin
Dövmeli Adam
Yazar: Peter V. Brett
Çevirmen: Mert Dengiz
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Sayfa Sayısı: 640
Bazen Karanlıktan Korkmak İçin Çok İyi Bir Sebep Vardır!
Üç genç insan bir araya gelerek insanlığa son bir kurtuluş şansı sunacak, karanlığa omuz omuza göğüs gerecektir.
On bir yaşındaki Arlen, küçük orman köyü Tibbet Deresi’nden yarım günlük mesafede bulunan çiftlik evlerinde ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Ne var ki Arlen’ın yaşadığı dünyada, akşam karanlığının bastırmasıyla birlikte yerden garip bir sis yükselir ve bu sis, yaşayan tüm canlılara saldırıp karınlarını vahşice doyurmak isteyen aç nüvelikleri de beraberinde getirir.
Bu korkunç iblislerle, ölümlülerin silahlarını kullanarak mücadele etmek hemen hemen imkânsızdır. O yüzden, insanların, büyülü muhafaza sembollerinin arkasına sığınıp, yaratıklar şafağın sökmesiyle beraber tekrar Nüve’ye dönene kadar koruma düzeneklerinin saldırılara dayanması için dua etmekten başka hiçbir seçenekleri yoktur. Daimi bir korku içinde yaşamanın kader olmadığını düşünmeye başlayan Arlen ise, kendini farklı bir yol izlemek zorunda hisseder. Nüveliklere karşı savaşılmalıdır!
Küçük bir kasaba olan Ormancı Çukuru’nda, Leesha’nın geleceği basit bir yalan yüzünden paramparça olur. Kasaba ahalisinin gözünde küçük düşen Leesha, nüveliklerden bile daha korkutucu olan yaşlı bir Otacı Kadın’ın bakımını üstlenerek kendini kasabalıların imalı bakışlarından uzak tutmaya çalışır. Otacı’nın yanında geçirdiği uzun yıllar süresince de tehlikeli ve kadim bilgilerin koruyucusu haline gelir.
Bir iblis saldırısında hem öksüz hem sakat kalan minik Rojer ise, kendini Jonglörlük sanatında geliştirip keman çalmakta ustalaşarak hayattaki kimsesizliğini unutmaya çalışır. Ne var ki sahip olduğu eşsiz yetenek, ona, gecenin karanlığı karşısında beklenmedik bir üstünlük kazandırır.
Bıçağın Kendisi
Yazar: Joe Abercrombie
Çevirmen: Barbaros Bostan
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 532
Dokuzparmak Logen nihayet talihinin sonuna gelmişti. Başa çıkabileceğinden çok daha fazla düşmanın ortasında kalan Logen ardında ölü dostlar, kötü bir şöhret ve bir sürü mutlu düşman bırakarak ölü bir barbar olmanın eşiğindeydi.
İttifak’ın asil doğumlu subayı Yüzbaşı Jezal dan Luthar’ın aklını, kumar masasında arkadaşlarını beş parasız bırakmaktan başka meşgul eden herhangi bir şey yoktu. Ama İttifak ordusu için savaş çanları çalıyordu ve Kuzey’in donmuş savaş alanlarında çok daha kanlı kurallar hüküm sürüyordu.
Bir zamanların parlak çocuğu, şimdinin kötürüm işkencesisi Sand dan Glokta, Jezal’ın evine bir tabutta dönmesinden büyük keyif alabilirdi. Öte yandan Glokta’nın nefret etmediği birini bulmak da zordu. İttifak’ın hainlerinden itiraf koparma konusunda ayrı bir yeteneği olan Glokta kendisini hükümetin yozlaşmış kalbine götüren bir iz üzerinde bulacaktı. Elbette bu izlerin götürdüğü yeri görecek kadar hayatta kalabilirse.
Ve burada Mecusların İlki, Yüce İlim’in ustası ve kadim bilgeliklerin sahibi Bayaz tekrar tarih sahnesine adım atacaktı. Bayaz ister gerçekten yüzlerce yıl önce yaşamış Mecusların İlki olsun, ister kusursuz bir taklitçi olsun, Logen’in, Jezal’ın ve Glokta’nın hayatlarını çok ama çok zorlaştırmaya geliyordu.
Bıçağın Kendisi’nde, iyiyle kötünün arasındaki sınır bir bıçak kadar keskin.
2. Kitap: Astıktan Sonra
3. Kitap: Çolak Kral
Locke Lamora’nın Yalanları
Yazar: Scott Lynch
Çevirmen: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 584
“Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğneyle ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor.” Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr’un Belası’nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek…
Camorr’un Belası’nın yenilmez bir silahşor, usta bir hırsız, duvarlardan geçebilen bir hayalet ve fakirlerin dostu olduğu söylenir. İşte o efsanevi “Bela” narin yapılı, gözü kara ve becerikli Locke Lamora’dır. Locke kimsenin beceremediği bir ustalıkla zenginleri soymasına rağmen, bir başka efsanedeki büyük okçunun aksine çaldıklarından fakirlere tek bir kuruş bile koklatmaz. Locke’un tüm kazancı kendisi ve isimlerinin hakkını fazlasıyla veren hırsızlar çetesi Centilmen Piçler içindir.
Onların sahip olduğu tek ev olan ve her türlü dümen, hile ve numaralarını gerçekleştirdikleri kadim Camorr şehrinin kaprisli ve renkli yeraltı dünyası, içten içe çürümekte ve gizli bir savaş yüzünden parçalanmaktadır. Tek ayak üzerinde onlarca yalan söyleyen Locke ve çetesi, bu büyülü dünyada bu kez tek ayaklarını bile yere basamadan içerisine düştükleri ölüm oyunundan kurtulmak zorundadır.
Yarattığı dünya ve kuvvetli kalemi sayesinde Patrick Rothfuss, Brandon Sanderson gibi isimlerle adı sık sık anılan Scott Lynch, çarpıcı romanı Locke Lamora’nın Yalanları’ında bir macera kitabının sürükleyiciliğini, bir fantastik kitabın yaratıcılığıyla birleştirip üzerine George R. R. Martin’in okuyucuyu beklemediği yerden vurmayı başaran anlatımını katıp, bizlere eşsiz bir hayal dünyası sunuyor.
2. Kitap: Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler
3. Kitap: Hırsızlar Cumhuriyeti
4, 5, 6 ve 7. kitabın çevirisi yapılmamıştır.
“Locke Lamora’nın Yalanları en sevdiğim on kitap arasında bulunuyor. Belki de ilk beştedir. Kitabı okumadıysanız, okumalısınız. Okuduysanız, muhtemelen yeniden okumalısınız…”
Patrick Rothfuss
“Canlı, orijinal ve çekici. Muhteşem bir şekilde yazılmış.”
George R. R. Martin
Kan Şarkısı
Yazar: Anthony Ryan
Çevirmen: Barış Tanyeri
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 664
“Pek çok adı vardı. Daha otuz yaşına gelmemiş olmasına rağmen, tarih ona bol unvan ihsan edilmesini layık görmüştü: Onu bize eziyet etsin diye gönderen deli kralın karşısında Diyar’ın Kılıcı, savaşlar boyunca onu izleyen adamların yanında Genç Atmaca, Cumbraelli düşmanlarına karşı Karanlıkkılıç ve sonradan öğrendiğime göre Büyük Kuzey Ormanı’nda yaşayan esrarengiz kabileler arasında da Beral Shak ur adıyla anılırdı, yani; Kuzgun Gölgesi.
Ama benim insanlarım onu tek bir isimle tanırdı ve onu iskeleye getirdiklerinde aklımda dönüp duran da bu isimdi: Umut Katili. Yakında öleceksin ve ben de bunu göreceğim. Umut Katili.”Vaelin Al Sorna, annesinin ölümünün yarattığı üzüntüyü henüz üzerinden atamamışken, kendisini İtikad’ın koruyucusu Altıncı Nişan’ın kapısında, Kral’ın Savaş Lordu olan babası tarafından terk edilmiş olarak bulur. Nişan’a adım attıktan sonra ise artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu inanç koruyucusu savaş okulunda ölümcül sınavlarla boğuşurken, dövüşmenin yanı sıra kardeşliği, sadakati, karanlığı, ihaneti ve hayatta kalmayı öğrenir.
Diyardaki kardeşleri ise onun tek ailesidir. On yaşında o kapıdan adım atan çocuk, genç bir adam olduğunda, Diyar’ının en tanınmış figürlerinden biri haline gelmiştir. Krallarla pazarlık yapar, ordular yönetir ve Diyar’ın kâbuslarından Karanlık’la başa çıkmaya çalışır. Artık sadece Diyar’ının değil, tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. Her şeyden öte, Vaelin’in zorlu hayatında böylesine yükselmesini sağlayan gizli ve karanlık bir gücü vardır: Kan Şarkısı.
2. Kitap: Kule Efendisi
3. Kitap: Ateş Kraliçesi
“Eğer Rothfuss veya Sanderson tarzı fantastik kurgu seviyorsanız, Kan Şarkısı sizin için biçilmiş kaftan.”
Felicia Day
“Cesur bir kurgu, kadim büyüler, amansız entrikalar ve kanlı bir macera…”
Publishers Weekly
Taht Oyunları
Yazar: George R. R. Martin
Çevirmen: Sibel Alaş
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Sayfa Sayısı: 850
Yazların on yıllar, kışların bir insan ömrü sürebildiği diyarda, dehşetli ve soğuk zamanlar yaklaşmaktadır. Kışyarı’nın kuzeyindeki buzul topraklarda, Yedi Krallık’ı koruyan Sur’un ötesinde tehditkâr doğaüstü güçler toplanmaktadır. Savaşın tam ortasında, doğdukları topraklar kadar sert, boyun eğmez Starklar vardır. Acımasız soğuğun hüküm sürdüğü kuzeyden, uzak güneydeki sıcak zevk yurduna uzanan, leydiler, lordlar, savaşçılar, büyücüler ve katillerle dolu öykü, korkunç kehanetlerin işaret ettiği bir devirde başlamaktadır. Komplo, trajedi, ihanet, zafer ve dehşet dolu olayların ortasında Starklar’ın, dostlarının ve düşmanlarının kaderi bıçak sırtındadır. Hedef, en ölümcül savaş olan taht oyununda muzaffer olmaktır.
İlginizi Çekebilir: Taht Oyunları Serisi
“Kendisinden her zaman en iyi işleri beklediğim George R. R. Martin beni asla şaşırtmıyor.”
Robert Jordan
“Muhteşem bir öykü, muhteşem bir tarihi fantastik yapıt! Göz kamaştırıcı. “
Anne McCaffrey
“Muhtemelen gelmiş geçmiş en iyi epik fantastik eser. “
Marion Zimmer Bradle
Hobbit
Yazar: J. R. R. Tolkien
Çevirmen: Gamze Sarı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 336
Hobbit adlı eserin üzerine kurulduğu Orta-Dünya büyülü, çeşitli ırklara ve dillere sahip epik bir dünyadır. Bu dünyada İnsanlar, Cüceler, Elfler, Büyücüler, Ejderhalar, Goblinler ve Orklar yaşamaktadır. Cüceler, dağların kalbinde yaşayan kudretli, madenci bir halktır. Korkunç ve altına susamış şeytanî ejderha Smaug, Erebor adlı Cüce Kenti’ne saldırır ve burada yaşayan Cüce halkın başına korkunç felaketler getirir. Anavatanlarından kaçıp sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan Erebor Tahtı’nın Varisi Thorin Meşekalkan ve kuzenleri, Gandalf adında bir büyücünün yardımıyla anavatanlarını ejderha Smaug’dan kurtarmak için olağanüstü bir plan yaparlar. Bu planda oynayacağı rol son derece önemli bir hal alacak Hobbit Bilbo Baggins’in kapısını çalarlar ve Bilbo, hiç beklemediği bir anda, destansı bir maceraya dahil olmak zorunda kalır.
Peter Jackson tarafından üçleme olarak sinemaya uyarlanan eser, yayımlandığı tarihte büyük bir ilgi görmüştür ve olumlu yorumlar alarak çok kısa zamanda kült eser mertebesine erişmiştir.
Amerikan Tanrıları
Yazar: Neil Gaiman
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 712
Gölge son üç yılını hapishanede geçirmiştir ve tahliyesine iki gün kala karısının ölüm haberini alır. Cenazeye katılmak için uçağa biner. Yanına en masum tanımla “esrarengiz” denilebilecek Bay Çarşamba oturur. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
“Artık Gölge on yaş daha yaşlı. Amerika da öyle. Ve Tanrılar beklemede.”
Büyücünün Yeğeni
Yazar: C. S. Lewis
Çevirmen: Müfit Balabanlılar
Yayınevi: Doğan ve Egmont Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 208
Kötü bir hükümdarım emrinde… halkının tarihini unuttuğu bir ülke: Narnia
Polly ve Digory, bambaşka dünyaları keşfetmek amacıyla bir yolculuğa çıkarlar ama bu merak onları tehlikeli bir maceraya çeker. Aslan’ın şarkısıya var olan dünyanın kuruluşuna tanıklık eden iki arkadaş, peşlerinde getirdikleri kötülükle başa çıkmak zorundadır.
İlginizi Çekebilir: Narnia Günlükleri Serisi
İlginizi Çekebilir: “Narnia Günlükleri” Hayranlarına Okuma Önerileri
Ender’in Oyunu
Yazar: Orson Scott Card
Çevirmen: Kaan Çaydamlı, Gonca Gülbey
Yayınevi: Altıkırkbeş Basın Yayın
Sayfa Sayısı: 296
Altıkırkbeş bu sefer bilimkurgu dünyasının en önemli iki ödülünü aynı anda alan, bilim kurgu, fantazi ve edebiyatın doruklarına uzanan, oyun ve ölüm arasında örülmüş bir seriyle tanışmanızı öneriyor.
On bir yaşındaki bir çocuk, ‘Kimse kendi hayatını kontrol edemez; elinden gelenin en iyisi sana iyi insanlar, sevdiğin insanlar tarafından verilen rolleri yerine getirmeyi sevmek,’ diyebiliyorsa, onun Dünyayı kurtarması şaşırtıcı olmasa gerek.
Elinizdeki bu kitap bilimkurgu tarihinin en önemli metinlerinden biri olarak kabul edilen Ender Serisi’nin ilk kitabıdır. Bilimkurgu edebiyatının en önemli iki ödülünü, Hugo ve Nebula ödüllerini aynı anda almış ve yayınlandığı günden bu yana çok satanlar listesindeki yerini koruyarak Tüm Zamanların Best Seller’i olarak nitelenmiştir.
Altıkırkbeş Yayın sizi on bir yaşındaki bir çocuğun oyunla ölüm arasında gidip gelen hüzün dolu, sürükleyici ve kırılgan hikâyesine davet ediyor.
İlginizi Çekebilir: Ender’in Oyunu Serisi