1. Anasayfa
  2. Benzer Kitaplar

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi Hayranlarına Kitap Önerileri

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi Hayranlarına Kitap Önerileri
0

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, Dublinliler’in sosyal gerçekçiliğini Ulysses’in sembolizmine bağlayan bir halka niteliği taşıyor.

İlginizi Çekebilir: Ulysses Hayranlarına Kitap Önerileri

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi

Yazar: James Joyce
Çevirmen: Murat Belge
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 339

James Joyce’un yarı otobiyografik bu romanı, genç Stephen Dedalus’un bir sanatçı olabilme arzusuyla, hayal gücünü boğan ve yaratıcılığını sindiren kiliseye, okula ve topluma başkaldırışını anlatıyor.

Joyce’un İrlanda’da geçen çocukluk ve gençlik yıllarından esinlenerek kaleme aldığı bu anlatı, sanatçının bağımsızlığını ilan etmesi için ailevi, kültürel ve milli değerlerini sorgulamasını ele alıyor. 19. yüzyıl sonunda Dublin’de dünyaya gelen Stephen Dedalus’un bilinci, İrlanda’nın tarihî ve siyasi hareketleriyle, Katolik Kilisesi’nin kültürü ve değerleriyle yoğrulmuştur. Roman boyunca entelektüel, cinsel ve manevi gelişimini adım adım izlediğimiz Stephen, aldığı dinî eğitim ve ilkgençlik yılları boyunca kendisini öğretmenlerinden, ailesinden ve çevresinden ayrı tutanın ne olduğunu fark edeceği bir uyanış anına doğru ilerlemektedir.

Sanatçı’nın Bir Genç Adam Olarak Portresi, Dublinliler’in sosyal gerçekçiliğini Ulysses’in sembolizmine bağlayan bir halka niteliği taşıyor.

“Joyce tek eliyle 19. yüzyılı yerle bir etti.”
T. S. Eliot

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 1 – sanatcinin bir genc adam olarak portresi scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 28

Kadın Yok Savaşın Yüzünde

Yazar: Svetlana Aleksiyeviç
Çevirmen: Günay Çetao Kızılırmak
Yayınevi: Kafka Kitap
Sayfa Sayısı: 404

2015 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç’in ilk eseri ve kurduğu türün ilk örneği sayılan Kadın Yok Savaşın Yüzünde, II. Dünya Savaşı’nın kadınlar ‘cephesinde’ nasıl yaşandığını belgeleyen çok güçlü bir sözlü tarih çalışması… İsveç Akademisi, Svetlana Aleksiyeviç’e Nobel Ödülü verdiğinde yazarın “yeni bir edebi tür” yarattığını belirtmiş, eserlerini de “duyguların ve ruhun bir tarihi” sözcükleriyle betimlemişti.

Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikâyelerini kayıt altına alıyor.

Kadın Yok Savaşın Yüzünde’de Aleksiyeviç, tarihin gelmiş geçmiş en kanlı savaşını vererek faşizmin yenilgiye uğratılmasında büyük pay sahibi olan ve bu uğurda en az yirmi milyon insanını kaybeden SSCB’de kadınların -kadın piyadelerin, sıhhiyecilerin, keskin nişancıların, çamaşırcıların, kadın cerrahların, pilotların, keşif erlerinin, partizanların- Nazi işgalini nasıl göğüslediklerini, böylesi bir savaşta kadın olmanın zorluklarını nasıl deneyimlediklerini Sovyet ülkesinin dört bir yanından bir araya getirdiği tanıklıklarla belgeliyor ve unutuluşun girdabından kurtardığı bu hikâyeleri edebi bir toplam halinde önümüze seriyor.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 2 – kadin yok savasin yuzunde scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 29

Murphy

Yazar: Samuel Beckett
Çevirmen: Uğur Ün
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 192

Murphy, bir Beckett anti-kahramanı. Belli bir eğitimden geçmiş. İrlandalı. Yalnız, edilgen ve tekbenci. Bir işte çalışmıyor. Tekmutluluğu sallanan bir koltuğa kendini çırılçıplak bağlamak, iç dünyasına çekilip orada yolculuklara çıkmak…Celia, Murphy’ye âşık. Fahişe. Bedensel bir aşkla sevilen ve dış dünyaya ait olduğu için Murphy’nin reddetmek istediği bir kadın… Murphy, peşini bırakmayan dış dünyadan kaçarken, sığındığı akıl hastaları tarafından da dışlanır… Kitabın traji-komik öyküsü bu merkezi çelişki etrafında gelişir.

Descartes’ın ‘ruh-beden’ ikiliğinden etkilenen Beckett, bu ilk romanında, ruhla bedenin, iç dünyayla fiziksel dünyanın kaynaşma zorunluluğundan uzakta, bir arada yaşayabileceğini göstermek ister. Doğu mistisizminden hareketle, bedenin, ait olduğu fiziksel dünyada asla tam özgür olamayacağı, gerçek özgürlüğün düşüncelerde yaşanabileceği fikrini ana izlek haline getirir. Bu anlamda Murphy, Beckett’in daha sonraki romanlarında sadece düşünerek ve konuşarak, sözcük üreterek, dili kullanarak var olabilenanti-kahramanlarının ilk örneğidir… Murphy, karamsarlıktan alaya, komikten traji-komiğe, hayatın ruhsal ve fiziksel alanlarını kapsayan izlekleriyle tüm yaşamın deliliğini veya insanın insanlığını seslendirerek eğlenen bir roman. Düşünmek veya düşünmemek isteyenlere… insanlara…

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 3 – murphy scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 30

Çocukluğum

Yazar: Maksim Gorki
Çevirmen: Mazlum Beyhan
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 282

Gorki’nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim’den oluşan üçlemesi, Rus dilinde yazılmış en güzel otobiyografilerden biridir. Çocukluğum’da babasını küçük yaşta yitirdikten sonra taşındığı dedesinin evinde geçirdiği yılları anlatır. Miras kavgaları, doğumlar, ölümler, küçük Aleksey’in tanık olduğu ve bizzat maruz kaldığı akıl almaz şiddet, bu evde gündelik hayatın akışı içinde sıradan olaylardır.

“Herkesin herkese düşman” olduğu bu aile, 19. yüzyıl Rusya’sında hüküm süren acımasız ve hoyrat hayatın bir “küçük evreni”dir aslında. Neyse ki idealizmi ve tertemiz kalbiyle adeta bir halk filozofu olan ninesi hep Aleksey’in yanındadır. Bir de her biri hayatında iz bırakan çok sayıda capcanlı karakter vardır… Onlar sayesinde hayat zor olduğu kadar gizemli ve renklidir de. Hem Gorki’nin “kendi ülkelerinde bir yabancı gibi yaşayan, gerçekteyse o toplumun en iyileri olan” insanlardan ilkiyle tanışması da yine çocukluğuna rastlar…

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 4 – cocuklugum scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 31

Watt

Yazar: Samuel Beckett
Çevirmen: Uğur Ün
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 224

Watt, yüzyıla damgasını vurmuş birkaç yazardan biri olan Samuel Beckett’in yazdığı ikinci “roman.” 2. Dünya Savaşı sırasında yazılmasına ve Beckett’in Fransız direniş hareketine aktif olarak katılmış olmasına rağmen savaşla ilgili hiçbir şey içermiyor. Peki neyle ilgili bu roman? Hiçbir şeyle! Olay örgüsü yok (olay yok ki zaten); karakter deseniz, Watt’ı ya da Bay Knott’u ne kadar karakter sayabilirseniz o kadar var, yani hak getire; parlak cümleler, Joycevari üslup cambazlıkları arıyorsanız, üzgünüz: Namevcut. Simgesever okurları da önceden uyarmalı: Beckett son cümlede, “yazdıklarımda simgesel anlam arayanların boynu altında kalsın” demekte, aman dikkat!

Ne var peki? Watt diye bir adam var, gülmeyi bile bilmiyor, sessiz sinema komikleri gibi yürüyor, acayip bir biçimde konuşuyor. Garip bir “anlamsal kesinlik” ihtiyacı içinde, her şeye bir de kendisinin ad vermesi; zihninde en sıradan işlerin (sözgelimi bir köpeğe yemek verilmesinin) olası bütün yürütülüş biçimlerini gözden geçirip en akla uygun biçimde yeniden kurması gerekiyor. (Metin bu türden, kimilerine iç bayıcı kimilerine ise çok eğlenceli gelebilecek, kılı kırk yaran akıl yürütmelerle dolu).

Watt, Bay Knott diye birinin evine uşak olarak giriyor, bir süre kalıyor, sonra da ayrılıyor. “Olay” bundan ibaret. Arada da birbirinden grotesk birkaç kişi girip çıkıyor metne. Hepsi bu! Başka ne var; eşi benzeri olmayan, müthiş bir kara mizah, “insan türünün soyluluğu” denen şeyin, özellikle de insan zihninin abuk sabukluğunun acımasızca teşhir edilmesi, olağanüstü yalın ve karmaşık olmayı inanılmaz bir biçimde birleştiren bir de dil var bizce.“ Güldürürken can acıtan” bir kitap. “Zor” metinler okumayı göze alanlar için vazgeçilmez…

“İnsan sefaletinin inanılmaz boyutlara ulaşan derecelerini ürkütücü bir biçimde kavraması Mr. Beckett’e dehşet ve şefkat hisleri veriyor olmalı. Öte yandan İrlandalılara özgü mizah duygusu ve gerçekçiliği, insanların alışamayacağı hiçbir şey olmadığını söylüyor herhalde ona.”
Cyril Connelly

Watt grotesk ve rahatsız edici ama olağanüstü komik bir hikâye. Mr. Beckett’in mizah anlayışı her zaman nezih şeylerden kaynaklanmıyor elbette. Ama Shakespeare’in mizahı da pek nezih sayılmazdı.”
Harold Hobson

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 5 – watt scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 32

Babalar ve Oğullar

Yazar: İvan Sergeyeviç Turgenyev
Çevirmen: Leyla Soykut
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 325

Eski nesille, nihilist gençlik arasındaki kuşak çatışmasını anlatan Babalar ve Oğullar, Rusya’nın çalkantılı bir dönemine Bazarov karakteriyle mercek tutuyor. Genç Arkadiy Petroviç’in babası, okulunu bitirip dönen naif oğlunu tanıyamaz: Beraberinde getirdiği arkadaşı, yerleşik prensipleri, otoriteyi ve inançları tamamen reddeden genç Bazarov, oğlunun aklını kendi sapkın fikirleriyle zehirlemiştir. Toprak beyliğini ve Rus toplumunun tüm geleneksel değerlerini söküp atmak isteyen ve kendini nihilist olarak tanımlayan bu genç adam, Arkadiy’nin Batıcı babasını ve amcasını dehşete düşürür. 1862 yılında yayımlandığında Rus okurları ve eleştirmenleri derinden sarsan Babalar ve Oğullar’da Turgenyev, edebiyatta sık sık karşımıza çıkan “öfkeli genç adam”ların olağanüstü bir erken örneğini Bazarov ile yaratıyor.

“O zamanlar yeni bir şeyin doğduğunu hissettim; yeni insanlar görüyordum ama nasıl hareket edeceklerini, onlardan ne bekleneceğini bilemiyordum. Ya susacak ya da ne biliyorsam yazacaktım. İkincisini seçtim.”
İvan Sergeyeviç Turgenyev

“Babalar ve Oğullar Turgenyev’in en iyi romanlarından biri olmakla kalmaz, 19. yüzyılın en parlak romanlarından da biridir.”
Vladimir Nabokov

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 6 – babalar ve ogullar scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 33

Tüm İnsanlar Gibi

Yazar: Samuel Butler
Çevirmen: Nihal Gökçe
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Sayfa Sayısı: 487

Samuel Butler’ın kuşkusuz en önemli yapıtlarından biri. Pontifex ailesinin üç neslinde vücut bulan Viktoryen burjuva değerlerinin ağır eleştirisinin yapıldığı bu kitap, bize aynı zamanda erdem, mutluluk ve bireysel özgürlük gibi değerleri sorgulatıyor. Yazıldığı dönem göz önüne alındığında kitabın ne kadar devrimci bir nitelikte olduğunu söylemek gerek, belki de bu yüzden Butler bu kitabı yayınlatmak için ölmeyi beklemiş.

“Bazıları hayatlarının en mutlu döneminin okul günleri olduğunu söyler. Belki bu doğrudur; ama böyle diyen birini duyunca hep şüpheyle yaklaşırım. İnsanın şu anda bile mutlu olup olmadığını söylemesi zorken, hayatının farklı dönemlerinde ne kadar mutlu ya da mutsuz olduğunu karşılaştırması ne kadar mümkin olabilir? En fazla şunu söyleyebiliriz: Çok perişan vaziyette olduğumuzun açıkça farkında olmadığımız sürece iyi kötü mutlu sayılırız. Pek fazla olmadı, bir gün Ernest’le bu konuyu konuşuyorduk, ‘Şimdi o kadar mutluyum ki hayatta hiç bundan daha mutlu olmadığımdan eminim, daha da mutlu olmak istemem,’ dedi…”

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 7 – tum insanlar gibi scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 34

Günü Yaşa

Yazar: Saul Bellow
Çevirmen: Hasan Fehmi Nemli
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 139

Modern bireyin açmazlarına trajedi ve mizah duygusuyla ışık tutan Günü Yaşa, Nobel edebiyat ödüllü Saul Bellow’un başyapıtlarından biri. Aktörlük, evlilik ve iş hayatında başarısız olan Tommy Wilhelm, kişisel tarihini baştan aşağı sorgulamaktadır. “Bu, dünya değil; bu, bir tür cehennem” diyecek kadar umutsuzdur gelecekten. Kendi iradesiyle değiştirebileceği çok az şey olduğunu düşünmektedir.

“Göğsünün içinde yanlışın sıkıca atılmış bir düğümü vardır”.

Babası, kız kardeşi, karısı ve oğullarıyla ilişkisi yalnızlık ve suçluluk duygusunu daha da derinleştirir. Çektiği acıları, içinden çıkamadığı sorunları, benliğini ele geçiren yabancılaşma duygusunu aşmak için “burada ve şimdide” tutunmanın bir yolunu ararken suçluluk duygusu, bencillik, kibir ve yabancılaşmanın modern zamanları çepeçevre saran bir insanlık hali olduğunu anlar Tommy. Günü Yaşa, modern bireyin fay hatlarını sergileyen, çarpıcı bir anlatı.

“Bellow, Amerikan edebiyatının belkemiğidir.”
Philip Roth

“Saul Bellow, 20. yüzyıl Amerikan yazarları arasında devlerden biri, belki de tek devdir.”
J. M. Coetzee

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 8 – gunu yasa scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 35

Kızıl Süvariler

Yazar: Isaac Babel
Çevirmen: Enver Elvan
Yayınevi: Dorlion Yayınevi
Sayfa Sayısı: 272

Ekim Devrimi açısından önemli bir dönüm noktası olan Polonya – Sovyet savaşının mikro ölçekte etkileri üzerine hikâyelerle eğilen tarihsel öneme sahip bu eser aslında her bir hikâyede savaş karşıtı tutumunu da hissettirmektedir.

Her bir hikâye kendi sarsıcı gücünü korumakta ve geriden bakıldığında aynı mesajı verme gayesi taşımaktadır:

Savaşların insan üzerindeki derin etkileri…

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 9 – kizil suvariler scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 36

Gizli Ajan

Yazar: Joseph Conrad
Çevirmen: Süha Sertabiboğlu
Yayınevi: İmge Kitabevi
Sayfa Sayısı: 331

11 Eylül saldırılarından sonra Amerikan medyasının atıf yaptığı kitapların başında gelen Gizli Ajan, terörizm konusunda yazılan ilk romanlardan biri ve bir başyapıt olarak anılmakta. Joseph Conrad’ın Greenwich Gözlemevi’ndeki gerçek bir bombalama eyleminden esinlenerek yazdığı bu roman, politik şiddetin anlamsız doğasını sergilemekte.

Gizli Ajan, bir casusluk ve politik şiddet romanı olarak tanımlansa da, aynı zamanda insan psikolojisine dair derinlikli, sarsıcı gözlemleri ve çözümlemeleriyle, ortaya koyduğu unutulmaz karakterlerle, Conrad’ın yirminci yüzyılın ilk büyük yazarı olarak tanınmasını sağlamıştır. Bundan yaklaşık yüz yıl önce ilk yayımlandığında karanlık doğası nedeniyle sansasyon yaratan bu kitap, bugün hâlâ tüm dünyada ilgiyle okunmaktadır. Gizli Ajan’da masum insanların ölümüyle sonuçlanan böylesine “anlaşılmaz” eylemlerde bulunanların zihinlerinde neler olup bittiğini açığa çıkaran Conrad, terörizmin günümüzdeki “açıklanamaz” yıkıcılığına ilişkin öngörüleri nedeniyle edebiyatın Nostradamus’u olarak adlandırılmaktadır.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 10 – gizli ajan scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 37

Neden Yazıyorum

Yazar: George Orwell
Çevirmen: Levent Konca
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 104

George Orwell beş altı yaşlarından itibaren yazar olması gerektiğini biliyordu. Bir kaplana dair olduğunu hatırladığı, küçük yaşta kaleme aldığı ilk şiirinden başlayarak onu geçimini sağlayacağı denemelere, 1984 ve Hayvan Çiftliği gibi klasiklere kadar götüren yazarlık yolculuğunda bildiği yoldan şaşmayan bir kalemdi. “Neden Yazıyorum” bu açıdan, boş sayfanın başına geçen yalnız çocuklar, yazıya hayatını adayanlar için değerini hiç kaybetmeyen bir metin oldu.

George Orwell Neden Yazıyorum’a adını veren denemesinde yazma içgüdüsünün ardındaki sebeplerin neler olabileceğini irdeliyor, “Aslan ile Tekboynuz”da savaş zamanı İngiltere’sine mercek tutuyor, “Bir İdam”da Burma’da görev yaptığı dönemde idam edilen bir mahkûmu anlatıyor, “Bir Fili Vurmak”ta ise yine Burma’da saldırgan bir fili öldürmesi emredildiğinde yaşananları aktarıyor.

“‘Neden Yazıyorum’ birçok nesilden okuru derinden etkiledi. Çünkü kemikten gelen bir ahlaki güvenirliğe, sanatsal kuvvete sahip bir adam ve yazar olan George Orwell’in kaleminden çıkmıştı; ne yazıyorsa onu yaşıyor ve tecrübelerinin derinliklerinden beslenerek yazıyordu o.”
John Rodden

“Orwell; Hazlitt, belki de Dr. Johnson’dan sonra, en büyük İngiliz denemecisi.”
Irving Howe

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 11 – neden yaziyorum scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 38

Jacob’ın Odası

Yazar: Virginia Woolf
Çevirmen: Nazan Arıbaş Erbil
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 216

Kaptan artık belediye meclisi üyesiydi. İkisi de geceye baktılar, Londra’nın gecesiyle aynıydı, yalnızca bu çok daha şeffaftı. Kasabadaki kilise çanları saat on biri çalıyordu. Denizdeki rüzgâr dinmişti. Bütün yatak odası pencereleri karanlıktı, oysa o saatte Londra’da, Parliament Hill’dem Guy Fawkes’ı yakıyorlardı.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 12 – jacobin odasi scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 39

Yenilmeyenler

Yazar: William Faulkner
Çevirmen: Necla Aytür
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 192

İç Savaş ya da Kuzey-Güney Savaşı ya da Union (Birlik) ile Confederacy (Konfederasyon) eyaletlerinin 1861-1865 yılları arasında yaptıkları savaş Amerikan edebiyatında çok önemli bir yer tutar. Özellikle Güneyli yazarlar için bu savaşın çok büyük bir anlamı vardır. Faulkner, ailesi de bu savaşta yer almış biri olarak, hem doğrudan hem göndermelerle bu savaşa pek çok yapıtında değinmiştir. Yenilmeyenler, yalnız Amerikan İç Savaşı’nın değil belki de bütün savaş edebiyatlarının en ilginç yapıtlarından biridir.

Faulkner bu yapıtında savaşı arka plana alarak, yaşlı bir kadın, yeniyetmeliğe yaklaşan bir çocuk ve onun siyah köle arkadaşının başrolde olduğu bir “cephe gerisi” öyküsü kurar. Anlatıyı savaşa kendi özel birliğini kurup katılmış, çiftlik sahibi Albay John Sartoris’in oğlu Bayard Sartoris’in gözünden ve onun ağzından izleriz. Romana adını veren “yenilmeyenler” de bu, cephe gerisindekiler, yaşlı bir kadın ve bir çocukta süregelen direniştir, yoksa Güney’in orduları yenilmiştir…

Böylesine ağır bir özü Faulkner zaman zaman alayla zaman zaman bir güldürü tadında aktarır.

Yenilmeyenler, küçük boyutuna karşın Faulkner’ın yazarlık hayatında, kilit yapıtlarından biridir. Böylesine ağır bir özü Faulkner zaman zaman alayla zaman zaman bir güldürü tadında aktarır.

Yenilmeyenler, küçük boyutuna karşın Faulkner’ın yazarlık hayatında, kilit yapıtlarından biridir.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 13 – yenilmeyenler scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 40

Zazie Metroda

Yazar: Raymond Queneau
Çevirmen: Tahsin Yücel
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 164

Raymond Queneau yirminci yüzyıl Fransız yazınının en ilginç ozan ve romancılarından biridir. Yıllar yılı, her yeni şiir kitabı, her yeni romanı yeni bir şeyler getirmiş, şaşırtmış coşturmuş, alıp götürmüştür. Ama yeniliği de, şaşırtıcılığı da, coşturuculuğu da, sürükleyiciliği de öncelikle yalınlığındadır.

Queneau, en azından görünüşte, şiirlerini ve romanlarını günlük yaşamdan, günlük dilden, sıradan insanlardan, büyük ya da küçük kentin sıradan sokaklarından çıkarır. 1959’da bir yazın olayı olarak karşılanan Zazie Metroda belki de onun kendine özgü yaratıcılığının doruğunu oluşturur. Paris’e gelip de grev yüzünden metroya binemeyen uyanık mı uyanık bir küçük kızın iki günlük serüveni çevresinde birçok kişinin birbiriyle kesişen, ama sıradanlığı ölçüsünde ilginç serüveni roman boyunca şiirsellikle dolup taşan bir gülmece evreninde yaşatır bizi, kaynağını günlük halk dilinden alan benzersiz bir dil şöleni oluşturur.

Ayrıca, Queneau’nun tüm yapıtlarında olduğu gibi, Zazie Metroda da yalınlığı yavaş yavaş bulgulanacak bir derinliğin görünür yüzü olduğunu belirtmek gerekir.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 14 – zazie metroda scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 41

Venedik’te Ölüm

Yazar: Thomas Mann
Çevirmen: Behçet Necatigil
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 104

Thomas Mann’ın yazarlık yaşamında Venedik’te Ölüm’ün özel bir yeri vardır. 1929’da Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Mann, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde yayımlanan Venedik’te Ölüm adlı uzun öyküsünde, sanatçının trajik çıkmazını işler. Dinlenmek için Venedik’e giden ünlü yazar Aschenbach, genç Polonyalı Tadzio’nun Yunan tanrılarını andıran olağanüstü güzelliği karşısında büyülenir. Sanatçının varoluşunu aşk ve ölüm simgeleriyle harmanlayan Venedik’te Ölüm, Mann’ın derin duyarlılığının en yalın örneğidir.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 15 – venedikte olum scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 42

Kral Lear

Yazar: William Shakespeare
Çevirmen: Özdemir Nutku
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 190

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Kral Lear’de yozlaşan dünyanın çaresi olmayan çöküşünü ele alır.

Bu oyunun kurgusu, karakterleri, felsefeli konuşmaları, evrenselliği ve zaman aşımına uğramayacak insani boyutuyla ortaya çıkan görünüm, Shakespeare’in hiçbir tragedyasında görülmeyen ölçülere ulaşır. Bu tragedyanın yapısına iyice kaynaşmış olan grotesk özellikler, tragedya-komedya ikilemi, Kral Lear’in kendine özgü niteliklerinin başında yer alır.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 16 – kral lear scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 43

Kuzeye Göç Mevsimi

Yazar: Tayeb Salah
Çevirmen: Adnan Cihangir
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 160

Afrika ve Arap edebiyatının en en önemli yazarlarından Tayeb Salih, 1929 yılında Sudan’da doğdu. Hartum Üniversitesi’nde eğitim gördükten sonra, Kuzeye Göç Mevsimi’nin kahramanı gibi, İngiltere’ye gitti. BBC’nin Arapça bölümünü yönetti, ardından UNESCO’da çalıştı. Çok iyi İngilizce bilmesine rağmen romanlarını kendi dilinde kaleme alması direniş kültürünü benimsemesindendir.

Sadece dili ile değil seçtiği konularla da direnişi sürdüren Tayeb Salih’in Afrikalı veya Afrikalı Arap olarak toplumsal, dini ve politik kimliğini sergilediği romanları Batı’da ses getirmiş, pek çok dile çevrilmiştir. Kısa hikâyeleri modern Arap edebiyatının en iyileri arasında sayılan Salih’in “Urs al Zayn” (“Zeyn’in Düğünü”) romanından uyarlanan Arapça film 1976 yılında Cannes Film Festivali’nde ödüllendirilmiştir. 1966 yılında Beyrut’ta yayımlanan Kuzeye Göç Mevsimi 2001 yılında Arap Edebiyatı Akademisi tarafından 20.yüzyılın en önemli romanı ilan edilmiştir.

Batı literatürüne olduğu kadar klasik Arap yazınına, İslam ve Tasavvuf literatürüne de hâkim bir yazarın Doğu-Batı sorununa bakışını yansıtan Kuzeye Göç Mevsimi, yoksul bir Sudan köyündeki basit yaşamı, köy halkı arasındaki karmaşık ilişkileri, geleneklerin boğucu baskısını ve bütün bunlarla çevrili bireyin özgürlük arayışını anlatıyor; yedi yıl Avrupa’da eğitim görüp Sudan’a, Nil kıyısındaki köyüne dönen anlatıcının, köyde tanıştığı Mustafa Said’in, Said’in karısı Hasna’nın ve Sudan’ın hikâyesini…

Bu kısa romanın görünürdeki hikâyesinden çok daha derin göndermeleri ve yananlamları var. Edward Said Kültürel Emperyalizm adlı incelemesinde Tayeb Salih’in kurgusunun son derece bilinçli bir şekilde Joseph Conrad’ın Karanlığın Yüreği romanını izlediğini ve tersine çevirdiğini söyler. Kuzey’den Güney’e, Güney’den Kuzey’e olan müdahale ve geçişler, Conrad’ın çizdiği sömürgeci gidiş-geliş yörüngesini genişletip kabarıklaştırır. Salih sömürgeci edebiyatın kendine mal ettiği kurgusal toprakları gerçek sahipleri adına geri istemekle kalmaz, Conrad’ın görkemli düzyazısında boğulup kalmış farklılıkları ve bunların imgesel sonuçlarını da dile getirir.

Kuzeye Göç Mevsimi sömürgecilik deneyiminden geçmiş bir Üçüncü Dünya ülkesindeki kültürel değişim ve kimlik meselesi üzerine kurulu yakıcı bir roman.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 17 – kuzeye goc mevsimi scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 44

Masumiyet ve Tecrübe Şarkıları

Yazar: William Blake
Çevirmen: Selahattin Özpalabıyıklar
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 146

İnsan duygularını yalın ve dolaysız bir biçimde anlatarak döneminde farklı bir ifade tarzı yaratan Blake, şair, ressam ve oymabaskı ustasıydı. Şiir kitaplarının çoğunu kendi resimlemişti.

Duygu ve yaradılış olarak püriten geleneğe bağlıydı. Eserlerinde özel mülkiyete, kilise kurumuna, devlete, yasalara, savaşa ve insanın kendine yabancılaşmasına yol açan çalışma biçimine karşı çıktı. Gözlem ve deneyimlerini zengin bir düş gücüyle aktaran William Blake, 1789’da yayımlanan Masumiyet Şarkıları’nda çocukluğun ve doğa ile iç içe yaşamanın hazzını, 1794’te yayımlanan Tecrübe Şarkıları’nda ise toplumsal kurumların baskısından duyulan bunaltıyı yansıtır.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 18 – masumiyet ve tecrube sarkilari scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 45

Şeytanın Sözlüğü

Yazar: Ambrose Bierce
Çevirmen: Özde Duygu Gürkan
Yayınevi: Metis Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 240

Yaradan’ın talihsiz hatalarından biri. Başmelek olarak işbaşına getirilen Şeytan muhtelif münasebetsizliklerde bulunduktan sonra cennetten kovuldu. İniş yolculuğu sırasında yarıyolda durup bir an için düşünceli bir tavırla başını eğdi ve sonunda tekrar yukarı çıkarak şöyle dedi: “Tek bir ricam var.”

“Söyle.”

“Anladığım kadarıyla insan yaratılmak üzere. Birtakım kanunlara ihtiyacı olacak.”

“Ne? Seni sefil! İnsanın ezeli düşmanı olan, sonsuzluğun şafağından insan ruhuna beslediği nefret yüzünden kovulan sen, onun kanunlarını belirleme hakkını mı istiyorsun?”

“Af buyurun; istediğim, insana kendi kanunlarını koyma izni verilmesi.”

Nitekim öyle oldu.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 19 – seytanin sozlugu scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 46

Yeraltından Notlar

Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Çevirmen: Mehmet Özgül
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 216

Dostoyevski’nin “Rus çoğunluğunun hakiki insanı” dediği bir isimsiz kahramanın yalın ve karanlık düşünceleri… Edebiyat tarihinin en ünlü isimsizlerinden Yeraltı Adamı, insanların oradan oraya üşüşen karıncalara dönüştüğü St. Petersburg’un gri kaldırımlarında itilip kakılırken, yaşama isteğini yavaş ama emin adımlarla mutlak bir öç isteğiyle değiş tokuş eder. Yeraltı Adamı’nın bir devlet memuru olarak geçirdiği tekdüze günler, yanında bir türlü rahat hissedemediği arkadaşları ve hayattaki mutlak yalnızlığı, bıkkın bir öfke ve küçük, imkânsız pazarlıklarla gittikçe daha fazla lekelenir, ta ki kendisini bir arada tutan görünmez ipler yavaşça çözülmeye başlayana kadar. Yeraltından Notlar, yayımlandığı 1864 yılından beri öfke ve sessizliğin en güçlü manifestolarından biri olmuştur.

“Yeraltından Notlar, hakikati kanla haykırır.”
Nietzsche

“Dostoyevski, gökle yer arasında asılı kalmıştır. Hem gök hem de yer tarafından etkilenmiştir.”
Henri Troyat

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 20 – yeraltindan notlar scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 47

Radetzky Marşı

Yazar: Joseph Roth
Çevirmen: Ahmet Arpad
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 416

Radetzky Marşı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çöküşünü öyküler. 1859 Solferino Meydan Savaşı’nda Slovenyalı genç bir teğmen, İmparator I. Franz Joseph’in hayatını kurtarır. Köylü atalarının geleneklerine veda ederek büyük Tuna monarşisinin ayrıcalıklılar sınıfına katılan Trotta ailesinin öyküsü de işte böyle başlar. XIX. yüzyılın sonu, Habsburg hanedanının tarihte son defa parladığı dönemdir: İmparator güçlü, bünyesinde çok sayıda halkı barındıran imparatorluk büyüktür. Oysa bu görkemli tablonun ardında bir yalanlar silsilesi gizlidir ve son çok yakındır…

Joseph Roth, tıpkı Zweig gibi, XX. yüzyıl girerken yıldızı sönen ve sonsuza dek yok olan bir medeniyeti, bir coğrafi ve siyasi kimliği temsil eder. 1932’de tamamladığı Radetzky Marşı, yalnızca yazarının değil, Avrupa edebiyatının da başyapıtlarından biridir. Kader çizgileri Radetzky Marşı’nda birleşen Trottaların ve Habsburg monarşisinin bu öyküsü, eski Avrupa’ya ve değerlerine hüzünlü bir vedadır her şeyden önce…

Her yaz tatile geldiğinde torun, büyükbabasıyla sessiz sessiz sohbet etmeye çalışır, fakat rahmetli ona hiçbir şey anlatmazdı. Genç çocuk geçmişte neler olup bitmişti, bir türlü öğrenemezdi. Sanki tablodaki insan her geçen yıl biraz daha soluklaşıyordu, Solferino Kahramanı daha çok ölürken anılarını kendine saklıyordu. Carl Joseph kimi zaman düşünürdü, belki bir gün gelecek kara çerçeveli tablodan bomboş bir tuval, soyundan kalmış olanlara bakacaktı.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 21 – radetzky marsi scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 48

Zorbaların Elinde

Yazar: Flannery O’Connor
Çevirmen: Püren Özgören
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa Sayısı: 207

Flannery O’Connor’ın, Bilge Kan’ın ardından, 1960 yılında yayınlanan ikinci ve son romanı Zorbaların Elinde, gotik duyarlılığın karanlık ve sürükleyici bir örneği oluşunun yanı sıra, hiciv dolu üslubu açısından da Amerikan edebiyatı için bir dönüm noktası sayılmaktadır.

On dört yaşındaki yetim Francis Marion Tarwater kendini bildi bileli İhtiyar Tarwater ile yaşamaktadır. Büyük dayısı onu eğitmekle kalmamış, hâlâ hayattaki diğer akrabası, kendisinin de yeğeni olan Rayber adındaki öğretmenin elinden de kurtarmıştır. Yaşlı adamın dediğine göre Tarwater’ın kaderinde peygamber olmak vardır ve ilk görevi öğretmenin oğlu Bishop’ı vaftiz etmektir. Dayısı öldüğünde Tarwater kendini diğer tüm çocuklar gibi normal bir hayat sürmesini ve kafasına zorla sokulan hurafelerden kurtulmasını isteyen Rayber’ın kapısında bulur. Fakat geçmişi, yaşlı adamın hayaleti ve kafasındaki tekinsiz ses onu bir an olsun yalnız bırakmayacaktır. Tarwater’ın kutsallık ve dünyevilik arasında yaşadığı ikilem O’Connor’ın şaşırtıcı ve dokunaklı üslubunda hayat buluyor. Zorbaların Elinde modern edebiyatın inançla beslenen en unutulmaz yapıtlarından biri olma özelliğini bugün de koruyor.

Flannery O’Connor, benim kuşağımın en büyük hikâyecisidir.”
Kurt Vonnegut

“20. yüzyılda ölümünün ardından edebi şöhreti Flannery O’Connor -ve bir istisna olarak Sylvia Plath dışında- kadar hızlı ve dramatik bir şekilde artan bir yazar daha yoktur, O’Connor’ın eserleri 1964’ten bu yana edebi kanonun bir parçasıdır.”
Joyce Carol Oates

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 22 – zorbalarin elinde scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 49

Amerika

Yazar: Franz Kafka
Çevirmen: Ayça Sabuncuoğlu
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 304

merika, büyük yazar Kafka’nın ilk romanı. Franz Kafka’nın 1912’de yazmaya başladığı ve “Kayıp” adını verdiği bu eser, yazarın ölümünden sonra arkadaşı Max Brod tarafından 1927’de Amerika adıyla yayımlandı.

Ailesinden 16 yaşında ayrılarak Amerika’ya, zengin dayısının yanına giden Praglı delikanlının yaşantısını kendi ağzından anlatan bu roman, iyimser tutumuyla, Kafka’nın diğer romanları Dava ve Şato’dan belirgin şekilde ayrılır. Ancak Amerika’da, doğuştan gelen suçluluk, bireyin başa çıkama­yacağı bürokratik engeller karşısındaki çaresizliği gibi Kaf­ka’nın ana temaları, eskizler halinde olsa da, mevcuttur:

Zavallı küçük bir göçmen olarak karaya ayak basmış olsaydı, nerede kalırdı acaba? Evet, belki de onu –göçmen yasaları konusundaki bilgisine dayanarak bunu çok olası buluyordu dayı– Birleşik Devletler’e almazlardı bile, artık bir yurdu olmadığını umursamadan eve yollarlardı. Çünkü burada kimse kimseye acımazdı, Karl’ın bu açıdan Amerika hakkında okumuş olduğu şeyler de çok doğruydu; yalnızca şanslı olanlar çevrelerindeki kaygısız yüzler arasında şanslarının gerçekten tadını çıkarıyor gibiydiler.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 23 – amerika scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 50

Lord Jim

Yazar: Joseph Conrad
Çevirmen: Hasan Fehmi Nemli
Yayınevi: İletişim Yayınları
Sayfa Sayısı: 452

Joseph Conrad’ın yüzyıl dönümünde kaleme aldığı Lord Jim, İngilizce yazılmış en iyi psikolojik romanlardan biri.

Kahraman olma hayalleriyle büyüyen Jim cesur bir denizci olma hevesindedir. Ancak Patna isimli yolcu gemisiyle çıktığı yolculukta verdiği yanlış bir karar bu hayallerinin sonunu getirir. Pişmanlık ve utanç duygularıyla boğuşan Jim yaşlı Marlow’la tanışır ve onunla yeni maceralar yaşayacağı egzotik Patusan’a gider. Burada yine hem kendi hayatını hem de başkalarının hayatlarını derinden etkileyecek kararlar vermek zorunda kalır.

Joseph Conrad’ın gerçek olaylardan esinlenerek kaleme aldığı Lord Jim genç bir denizcinin iç hesaplaşmalarını tüm derinlikleriyle yansıtırken ahlâk kavramını da tartışmaya açan bir başyapıt.

“Marlow, modern edebiyatın en dikkat çekici ve büyüleyici karakterlerinden biridir.”
Harold Bloom

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 24 – lord jim scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 51

Saydam Şeyler

Yazar: Vladimir Nabokov
Çevirmen: Şükrü Alpagut
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 120

“İnce bir dolaysız gerçeklik cilası, doğal ve yapay maddelerin üzerini kaplar; her kim şimdide, şimdiyle kalmak istiyorsa lütfen onun ince gergin cilasını çatlatmasın.”

Saydam şeyler, asık suratlı, sakar bir kiŞi olan kahramanımız Hugh Person’ın İsviçre’ye yaptığı dört ziyaret çevresinde gelişiyor. Genç bir yayıncı olan Hugh, R. ile görüşmeye gönderilir. Yolda Armande’ye âşık olur ve defalarca aşağılandıktan sonra, onu arsız bir İskandinavyalı’nın elinden alarak evlenirler. Birlikte New York’a döner. Sekiz yıl sonra -bir cinayet, bir süre delilik ve kısa bir tutukluluğun ardından- Hugh, geçmişinin izlerini yakalamak için yalnız başına duygusal bir yolculuğa çıkar.

Yazar, R.’nin edebiyata ilişkin kuramsal görüşlerinde, daha temelde ise gözlemlenebilir nesnelerin değişen dünyasının oluşturduğu fonda, düş, anı ve zaman öğelerini iç içe dokuyarak önplana çıkarıyor.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 25 – saydam seyler scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 52

Duygusal Bir Yolculuk

Yazar: Laurence Sterne Sterne
Çevirmen: Nihal Yeğinobalı
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 168

Duygusal Bir Yolculuk’un başkahramanı Yorick, bir gün aniden Fransa ve İtalya’ya gezintiye çıkıyor. Ama Yorick’in yolculuk anlayışı, çağdaşlarınınkinden farklı, hatta onlarınkiyle taban tabana zıt. Turistik yerler, anıtlar, meşhur hanlar ilgisini çekmiyor onun. O taştan topraktan ziyade insanın peşinden koşuyor, tarihî bilgiden ziyade duyguları kovalıyor.

Kontlar ile asilzadelerden, dilenciler ile hizmetçilere kadar her türlü insanla karşılaşıyor ve her sınıftan kadınla flörtleşiyor; macera üstüne macera, hikâye içinde hikâye yaşıyor. Neticede okura, kendisi gibi “duygusal bir gezgin”e has bir seyahatname sunuyor duygu ve tutku yüklü bir keşif gezisinin seyahatnamesi.

Tristram Shandy’yle edebiyatta çığır açmış hiciv ustası Laurence Sterne’ ün ikinci ve son romanı olan Duygusal Bir Yolculuk, keskin bir zekânın, ince bir espri anlayışının ürünü. Sadece başka ülkelere değil, kendi içine yöneldiğinde de yolculuğun yazısız kurallarını reddedenlerin romanı.

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 26 – duygusal bir yolculuk scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 53

Falconer Hapishanesi

Yazar: John Cheever
Çevirmen: Ayça Sabuncuoğlu
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 192

Uyuşturucu bağımlısı Profesör Ezekiel Farragut, kardeş katlinden on yıl hapse mahkûm olur. Karısının azap verici ziyaretlerinin, hapishane yaşamının vahşi tekdüzeliğinin ve hafızanın ağır yükünün ortasında insanlığını korumaya, kefaretini ödemeye çabalamaktadır.

Falconer Hapishanesi’nde Cheever, edebiyatında önemli bir yer kaplayan banliyöden uzaklaşıyor. Ama parmaklıkların ardında bir hapishane romanından çok daha fazlasını yazıyor. Farragut’ın hikâyesinde kendi korkularıyla, kendi karanlığıyla yüzleşen yazar; özgürlüğü, insanın kendi zihninin ve bedeninin içinde özgür olabilme çabasını anlatıyor. Cheever’ın birçoklarınca başyapıtı sayılan ve hakkında en çok yazılan eserlerinden biri olan Falconer Hapishanesi, insanlık durumu üzerine büyüleyici bir kıssa niteliğinde.

“Falconer Hapishanesi, Amerikan ruhunun derin bir incelemesi – bir başyapıt.”
A. M. Homes

“Çağımızın en önemli romanlarından.”
The New York Times

“John Cheever büyülü bir gerçekçi ve ışıltılı öykülerinde, Bullet Park’la Falconer Hapishanesi gibi eşsiz romanlarında karşılaştığımız üslubu, savaş sonrası Amerikan edebiyatının diğer bütün öncü yazarlarının üslubu gibi renkli ve özgün.”
Philip Roth

sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 27 – falconer hapishanesi scaled
sanatçının bir genç adam olarak portresi hayranlarına kitap önerileri 54
E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.


Warning: Invalid argument supplied for foreach() in /home5/yokyerki/public_html/wp-content/themes/geoit/frameworks/reaction.php on line 56

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir