Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.
The Witcher – Son Dilek
Rivyalı Geralt bir Witcher’dır. Henüz küçük bir çocukken seçilmiş, eğitilmiş, büyülerle donatılmış ve mutasyon geçirmiş bir canavar avcısı. Acımasız, tekinsiz, karanlık ve canavarlarla dolu bir dünyada yaşar.
Onun dünyasında peri masalları hiç de saf değildir. Pamuk Prenses bir haydut çetesinin başındadır. Güzel ve Çirkin’deki roller çok farklıdır. Üç dilek hakkı sunan cinlerle karşılaşmak bile istemezsiniz.
Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.
“Mieville ve Neil Gaiman gibi Sapkowski de eskiyi alıp yeniliyor… Fantastik türde taze bir açılım.”
Foundation
“Sapkowski’nin wıtcher evreni, modern fantastik edebiyat dünyasının en detaylılarından biridir ve birçok yenilikçi fikir sunar. Karmaşık karakter ilişkileri bu dünyayı daha da zenginleştirir… Fantastik edebiyat hayranlarının el üstünde tutacağı bir seri.”
-B&N
“Sapkowski’nin romanı, karmaşık bir büyü gibi; fantastik malzemeler, entelektüel diskur ve ince bir mizahın karışımı.”
Time
Doğruluk Cadısı
Üç büyük imparatorluğun hüküm sürdüğü bir kıtada cadılık yeteneğine doğuştan sahip olanlar, bunun kendilerini diğerlerinden farklı kıldığını gayet iyi bilirler. Ancak bu topraklarda büyüler kadar sorunlar da çeşitli ve fazladır.
Doğruyu yalandan ayırt edebilen nadir bir güce sahip Safiya; lonca efendilerinden imparatorlara, hükümdarlık hayalleri kuran eski savaş kahramanı komutanlardan paralı askerlik yapan Kan Cadıları’na kadar pek çok düşmandan kendini korumak ve gizlenmek zorundadır. İnsanların duygularını ve bağlarını görebilme yeteneğine sahip Iseult ise, kavmini terk etmiş olmasından dolayı bir hedef haline gelmiştir.
Safiya ve Iseult, boyun eğmek zorunda oldukları yazgıya göre değil, kendi tercihleriyle çizdikleri bir yolda hayatlarını yaşamak istemektedir. Fakat yaklaşmakta olan savaşın gölgesi, iki cadının özgür yaşama hayallerinin üzerine kara bir bulut gibi çöker.
Kargalar Meclisi
İntikam duygusuyla yanıp tutuşan bir mahkûm Bahis düşkünü bir keskin nişancı Ayrıcalıklı hayatını geçmişte bırakan bir kaçak Hayalet ismiyle tanınan bir casus Hayatta kalmak için sihir kullanan bir cellat Ve hepsini bir araya getiren kaçış uzmanı bir hırsız.
6 Tehlikeli serseri
1 İmkansız görev
Bu ekip büyük bir felaketi önleyebilecek tek seçenek, tabii önce birbirlerini yok etmezlerse.
2. Kitap: Sahte Krallık
“Kargalar Meclisi, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz, nadir bulunan kitaplardan. Bir çırpıda çevirdiğiniz sayfalarda karakterlerin sıradaki hamlelerini öğrenmek için sabırsızlanacaksınız.”
Michael Dante DiMartino
Öfkelidoğan
Dünyalarını kurtarma gücü sadece onların elinde… Ya da yok etme!
Geçit düşecek.
Zamanın geldiğini biri kan, diğeri ışık olan iki insan Kraliçe’nin doğumuyla anlayacaksınız.
İki Kraliçe yükselecek.
Yedinin gücünü taşıyacaklar. Kaderinizi ellerinde tutacaklar.
Suikastçılar en iyi dostunu pusuya düşürdüğünde, Rielle Dardenne onu kurtarmak için her şeyi riske atar ve böylece kehanetteki kraliçelerden biri olabileceği gerçeği su yüzüne çıkar. Ya ışık ya da kan kraliçesi olacaktır… Güneş Kraliçesi olduğunu kanıtlamak için, Rielle yedi elemental büyü sınavından geçmek zorundadır. Başarısız olursa öldürülecektir… Tabi önce sınavlar onu öldürmezse!
Bin yıl sonra, Kraliçe Rielle efsanesi Eliana Ferracora için bir peri masalıdır. Ölümsüz İmparator için ödül avcılığı yapan Eliana, annesi ortadan kaybolana dek dokunulmaz olduğuna inanmaktadır. Annesini bulmak için asilerin teğmeniyle iş birliği yapan Eliana, imparatorluğun kalbindeki kötülüğün hayal ettiğinden daha korkunç olduğunu keşfedecektir.
Rielle ve Eliana bin yıla yayılan kozmik bir savaşta mücadele ederken, hikâyeleri kesişecek, aralarındaki şok edici bağlantılar sonunda hem onların hem de dünyanın kaderini belirleyecektir.
“En büyük yeni Genç Yetişkin Fantastik kitaplarından biri.”
Entertainment Weekly
“Claire Legrand’ın elemental büyü, efsanevi tanrısal yaratıklar ve zalim suikastçıların hüküm sürdüğü uçsuz bucaksız epik bir dünyada geçen Öfkelidoğan’ı, büyüleyici hayal gücüyle bağımlılık yapıyor. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir roman! Farklı dönemlerde kendi savaşlarını veren iki öfkeli kraliçenin üzerine kurulmuş bu hikâyeyi okurken heyecandan yerinizde duramayacaksınız!”
Kendare Blake
“Daha ilk sayfasından itibaren Claire Legrand’ın Öfkelidoğan’ı okuyucuları büyüleyerek entrikalarla dolu hayali bir dünyaya çekiyor. İki güçlü kadının verdiği muhteşem savaş şiddetlenerek çarpıcı sonuçlarla iç içe geçiyor. Öfkelidoğan sizi soluksuz bırakmakla kalmayacak, daha fazlasını okumak isteyeceksiniz!”
Lisa Maxwell
Kandan ve Kemikten Çocuklar
Zelie mutlu günlerini özlüyor. Annesinin yanında olduğu, büyünün tüm Orişa’da özgürce dolaşabildiği günleri. Çünkü zalim bir kral hem annesini hem büyüyü yok etti. Majilerin içinden büyüyü söküp aldı. Herkesi yalnızca kendi isteklerini yerine getirmeye mahkûm etti. Ama buraya kadar! Artık Zelie’nin sırası. Şimdi büyüyü geri getirme, Orişa’yı eski günlerine döndürme şansı var. Yolda başına ne gelirse gelsin, her ne pahasına olursa olsun bu yolda ilerlemeli. Annesinin intikamını almalı.
Ama ağabeyi ve davetsiz misafirleriyle çıktığı bu yol sandığı kadar kolay değil. Ölüm ve korku salan muhafızlar her yerde. Sularda intikam dolu ruhlar bekliyor. Üstelik Zelie yeni yeni hissetmeye başladığı güçlerini kontrol etmekte zorlanıyor. Sadece güçleri mi? Ya duyguları? Hem de en olmadık yer ve zamanda…
Tomi Adeyemi’den yayımlandığı ilk günden beri tüm dünyada adından söz ettiren, haftalardır çok satanlar listelerinden düşmeyen, muhteşem bir roman: Kandan ve Kemikten Çocuklar!
Son Namsara Iskarı
Prangalarından kurtulmak için, sırrınla yüzleşmeyi öğrenmelisin!
Başta Namsara vardı: Gökten ve ruhtan oluşan, gittiği her yere sevgi ve mutluluk götüren çocuk. Ama ışığın olduğu yerde karanlık da vardır. O yüzden, Iskari de vardı: Kanın ve ay ışığının çocuğu; yıkım ve ölüm getiren. Firgaard kralının kızı olan, sırların bastırılmış fısıltılarıyla büyüyen Asha’yla ilgili efsaneler peşini hiç bırakmıyor.
Ülkenin en amansız, en korkulan ejderha avcısı olunca, bir sonraki Iskari rolünü de üstlenmiş oluyor. Onu yalnızlığa mahkûm eden kaderiyle, kendini bir kızdan çok bir silah gibi hissediyor. Asha alt ettiği her bir ejderhanın kafasını krala götürse de hiçbir ölüm onu evde bekleyen prangalardan kurtaramıyor: Onunla ilgili gerçek, nişanlısı zalim kumandanın avcunun içinde. Firgaard’ın en güçlü ejderhasının canına karşılık özgürlüğünü kazanma fırsatı sunulduğunda, Asha eski hikâyelerde işittiğinden başka gerçekler olabileceğini öğreniyor. Gizli bir arkadaşın -nişanlısının evindeki bir kölenin- yardımıyla Asha, Iskari esaretinden yavaş yavaş sıyrılıp kalbini sevgiye, ışığa ve ondan saklanan gerçeğe açıyor. Iskari efsanesi, Son Namsara ile başlıyor!
Kağıt ve Ateş Kızları
Bu fantastik hikayede, Lei, Ikhara’daki en düşük kast olan ve en çok zulüm gören Kâğıt sınıfının bir üyesidir. Babasıyla beraber krallığın uzak bir köyünde yaşayan Lei, on yıl önce köyüne yapılan baskında annesinin askerler tarafından kaçırılarak bilinmeyen bir kadere doğru sürüklenip gitmesini unutamamaktadır. Bir gün askerler yine köye baskına gelirler ve bu sefer altın rengi gözlere sahip ve dillere destan güzelliği kulaktan kulağa dolaşarak Kralın bile ilgisini çekmiş olan Lei’nin peşindedirler.
Gösterişli ama bunaltıcı sarayda aldıkları haftalar süren eğitimin ardından Lei ve diğer sekiz kızdan Kralın eşlikçisi olmaya yaraşır becerileri ve çekiciliği öğrenmeleri beklenmektedir. Fakat Lei, akla gelmedik şekilde başka birine aşık olur. Yasak aşkı, tüm yaşam biçimini tehdit ederken, her an patlamaya hazır bir entrikaya dönüşüp onu ağına düşürmüştür. Özünde hala masum bir köylü kızı olan Lei, adalet ve intikam için ne kadar istekli olduğuna artık karar vermek zorundadır.
“Ngan’ın teması gergin ve sıkı, aksiyon silsilesi zarif ve adrenalin yüklü ve sonuç kısmında heyecan ve kalp atışlarınız katlanarak artıyor. Bu kitabın en ayırt edici özelliği, Ngan’ın aşkı ne kadar sarhoş edici ve dokunaklı bir şekilde yazdığıdır.”
Publishers Weekly
“Bu ışıltılı romantizmin gerçek hisleri var ve kitabın içerisindeki merak uyandıran kavramsallaştırılmış dünya okuyucuları can evinden vuracak. Kadınlar arasındaki aşk hikayeleri, üzücü bir şekilde fantezi dünyasında da kendisine pek az yer bulabiliyor ama romantizm ve aksiyon hayranları bu kitapta bunun tadını çıkarabilecekler.”
Booklist
“Saklı Saray’ın güzelliğine ve dehşetine kapılan bu Kâğıt Kız hayatta kalabilecek mi? Farklı LGBTQ fantezi hikayeleri isteyenler için ideal.”
Kirkus Reviews
Kül Prensesi
Prenses.
Tutsak.
Kimsesiz.
İsyankar.
“Annem ateş kraliçesi’ydi. Bense kaderin bir cilvesi olarak kül prensesiyim.”
Ülkesi işgal edilip Ateş Kraliçesi olan annesi gözlerinin önünde öldürüldüğünde Theodosia henüz altı yaşındadır. Kayzer o gün Theodosia’nın ailesini, ülkesini ve ismini elinden almıştır. Theo artık esir olarak yaşayacağı yeni hayatında bir utanç gibi taşıyacağı Kül Prensesi unvanıyla anılmaktadır. On yıl boyunca kendi sarayında tutsak hayatı yaşar.
Kayzer ve sarayındakilerin acımasız tacizlerine ve aşağılamalarına maruz kalır. Eskiden olduğu kızı içine gömüp yeni dünyasında güçsüz bir prenses olarak hayatını sürdürür. Ta ki bir gece, Kayzer akla hayale gelmeyecek bir şey yapana kadar. Ellerini kana bulayınca, kaybettiği tahtını bir gün geri alma umudunu da yitiren Theo için artık kurtuluş yoktur. Ancak bir silahı vardır: Zekâsı kılıçtan keskindir. Ve güç, her zaman savaş meydanında kazanılmaz. Kül Prensesi on yıl boyunca ülkesinin nasıl yağmalandığını, halkının nasıl köleleştirildiğini görmüştür. Ama bu böyle bitmeyecektir.
“Politik entrikalar, insanı elden ayaktan düşüren gizli güçler ve sömürgecilik zulmünü anlatan bir hikâye. Kül Prensesi, okurlarını sürükleyici ve büyüleyici bir yolculuğa çağırıyor.”
Kirkus Reviews
“Yazın en çok okunan kitaplarından biri olacak. Elinizden bırakamayacağınız kadar sürükleyici ve büyüleyici bir roman.”
Bustle
“Asi bir kraliçe, isyan ateşini yakar. Theo’nun birinci şahıs anlatımı sayesinde hem duygularını daha derinden hissederiz hem de entrikaların ve vaatlerin hızına ayak uydururuz.”
Kirkus Reviews