Unorthodox, bir tarikat üyesinin kaçış öyküsünden çok daha fazlası: Eski benliğinin izlerini üzerinden atmaya çalışan genç bir kadının özgürlüğe giden yoldaki ilham verici hikâyesi.
Unorthodox
Yazar: Deborah Feldman
Çevirmen: Alara Ergin
Yayınevi: Nemesis
Sayfa Sayısı: 400
Katı dini ilkeleri olan bir Yahudi tarikatına mensup Deborah Feldman, ne giyeceğinden ne okuması gerektiğine, nasıl davranacağından kiminle konuşacağına kadar her şeyin gelenekler ve âdetler tarafından belirlendiği bir kurallar dünyasında büyür.
Hâlâ çocuk olduğu, ama tarikata göre çocuk doğurmak için geç bile kaldığı bir yaşta kendini, hem cinsel hem duygusal açıdan işlevsiz bir evliliğin içinde bulur. On dokuz yaşında doğum yaptıktan sonra, kendisinin ve oğlunun menfaati için özgürlüğe giden bir yolda ilerlemesi gerektiğini fark eder. Çünkü o ana dek hayatı kendi tercihleriyle değil, geleneklerle şekillenmiştir.
Unorthodox, bir tarikat üyesinin kaçış öyküsünden çok daha fazlası: Eski benliğinin izlerini üzerinden atmaya çalışan genç bir kadının özgürlüğe giden yoldaki ilham verici hikâyesi.
“Elinizden bırakamayacağınız o kitaplardan biri.
Joan Rivers, New York Post
“Duygusal ve unutulmaz bir büyüme hikâyesi.
Pittsburgh Post-Gazette
“Hasidik tarikatı hakkında ancak çok az sayıda yabancının tecrübe edebileceği, örneğine rastlanmamış bir tablo.”
Minneapolis Star Tribune
Beyaz Köpek Balığı Derili Takım Elbiseli Adam
Yazar: Lucette Lagnado
Çevirmen: Güncem Topçu
Yayınevi: İkon
Sayfa Sayısı: 440
Lucette Lagnado’nun babası Leon, adeta kişisel imzası haline gelen köpek balığı derisinden beyaz takım elbisesinin içinde, Nil Hilton’un karanlık barında ve Shephard’s Otel’de çeşitli anlaşmalar yapıp ticari faaliyetlerde bulunan Mısırlı başarılı bir iş adamı ve esaslı bir bulvar gediklisidir. Nasır önderliğindeki diktatörlük rejiminin yükselişiyle birlikte Leon elinde avucunda ne varsa kaybeder ve tüm ailesi ülkeden kaçmaya mecbur edilir.
Bir zamanlar güzellik ve şatafat içinde geçen hayatlarını, sefalet ve cefa içine saplanmak üzere geride bırakarak, onları kabul edecek herhangi bir ülkeye doğru yola çıkarlar. Amerikan rüyasının ters yüz oluşunun etkili, güçlü ve canhıraş bir hikâyesi… Lucette Lagnado’nun hafızalara kazınacak bu hatıratı; Kahire, Paris ve New York’tan oluşan arka perdesiyle nefes kesici bir aile serüveni; inanç, gelenek görenek, trajedi ve nihayet galibiyetin öyküsünü içermektedir.
Elinizdeki bu değerli kitap, binlerce yıldır sürgünlerin pençesinden kurtulamayan bir halkın öyküsünü tüm yönleriyle gözler önüne seriyor. Okumaya başladığınızda bitirmeden bırakamayacağınız muhteşem bir eser…
“Lucette’nin ailesi, güçlü asaleti sayesinde en vahşi engellerin bile üstesinden geliyor.”
Los Angeles Times, Kitap İncelemesi
“Hazin bir sürgün hikâyesi… Fevkalade bir eser… Son derece etkileyici.”
Washington Times
“Lagnado’nun Mısır hatıratı… Canlı, dokunaklı ve keskin.”
Miami Herald
Yahudi Dükkanı
Yazar: Stella Suberman
Çevirmen: Funda Fidan
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
İnsanın doğup büyüdüğü, alıştığı topraklardan göç etmesi ve toplum içinde azınlık olarak hayatını sürdürmesi belki de başa gelebilecek en büyük zorluklardan biridir, çünkü türlü engellerle birlikte kabul görme mücadelesini de beraberinde getirir; tıpkı daha iyi bir yaşam rüyasını gerçeğe dönüştürmek için yolan çıkan Bransonların göze alabildikleri gibi.
‘‘Gerçek bir hikâye, gerçek karakterler… Yahudi Dükkânı, kimi zaman yürek burkan kimi zaman tebessüm ettiren bir ailenin anılarının gün yüzüne çıkarılmasıdır. Umutların, yenilgilerin, zaferlerin bir arada olduğu bu hikâye hayatı olduğu gibi kabul ederken, bir yanımızın umuda tutunması gerektiğini hatırlatıyor.’’
Talebe
Yazar: Tara Westover
Çevirmen: Duygu Akın
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Sayfa Sayısı: 384
Tara Westover’ın bir doğum belgesi olmadı. Okul kaydı yoktu çünkü hayatında hiçbir sınıfa ayak basmamıştı. Tıbbi dosyası yoktu çünkü babası tıp biliminden ziyade kıyamete inanıyordu.
Çocukluğunda Mormon babasının bağnazlığa, erkek kardeşinin şiddete teslim oluşunu izledi. Ve on altı yaşına geldiğinde Tara kendi kendini eğitmeye karar verdi. Bilgiye duyduğu açlık onu Idaho’nun dağlarından çok uzaklara, okyanusların ötesine, bir kıtadan diğerine, Harvard’dan Cambridge’e taşıdı. Neden sonra aklına şu soru düştü: “Acaba fazla mı uzağa gittim?”, “Eve dönmenin hâlâ bir yolu var mı?”
Çıktığı günden itibaren dünya çapında büyük övgü toplayan, pek çok yayın organı tarafından yılın kitabı seçilen ve şu ana dek 40 dile çevrilen Talebe bir kendini inşa öyküsü. Tara Westover, hiddetli bir sadakatle bağlandığı ailesinin, eğitim sayesinde yaşadığı değişimin ve ayrılık kederinin hikâyesini bizzat kendi hayat hikâyesini büyük yazarlara özgü bir içgörüyle anlatıyor. Yürek burkan ve umut saçan bir hikâye bu.
“Sarsıcı. . . Tara Westover’ın hayat hikâyesi sıra dışı ama kitabın merkezindeki sorular hepimize dair: Sevdiklerimiz için kendimizden ne kadar ödün verebiliriz? Büyüyebilmek için onlara ne kadar ihanet edebiliriz?”
Vogue
“İlham verici.”
Bill Gates
“Muhteşem.”
Stephen Fry
Güvercin Bekçileri
Yazar: Alice Hoffman
Çevirmen: Eda Aksan
Yayınevi: Hemen Kitap
Sayfa Sayısı: 520
Güvercin Bekçileri (The Dovekeepers), Alice Hoffman’ın en hırslı ve büyüleyici romanı, araştırma ve hayal gücü yeteneğini ortaya koyduğu bir başyapıt.
Yaklaşık iki bin yıl önce, dokuz yüz Musevi aylarca Romalı askerlere Masada’da karşı koydu. Eski tarihçi Josephus’a göre bu katliamdan iki kadın ve beş çocuk kurtuldu. Bu trajik ve etkileyici olaydan yola çıkan Hoffman’ın romanı; her biri Masada’ya farklı yollardan geçerek gelmiş dört olağanüstü cesur, becerikli, duygusal kadının muhteşem hikâyesini anlatır.
Bağımsız bu dört kadının yaşamları karmaşık ve ateşli bir şekilde kuşatmanın umutsuz günlerinde kesişir. Hepsi güvercin bakıcısıdır ve kendilerine has sırları vardır; kim oldukları, nereden geldikleri, onları kimin yarattığı ve sevdikleriyle ilgili…
“Muhteşem… Bu olağanüstü romanda tarihî dönemler büyüleyici bir ışıkla hayat buluyor.”
PARADE (ABD)
Konusu, büyüsü, akıcılığı ve güzel anlatımıyla muazzam bir kitap… Gerçek bir başyapıt.”
Daily Mail (İNGİLTERE)
Kınalı Çiçekler
Yazar: Alka Joshi
Çevirmen: Yasemin Büte
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Sayfa Sayısı: 424
Hayallerin yükü ne kadar ağırdır bir kadının omuzlarında?
1950’li yılların Hindistan’ındaki ücra bir köyde, daha çocuk yaşta sevmediği bir adamla zorla evlendirilen Lakshmi, ona hayatı zindan eden eşinden kaçmayı ve bir gün kuşlar kadar özgür olmayı aklına koymuştur. Annesine ve ondan önceki tüm kadınlara kader olan bu yıkıcı düzeni bozmaya kararlıdır. Nihayet bir gün, yanına sadece hayallerini alarak yalın ayak çekip gider ve kendini Jaipur’daki Pembe Şehir’de bulur. Kayınvalidesinden öğrendiği becerilerle hayat kadınlarına kına yakmaya, hasta kadınlara şifa olmaya başlar. Çok geçmeden de zengin ve soylu bir mimar olan Samir’le kesişir yolları. Bu yakışıklı adamın desteği sayesinde ünlü bir kına sanatçısı olarak namı sosyeteye kadar ulaşır. Üst sınıfa mensup tüm bu zengin ve gösterişli kadınların evlerine girip sırlarına vakıf olurken, kendi sakladığı sırlarla beraber Samir’e beslediği aşkı da daha derinlere gömmeye çalışır.
Öte yandan ününe ün, servetine servet katarak hayalleriyle ördüğü merdivenleri çıkıyor olsa da kalbinin bir köşesinde ailesine yeniden kavuşabileceği günü hasretle beklemektedir. Ne var ki günün birinde kapısının önünde biten çok sevdiği annesiyle babası değil, en büyük kâbusu yani elinden canını zor kurtardığı kocası Hari’dir. Üstelik yanında Lakshmi’nin daha önce hiç görmediği ama kardeşi olduğunu iddia eden bir kızla çıkagelmiştir. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını anlayan Lakshmi bildiği, alıştığı hayat ve kurduğu tüm hayaller parçalanmak üzereyken gerçek sevginin, bağlılığın ve kadın olmanın gücünün ne demek olduğunu yeniden keşfetmek zorunda kalacaktır.
Alka Joshi’nin değerli kaleminde hayat bulan Kınalı Çiçekler, hayallerine yürekten inanan bir kadının güçlü mücadelesini gözler önüne seriyor.